Sonsuzluğu, maviyi ve huzuru simgeleyen denizler ve uçsuz okyanuslar filmlerde sıkça mekan olarak kullanılan unsurlardan biridir. Çoğu zaman çıktığı yılın çok konuşulan filmleri arasına giren bu filmler; denizlerin sırlarını, tehlikelerini, güzelliklerini konu edinir. Aynı zamanda deniz, karakterlerin hikayeleriyle beraber bir maceraya dönüşebilir. Denizde geçen 10 filmi listeledik!
1. Life of Pi

Kanadalı yazar Yann Martel’in “Life of Pi” adlı ödüllü romanından uyarlanan 2012 yapımı bu film, dram ve macera türündedir. Başrollerini Suraj Shrama ve Irrfan Khan paylaşır. Yönetmenliğini Ang Lee, senaristliğini David Magee yapmıştır. Yılının en çok beğenilen filmleri arasında olup En İyi Görüntü Yönetmenliği, En İyi Yönetmen, En İyi Orijinal Müzik ve En İyi Görsel Efekt dallarında dört adet Oscar kazanmıştır.
Film, Pi‘nin ailesiyle beraber taşınırken sahibi oldukları hayvanat bahçesindeki hayvanlar ile Hindistan’dan Pasifiğe doğru bir gemi yolculuğuna çıkmasını ve geminin batması sonrasında yaşananları konu alır. Yaşanan kaza sonrasında kendisini bir sandalda bulan Pi’nin yanında gemiden sağ çıkabilen zebra, sırtlan, orangutan ve bir Bengal Kaplanı vardır. Bir süre sonra Richard Parker adındaki kaplan ile denizde mahsur kalırlar. Richard Parker doğası gereği et yemelidir ve Pi hem kendini hayatta tutup hem de ölüme terk edemediği kaplan arkadaşını doyurmalıdır. Onu hayatta tutma amacıyla ve kendini koruma isteğiyle aslında kendisini de meşgul tutarak hayatta kalıyordur ve aralarında bir bağ oluşmuştur. Bir süre sonra kıyıya vurduklarında Richard Parker arkasına bakmadan gider. Adeta onu kendi yerine koyan Pi’nin o haldeyken üzüldüğü şey budur.
Film, izleyicilerine gerilimi ve hüznü hissettirirken aynı zamanda görsel efektler ile bir şölen oluşturuyor. İnsana umut, pes etmeme ve mücadele örneği veriyor. Aynı zamanda felsefi ve dinsel açıdan da ayrı ele alınabilen bir film. Yazar film boyunca kahramanını bir din arayışına sokar. Kaza öncesi Pi farklı dinlerin ibadetlerine katılarak hepsinden bir parça bahseder. Denizde kaldığında ise bir Tanrı arayışındadır. Yann Martel bir dine inanmadığını da açıklamasına rağmen kahramanına çeşitli dinler hakkında olumlu ve yakın görüşler söyletir. Yani yalnızca denizde mahsur kalan bir çocuğun hikayesini değil, bir ruhani yolculuğa ve benlik arayışına da tanıklık ederiz.
2. Aquaman

2018 yılında gösterime giren, ABD’nin bir süper kahraman filmi olan Aquaman‘in yönetmenliğini James Wan, senaristliğini Will Beall yapmıştır. Aksiyon/macera türündedir ve başrollerinde Jason Momoa, Amber Heard, Nicole Kidman, Patrick Wilson ve Willem Dafoe yer alır. 2023 yılında devamı olan “Aquaman ve Kayıp Krallık” filmi de izleyiciyle buluşmuştu. Çokça hasılat yapan film, DC Comics karakterine dayanır.
Denizlerin meşhur şehri Atlantis‘in kraliçesi Atlanna ile deniz feneri bekçisinin bir oğlu olması sonucu yarı insan yarı Atlantisli Aquaman dünyaya gelir. Aynı anneden olan ve denizdeki krallığın sahibi kardeşi Orm, denizleri aşıp Dünya’ya savaş açmayı istemektedir. Atlantisli Mera ise Aquaman’i ikna ederek onu suyun altına götürür ve aslında yarı hakkı olan krallığa sahip olarak Orm’u durdurmasını ister.
Diğer deniz filmlerinin tersine Aquaman’in sık sık eğlenceli tavırlarıyla film gerilimden uzaklaşır. Görselliği yüksektir ve hayali deniz altı şehrini oldukça canlı oluşturmuşlardır. Aksiyon sahneleriyle bolca görsel efekt kullanılmış, kahramanların giysileri ve hayali deniz krallığı dikkatleri çekmiştir. Ayrıca DC evreni için de önemli bir karakter olan Aquaman ile denizin renkli, fantastik dünyası yansıtılmıştır.
3. Titanik

Denizde geçen film dendiğinde genelde ilk akla gelen filmlerden biri bizce Titanik olmuştur. Efsaneleşmiş “Titanik” adlı geminin batışını anlatan film onlarca ödül alıp başta “En İyi Film” ödülü olmak üzere 1998 yılında on bir adet Oscar ödülü kazanmıştır. Yönetmenliğini James Cameron yapmış, başrolleri ise Leonardo DiCaprio ve Kate Winslet oynamıştır. Romantik ve macera türüne giren bu film 1997 yılında izleyiciyle buluştu. Filmde, gerçek Titanik enkazından alınan görseller kullanıldı ve yayınlandığı yıldan günümüze kadar çok beğeni ve ilgi gördü.
Film, gerçek olayından esinlenerek devasa ve gösterişli Titanik yolcu gemisinin yola çıkmasıyla başlıyor. Yolculukta, Rose adında hayatından pek de memnun olmayan, zengin nişanlısıyla yolculuğa katılan genç ve güzel bir kadın ile onun aksine üst sınıf olmayan, plansız ve hatta biletsiz orada bulunan Jack tanışıp aşık oluyor. Onlar vakit geçirirken gemi buzdağına çarpıyor ve batmaya başlıyor. Geminin batmaya başlama anından itibaren yaşanan panik, kaos ve hayatta kalma mücadelesi gösteriliyor. Gemi üç saat içinde tamamen suya gömülüyor ve binlerce insan ölüyor. Rose bir tahta parçasına tutunarak hayatta kalmayı başarırken Jack başaramıyor.
İçinde sıkça gerçeği aynen yansıtan ögeler de olsa ana karakterler, Jack ve Rose gerçekte yaşamamıştır. Bu hayali iki kişi ile gerçek Titanik kazasında yaşanabilecek muhtemel senaryoyu gösterme amacı taşınmıştır. İnsanların hala merakını çeken, bakmak için denizin altına yolculuğa çıkılan, adına binlerce inceleme yapılan Titanik enkazı hala akıllarda yer tutuyor. Bu yüzden de film yıllar geçse de ilgi görüyor. Filmdeki kaza sonrası donma sahneleri, dev bir su tankında çekilerek gerçeğini hissettirmek istenmiştir. Yönetmenin, Rose karakteri için esinlendiği kadın ise Titanik gemisine hiç binmemiş ve alakası bile olmayan sanatçı Beatrice Wood‘dur.
4. The Shallows

Korku/Aksiyon türünde 2016 yılında vizyona giren bu filmin başrolünü Blake Lively oynamış, yönetmenliğini ise Jaume Collet Serra yapmıştır. Başrol olan Nancy adındaki sörfçü bir kadın denizde geçen korku filmlerinin klasiği olan köpekbalığının saldırısına uğrar ve kıyıya bir miktar uzaklıkta mahsur kalır. Filmde onun yaşadığı korku, gerilim, endişe ve hayatta kalma mücadelesi gösterilir. Nancy bilgisiyle, zekasıyla ve cesaretiyle hem fiziksel hem zihinsel olarak mücadele eder.
Türkçesi “Karanlık Sular” olarak geçen bu film, bilinen deniz gerilim filmleri arasında beğenilenler arasında yer alır. Dar oyuncu kadrosu sebebiyle köpek balığına ve hayatta kalma mücadelesine odaklanırız. Kadının mahsur kaldığındaki yalnızlık, korku ve endişe halleri hissettirilir. Senaryodan çok atmosfer ve mekan öne çıkar, belirli saatlerde denizin alçalıp yükselmesi ve mahsur kalınan küçük ada ile kendinizi okyanusta hissettirir.
5. Nowhere

2023 yılında gerilim/dram türlerinde çıkan bu filmde distopik bir ülkede yaşlılar, çocuklar ve hamile kadınlar devlet tarafından yok edilmeden kaçmaya çalışıyorlar. İspanyol yapımı bu filmin başrollerinde Anna Castillo, Tamar Novas bulunuyor ve yönetmenliğini Albert Pinto yapıyor.
Başrol olan hamile kadın Mia, kaostan kaçarken kocasıyla ayrı düşer ve bir konteyner içinde saklanırken denizde kendini bir başına bulur. Hayatta kalma mücadelesi verir ve orada tek başına doğurduğu bebeğini de canlı tutmaya çalışır.
Film, denizin karanlık halini, uçsuz bucaksız oluşunu ve çaresizliği derinden hissettirir. Aynı zamanda olası bir devlet kararının çocuklu anneler üzerinde yapacağı etki ve psikolojiye filmde sıklıkla değinilir. Bu hayatta kalma mücadelesi ile birleşince ve ortada da bir bebek olunca sonuçta bir dram çıkar. Bununla beraber asla pes edilmemesi gerektiği ve umudun bitmediği de değinilen konulardan bir tanesiydi.
6. The Meg

John Turteltaub‘un yönetmenliğini yaptığı filmin başrollerinde Jason Statham, Bingbing Li, Shuya Sophia Cai ve Cliff Curtis bulunuyor. 2018 yılında vizyona girmiş ve 2023 yılında devam filmi MEG 2: Çukur yayınlanmıştır. Aksiyon/bilim kuru türündedir ve isminden de anlaşılacağı gibi dev köpek balığı megalodon ile ilgilidir.
Soyunun tükendiği düşünülen dev deniz yaratığının bir denizaltına saldırmasıyla içeride kalan insanlar ile beraber denizaltı dibe gömülür. Çin okyanus bilimcisi, mürettebatını kurtarmak için bu işi bırakan ama uzman olan dalgıç Jonas Taylor‘u çağırır. Bu onun yirmi üç metrelik canavarla ilk karşılaşması olmaz, cesareti ve bilgisiyle Suyin ile de iş birliği yaparak mücadele eder. Suyin ise okyanus bilimci babasının yanında çalışır ve bir küçük kızı vardır.
Kült köpek balığı filmlerinden farklı olarak daha güncel bir film olduğu için teknoloji filmde büyük yer tutar ve yapımında da faydalanılır. Dolayısıyla daha iyi köpek balığı efektleri ortaya çıkar. Denizin altındaki tehlike ve tehditlerin hayali senaryosu izlenir. Gerilim olsa da denizin karanlığı değil, insanın ona olan merakı öne çıkar. Araştırmaların gizemi ve heyecanı akıcı şekilde devam eder. İzleyenlere denizin derinlerinde aksiyon dolu bir macera yaşatır.
7. The Finest Hours

Başrollerinde Chris Pine, Casey Affleck ve Ben Foster yer alan filmin yönetmeni, Craig Gillespie’dir. 2016 yılında izleyiciyle buluşan film, içinde aksiyon, dram ve tarih barındırır.
Gerçek bir gemi kurtarma operasyonunu anlatan filmde 18 Şubat 1952’de İngiltere’de çıkan dev fırtınanın oluşturduğu tahribat anlatılır. Suyla beraber sürüklenen tankerin içinde otuz kişilik mürettebat ve mühendis Ray Sybert vardır. Ray, insanları kurtarmak için çabalar. Amerikan sahil güvenliğinden Daniel Cluff onlara yardım gönderir. Denizde dalgalarla boğuşarak geçen uzun zamanlar oldukça gerçekçi ve korkutucudur.
Başından sonuna doğru artan gerilimi ile ve oyuncu kadrosuyla ilgi çeker. Gerçek olaydan esinlenildiği için oldukça hikayeye sadık kalınır. Denizin tehlikeli ve dev dalgaları, fırtına sahneleri gerçekçi yapılarak oldukça heyecan verici olmuştur.
8. Karayip Korsanları

Yönetmenliğini Gore Verbinski’nin yaptığı, senaristliğini Ted Elliot ve Tedy Orrisio’nun yaptığı, yapımcılığını ise Jerry Bruckheimer’in yaptığı macera dolu korsan film serisi Karayip Korsanları kült filmler arasında yer alır. Başrolünde, Johnny Depp bulunur. Onun dışında seride Keira Knightley, Orlando Bloom, Geoffrey Rush, Bill Nighy gibi oyuncular da yer almıştır.
Seride çılgın kaptan Jack Sparrow‘un denizlerde yaşadığı maceralar anlatılır. İçinde Uçan Hollandalı, Indiana Jones gibi efsaneleri de bulundurur. Birinci filmiyle yoğun ilgi görerek seri boyunca birçok dalda ödül kazanmıştır ve başarıyı devam ettirmek istemiştir. İkinci filmiyle, en çok hasılat yapan üçüncü film unvanını elde etmiş ve üçüncü filmiyle gelmiş geçmiş en çok kazanan altıncı film olmuştur.
Johnny Depp’in, Jack Sparrow’a hayat vermesi de izleyiciler tarafından ayrıca yoğun ilgi görmüştür. Bize unutulmayan replikler ve sahneler bırakan bu film, gişe rekorları kırmıştır. Denizlerin karanlık yanı aynı zamanda eğlenceli yanıyla beraberdir ve sizi korsanlar dünyasına götürür. Hayali karakterleri gerçekçi efektlerle yapmaları, iyi oyunculuklarla birleşerek başarıyı yakalatır. Karakterlerin giysileri, eşyaları da filmi tamamlar.
9. Jaws

ABD yapımı köpek balığı filmlerinin başlangıcı sayılabilecek bu filmin ardından başka filmleri de çekilerek seri oluşmuştur. Yönetmenliğini Steven Spielberg yapmıştır. Türkçeye “Denizin Dişleri” olarak çevrilmiştir ve gerilim/macera/korku türündedir.
Filmde, Jaws ile yani beyaz katil balıkla mücadele ve maceralar anlatılır. Sahil kasabasındaki dev köpek balığı insanlar için tehdit oluştururken başkanın bunu yeterince umursamaması ve insanların ciddi tehlikede olmasıyla ile işler daha tehlikeli hale gelir. Böylece bu köpek balığını avlamak isteyen bir ekip oluşur.
En iyi köpek balığı filmleri arasında yer alır ve yüksek puan elde etmiştir. Mavi ve tonlarının hakim olduğu film, korku filmleri arasında da önemli bir yere sahiptir. İlk filminden elde ettiği başarıyı diğerlerinde pek de yakalayamamıştır ama birinci filmiyle unutulmazlar arasına girerek kült olmuştur. Zamanına göre görselliği yüksektir, o zamanın teknolojisi olabildiği kadar kullanılmıştır. Hatta pek de teknoloji yeterli olmadığı için köpek balığı az gösterilmiş böylece daha gizemli ve korkutucu olmuştur. Bir döneme köpek balığı filmini ve korkusunu kazandıran filmdir.
10. Kayıp Balık Nemo

Pixar yapımı, Disney tarafından yayınlanan bir animasyon filmidir. Palyaço balığı Marlin, kaybettiği eşi ve diğer çocuklarının ardından tek hayatta kalan oğlu Nemo’yu kaybetmekten çok korkan ve ona çok düşkün bir babadır. Ancak tek yüzgeci kısa olan daha hayata atılamamış minik Nemo okula gitmelidir. Bir gün okul gezisinde dalgıç tarafından yakalanır ve bir dişçideki akvaryuma konur. Babası çok telaşlanır ve onu aramak için denizde bir maceraya atılır. Ancak yolda yardım istediği Dori adındaki geçici hafıza kaybı yaşayan balıkla kendini yol arkadaşı olarak bulur. Beraber denizi aşıp birçok tehlike atlattıktan sonra Nemo ve babası kavuşurlar.
Disney’in başarılı ve sevilen animasyonlarından biridir. 2003 yılında vizyona girmiş ve Alexander Gould, Ellen DeGeneres ve Albert Brooks’un başarılı seslendirmeleriyle Nemo, Dori ve Marlin hayat bulmuştur. Çocukları ve yetişkinleri renkli, kaliteli çizimleriyle deniz altı dünyasına götürecek ve zaman zaman hüznü hissettirecek bu film bazı deniz canlıları ve balıkların yaşamları hakkında yeni şeyleri bize eğlendirerek öğretir.
Kaynakça
- “11 Dalda Oscar Adayı İnanç Güzellemesi: Pi’nin Yaşamı”. azizimsanat. Web. 03.09.2024
- “Titanic (1997) Awards”. IMDb. Web. 03.09.2024