Yolculuk, bazen kavuşmanın bazen de ayrılıkların telaşı, yakının ve uzağın habercisi, yeni başlangıçların ya da geçmişte kalanın sahiplenicisi…Yolculuğun tanımı onu yaşayanda saklı. Peki ya şairlerin dizelerinde yolculuk neyin nesi?
1.Orhan Veli Kanık – Kumrulu Şiir
Duyduğum yoktu ne vakittir
Güvercin sesi, kumru sesi, pencerede;
İçime gene
Yolculuk mu düştü, nedir?
Nedir bu yosun kokusu,
Martıların gürültüsü havalarda;
Nedir?
Yolculuk olmalı, yolculuk.
2. Can Yücel – Değişik
Başka türlü bir şey benim istediğim,
Ne ağaca benzer, ne buluta benzer;
Burası gibi değil gideceğim memleket,
Denizi ayrı deniz, havası ayrı hava;
Nerde gördüklerim, nerde o beklediğim kız
Rengi başka, tadı başka.
3. Nazım Hikmet Ran – Bir Yolculuk Üzerine
Açıyoruz kapıları,
kapıyoruz kapıları,
geçiyoruz kapılardan
ve biricik yolculuğun sonunda
ne şehir,
ne liman
tren yoldan çıkıyor,
batıyor gemi
düşüyor uçak.
Harita çizilmiş buzun üstüne
Elimde olsaydı bu yolculuğa
başlayıp başlamamak
başlardım yine.
4. Turgut Uyar – Uzak Kederler İçin
Bir gün, bir parkta otururken, biliyorum
Bir el yağmurla dokunacak omuzuma
Bir çift göz, bir davet, bir kalp
Çoluğu çocuğu terk edeceğim.
Yapraklar dökülecek, çiçekler solacak
Bir sonbahar, bir sabah ve bir yağmur olacak
Toprak ve insan kokularıyla,
Uğultulu bir sarhoşluk içinde, yıllar için
Başımı alıp gideceğim.
5. Faruk Nafiz Çamlıbel – Han Duvarları
Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı,
Bir dakika araba yerinde durakladı.
Neden sonra sarsıldı altımda demir yaylar,
Gözlerimin önünden geçti kervansaraylar…
Gidiyordum, gurbeti gönlümle duya duya,
Ulukışla yolundan Orta Anadolu’ya.
İlk sevgiye benzeyen ilk acı, ilk ayrılık!
Yüreğimin yaktığı ateşle hava ılık,
Gök sarı, toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı…
Arkada zincirlenen yüksek Toros Dağları,
Önde uzun bir kışın soldurduğu etekler,
Sonra dönen, dönerken inleyen tekerlekler…
6. Ataol Behramoğlu – Bir Yolculuktu
Bir yolculuktu bu ve yolun sonunda
Ulaşmak istediğim kendimdi
Yalnızlığımın parmak izlerini
Bırakarak geçtiğim yollara
İçimde gitmek mi kalmak mı duygusu
Tenin seslenirken tenime
Ve çekerken beni derinliklerine
Gözlerinin yeşil uçurumu
Yürürdüm aşarak bütün engelleri
Gökyüzü çıldırtan maviliğini
Ve yaz hüzünler biriktirirken
Yürüdüm ölümsüz, büyük bir sabaha
O çocuk düşü bir kez daha
Başlasın diye yeniden
7. Cahit Sıtkı Tarancı – Tren
Nereye bu gece vakti?
Güzel tren, garip tren?
Düdüğün pek acı geldi,
Hatıra neler getiren.
Çok mudur mendil sallamam;
Her yolcu az çok aşinam,
Haydi, yolun açık olsun;
Geçtiğin köprüler sağlam,
Tüneller aydınlık olsun.
8. Haydar Ergülen – Yarın Gece
Yarın gece gideceğim bu kentten
Bir ırmağa yolcuyum sular çekiyor beni
Yüreğimden başka taşıyacak yüküm yok
Sayılmazsa göğsümden düşen kuş ölüleri
Sözüm yok işte yüzüm işte akşam
Sesimde anıların sessizliği
İçimde acıyla yürüyorum yolları
Çoktandır yolumu ayırdığım bu kentten
Yorulsam da bir daha binmem o trenlere
Kimse karşılamasın istasyonlarda beni
9.Edip Cansever – Bu Gemi Ne Zamandır Burada
Bu gemi ne zamandır burada
Çoktan boşaltmış yükünü
Gece de ölmüş, rıhtım da bomboş
Mavi bir suyun düşünü uyutur bir tayfa
Arkada, güvertede
Ah, neresinden baksam sessizlik gene.
Yürürüm usuldan, girerim bir meyhaneye
İçerde üç beş kişi
Yalnızlık üç beş kişi
Bir kadeh rakı söylerim kendime
Bir kadeh rakı daha söylerim kendime
-Söyle be! ne zamandır burda bu gemi
-Denizin değil hüznün üstünde.
Belki yarın gidecek
Bir anı gelecek bir başka anının yerine.
İnsan bazen ağlamaz mı bakıp bakıp kendine.
10. Behçet Necatigil – Yol Çantası