Mekan ve sanatın birbiyile uyum ve bütünlük içerisinde kullanıldığı sanat, Enstalasyon Sanatıdır. “Enstalasyon” kelimesi bir şeyi başka bir şeyin içerisine koymak anlamına gelmektedir. Genellikle mekana özgü ilişkilerin ve uyumun geçici veya kalıcı sergilenmesiyle oluşturulur. Mimaride oldukça tercih edilen bir ifade biçimidir. İç veya dış mekan olması farketmeksizin sadece bakılacak değerli bir nesne olarak değil, bir bina, müze veya belirlenmiş bir oda olsun kendisi ve izleyici arasında yüksek düzeyde bir yakınlık yaratır. Enstalasyon sanatı bir akım ya da tarzdan ziyade bir sanat eseri üretim ve sergileme biçimidir. Enstalasyon sanatı, resim, heykel, mimari, çizim ve metin gibi geleneksel ve geleneksel olmayan kategoriler ile oluşabilir.
Enstalasyon Sanatı, sadece görsel duyuları değil, dokunma, ses ve koku gibi duyuların tamamını devreye sokmaktadır. Yalnızca bir seyir değil, bir deneyim sunmayı vaadetmektedir. Sanatçının yeteneğinden ziyade yaratıcı düşünceye önem vermektedir. Bu yaratıcı düşüncenin alıcısında uyandırdığı mesajın doğru iletilebiliyor olması asıl önemli olan noktasıdır.

Sanat dönemleri arasında geri-dönüşüm materyellerinin en çok kullanıldığı sanat dili haline geldiği söylenebilir. Genellikle kullanılan ürünler, eski ve daha önce zaten kullanılmış parçalara sahiptir. Bu parçaların kullanılmış, eski görüntüsü ifade etmek istenilen hikayeye eşlik ederek katkı sağlamaktadır.

Bir enstalasyon sanatının ardındaki fikirler ve ortaya çıkardığı tepkiler, ortamın kalitesinden veya teknik değerinden daha önemli olma eğilimindedir. Sanatçılar bu türü, izleyicileri şaşırtarak ve izleyicilerin ilgisini yeni yollarla çekerek sanat dünyasını dönüştürme potansiyeli nedeniyle savunurlar. Enstalasyon sanatçıları, izleyiciye estetik açıdan hoş bir nesne sunmaktan ziyade, izleyiciyi kendi yarattıkları bir ortamın içine çekmeye odaklanırlar. Gündelik mekanlar ve materyaller enstalasyon sanatının bir parçası haline gelebilir hatta en önemli bileşeni dahi olabilir. Bu bakış açısı dayesinde enstalasyon sanatı, sanatın erişebildiği kolları ve neyin sanat olarak nitelendirileceği ile ilgili kapsamını genişletmiştir.
Chicago Bulut Kapısı

The Bean, Chicago’nun kalbinde yer alan bir kamusal sanat eseridir. Resmi adı Cloud Gate olan heykel, dünyanın en büyük kalıcı açık hava sanat enstalasyonlarından biridir. Anish Kapoor tarafından tasarlanmıştır. Cloud Gate, sanatçının Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ilk kalıcı kamusal açık hava çalışmasıdır ve yaygın olarak en ünlü eseri olarak kabul edilmektedir. Anıtsal eser 2004 yılında açılmış ve kısa sürede Chicago’nun en ikonik manzaralarından biri haline gelmiştir. The Bean’in yansıtıcı yüzeyinde sıvı cıvadan esinlenilmiştir. Bu parlak dış yüzey parkta dolaşan insanları, Michigan Avenue’nun ışıklarını, çevredeki silueti ve yeşil alanı yansıtmaktadır. Parkın üzerindeki gökyüzünün yansıması ve The Bean’in kavisli alt kısmının ziyaretçilerin parka girmek için altından yürüyebilecekleri bir giriş görevi görmesi, heykelin yaratıcısına esin kaynağı olmuş ve eser Bulut Kapısı olarak adlandırılmıştır.
Kapadokya “Ödül” Enstalasyonu

Ayşe Erkmen’in 2015 yılında Kapadokya’nın yüksek peri bacalarına yerleştirdiği renkli toplar ve bir sonraki sene 2016 yılında doğal bir oyuğa yerleştirdiği halkası, Nevşehir’in sahip olduğu pastel renklere sahip manzarasına capcanlı bir element ekliyor. Kullanılan materyallerin renkleri ve ait olduğu alan ile kurduğu konstrast, bize peribacalarının doğal oyuklarının geçmişi üzerine düşünmek için bir fırsat veriyor.
Enstalasyon sanatının toplanması ve satılması özellikle zor olduğundan, bu hareket sanatın metalaştırılmasına karşı çıkmakta ve böylece sanat eserlerinin değerini belirlemek için kullanılan geleneksel mekanizmalara meydan okumaktadır. Sanat eserleri alanından ve mekanından soyutlanarak kullanıldıkları zaman anlamlarını yitirebilirler. Enstalasyon sanatına ait bir örneğin başka bir mekanda yeniden inşa edilmesi ilk anlamını yitirmesine sebep olacağına dair eleştirilmektedir. Sanat eserleri mekanla özdeşmiş bir biçimde düşünülmeli ve ondan ayrıldığı zaman bambaşka bir şeye dönüşeceği kabul edilmelidir. Bu sebep dolayısıyla modern dünyadaki sanat eserlerine biçilen fiyat değerlerinin ötesinde bir yargıyla gözlemlenirler.
My Bed

Enstalasyon sanatının en bilinen örneklerinden biri olarak söyleyebileceğimiz Tracey Emin’in “My Bed” isimli eseri, gündelik hayattan alınmış pek çok nesne ile zenginleştirilerek bize sanatçının iç dünyasının perdelerini aralamamıza olanak sunuyor. Bu eser hakkında daha fazla bilgi için buraya tıklayabilirsiniz.
Kaynakça
Cold Dark Matter: An Exploded View by Cornelia Parker, 1991, via Tate, London. The Collector. 23.04.2024
The Bean (Cloud Gate) in Chicago. Choose Chicago. 23.04.2024
Cold Dark Matter: An Exploded View, 1991. Tate.urg. 23.04.2024
Mushroom Room by Carsten-Höller, 2000, installation at the Fondazione Prada. Tate.urg. 23.04.2024
Yavuz, Tuğba Sezer. “ÇAĞDAŞ TÜRK SANATI’NDA ENSTALASYON”. Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2019.
Ayşe Erkmen, Ödül, 2016 / Prize, 2016. CappadoxFestival, Youtube. 23.04.2024