“Drag Queen” Kavramının Ortaya Çıkışı

Editör:
Irmak Çelik
spot_img

Draq queen terimi, farklı bir cinsiyet kimliği sunmak için giyinen erkek sanatçıları tanımlamak adına kullanılan bir terimdir. Drag Queen kültürü, genellikle tiyatro, eğlence ve performans sanatlarıyla ilgilidir.

Drag queen teriminin kökeni, tam olarak belirlenemese de muhtemelen 17. yüzyıla dayanmaktadır. O zamanlarda, kadın rolleri kilise tarafından yasaklandığı için erkek aktörler tarafından canlandırılırdı. Aktörler, kadınları taklit ederken abartılı ve yerlerde sürünen etekler giyerlerdi. Bu nedenle, onlara sürünmek anlamına gelen drag ismi verildi. Bu uygulama zamanla eğlence endüstrisinde yaygın hale geldi ve bugün Drag kültürü olarak bilinen performans sanatının temelini oluşturdu.

Drag Queen Crystal Labeija Drag Güzellik Yarışmasında 1960ların sonları All That Interesting

Drag queen kültürü, 20. yüzyılın başlarında özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde canlandı. Bu dönemde özellikle gece kulüpleri drag queen performansları için popüler mekânlar haline geldi. Daha sonra drag queen kültürü, eşcinsel hakları hareketiyle birlikte büyük bir yükseliş yaşadı ve günümüzde de popülerliğini korumakta. Bugün drag queenler her ne kadar LGBT+ bir sembolü haline gelmiş gibi gözükse de hiçbiri homoseksüel olmak zorunda değildir. Heteroseksüel olan birçok drag queen görebilmek mümkün. Sahne performansları, televizyon programları ve filmlerde yer almaları ile de popülerliklerini arttırmaktadırlar.

 

Drag sanatçıları; drag queen, drag king, faux queen ve faux king olmak üzere genellikle dört gruba ayrılır. Drag queen, kadın rollerini canlandıran erkek bireyler iken drag king erkek rollerini canlandıran kadın bireylerdir. faux queen, abartılı kostümler giyerek drag queenleri taklit eden kadınlar; faux king, abartılı kostümler giyerek drag kingleri taklit eden erkeklerdir. Drag sanatçıları, birçok farklı şekilde kendilerini ifade edebilir ve kendi tarzlarını yaratabilirler.

The Nation

İlk Drag Queen Kimdi?

Bazı kaynaklara göre, Modern Drag Kültürü Amerika Birleşik Devletleri’nde 19. yüzyılın ortalarında başladı ve bu dönemdeki drag sanatçılarından biri olan Afro-Amerikalı William Dorsey Swann, kendisini drag queen olarak adlandıran ilk kişi olarak tarihe geçti. 19. yüzyılın Washington’unda yaşayan Swann, arkadaşlarıyla düzenlediği partilerde kadın kıyafetleri giymeye başlamıştı. Kendi partilerinin organizasyonunu da üstlenen Swann, çevresinde kraliçe lakabıyla tanındı.

1870’lerde iki erkeğin Londra sokaklarında kadın kıyafetleriyle yürümeleri tutuklanmaları tüm dünyada büyük bir skandal yarattı. Bu olay, Swann’ın da dikkatini çekti ve tepki olarak 1880’lerde kendisi de kadın kıyafetleri giymeye başladı. Swann, önemli bir direniş sembolü haline geldi ve kadın kimliği altında mücadele etti. Bu nedenle birçok kez tutuklandı ve polis baskınına uğradı. Toplumu rahatsız ettiği öne sürülen Swann’ın eylemleri, genelev işletmek gibi haksız suçlamalara maruz kaldı ve hatta 10 ay hapis cezası aldı.

Swann, ayrıca LGBTQ topluluğunun haklarını savunan ilk Amerikalı olarak tarihe geçti; yasal ve siyasi eylemlerle mücadele etti. Ölümünden kısa bir süre önce, drag topluluğu için kostümler yapmayı bıraktı. Swann 1925 yılında hayatını kaybettiğinde, evi yetkililer tarafından yakıldı.

Kaynak: https://www.dailymail.co.uk/
RuPaul Andre Charles Daily Mail UK

RuPaul Andre Charles

RuPaul Andre Charles, Amerikalı bir drag queen, oyuncu, yazar ve şarkıcıdır. 1960 yılında San Diego’da doğan ve Georgia’da büyüyen RuPaul, kariyerine 1980’lerin başında, Atlanta’da yerel kulüplerde drag şovları yaparak başladı. 1990’ların başında, RuPaul’un Supermodel (You Better Work) adlı şarkısı dünya çapında bir hit oldu ve RuPaul’un bir ikon haline gelmesini sağladı.

Kariyeri boyunca birçok albüm yayınlayan RuPaul, televizyon programlarına ve filmlere konuk oldu. 2009 yılında RuPaul, RuPaul’s Drag Race adlı bir televizyon programı yarattı ve sunuculuğunu yaptı. Program; drag yarışması formatında ve bir dizi mini yarışma, makyaj ve kostüm yarışması ve büyük bir final içeriyordu. RuPaul’s Drag Race, kısa sürede büyük bir hayran kitlesi kazandı ve Emmy ödüllerine aday gösterildi.

RuPaul, drag queen kültürü ve LGBTQ topluluğu için bir ikon olarak kabul edilir. Kendisi de bir LGBTQ aktivisti olan RuPaul, hayatı boyunca topluluk için çalışmış ve özellikle trans topluluğunun hakları konusunda farkındalık yaratmak için çabalamıştır. RuPaul, birçok insanın kendini kabul etmesine ve özgürce kendisi olmasına ilham vermiştir.

Türkiye’de Drag Kültürü

Son yıllarda RuPaul’un sunduğu RuPaul’s Drag Race adlı televizyon programının popüler hale gelmesiyle birlikte Türkiye’de de drag sanatçıları ve performanslarına ilgi arttı.

Türk kültüründe drag sanatının kökleri Osmanlı dönemine kadar uzanmaktadır. Eğlence hayatı ve şenliklerde yer alan ve köçek adı verilen kadın kılığına girmiş erkek dansçılar, Osmanlı toplumunda yaygın bir görüntüydü. Ayrıca orta oyunu gibi tiyatro oyunlarında kadın rollerini zenne adı verilen erkek oyuncuların canlandırması da sıkça görülürdü.

Cumhuriyet dönemiyle birlikte Türkiye’de drag sanatı da gelişmeye başlamıştır. Huysuz Virjin sahne adıyla bilinen Seyfi Dursunoğlu ve Matmazel Coco sahne adıyla tanınan Seyhan Arman gibi öncü drag sanatçıları, bu sanatı Türkiye’de tanıtmışlardır. Günümüzde de Türkiye’de birçok drag sanatçısı bulunmakta ve drag performansları düzenlenmektedir.

Seyfi Dursunoğlu

Seyfi Dursunoğlu, Huysuz Virjin karakteriyle 1970’lerden 2000’lere kadar Türkiye’de popüler olan bir eğlence figürü olarak karşımıza çıkmaktadır. Özellikle drag şovlarıyla tanınan Dursunoğlu, Huysuz Virjin karakterine hayat verirken dikkat çekici bir tarz sergilemektedir. Huysuz Virjin, süsüne ve güzelliğine önem veren bir karakterdir ve konuşmalarında sivri diliyle öne çıkmaktadır. Ayrıca cinsel konulara düşkünlüğüyle bilinir ve tabuları yıkarak toplumun çoğu zaman konuşmaktan çekindiği konuları açıkça dile getirir.

Seyfi Dursunoğlu

Seyfi Dursunoğlu’nun yarattığı Huysuz Virjin karakteri, drag kültürü ve drag queen kavramı ile ilişkilendirilir. Bu performansı, genellikle sahne şovları ve eğlence programları gibi etkinliklerde gerçekleştirildi. Huysuz Virjin karakteri, toplumda kadınların karşılaştığı zorlukları ele alır ve toplumsal cinsiyet rolleri hakkında mesajlar verir; toplumsal konuları ele aldığı için cinsiyet ve toplumsal cinsiyet konuları hakkında farkındalık yaratmada önemli bir rol oynar.

Seyhan Arman

Seyhan Arman, Türkiye’deki drag kültürünün önde gelen isimlerinden biridir. Kendisi drag queen olarak sahne şovları yapmakta ve hem ülkemizde hem de yurtdışında birçok gösteriye imza atmıştır.

Seyhan Arman’ın drag queen kimliği, geleneksel cinsiyet rollerine meydan okumak ve toplumsal cinsiyet normlarını sorgulamak için sahneye çıktığı bir performans sanatıdır. Drag queen olmak, kendini ve hayatını farklı bir perspektiften görebilme, cinsiyet kimliğini ve ifadesini keşfetme fırsatı sunar.

Seyhan Arman

Seyhan Arman, sahne şovlarında hem şarkı söyleyip hem de dans ederek izleyicilerini eğlendirir. Kendine özgü kostümleri, makyajı ve performansı ile seyircileri büyüler. Şovları, cinsiyet kimliği ve ifadesi hakkında bir farkındalık yaratırken aynı zamanda LGBTQ+ haklarına da destek verir.

Seyhan Arman, drag queen kimliği ile hem eğlendirici hem de toplumsal bir misyonu yerine getirerek, toplumsal cinsiyet eşitliği için mücadele eden bir sanatçıdır. Kendisi gibi bireyleri cesaretlendirerek, farklılıkların kabul edildiği bir toplum için mücadele etmektedir.

Türkiye’de drag kültürü, özellikle 1980’lerden itibaren daha görünür hale gelmeye başladı. O dönemlerde drag sanatçıları genellikle gece kulüplerinde veya eğlence mekânlarında sahne alıyorlardı. Ancak Türkiye’de drag kültürü, toplumsal ve siyasi baskılar nedeniyle uzun süre sessiz kalmak zorunda kalmıştır. 90’lı yılların sonunda özellikle İstanbul’da LGBT+ hareketi yavaş yavaş örgütlenmeye başladı ve drag sanatçıları da bu harekete destek verdi. Maalesef Türkiye’de LGBT+ hakları konusunda hala ciddi sorunlar yaşanmakta ve drag sanatçıları da bu sorunlardan etkilenmektedir.

Son yıllarda ise Türkiye’de drag kültürüne olan ilgi artmakta ve birçok genç drag sanatçısı yetişmektedir. Onur Gökhan Gökçek, Nurtopu Saçan, Baran Yüksel, Ahsen Gönülce gibi isimler bugün bu sanatı başarılı bir şekilde icra edenlerden sadece birkaçıdır. Özellikle sosyal medya sayesinde drag kültürü daha geniş kitlelere ulaşmıştır. Ancak Türkiye’de drag kültürüne dair daha fazla görünürlük ve kabul sağlanması için hala önemli adımlar atılması gerekmektedir.


Kaynakça

spot_img
İpek Kocaman
İpek Kocaman
Mandalina büyüyünce portakal mı olur?

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.