Korku antolojisi olarak hayatımıza giren American Horror Story, 2011 yılından itibaren halen yayınlanmaya devam ediyor. Her sezonunda farklı bir hikaye işleniyor. Bu sayede izleyici, sıkılmadan dizinin takipçisi oluyor. 11 sezonu tamamlanan dizinin, 12. sezonunun bölümleri yayınlamaya başladı bile. Tamamlanmış sezonlarının arasında izleyenler tarafından en beğenilenlerini gelin beraber inceleyelim.
Murder House: Bu evden çıkış yok!
Dizilerin ilk sezonunun yeri ayrı olur derler, American Horror Story için de durum aynı görünüyor. Bu hikayede bizleri Harmon ailesi karşılıyor. Vivian‘in ikinci hamileliğinin düşükle sonuçlanması ve eşi Ben‘in kaçamak ilişkisinden dolayı kızları Violet ile Boston’dan Los Angeles’a taşınıyorlar. Oldukça büyük ve gösterişli bir malikaneyi değerinden çok daha uyguna satın alıyorlar. Bu evde daimi hizmetçi olarak çalışan kızıl saçlı yaşlı(!) kadın Moira, adeta “Ev alana hizmetçi bedava!” mottosuyla olaylara dahil oluyor. Uyum sağlamakta zorlanan kızları ve hayatlarının yeni düzeniyle uğraşan aile, komşularıyla tanışmaya başlıyor. Harmon’ları pek rahat bırakmayan ve evlerinin eski sahipleri olan Langdon ailesinin üyeleriyle ise kısa zamanda samimi oluyorlar. Constance Langdon, oğlu Tate ve sakat kızı Larry ile yaşıyor. Eski kocası da ilerleyen bölümlerde hikayeye sık sık dahil oluyor. Daha sonrasında olaylar hızla tuhaflaşmaya başlıyor. Tate ile Violet yakınlaşmaya başlıyor, Ben karısının arkasından iş çevirmeye devam ediyor, Vivian hamile kalmaya çalışıyor… En önemlisi ise tabii ki meşhur ev hayaletli çıkıyor. ‘Evde ölen evde kalır.’ Peki bu sezon neden bu kadar sevildi? Bir çok ikonik karakteriyle büyük bir kitleye yön verdi. Tate’in katil olma makyajını çoğu kişi halen daha hatırlıyordur. Ayrıca Violet ve Tate’in ilişkisini onaylayan büyük bir kesim de vardı. O zamanların havalı görüşü, American Horror Story izlemekti. Dolayısıyla dizi, 2010’lu yıllara güzel bir hayran kitlesi yakalayarak damgasını vurdu.
Freak Show: Ucubeler
Renkli ve kalabalık kadrosuyla dizinin dördüncü sezonu da en beğenilenler arasında. Sezon, farklı görünüşteki birçok insanın gösteriler yaptığı bir sirki anlatıyor. Elsa Mars, bu sirki kuran ve bütün ucubeleri bulup seçen kişidir. Her karakterin hayatlarının nasıl buraya geldiğini görebiliyoruz. Acınası hayatlar, nefret edilesi kişiler… Sezonda bunlardan fazlasıyla bulunuyor. Yetmezmiş gibi bir de katil palyaço var. Sirk geldiği şehirde bu sefer dikkat çekiyor. Cinayetler işlendikçe gözler onlara dönüyor. Sezonun sevilen yanlarından biri, karakterlerin dış görünüşlerinin aslında gerçeğe dayanıyor olmasıdır. Görsel olarak ‘Ben American Horror Story izliyorum!‘ dedirten türden bir rahatsızlık hissi veriyor. Hikayenin sonunda ise bütün sezon beklediğimiz rahatlamayı birazda olsa yaşıyoruz. Herkes hak ettiğini yaşar değil mi?
Asylum: Deli eden akıl hastanesi
Şüphesiz en çok sevilen sezonlardan biri olan ikinci sezon ile listemize devam ediyoruz. Briarcliff adlı akıl hastanesinde kalan Kanlı Surat isimli katilin haberini yapmak isteyen Lana Winters‘ın gelmesiyle hikaye başlıyor. Lana, umduğu gibi gitmeyen olaylar sonucunda kendini hastaneye yatırılırken buluyor. Sırlarla dolu hastanenin kadrosu ise kurucusu Timothy Howard, Rahibe Jude ve onun yardımcısı Rahibe Mary‘den oluşuyor. Bir de başımıza sonradan bela olacak psikolog doktor Oliver Thredson ekleniyor. Lana kurtulmaya çalışırken birçok olay yaşıyor. Sonunda kaçtığında ise hiç umulmadık bir gerçeği öğreniyor. Ters köşelerle dolu hikayenin, sezonun diğer bölümleri gibi, oldukça etkileyici bir sonu var. Heyecan ve gerilim dolu olması izleyiciyi içine çekiyor demek mümkün. Beklenmedik olaylarıyla da çok sevilen bir sezon oluyor.
Coven: Cadılar
Genç cadıların güçlerini kontrol etmek için gittiği okulu anlatan üçüncü sezondan bahsetmeden olmaz elbette. Hikaye, Zoe‘nin cadılar okuluna gitmesiyle ve yüce olan Fiona‘nın geri dönmesiyle başlıyor. Cadı meclisine uyum sağlamayan Fiona’nın karıştırdığı olaylar ve beraberinde getirdiği belalar saymakla bitmez. Yine de efsanevi kadın karakter olarak akıllara kazınıyor. Hayat hikayesini ve nedenlerini ilerleyen bölümlerde anlıyoruz. Kızı Cordelia ise okulu yöneten kişi. Sezon boyunca annesinin aksine iyiliklerini görüyoruz. Fiona’nın ortadan kaldırılmak istenmesi, yeni yücenin belirlenme süreci, meclisin birbirine girmesi derken bir de düşmanlarıyla uğraşıyorlar. Sezonun kendine has bir havası olması, en sevilenler arasında yer almasını sağlıyor. Güçlü kadını güzel resmetmesi de bir başka avantajı haline geliyor. Kıyafetler ise kesinlikle cadı evrenini yansıtıyor.
Apocalypse: Deccal
Geri dönüşlerden oluşan sekizinci sezon ile yazımızı bitirelim. Bu hikayede erkeklerden oluşan cadıları izliyoruz. Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, Coven sezonunda da cadılar anlatılıyordu. Oradaki gözde kadın cadılarımız, bu sezon tekrar geliyorlar. Sezon, nükleer savaştan sonrasını konu alıyor. Dünyanın sonunun gelmesini engellemek için, Coven cadıları da hikayeye dahil oluyor. Deccal ise uzun zaman önce tanıdığımız biri, hatta kökeni ilk sezona dayanıyor demek mümkün. Eskilere gönderme olmasaydı, beğenilen sezonlara girebileceğini düşünmüyoruz ama yine de, tüm bu özellikleriyle izleyicinin ilgisini canlı tutmaya yetti. Sürekli farklı hikayeleri izlerken, bizi maziye götürmeyi başardı. O yüzden bu sezonun yeri American Horror Story izleyicileri için ayrı.
Kaynakça:
American Horror Story. Ryan Murphy. FX. Birleşik Devletler. 5 Ekim 2011. Televizyon
American Horror Story. Imdb. Web. 16.10.2023
