Attila: Büyük Hun İmparatoru

Editör:
Ayşe Olgun, Irmak Çelik
spot_img

“Bir Hun’un büyüklüğü ulusunun yararına özveride bulunmak isteyip istemediğiyle ölçülür.” (“Büyük Attila ve Kardeşi Bleda”)

Tanrının Kırbacı AttilaWikipedia

M.S 395 yıllarında Muncuk Han’ın oğlu olarak Tuna Nehri kıyısında dünyaya gelen Attila, babasının ölümünden kısa bir süre sonra abisi Bledayla amcası Rua’nın himayesi altına girmiştir. Attila, savaşçı ve pes etmeyen bir kişiliğe sahipti, amcasından asker komuta etmeye kadar çoğu şeyi öğrenmişti. Fakat 434 yılında Avrupa Hun Devleti’nin başında olan amcaları Rua’nın ölümü üzerine yönetime Attila ve abisi Bleda geçmiştir. Tahta zevk ve sefa düşkünü olan abisi Bleda geçmiş ama zekâsı ve yeteneğiyle öne çıkan Attila devletin bütün işlerini yürütmüştür.

Rua’nın yönetimi boyunca Hunlar, Bizans ile barış yanlısı bir politika sürdürülmek istenmiştir. Barış teklifiyle gelen Bizansla görüşme yapamadan ölen Rua’nın yerine Attila ilk görev olarak Margus şehrinde Bizans elçileriyle görüşme yapmıştır. Elçi heyeti isteklerin ağır olduğunu dile getirsede “Ya kabul edersiniz ya da harp” (Yılmaz 146) diyerek bütün isteklerini barış koşulu olarak kabul ettirmeyi başarmıştır.

Böylelikle tarihe “Margus Barışı” olarak geçmiştir. Anlaşmaya göre Hun Devleti’nden kaçıp Bizans’a sığınan olursa hiç kuşkusuz teslim edilecekti. Attila’nın amacı devlete tek başına hükmetmekti. 445 yılına gelindiğinde abisi Bleda pusuya düşerek ölmüştür. Abisi Bleda’yı Attila’nın pusuya düşürdüğü düşünülsede bu konu hakkında net bir bilgi yoktur. Konuya ilişkin olarak tarihçi Şerif Baştav, şunları yazmıştır:

“Attila, sadık adamları ve o zamana kadar iktidardan uzak kalan Cermen vassallerine dayanarak kardeşi kağan Bleda’yı pusuya düşürerek öldürdü. Bleda’nın sadık adamlarını kendisine itaate zorladı. Attila’nın nasıl olup da Bleda’yı bertaraf ettiği meselesi Hun tarihinin en karanlık anlarından biridir. Bu olayı kaydeden çağdaş kaynaklar açıklamada bulunmazlar.” ( “Attila ve Hunları” 1376)

Attila’nın Doğu Roma Politikası

Birinci Balkan Seferi Balkanlar ve İtalyada Bir Türk Attila Independent Türkçe

441 yılında Attila, Doğu Roma İmparatoru II.Theodosius’un Hun Devleti’nden kaçanları teslim etmemesini ileri sürerek Birinci Balkan Seferi’ne çıkmıştır. Batı Romalı bir kumandan barış isteğinde bulunmuş ve bu isteği kabul edilmişti. Attila’nın tekrar üzerine geleceğini bilen Doğu Roma imparatoru Hunlar’a karşı müttefik arayışına girmişti. Fakat felaketler silsilesi Doğu Roma’nın etrafını çevirmeye hızla devam ediyordu. 446’da salgın hastalıklar baş göstermiş, 447’de ise büyük İstanbul depreminin gerçekleşmesiyle birçok insan hayatını kaybetmiştir. Attila bu fırsatı geri çevirmeyip ağır şartlarla dolu olan anlaşmayı imzalaması için Theodosius’a elçi göndermişti.

Bu şartlar kabul edilmesi zor olduğu için savaşa neden olmuştu. Durdurulması bir hayli zor olan Hun ordusu Büyükçekmeye kadar ilerlemiş, İstanbul tehdit altına girmişti. Barış teklifinde bulunan Bizans, soylulardan Anatolius’ u elçi olarak göndermiştir. Tarihe de “Anatolius Barışı” olarak geçmiştir. Antlaşma Margus Barışı’ndaki gibi Attila’nın buyruklarından oluşuyordu fakat Bizans için tarihteki en ağır vergiyi içeren antlaşma kabul edilmişti. Doğu Roma imparatorunu yeterince korkutan Attila, Doğu Roma’nın artık kendine bağlandığını fark etmişti ve Hun İmparatoru Attila’nın gözü artık Batı Roma’ya dönmüştü.

Attila’nın Batı Roma Politikası

Batı Roma’ya gözünü çeviren Attila ve Hunlar Batı Roma’nın alınmasına kesin gözüyle bakıyorlardı. Çünkü savaş tanrısı Ares’in kılıcı Attiladaydı. Bu kılıca sahip olan kişinin dünyaya hükmedeceği söyleniyordu. Bu kutsal kılıcın bir Hun çobanı tarafından bulup Attilaya getirildiğine inanılıyordu. “Attila artık “Tanrı’nın kılıcı”ydı ve o kılıç Batı Roma’nın üzerine parlıyordu.” ( Şahin 21)

Attila, hem Avrupa devletlerine hem de Bizans’a korku salmıştır, bu da diğer devletlerin Attila için “Tanrı’nın Kırbacı ” gibi farklı lakaplar koymalarına neden olmuştur. Aynı zamanda Avrupalı devletlerin günahlarından dolayı Attila’yı, Tanrı’nın kendilerine gönderdiği bir ceza olarak görmeleri de etkili olmuştur.

Savaş başlamadan önce Attila kahine savaşın sonucunun ne olduğunu sordu. Attila bütün işlerini bir kahine sorarak yapardı. Kahin düşman komutanın öleceğini ve Hun ordusunun yenileceğini söyledi. 452 yılında Attila ordusuyla birlikte Roma’nın üzerine yürümeye karar verdi. Son bir ümitle Papa I.Leo barış istemek üzerine Attila’ya gönderildi. Papa I.Leo Attila’dan Roma’yı bağışlamasını talep etti. Papa’nın ayağına gelerek af dilemesi üzerine kuşatmayı kaldıran Attila artık dünyayı hakimiyet altına almaya yaklaşmıştı, fakat dünya hakimi olmak Attila’ya nasip olmayacaktı.

Attila’nın Ölümü

453 yılında Cermen asıllı İldikoyla evlenen Attila, evlendiği gece ağzından ve burnundan kan gelmesi üzerine yere yığılmıştır. Bedeninde herhangi bir yaralanma izi olmayan Attila kanlar içinde yatıyordu. Zekâsı, askeri yeteneği ve yiğitliğiyle tarih sahnesine çıkan Attila büyük başarılar elde ederek 60 yaşında hayatını kaybetmiştir.

Cenazesi geleneklere göre gerçekleştirilmiş değerli eşyalarıyla birlikte gömülmüştür. Toplamda üç tabuta konulan Attila’nın tabutlarından biri altın diğerleri ise gümüş ve demirdendir. Demir tabut, kavimleri yendiğinin ifadesiyken altın ve gümüş tabutlar ise her iki Roma uygarlığını elde ettiğinin ifadesidir.


Kaynakça

  • “Attila ve Hunları” Türkler Ansiklopedisi. 1.Cilt. 2002
  • Attila-Vikisöz. 16 Haziran 2006, tr.m.wikiquote.org/wiki/Attila?hl=tr-TR .
  • Oktay, Cihan ve Cihan Oktay. “Büyük Attila Ve Kardeşi Bleda.” Türkçe Tarih , 1 Aralık 2022. turkcetarih.com/tarihte-turkler/buyuk-attila-ve-kardesi-bleda .
  • Şahin, Haşim. Orta Zamanın Türkleri: Orta Çağ İslâm ve Türk Tarihine Dair Yazılar. İstanbul: Yeditepe Yayınevi, 2011.
  • Yılmaz, Ahmet. “Attila’nın Siyasi Hayatı, Şahsiyeti Ve Karakteri”. Dergipark.25 Nisan 2016: 146. dergipark.org.tr/tr/pub/aicusbed/issue/24308/257622.
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.