Sanatta Psikoloji: Leonardo Alenza’nın Tablolarında İntihar

Editör:
Gülizar Nehir Gülkanat, Asya Yüce
spot_img

Sanat eserleri, kimimiz için dünyadan kopuş ve alternatif bir evreni temsil ederken kimilerimiz için de içinde bulunduğumuz fakat dillendiremediğimiz durumların somut görünümlerini temsil eder. Alenza’nın eserleri konuşamadığımız ve yokmuş gibi davrandığımız intihar olgusuna, farklı ve cesur bir pencereden bakarak bizim yapamadığımızı yapar ve intiharı tartışılabilir hale getirir.

Leonardo Alenza Kimdir?

Self portrait Leonardo Alenza y Nieto 1824 Kaynak Wikipedia

Leonardo alenza y Nieto, 1807 yılında İspanya‘da doğan bir ressam ve gravür sanatçısıdır. Sanatta romantizm akımının bir takipçisi olarak kabul edilen Alenza’nın resimlerinde, karanlık koyu bir atmosfer içinde psikolojik olay ve dışavurumlar kendisini gösterir. Ünlü İspanyol ressam Goya‘nın etkileri açıkça görülebilen Alenza’nın çizimlerinde; gri kahve tonlar, koyu ışık ve gölgelendirmeler ile abartılı ve duygulu anlatımlar birlikte izlenir. Konu aldığı sahneleri ve insanları herhangi bir estetik kaygı gütmeden kağıda aktaran ve gündelik olaylara da yer veren Alenza’nın çalışmaları bu açıdan romantizm çizgisinde ayrılmaktadır.

Resim kariyerine Madrid’te başlayan Leonardo, kariyeri boyunca nitelikli ödüller alarak İspanya kraliçesi İsabel’i o üç yaşındayken resmedebilme fırsatı gibi iddialı işlere imza atsa da geçirdiği tüberküloz nedeniyle uzun bir kariyere sahip olamadan hayatını kaybetmiştir. Öldüğünde henüz 38 yaşında olan Alenza’nın son dönemlerini hastalığın pençesinde, yorgun ve beş parasız biri olarak geçirdiği bilinmektedir.

Alenza’nın Tablolarında İntihar Teması

Satire of the romantic suicide solda ve Satire of suicide from love sağda| Facebook

Alenza’nın eserlerinde Satire of Romantic Suicide ve Satire of Suicide from Love adını verdiği iki yağlı boya tablo öne çıkmaktadır. İlk resimde ağaca asılmış bir kadınla uçurumdan aşağıya atlamak üzere olan bir erkeğin temsiliyle karşılaşılmaktadır. İple asılmış kadının yanındaki etrafı kanla kaplı insan figürü, olayın farklı biçimlerde gerçekleşmiş iki intihar vakası olduğuna işaret etmektedir. Uçurumun kenarında gergin bir yüz ifadesiyle resmedilen erkek figürünün yanında duran öğeler ise onun bu duruma şahitlik eden veya belki de olayı kaydeden birisi olduğu yönünde izlenim verir.

Tabloların ikincisinde ise elindeki silahı şakağına dayamış olan bir adam ve bir kadının çaresiz bir şekilde başını göğe kaldırışına şahit olunmaktadır. Tablonun isminden anlaşılabileceği üzere yine bir intihar sahnesine tanıklık edilmektedir. Kadının omuzlarını düşürüşü ve salınmış kollar intiharin önlenmesine karşı bir ümitsizliği işaret etmektedir. Karakterlerin yüzlerindeki çaresizlik izleri ve yaşama son verme arzuları ile kıyafetleri belki de farklı sosyal statüler hakkında bir ipucu vermekte, onların kavuşulamayan bir aşkın sahipleri olduğunu söylemektedir. Her iki tabloda da benzer biçimde koyu renkler içinde, karanlık ve kasvetli bir görünüm hakimdir.

Konuları itibariyle hüzünlü bir tasvir olabileceği düşünülen Satire of Romantic Suicide ve Satire of Suicide from Love eserlerinde Alenza’nın amacı ve vermek istediği mesaj oldukça farklıdır. Alenza, izleyicinin tablolarda resmedilen durumların acizliğini kavramasını ve resimlerdeki aşıklarla empati kurmasını beklemez. Bilinçli bir şekilde alaycı ve abartılı çizilmiş resimlerinde Alenza’nın amacı, bir aşk için hayata son vermenin irrasyonelliği üzerinde durmaktır. Bu açıdan Leonardo Alenza’nın bu resimlerinin dönemin romantizm tasavvurlarına bir eleştiri niteliği taşığı söylenmektedir.

İntihar Olgusuna Tarihsel Bakış

Pek çok kültürde ve sanat akımında sıklıkla işlenen intihar temasının toplumsal ve bireysel çözümlemeleri klasik bir takım temellere dayanmaktadır. Yasak ve umutsuz aşklar veya toplumsal kurallara ayak uyduramama sonucu yaşanan büyük pişmanlıklarla dolu sanat eserlerinden de görebileceğimiz gibi intihar etmek, çoğunlukla duygusal zayıflık ve kadınların kırılgan kişilikleriyle bağdaştırılmıştır. İntiharın daha eski tanımlamalarına inildiğinde çoğu toplum ve zaman diliminde yasaklandığı, bir tabu olarak görüldüğü bilinmektedir.

Hint halk hikayeleri Rama ve Sita| Sanat kritikcom

İslamiyet ve Hristiyanlik gibi semavi dinlerde intihar günah kılnmış; kişinin ne zaman ve ne şekilde öleceği bilgisi, kişiden bağımsız kılınarak yaratıcının kararına bırakılmıştır. Kişiye ise başına gelen kötü durumlar nedeniyle tanrıya sığınma ve tanrıyla olan bağını güçlendirme öğüdü verilmiştir. Burada, bireylerin toplumla bağımlılık ilişkisi kurmasına dair bir çaba görülebilir. Öte yandan bazı kültürlerde tam tersi biçimde topluluğa veya aileye veya klana bağlılık göstergesi olarak intihar eylemi karşımıza çıkmaktadır. Hint geleneğinde yüzyıllardır uygulanmış olan, kocası ölen kadının uğursuzluk getirmemesi için kocasıyla birlikte ateşe verilerek yakılması ritüeli bunun en bilinen örneklerindendir. Bu ve bunun gibi elcil intiharlar, Sita ve Rama gibi aşk hikayeleri ile Narayama’nın Türküsü gibi kült filmlere de konu olmuştur.

narayamnın türküsü 1983 imdb

Günümüzde ise intihar daha çok psikolojik ve bireysel nedensellikler içinde çözümlenmektedir. Bu birbirinden ayrı intihar motivasyonları, bir kişinin hayatına son vermek istemesi ve bu karara giden süreçlerin arka planını anlama çabasını daha da ilgi çekici kılmaktadır.

Sosyal Bilimlerde İntihar

Hinduizmde sati geleneği webtekno com

Psikoloji biliminin gelişimi, insalarda intihar veya özkıyım eğilimini sistematik ve istatiksel olarak araştırma olanağı sunmuştur. Bu analizlerde intihara meyilli olmak ruhsal ve duygusal zayıflıklarla ilişkilendirilmiştir. Buna göre aile geçmişi, travma geçmişi, psikolojik yatkınlıklar ve kronik depresyonlar intihar eğiliminin başlıca nedenleri olarak görülmektedir. Sosyoloji bilimine intiharın dahil edilmesi ise Durkheim‘in iddialı bir intihar analiziyle başlamıştır.

Durkheim o güne kadar genellikle bireysel sebepleri üzerinde durulan intihar olgusuna toplumsal süreçleri de eklemiştir. Ona göre intihar eğiliminin sebepleri, bireylerin tek tek psikolojilerinde değil bireyin içimde yaşadığı toplumla uyumunun derecesinde aranabilir. Durkheim’ın analizinden çıkarılıcak en kabaca yorumla, toplumla uyumsuzluk veya aşırı uyum durumları özkıyımı beraberinde getirir.

Sanatta İntihar Teması

Madam Bovary| Jin Dergi com

Bugün sanatın hemen her biçiminde intihar, ölüm gibi temalar karşımıza çıkabilmektedir. Geçmişte günahkarlık, suçluluk hissi, yasak aşk, umutsuzluk, melankoli ve kurban temaları içinde işlenen intihar temasına yakın dönem sanat eserlerinde; yoksulluk, uyumsuzluk, yalnızlık, depresyon ve kişilik özelliklerinin yatkınlığı gibi bireysel temalar da eklenmiştir.

İntiharla sonlanan bir final, edebi roman veya oyun yazarları için bir dönem oldukça dikkat çekici olmuştur. Madam Bovary, Genç Werther’in Acıları gibi en bilinen eserlerde de görüldüğü gibi intihar ve talihsiz ölümler, dönemin coşkulu karakterine takılarak yazarlara akılda kalıcı sonlar kurgulatabilmiştir. Çağdaş sanatta ise aşklar ve intiharlar daha az yer bulmaktadir. Ancak genel anlamda kültür ve sanat alanlarında işlenen intihar temasının, yoğun duygusal anlatım ve kurgulamalardan kurtulamadığı söylenebilir.

Ölümü Arzulamak

ötenazi bianetorg

Günümüzde hala bir tabu olarak görülen intihara karşı belki de en ilginç bakış açısı, intiharın daha doğrusu bilinçli ölümün bir istek olarak bireyler tarafından talep edilebilir hale gelmesidir. Psikolojik sıkıntılar, toplumsal ayrımcılığa uğrama veya maddi bunalımlar bazen bir insanın yaşamına son verme isteğini doğurabilmektedir.

Bireyselleşme, yalnızlık, hayattan eskisi gibi zevk alamama, yaşamdaki tüm beklenti ve ümitlerin karşılanması ve sona ermesi sonucu yaşamı sonlandırma isteği; her ne kadar garip görünse de günümüzde karşılaşılan intihar sebepleri olabilmektedir. Bunların dışında ölümcül hastalıklar, kronik depresyon vb. psikolojik rahatsızlıklar gibi kişinin sürekli fiziksel ve duygusal acıya maruz kalması da ötenazi eylemi aracılığıyla ölüm talebini oluşturabilmektedir.

Bütün bu yaklaşımlar, Alenza’nın dönemindeki duygusal ve ayıplı intihar olgusuna karşın bazılarımızın daha realist bir bakış açısı geliştirdiğini gösterir.

Kaynakça

‘Leonardo Alenza Y Nieto’. Spanish old Master Paintings & Drawings, Delamano.eu

‘Leonardo Alenza y Nieto’. Artvee.com (erişim tarihi: 28.07.2024) https://artvee.com/artist/leonardo-alenza-y-nieto/

‘Sita: Ramayana destanını kadın kahramanı’. Mitoloji.org.tr, 2024. (erişim tarihi: 25.07.2024)

Seymen Çeker, Ayşe. ‘Kadının İnsan Haklarından bir Sapma: Hinduizmde Sati Geleneği’. Türkiye Barolar Birliği Dergisi, 2015

Kapak görseli: Wikiart.org

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.

Kayıp Seslerden Yazının Öznelerine: Virginia Woolf’un Eserlerinde “Kadın” Teması

Woolf’un dilinde "kadın", tarihin dışına itilmiş bir sesin geri çağrılması, unutulmuş bir hakikatin dile gelmesidir.