Şarlman: Avrupa’nın Babası

Editör:
Ayşe Olgun, Ece Günay
spot_img

Roma İmparatorluğu, bilindiği gibi yalnızca İtalya ve çevresiyle sınırlı kalmamıştı. Geniş topraklara yayılan imparatorluk, sınırlarını genişletirken içerisinde Cermen, Sakson, Frank, Lorenliler gibi birçok ulus barındırdı. Bu uluslar arasındaki çatışmalar önce imparatorluğun Doğu ve Batı olarak ayrılmasına, sonra da Batı İmparatorluğu’nun çökmesine sebep oldu.

İtalya’nın ilk Alman imparatoru olan I. Otto‘nun sekiz mirasçısı, Papa tarafından taçlandırıldı. Orta Çağ’da 800’den 1519’a kadar otuz kayser başa geçse de bunlardan yalnızca birkaçı büyük kitlelerce tanındı. Bunlar: Şarlman (Karolenj Hanedanlığı), Otto (Otton Hanedanlığı), IV. Heinrich (Salyan Hanedanlığı), Friedrich Barbarossa, II. Friedrich (Hohenstaufen Hanedanlığı), IV. Karl (Lüksemburg) ve I. Maximilian’dır (Habsburg).

Şarlman’ın Kökeni

VIII. yüzyılda karışıklık hâkim olduğundan Pepin ve Bertrada‘nın oğulları Şarlman’ın doğum tarihi ve yeri, çocukluk ve gençliğine dair fazla bilgi bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra, ölümünden otuz sekiz yıl sonra Einhard tarafından kaleme alınan biyografisi Vita Karoli Magni güzel bir kaynak olmuştur. Biyografiye göre Franklar, Şarlman’ı Frank olarak görmekteydi.

wikipediacom Einhardın Vita Karoli Magnisinden bir örnek

Frank hükümdarı, babasının ölümünden sonra tahtı kardeşi Carloman ile paylaştı. Şarlman eskiden babasının yönettiği Kuzey’i, Carloman ise amcasının yönettiği Güney’i yönetti. Söz konusu yönetim olduğunda bazı sorunlar baş gösterdi. Söylenenlere göre Carloman taraftarları bu birliğin bozulmasını istiyordu.

Şarlman’ın Katıldığı Savaşlar Hakkında

Şarlman işe ilk olarak babasının yarım kalan savaşının devamını getirmeyi üstlenerek başladı. Günümüz Güney Fransa’sında bulunan Akitanya‘yı fethetmeye koyuldu. Kardeşi Carloman her ne kadar Akitanyalıların ayaklanmasına karşı onu desteklemese de Şarlman galibiyetini Lombardlar Kralı Desiderius’un kızı Desiderata ile evlenerek taçlandırdı.

Carloman aniden öldükten sonra Şarlman, Frank Kralı ve Roma İmparatoru oldu. Carloman’ın eşi Gerberga ve çocukları Desiderius’a sığınırken Şarlman Desiderata’dan ayrılarak Slabyalı bir kızla evlendi. Desiderius kızına yapılan bu saygısızlığı sindiremedi ve Şarlman’a bunun bedelini ödetmek istedi. Bu olaylar sonucunda da Frank ve Lombardlar arasında  773–774 tarihlerinde bir savaş meydana geldi.

Şarlman’ın babası Pepin, İtalya’da bulunan Ravenna bölgesini Papa’ya teslim etmeleri konusunda Lombardiya ile önceden antlaşma yapmasına rağmen Desiderius sadece Ravenna ile kalmayıp Rimini, Pesaro, Fani, Ancona ve Senegalia’dan oluşan Pentapolis (beş şehir) bölgesini de işgal etti. Bu da yetmezmiş gibi Desiderata, Papa Hadrianus’a Carloman’ın oğullarının krallıklarını ilan etmesini söyleyerek ikilik çıkarmak istedi. Papa Hadrianus ise bu isteği geri çevirerek Şarlman’dan yardım istedi. Şarlman’a karşı çok güçlü bir ordusu olmasa da gözünü intikam bürümüş olan Desiderius’a karşı, Papa Hadrian’ın desteğini alan Şarlman uzun çatışmalar sonucu galip geldi. Galibiyetinin ardından da tüm İtalya’yı ele geçirdi. Sonrasında Desiderius’u daimi sürgüne yolladı ve oğlu Adalgis’i İtalya’dan sürdü. Lombard krallarının yetkilerini ellerinden alarak Roma Kutsal Kilisesi hükümdarı olan Hadrianus‘a verdi. 

worldhistoryorg Sakson Savaşı

Kuzeyde Hristiyanlığa direnen Saksonlar ile karşı karşıya geldi. Pagan olan Saksonlar, kutsal değerlerine sahip çıktıklarından Hristiyan öğretilerine uymak istememişlerdi. Kutsal ağaçları Irminsul‘un yıkılması ise onlar için bardağı taşıran son damla olmuştu. Saksonlarla olan savaş 772–804 yılları arasında sürdüğünden en çetin savaşlardan biri olmuştu. Birçok cephede Sakson çeteleriyle savaşan Şarlman, yıllar sonra Weser Nehri’nin doğu ve batısındaki toprakları işgal etmeyi başarmıştı.

Orta Avrupa’da yaşayan Avarlar (kimi kaynaklarda Türk-Moğol kökenli bir halk olduğu belirtilir) geniş bir coğrafyaya hâkimdi. Bu hâkimiyet de yayılmacı politika izleyen Şarlman için bir tehditti. 788-803 yılları arasında uzun çatışmalar sonucu Şarlman, başkentleri olan Ring’i ele geçirerek Avarları zayıflattı.

İspanya’da bulunan Endülüs Emevileri Müslümandı ve Avrupa’ya İslam’ın yayılması hem dini hem politik açıdan Şarlman’ın çıkarlarına ters düşüyordu. Müslüman Saragossa valisinin isteği üzerine Şarlman, Endülüs Emevilerine karşı onu desteklemek için İspanya’ya gitse de bu sırada Saragossa’daki darbe yüzünden Şarlman’ın gidişi nafile olmuştu. Çıkan ayaklanmada Pirenler üzerinden geri çekilirken artçı birlikler Basklar tarafından yok edildi. Bu bölgeyi her ne kadar ele geçirmeye çalışsa da bilindiği kadarıyla kalıcı bir fetih gerçekleştiremedi.

pinterestcom Şarlmanın Papa III Leo tarafından taç giydirilmesi

Şarlman bazı hükümdarlardan farklı olarak savaşa bizzat katılırdı. Bu sayede askerine moral vermekle kalmayıp olaylara doğrudan müdahale edebiliyordu. Gücünün doruklarındaki Şarlman, Kuzey Denizi’nden Orta İtalya’ya, Piren Dağlarından günümüz Macaristan’ına uzanan bir egemenliğe hakim olmuştu. Fransa ve Avusturya’yı fethetti. Böylece Şarlman; Sakson, Frank, Anglo, Cermen, Got ve Slav Kralı oldu. Avrupa’nın en güçlü adamı olarak anılan Şarlman bundan daha fazlasını istedi. Roma İmparatorluğu’nun mirasçısı olmanın yolu Papa tarafından düzenlenen törende taç giymesinden geçiyordu. Diğer birçok Papa’nın aksine Papa III. Leo soylu bir aileden gelmiyordu ve bu yüzden de muhalifler ona iftira attı. Ayrıca muhaliflerin tehdidi altındaydı ve Şarlman’ın yardımını istedi. Bunun üzerine Spoleto Dükü Papa’yı Paderborn’a Şarlman’ın yanına götürdü. Şarlman’ın koruması ve desteğiyle Papa tekrardan makamını elde edebildi.

Frank Hükümdarı, Papa III. Leo’yla iş birliği yaparak V. yüzyılda yıkılan Kutsal Batı Roma İmparatorluğu’nu yeniden kurdu. 800 yılının Noel’inde Papa III. Leo, Şarlman’a Aziz Petrus Bazilikası’nda (Vatikan) tacını takarak onu Kayzer ilan etti. Bunun üzerine Şarlman, 1453 yılında Osmanlı’nın Konstantinopolis’i fethine kadarki süreçte Doğu Roma’yla bir rekabet haline girdi.

Şarlman ve Din

Ravenna ve Pentapolis’le birlikte tüm İtalya’yı fetheden Şarlman, toprak genişletmeye hız kesmeden devam etmeyi amaçladı. Soyunun dayandığı Karolenj Hanedanlığı’nın Papa’yla arası oldukça iyiydi.

Şarlman artık Hristiyan birliğini sağlama rolünü üstlenmişti. Dolayısıyla ilerlemesinde Batı’daki Müslüman Endülüs Emevileri ve Kuzey’deki Pagan Saksonları Hristiyan yapması veya boyunduruğu altına alması gerekiyordu. Şarlman Saksonlara Hristiyanlığı dayatırken insan kurbanı, şu ve ağaç gibi pagan ritüellerini yasakladı ve uygulayanları idam etti. Hristiyanlığı kılıç ve ateşle Saksonya’ya kabul ettirdi.

Avrupa’da Şarlman

Şarlman yalnızca fetihleriyle değil aynı zamanda Hrıstiyanlığı yayarken Batı Avrupa’da birlik beraberlik kurmasıyla da ünlüdür. Karışık kabilelerin bir arada yaşadığı Avrupa’dan günümüz Avrupa Birliği mentalitesine geçiş temelleri Şarlman’la atıldı.

Şarlman Avrupa’nın Babası olarak anılmaya başlandı. Öyle ki 775 yılında Rahip Cathwulf Şarlman’ı zengin Avrupa’nın Hükümdarı olarak nitelendirirken İngiliz keşiş, bilgin ve eğitimci olan Alkuin, kilisenin Avrupa’da barış içinde barınmasının Şarlman sayesinde olduğunu ifade etmiştir. Ölümünden sonra bile mezarına “Tüm Hristiyan Aleminin Kudretli ve Sevilen Hükümdarı” ifadesi yazılmıştır. Şarlman, İskender ve Francis gibi isimlerle anılarak tarihe adını yazdırmıştır.

Şarlman’ın Reformları Hakkında

Şarlman otoritesini her ne kadar dine dayandırsa da yönetim, eğitim, mali ve dini reformlardan da geri kalmadı. Doğduğu yer olan Aachen başta olmak üzere birçok öğrenciye Avrupa çapında burs vererek hem gençleri okumaya ve gezmeye teşvik etti hem de eğitimde köklü yeniliklere gitti. Aachen’a dünyanın birçok yanından getirttiği aydınları kurduğu saray okullarına yerleştirdi. Bu bilginlerden biri olan Alkuin, bizzat Şarlman tarafından saray okuluna eğitim danışmanı yapıldı. Antik Yunan ve Roma’daki birçok eseri Latince’ye çevirtti. Einhard’a göre mantık, gramer ve geometriyi içinde barındıran Trivium ve müzik, aritmetik, astronomi ve diyalektikten oluşan Quadrium’a oldukça önem verirdi ve hep yeni bir şeyler öğrenme eğilimindeydi.

Dine çok önem vermesine ek olarak insanların kendi dinini doğru bir şekilde uygulamasını istiyordu. Tüm kabileler farklı yorumladığı için İncil’i çoğaltarak tekrardan çevirtti. Hristiyanlığı tekelde barındırmayı amaçlamıştı. İncil el yazmaları için Scrittor denilen güzel yazı ustalarını işe aldı ve onlar için birçok Scrittorium ismini alan yazıhane inşa ettirdi. Halkın çoğunluğu okuma yazma bilmediği için Ruhban Sınıfı’nı eğiterek halka inmeyi amaçlıyordu.

pinterestcom Minüskül örneği

Yazıyı bir standarta oturtmak için minüskül denilen yazım stilini keşfetti. Öncesindeki katiplerin süslü ve okunmaz yazımına karşın Şarlman, yazının okunabilirlik ve kolaylığına önem veriyordu. İcat ettiği bu yazı stili küçük ve okunaklıydı.

Antik Roma İmparatorluğu ve İncil’in dili Latince’yi herkesin konuşabileceği hale getirmeyi hedefledi. Buna göre kilise ve devlet işlerinde Latince kullanılırken günlük hayatta sonrasında İtalyanca, İspanyolca ve Fransızca gibi dillere dönüşecek olan lehçeler kullanılırdı.


Kaynakça

spot_img
Doğa Songür
Doğa Songür
Ege Üniversitesi Almanca Mütercim Tercümanlık

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Neşe Kelimesinin Kökeni Nedir?

Üç selam, beş hoşbeş, iki gönül alma, bir gülümseme, dünyanın neşesi bu işte.

2025 İlkbahar ve Yaz Modasında Öne Çıkan Trendler

Ekoselerden pastel renklere, aksesuarlarda maksimalizmden yarım pantolonlara bu sezonun öne çıkan trendleri!

Dopamin Döngüsü: Telefonlarımız Bizi Nasıl Bağımlı Hale Getiriyor?

Fark etmeden içine çekildiğimiz ekranlar, aslında beynimizde gizli bir döngüyü harekete geçiriyor: dopamin döngüsü.

Modern Resimde Oryantalizmin Doğuşu

Batı'nın Doğu üzerindeki hakimiyeti sonucu Doğu medeniyetinin tanımları değişmiş, klişeler ve ön yargıların yanı sıra kültürel bir görkemi barındıran Oryantalist resim doğmuştur.

5 Farklı Şairden Toplumculuk Teması

Toplum sorunlarını halka duyurmada aleni bildiri niteliğinde şiirler yazan beş toplumcu şairin şiirlerindeki toplumculuk temasına daha yakından bakalım.

Multitasking Miti: Aynı Anda Birden Fazla İş Yapabilir miyiz?

Multitasking günümüzde verimlilik göstergesi gibi görülse de, bilimsel araştırmalar beynimizin aynı anda yalnızca tek bir işe odaklanabildiğini gösteriyor.

When We All Fall Asleep Where Do We Go? Albüm İncelemesi: Billie Eilish’in Sıra Dışı Dünyası

Billie Eilish, "When We All Fall Asleep Where Do We Go?" albümüyle karanlık duyguları pop müzikle buluşturarak kendi tarzını cesurca ortaya koyuyor.

İstanbul Mimarisi: Ragıp Paşa Apartmanı

Ragıp Paşa Apartmanı, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde, Batılılaşma dönemi mimarisiyle inşa edilmiş, tarihi ve estetik açıdan önemli bir yapıdır.

Yanmış Kibritlerden Olağanüstü Başarılara: Louis Kahn’ın Hikâyesi

Yanmış dallarla ve kibritlerle başlayan yolculuğuyla mimarlık tarihine kazınan bir isim: Louis Kahn.

Yalın Tutku Aslında Ne Anlatıyor?

Yalın Tutku, sıradan bir aşk hikâyesi değil, bir kadının arzusunu sakınmadan taşıma çabası.