Ütopya kelimesi, XVI. Yüzyılda yaşamış olan İngiliz yazar Thomas More’un ideal bir toplumu anlattığı romanın adından gelmektedir. Gerçekleşmesi olanaksız, çarpıcı, ilginç tasarı ya da düşünce anlamına gelir. Distopya ise anti-ütopyadır. Çoğunlukla ütopik bir toplum anlayışının anti-tezini tanımlamak için kullanılır. Distopik bir toplum, otoriter-totaliter bir devlet modeli ya da benzer bir başka baskıcı sistem altında karakterize edilir.
Ütopya ve Distopya Farkı Nedir?
Ütopyanın kesin olarak iyimserlik, distopyanın da kesin olarak kötümserlik içermesi bu iki kavram arasındaki en temel farktır. Ütopyalarda herkes eşittir, barış hakimdir ve ideal bir düzen vardır. Distopyalarda ise gelecekte olmasından korkulan, baskının ve eşitsizliğin hakim olduğu bir devlet düzeni vardır.
Ütopik Nedir?
Ütopyaya ait düşünceleri ifade etmek için ütopik kavramı kullanılmaktadır. Gerçekleşmesi imkansız olarak görülür ve hayali düşünceler olarak nitelendirilir. Ütopya kavramının özelliklerini taşıyan anlatımlar, ütopik düşüncelerdir. Ütopik düşüncelerde Kötülüklere yer verilmez. Her konuda her zaman iyi düşünceler söz konusudur. Harika bir toplum yapısı, herkesin eşit şartlarda yaşaması ve arzu edilen toplum düzeninin hakim olmasını istemek ütopik bir düşüncedir. Günümüzde de gerçekleşmesi çok zor olarak görülen ve içinde iyilik barındıran düşünceler için ütopik kavramı kullanılmaktadır. Yani hep o hayalini kurduğumuz mükemmel dünya ütopik bir düşüncenin örneğidir. Ütopik düşüncenin hakim olduğu ütopyalarda; tüm vatandaşlar için mutlak eşitlik söz konusudur. Eğitim, sağlık gibi alanlarda herkes eşit haklara ve sorunsuz erişime sahiptir. Tüm vatandaşlar için güvenli bir ortamda yaşam sürme durumu söz konusudur. Korku endişe gibi duygular yoktur. Ütopyalardaki yaşantılar bu şekilde tasarlanmıştır. İdeal bir toplum kurmak arzusundan ortaya çıkmıştır.
Distopik Nedir?
Hayallerimizdeki ütopyanın aksine anti-ütopya da vardır elbette ki. Anti-ütopya olan distopyalarda her şey iç karartıcı ve can sıkıcıdır. Distopyalarda gelecekte gerçekleşmesinin mümkün olacağından korkulan baskıcı ve totaliter toplumlar vardır. Distopyalardaki kötümser düşünceler için de distopik kavramı kullanılmaktadır. Ütopik düşünce sonsuz iyimserlik içerdiği gibi distopik düşünce de sonsuz kötümserlik içermektedir. Distopik düşüncede gelecekte olması beklenen ve aynı zamanda bundan korkulan toplum düşüncesi hakimdir. Distopik düşüncelerin hakim olduğu distopyalarda ise; baskıcı, her şeyi kontrol eden bir hükümet mevcuttur. Eşitliğin hiçbir şekilde mümkün olmadığı, ya herkesin aşırı yoksul olduğu ya da zenginler ve yoksullar arasındaki gelir farkının bir hayli büyük olduğu toplumlardır. Distopyalarda genellikle özgür ve bağımsız düşünceden söz etmek de mümkün değildir. Ayrıca bu toplumlarda insanların zihinleri de kontrol edilmektedir. Rahatsız edici boyutlara varan bu sistemde yaşamak oldukça zordur.
Edebiyatta Ütopya – Distopya Karşılaştırması
Devlet – Platon / Biz – Yevgeni Zamyatin
Ütopya olarak ilk akla gelen, Platon’un Devlet kitabı ile bir distopya örneği olan Yevgeni Zamyatin’in Biz kitabının karşılaştırması olarak şunlar söylenebilir; ikisinde de devlet ön plandadır fakat Platon Devlet’te, arzu edilen ideal toplum nasıl bir yönetim şekliyle ortaya çıkabilir bunu aktarmış ve ütopik devlet sunmuştur. Yevgeni Zamyatin ise Biz romanında Tek Devlet adlı bir ülkenin insanların tüm seçimlerinde söz hakkı olduğu distopik bir evren yaratmıştır. Topluğu oluşturan insanlardan bahsedecek olursak;
Platon, Devlet içerisinde insanları üç sınıfa ayırmıştır; çalışanlar, bekçiler ve yöneticiler. İşçi, çiftçi ve zanaatkarların oluşturduğu çalışanlar üretim yaparak devlete maddi kazanç sağlamaktadır. Bekçiler devletin güvenliğini sağlarken, yöneticiler de devletin yönetiminden sorumludur. Burada sınıflara ayrılma durumu söz konusu olsa da bu bir ayrımcılık göstergesi değildir. Aksine her sınıfın kendine özgü bir erdemi vardır. Bunlar da, çalışan sınıfının kanaatkar olması, bekçi sınıfının cesur olması ve yöneticilerin de bilge olmasıdır. Bu toplumda kadın ve erkek için de bir eşitlik söz konusudur. Barışçıl ve huzur dolu bir ütopya olan bu romanda insanlar üzerine düşen görevleri yapar ve mutlak iyimserlik hakimdir.
Biz distopyasında ise, insanların doğadan, kendi benliklerinden ve birbirlerinden koparıldığı bir ortamda, isimlerin yerini numaraların aldığı, saydam cam duvarlar arasında yaşanan her şeyin kameralarla kaydedildiği bir toplum vardır. Hatta insanların çiftleşme zamanlarını ve kiminle çiftleşebileceğini bile sistemin düzenlediği, seçimlerin göstermelik yapıldığı, Velinimet’in yönettiği Tek Devlet adlı ülkenin distopik bir evrende geçmektedir. Özgürlüklerin kısıtlandığı hatta olmadığı, gelişmiş standartlara rağmen baskıcı ve totaliter bir iktidarda mutlu mesut yaşayanlar olduğu gibi bu düzenden memnun olmayanların da var olduğu bir evren. Özel hiçbir alanın ve mahremiyetin olmadığı bu romanda distopya evreninin kapıları aralanıyor.
Kaynakça
Ansiklopedik Bilgiler. “Distopya ve Ütopya Nedir? Arasındaki Farklar Nelerdir?”. Web. 06.09.2023
Iienstitü. “Ütopya Nedir? Distopya ile Arasındaki Fark Nedir?”. Web. 06.09.2023
Oggito. “Ütopya ve Distopya Edebiyatı Kitapları”. Web. 06.09.2023