Bugün kolyelerin, küpelerin, bileziklerin, anahtarlıkların, ev dekorasyon parçalarının üzerinde ve neredeyse her yerde gördüğümüz Fatıma Ana’nın eli veya Hamsa sembolü binlerce yıl boyunca ilmek ilmek kültürlerimizin içine işler. İslamiyet’ten Hinduizm’e tüm dinlerde kendine bir yer edinir. Özellikle Anadolu’dan yayılan bu sembolün detaylarını bu yazımızda derledik!
Fatıma Ana’nın Eli ya da Hamsa Sembolü Ne Anlama Gelir?

Binlerce yıldır insanlar bazı sembolleri inançlarıyla bağdaştırırlar. Kimi Hristiyanlar haç sembolünü kutsallaştırırken kimi Yahudiler Davud Yıldızı’nı inançsal olarak taşırlar. İnançlarını bir görsele ya da sembolik bir şekle dayandırmak onların daha güvende hissetmesini sağlar. Bu sembol aracılığıyla tanrılarına ulaştıklarını, onların gücünü yanında taşıdıklarına inanırlar. Bir ihtiyaçları olduğunda ya da korktuklarında bu sembollere sarılarak korunma dilerler. Kimi sembol bereketi ve şansı temsil ederken kimi sembol kötülüklerden korumayı yani nazarın kovuculuğunu görev olarak üstlenir. Tüm bu inançsal motifler bugüne hikayeler ve sembollerin bulunduğu taşlar, takılar ve birçok farklı yolla taşınır. Mezopotamya ve Anadolu’dan doğan semboller Batı’ya yine inançlar aracılığıyla yayılır. Bu ünlü sembollerden biri de birçok farklı isme sahip olan ancak bizlerin daha çok Fatıma Ana’nın eli ya da Hamsa olarak bildiğimiz el sembolüdür.
Baş ve serçe parmakların dışarı doğru kıvrıldığı, işaret ve yüzük parmaklarının aynı boyda olduğu bu el figürü kimi zaman parmaklar yere bakacak şekilde kimi zaman da tam tersi olacak hâlde konumlandırılırlar. Hamsa kelimesi ise Arapça ’da beş rakamı anlamına geldiğinden, elin beş parmağının varlığının sembole Hamsa denmesine sebep olduğu da söylenir. Figür simetrik formuyla estetik bir görünüm sunmanın yanında anlamlarıyla da değerli bir hâl alır. Birçok toplumda ortak olarak bereket, şans, güç vermeyi amaçlar ve kötülüklerden korunmayı temsil eder.
Farklı Dinlerden Farklı Anlamlar
Toplumlarda benzer değerleri temsil etse de birçok konuda olduğu gibi Hamsa sembolü de farklı dinlerde ve kültürlerde farklı anlamlara gelir. Büyük ve temel dinlerin çoğunda Hamsa sembolü başka bir hikaye sonucu kullanılmaya başlanır ya da başka bir olguyu temsil eder.
İslam’da Fatıma Ana’nın Eli Sembolü

İslam dini ve kültüründe sembollere çok sık rastlanmaz. Sembol kullanımının Allah inancını olumsuz etkileyeceğine inanılır. Ancak Fatıma Ana’nın Eli sembolü Şii Müslümanların sık kullandığı bir sembol olarak geçer. Şiiler ile bağdaştırılması ise Hz. Ali ve eşinin başından geçen bir olayın nesilden nesile anlatılarak aktarılmasıyla olur. Hz. Muhammed’in kızı Hz. Fatıma sembole adını veren Fatıma Ana’dır. Hz. Ali ile evli olan Hz. Fatıma bir gün eşini çok güzel bir kadınla görür. O esnada helva kavurmakta olan Fatıma Ana, elindeki kaşığı bir kenara bırakıp canının yandığını fark etmeden helvayı eliyle karıştırmaya başlar. İçindeki acı elindeki acıyı unutturur. Hz. Ali onun yanına gelir, elini kazandan çıkarır ve eşinin elinden öper. Bu olayın yüz yıllardır nesilden nesile anlatılmasından sonra Müslüman kadınlar Fatıma Ana’nın bereketinin ve direnme gücünün elinden geldiğine inanmaya başlarlar ve bu sembolü taşırlar. Hatta bazı yörelerde helva yapılırken kadınlar “El benim elim değil, Fatıma Anamız’ın eli olsun” derler. Böylelikle Fatıma Ana’nın bereketi ve elinin lezzeti onların helvalarına geçer.
Yahudilerde Hamsa Sembolü

Fatıma Ana’nın Eli olarak olmasa da Hamsa adıyla bilinen bu el sembolü Yahudiler arasında da oldukça popülerdir. Özellikle Ortadoğu topraklarında yaşayan Yahudiler için önemli bir semboldür. Hz. Musa’nın kız kardeşi Miriam’ın eli olduğuna inanılır. O’nun eli sadakati, doğurganlığı ve kadınlığın gücünü temsil eder. Miriam’ın elini temsil etmesinin dışında Yahudiler, Hamsa’yı Tanrı’nın onlara uzattığı bir el olarak da sembolize eder. Ayrıca nazardan ve kötü niyetlerden koruduğu da düşünülür.
Hinduizm’de Hamsa Sembolü

Hinduizm’de spiritüel semboller geniş bir yer kaplar. Yoga ve meditasyon esnasında özel bazı sembollerin felsefesi kullanılır. Bu sembollerden en çok kullanılanlardan biri de Hamsa sembolüdür. Hint kültürleri ve inançlarının neredeyse hepsinde Hamsa sembolü aynı anlamları taşır. Bereket, şans veren ve nazardan koruyan bu sembol Hinduizm’de başka bir şeyin de temsilciliğini yapar. Hamsa sembolündeki her bir parmak vücuttaki yedi çakradan birini temsil eder.
Baş parmak solar plexus adı verilen üçüncü çakrayı temsil eder. Aynı zamanda manipura çakra olarak da adlandırılan bu çakra göbek deliğinin biraz üst kısmında bulunur. Ateş elementiyle bağlantılı olduğundan sarı renkle gösterilen bu çakra bireyin içsel yolculuğunu destekleyen bir enerji yayar. İşaret parmağı ise hava elementiyle bağdaştırılan kalp çakrayı temsil eder. Yeşil renkli bu çakra; özgüven, cesaret ve iradeyi güçlendirir. Hamsa sembolünün orta parmağı ise boğaz çakrayı sembolize eder. Mavi renkle temsil edilen boğaz çakrası ise iletişim becerilerini belirler. Yüzük parmağı ise toprak elementiyle bağdaştırılan kök çakrayı temsil eder. Kuyruk sokumuna konumlanmış, kırmızı renkli bu çakra ise bireyin yaşama olan bağlılığı ve hayatta kalma içgüdüsünün sağlandığı kaynaktır. Son olarak hamsa sembolünün serçe parmağı ise su elementinin temsilcisi olan sakral çakra ile bağdaştırılır. Sakral çakra, göbek deliğinin hemen altında bulunan turuncu renkli olup cinselliği temsil eder.
Her kültürde farklı farklı anlamlara sahip olsa da, farklı isimlerle anılsa da Fatıma Ana’nın eli veya Hamsa sembolü geçmişten günümüze kadar hep insanlığın yanında olmuştur. Onlara iyiliği getirip, kötülüklerden koruyan bu sembolü ise farklı hikayeler ve farklı anlamlarıyla inceledik!
Kaynakça:
“Mother Fatma’s Hand”. Journal of Alevism-Bektashism Studies. Web. 30.08.2024
“OM, Hamsa and 8 Other Common Yoga Symbols and Their Meaning”. Fitsri. Web. 02.08.2024
“7 Temel Çakra Neyi İfade Eder? Çakralar ve Anlamları”. Infinity Aromatherapy. Web. 02.08.2024