6 Ekim 1923 tarihinde Osmaniye’de dünyaya gelen Kemal Sadık Gökçeli, Abidin Dino‘nun kendisine verdiği Yaşar Kemal ismiyle nam saldı. Edebiyatımızın ulu çınarı, köklerini bahsettiği bin bir çiçekli bahçenin her köşesine yayan bir kelam ustasıydı. Şiirleriyle, yazılarıyla, romanları ve hikâyeleriyle hatta var oluşuyla düğme ilikleten bir yaşam ustası da aynı zamanda…
“Dünyamız, ne büyük mutluluktur ki, on binlerce çiçekli bir kültür bahçesidir. Her kültürün bir rengi, bir kokusu vardır. Dünyamızın bir çiçeğinin koparılması, dünyamızdan bir rengin, bir kokunun yok olmasıdır. ” – Yaşar Kemal
Küçük yaşta geçirdiği bir kaza sonucu gözlerinden birini kaybetti. Ancak onu sarsan asıl olay, Çukurova’ya göç ederken babasının yolda bularak iyileştirdiği evlatlığı tarafından, Yaşar Kemal‘in gözleri önünde hançerlenerek öldürülmesi oldu. Bu olaydan sonra “Sabaha kadar yüreğim yanıyor diye ağladım” diyen yazar, 12 yaşına kadar kekeme kaldı. 2015 yılında kendisine veda ettiğimizde, 91 yıllık hayatına birçok ödül sığdırmıştı. Bizim, Yaşar Kemal‘i neden okumalıyız sorusunun cevabını buraya sığdırmamız mümkün olmasa da, 8 maddeyle özetlemeye çalıştık.
1. Aldığı Ödüller ve Nobel Edebiyat Ödülüne Aday Gösterilmesi
Defalarca kez Nobel Edebiyat Ödülü‘ne aday olarak gösterilen Yaşar Kemal, 1955-2015 yılları arasında çeşitli eserleriyle yüze yakın ödül ve bunların yanı sıra nişanlara, fahri unvanlara sahiptir.
1993 Kültür Bakanlığı Büyük Ödülü, 1996 Türkiye Yayıncılar Birliği Düşünce ve İfade Özgürlüğü Ödülü, 1997 Frankfurt Kitap Fuarı Alman Yayıncılar Birliği Ödülü, 1998 Bordeaux Yayıncılar Birliği Yabancı Edebiyat Ödülü aldığı ödüllerden bazılarıdır.
2. Küçüklüğünden İtibaren Edebiyatla İç İçe Olması

Aşık Kemal mahlasıyla halk şiirleri söylemeye başladığında henüz 8 yaşındaydı. Aşık Rahmi ile tanıştığında ilkokula gidiyordu ve kendisine saz hediye ederek çıraklık teklif eden Aşık Rahmi‘nin teklifini reddettikten sonra ortaokula devam etti.
On dokuz yaşında, otuz bin eser barındıran bir kütüphanede çalışması klasiklerle tanışmasına vesile oldu. Bu esnada Çukurova’nın köylerinde ağıtlar, tekerlemeler söylemeye devam etti. Adana’da sanat ve edebiyat çevresiyle tanışıp Abidin Dino, Orhan Kemal gibi isimlerin desteğini aldığında henüz yirmi yaşındaydı. Bundan bir yıl sonra askerdeyken ilk hikayesi olan “Pis Hikaye“yi yazdı.
3. Türk Edebiyatı’nın Başyapıtı: İnce Memed
Yaşar Kemal okumak için başlı başına bir gerekçedir İnce Memed. Edebiyatımızın en kıymetli ve en tanınmış romanlarından olmasının yanı sıra yazarın yayınlanmış ilk romanı olma özelliğini taşır. Dört ciltten oluşan serinin tamamlanması 39 yılı bulmuştur. Çukurova’da geçen romanda; ağaların halk üzerindeki hakimiyeti, katı bir düzende köy hayatının zorlukları, Anadolu halkının cumhuriyetin ilk yıllarındaki durumu gözler önüne serilmiştir. Yazarın Anadolu’nun destanı olarak anılmasını istediği bu eseri, yüz kişilik jüri tarafından belirlenen “Türk Edebiyatı’nın Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Romanı” arasında ilk sırada yer almıştır. 1955’te yayınlanan roman, ilk olarak 1957’de Bulgarcaya sonra 1959 yılında ise Nazım Hikmet tarafından Rusçaya çevrildikten sonra İngilizce, Fransızca, Almanca, İspanyolca başta olmak üzere toplamda kırktan fazla dile tercüme edildi.
4. Gerçekçilik
Yetiştiği yer ve zaman düşünüldüğünde, eserlerinin gerçek hayattan kesitler içerdiği hemen anlaşılır. Zaten kendisi de 1987 yılında yapılan bir söyleşide, küçüklüğünün eşkıyalığın içinde geçtiğini, dayısının en büyük eşkıyalardan biri olduğunu, bulundukları civarda 1936’lara kadar birçok eşkıya çetesi bulunduğunu söylemiştir. İçinde yetiştiği ortam ve koşullar sebebiyle gözlemlerini ve tecrübelerini güçlü kalemiyle eserlerine aktarması zor olmamıştır. Karakterler gerçek hayatta sık sık karşılaştığımız, karşılaşmasak da Anadolu’nun bir yerlerinde yaşadığını tahmin ettiğimiz kişilerdir. Karakterler arasında geçen diyaloglardan, yaşanan olaylara kadar; iç dengelerindeki çelişkiden, duygularındaki çatışmaya kadar her ayrıntı titizlikle işlenir. Öyle ki okurun kendinden parçalar bulması kaçınılmazdır.
5. Anlatım Dilinin Özgünlüğü
Yaşar Kemal, sırf Türkçeye doymak için bile okunabilir. Okuduğu karakterin içindeki yangını, anlatmaya çalışıp da dilinin dönmediği her şeyi görebilir okur, yazarın kaleminde. Başkaldırı istiyorsa bir eserde muhakkak bulur, halk kahramanı arıyorsa tanışır, özgürlük diliyorsa bir romanının son sayfasında ulaşır kafesten henüz salınmış bir kuşa. Tüm bunları özel kılan ise, Yaşar Kemal‘in herhangi bir eserinden küçük bir alıntı okunduğunda dahi usta çınarın zihninden çıkma olduğunun anlaşılmasıdır. Yazarla beraber dağlarda gezer, zulmedenlere kafa tutar, ilk kez gittiğiniz büyük bir şehirde kaybolursunuz. Bir annenin feryadında, bir sevgilinin gözyaşında rastlarsınız kendinize. Bu yüzden Yaşar Kemal okumayanlar, belki de hala biraz eksiktir.
6. Uluslararası Tanınırlık
Nâzım Hikmet adının uluslararası camiada tanınmasından sonra, bu çapta tanınan ilk Türk yazar Yaşar Kemal olmuştur. Yapıtları, 1960’lardan itibaren birçok yabancı dile çevrilir, özellikle Avrupa’da farklı edebiyatlara ilginin yoğun olduğu bir dönemdir. Ayrıca yazarın elli yıllık eşi Thilda Kemal‘in çevirmen olması, Yaşar Kemal’in ve eserlerinin tanınmasında doğrudan etkilidir.
Cengiz Çandar, bir yazısında Tilda’yı şöyle anlatmıştı: “Dünya, Türkiye’nin usta dil kuyumcusunun, bu halkın asırlardan beri süregelen gür bilgelik ırmağının uğultusunu, Tilda sayesinde öğrendi. Yaşar Kemal, bu efsunlu efsaneler toprağının içinden akan pınar idiyse de, Tilda ile çağladı.” Yaşar Kemal ise şöyle bahseder kaybettiği eşinden: “Tilda benim hem arkadaşım, hem dostumdu. Kardeşim hatta kardeşten öte bir şeyimdi. Edebiyat konuşurduk, felsefe, siyaset… Biz 50 yılı böyle konuşarak geçirdik.”
Yaşar Kemal’in ülkemiz içindeki namı, onu Türk Edebiyatı’nın temsilcisi olarak sunulmasına olanak sağlarken uluslararası tanınmışlığı ise diğer köy romancılardan farkını ortaya koyar ve günümüzde de adı bu kadar çok anılır hale gelir.
7. Zengin Külliyat
Doksanlı yaşlarındayken kaybettiğimiz Yaşar Kemal, dolu dolu bir edebi hazine bırakmıştır arkasında. Dağın Öte Yüzü üçlemesinde (Ortadirek, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu), köylülerin doğaya karşı yaşam mücadelesini, karşılaştıkları zorluklarda yaşadıkları korkuları, intikam hırsını işler. Tek Kanatlı Bir Kuş‘ta, halkının terk ettiği kasabaya tayini çıkan bir memurun, yaşadığı korkular ve iç huzursuzluğuna değinir. Yılanı Öldürseler‘de toplum baskısıyla annesini öldüren bir çocuğun hayatının üstüne çöken gölgeyi anlatırken; Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca‘da, filler sultanlığını deviren karıncaların boyun eğmeyişini ve vazgeçmeyişini ustalıkla hayal ettirir okuyucuya. Bu örnekleri çoğaltmak mümkündür zira yalnızca roman türündeki eserlerinin sayısı bile otuza yakındır. Eserlerinden 12 tanesi sinemaya da uyarlanmıştır. Ayrıca Yaşar Kemal’in biyografisi niteliğinde olan, Aydın Orak yönetmenliğinde çekilmiş “Yaşar Kemal Efsanesi” isimli bir belgesel bulunmaktadır.
8. Halk, Sanat ve Doğa Zinciri
Bu maddeyi Yaşar Kemal‘in kendi kelimeleriyle anlatmak mümkündür. “Benim kişiliğimi ve sanatımı halktan ayırmak mümkün değildir. Ben iki şeye inanırım, iki şeyin sonsuz gücüne, yaratıcılığına, değişimine: halk ve doğa… Sanatımı halkımla, onun büyük yaratıcılığı ile birlik olarak yaparım. Politikam da sanatımdan ayrılmaz. Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi.. Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım. Ben etle kemik nasıl birbirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda, halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum…”
Tüm bunlardan yola çıkarak yine kendisinin söylediği gibi hayatı boyunca tek bir romanı yazdığını anlarız, o da insanın özü, kavgasıdır. Yaşar Kemal okumak, insanın tamamlanmasında büyük bir basamaktır ve ancak onu anlayarak okudukça yaşar, Yaşar Kemal.
Kaynakça
ataturkansiklopedisi.gov.tr, “Yaşar Kemal” web
dergipark.org.tr, “Yaşar Kemal Kitabı Etrafında Yaşar Kemal’i Değerlendirmek” web
dergipark.org.tr, “Kıyamete Kadar Yaşa Kemal’i Okumak” web
oggito.com, “Yaşar Kemal’i Okumak” web