Uzun bir aradan sonra tekrardan haftalık film keşfi serimizle sizlerleyiz. Yine her zamanki gibi taptaze film önerileriyle geldik. Aksiyondan drama ve oradan slashera kadar uzanan birçok filmi sizin için derledik. Hepsi birbirinden güzel bu filmleri izlemeye doyamayacaksınız. Şimdiden iyi seyirler dileriz!
Nowhere (2023)

Listemizin ilk filmi akıcılığı sayesinde izlerken gerçek dünyadan tamamen kopacağınız Nowhere filmi. Yönetmen koltuğunda Albert Pinto‘nun oturduğu Netflix yapımı olan Nowhere, totaliter bir ülkeden kaçmaya çalışan hamile bir kadın olan Mia‘nın denizdeki bir konteynerde tek başına hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Tek mekânda geçen bu filmin seyir zevki bir hayli yüksek. Başroldeki oyuncu Anna Castilo da etkileyici bir oyunculuk sergileyerek filmin seyir zevkini daha da artırıyor. Hamile bir şekilde tek başına hayatta kalmaya çalışan Mia’nın denizde tek başına hayatta kalma mücadelesini izlerken gerilime doyacağınızı garanti edebiliriz. Tek mekânda geçen filmlerde akıcılığı sağlamak her ne kadar zor olsa da Nowhere bunu başaran filmlerden.
All of us Strangers (2023)

Listemizin ikinci filmi izlerken gözyaşlarınızı tutamayacağınız bir film olan All of Us Strangers. Ünlü Looking dizisinin yönetmeni Andrew Haigh‘ın hem yazıp hem yönettiği bu film, “Küçükken kaybettiğimiz ailemizi tekrardan görebilme şansımız olsaydı neler olurdu?” sorusuna odaklanıyor. Başroldeki Adam karakteri ölen anne ve babasının hayaletlerini görerek onlarla tekrardan bir arada yaşamaya çalışıyor. Adam’ın anne ve babasına söyleme fırsatı bulamadığı şeyleri onların hayaletleri aracılığıyla içinden dökmesini izlerken gözyaşlarınızı tutmanız mümkün olmayacak. Aynı zamanda Adam ile zamanla yakınlaşan Harry karakterinin de birbirleriyle geçirdiği vakitleri izlerken bazen gülecek bazen de ağlayacaksınız. Film, Britanya Bağımsız Film Ödülleri‘nde En İyi Film, En İyi Senaryo (Andrew Haigh) e En İyi Yönetmen (Andrew Haigh) dalında 3 ödül kazandı. Başrolleri ünlü oyuncular Andrew Scott (Adam) ve Paul Mescal‘ın (Harry) paylaştığı bu filmi izlerken dramın ne demek olduğunu tam anlamıyla hissedeceksiniz.
Fall (2022)

Listemizin sıradaki filmi Scott Mann ve Jonathan Frank tarafından yazıp yönetilen aksiyon ve macera temalı Fall filmi. Film, tırmanış yapmayı seven iki arkadaş olan Becky ve Hunter‘a odaklanıyor. Becky ve Hunter televizyon yayın kulesinin tepesine tırmanmaya çalışıyorlar fakat tırmanırken karşılaştıkları zor koşullarla birlikte hem hayatta kalma mücadelesi veriyorlar hem de dostluk bağları sınanıyor. Film, bu iki arkadaşın hayatta kalma mücadelesini izletirken sizi ekrana bağlamayı fazlasıyla başarıyor. Eğer aksiyon temalı, sürükleyici bir hayatta kalma filmi izlemek istiyorsanız bu film tam size göre.
Anatomy of a Fall (2023)

Listemizin sıradaki filmi Oscar 2024‘te Best Picture (En İyi Film) kategorisine aday olmuş Anatomy of a Fall. Justine Triet‘in yönetmen koltuğuna oturduğu bu film, Sandra adında yazar olan bir kadının eşi Samuel‘in evin üst katındaki pencereden “düşmesinden” sonra gelen mahkeme süreçlerini anlatıyor. Sandra kocasının ölümünden sonra mahkemede baş şüpheli oluyor. Film boyunca cevabını bulmaya çalıştığımız en önemli soru Samuel’in düştüğü mü yoksa birinin mi onu ittiği oluyor. Bu soru tüm filmi sürükleyici bir şekilde izlememizi sağlıyor. Justine Triet, film boyunca ara ara Sandra’dan da şüphelenmemizi sağlayarak etkileyici bir film sunmayı başarıyor. Aynı zamanda Sandra karakterini canlandıran Sandra Hüller bu filmdeki performansıyla César En İyi Kadın Oyuncu Ödülü‘nü almaya hak kazandı. Ayrıca film Oscar’da Best Original Screenplay (En İyi Özgün Senaryo) Ödülü’nü kazandı. Eğer mahkeme filmlerini seviyorsanız bu filmi kesinlikle izlemelisiniz. Mahkeme sahnelerinin her biri uzun uzun sürmesine rağmen izlemekten kesinlikle hiç sıkılmayacağınızı garanti edebiliriz.
The Hunger Games: The Ballad of Songbirds & Snakes (2023)

Listemizin sıradaki filmi Suzanne Collins‘in kitaplarından uyarlanan Hunger Games serisinin 5.filmi olan ve yönetmenliğini Francis Lawrence‘in yaptığı The Ballad of Songbirds and Snakes filmi. Bu film Başkan Snow‘un başkan olmadan önceki gençlik yıllarını anlatan bir prequel filmidir. 10.Açlık Oyunları’nda geçen bu filmde Snow, Açlık Oyunları’na seçilen 12.mıntıka yarışmacılarından Lucy Gray‘e mentorluk yapmak için görevlendirilmiştir. Lucy Gray gitar çalmayı ve şarkı söylemeyi çok seven, sanatçı kişiliğiyle öne çıkan bir karakter. Onun bu özelliğiyle film bizlere “Sanatçı biri Açlık Oyunları’na katılsa hayatta kalmayı başarabilir miydi?” sorusuyla yeni bir bakış açısı sunuyor. Lucy Gray ve Snow arasındaki ilişki zamanla Snow’un bazı durumlarda etik kurallarından çıkmasına neden olarak Snow’un iç dünyasına dair bir bakış açısı edinmemizi de sağlıyor. Tom Blyth (Snow) gerçekten Snow’un iç dünyasını bizlere etkileyici bir şekilde sunmayı başarıyor. Aynı zamanda Rachel Zegler (Lucy Gray) de renkli karakterini çok güzel bir şekilde yansıtmayı başarmış. Son filmin üzerinden 8 yıl geçtiği için insanların Hunger Games’e olan özlemi de iyice artmıştı. The Ballad of Songbirds and Snakes’i izlerken bu seriye olan özleminizi kesinlikle gidereceğinizi söyleyebiliriz.
Scream (1996)

Listemizin son filmini bir slasher önerisiyle kapatıyoruz. Ünlü kült slasher filmi Scream‘in yönetmen koltuğunda Wes Craven ve senarist koltuğunda Kevin Williamson oturuyor. Bu ikili 1996 yılında çok iyi bir ekip işi ortaya koyarak bizlere şu anda da hâlâ konuşulan serinin ilk adımlarını atıyorlar. Scream serisi diğer korku filmlerindeki klişe sahneleri alaya alarak kendine özgü bir tür yaratmayı başardı. Scream’in en sevilen slasher filmlerinde üst sıralarda olmasının nedenlerinden bir diğeri de her filmde kendine özgü bir şey yaratarak klişelerden çıkmasıydı. Çünkü bildiğiniz gibi slasher filmleri kendini çok sık tekrardan eden bir tür. Fakat Scream serisi her filmde kendini izlettiriyor. Seri, her filmde “Maskenin ardında kim var?” sorusuyla da bizleri bir şüpheli ağına teslim ederek filmi izlettirmeyi başarıyor. Başrollerde ünlü Final Girl‘ümüz Neve Campbell (Sidney Prescott), Courteney Cox (Gale Weathers) ve David Arquette (Dewey Riley) var. Şu anda toplam 6 filmi olan serinin 7.filminin de 2025’te çıkacağı söyleniyor. Serinin her filminde olduğu gibi 7.filmin de bizleri hayal kırıklığına uğratmayacağını düşünüyoruz. Eğer biraz gizem biraz da gerilim dolu sahneler izlemek istiyorsanız ve tabii ki slasher seviyorsanız bu film tam size göre!
Eğer diğer film keşfi yazılarımıza bakmak isterseniz buradan ulaşabilirsiniz!
Kaynakça:
Kapak Görseli: “Movie Database”. Web. Erişim tarihi: 14.08.2024