Hakkında Ne Biliyoruz: Filioque Meselesi

Editör:
Sudenur Sarıyıldız
spot_img

Filioque, “ve Oğul’dan” anlamına gelen Latince bir terimdir. Bu terim tarihte önemini, etimolojik anlamından ziyade teoloji alanında göstermiştir. Nitekim, doğu ve batı kiliselerinin inanç konusunda önemli anlaşmazlıklarından biri Filioque konusudur. Bu mesele; yalnızca basit bir anlaşmazlık olarak kalmamış, kiliselerin birbirinden resmi olarak ayrılmasıyla sonuçlanmıştır. Hristiyanlık inancının iki büyük kolu olan Katolik ve Ortodoks mezheplerinin oluşması da işte bu ayrılığın sonucudur.

Teslis İnancı: Baba Tanrı, Oğul Tanrı, Kutsal Ruh

Kutsal Üçlü catholicanswerscom

Hristiyanlık’ta Tanrı inancı, tek ilahın üç farklı benliğini yansıtan teslis inancı olarak gelişim göstermiştir. Esasında tek bir tanrıya inanılsa da bu Tanrı üç farklı suretle insanoğlunun karşısına çıkmaktadır. Bu benliklerin her biri, aynı özden oluşur ve eşit derecede kutsallardır.

Teslis inancı genel olarak kabul görse de Tanrı’nın özünü taşıyan bu üç kişiliğin kutsallığı ve birbirleriyle olan ilişkileri, din adamlarınca daima üzerine kafa yorulan meseleler olmuştur; zira Kutsal Kitap’ta tam anlamıyla bir açıklama yoktur. Din adamlarının konu üzerinde yaptıkları yorumlar, bazı durumlarda teolojik anlamda büyük anlaşmazlıklara yol açmıştır.

Teolojik Anlaşmazlıktan Büyük Ayrılığa

Filioque kavramı, aslında kutsal üçlünün arasındaki ilişkinin doğu ve batı inançlarınca farklı yorumlanması sonucu bir çatışma unsuru haline gelmiştir. Bu yorumlamaların ve çatışmanın gelişimini anlamak için Hristiyanlık tarihinde önemli yer tutan bazı kişilere ve olaylara bakmak gerekir.

Ariusçuluk

İznik Konsili'nde Arius ve Aziz Nikolaos
İznik Konsili’nde Arius’a tokat atan Aziz Nikolaos tasviri – aleteia.org

Arius, Hristiyanlığın Roma İmparatorluğu’nda henüz yeni yayılmaya başladığı dönemlerde ortaya attığı görüşleri ile tepki çeken bir din adamıdır. Ona göre Tanrı’nın özünü Baba Tanrı oluşturur. Oğul ve Kutsal Ruh ise Baba tarafından yaratılmış olan varlıklardır. Arius, Oğul’un evrenin yaratılışından sonra var olduğunu yani ezeli olmadığını ifade eder. Arius’un görüşlerini destekleyenlerin artmaya başlaması dinin bütünlüğü için bir tehditti. Bu öğretileri reddedenler, İsa Mesih‘in Tanrı özelliğini daha fazla öne çıkarmaya başlayarak tepki gösterdiler. Avrupa’nın bazı kiliselerinde Kutsal Ruh‘un kaynağının yalnız Baba Tanrı‘ya değil, Oğul‘a da atfedilmesi görülmeye başlandı. İlk başlarda, inananları Ariusçu düşüncelerden uzak tutmayı amaçlayan bu yaklaşım; farklı dini görüşlerle de desteklenince Filioque anlayışı yavaşça şekillenmeye başladı.

İznik Konsili (325)

İmparator Neronun Hristiyanları diri diri yakması historytodaycom

4.yüzyıla girildiğinde Hristiyanlık dini açısından önemli olaylar yaşandı. Dönemin en büyük hükümdarlığı olan Roma İmparatorluğu’nda bu yeni dinin yayılması engellenemeyecek bir boyuta ulaşmıştı. Birçok Roma hükümdarı, sınırları içindeki bu hareketliliği kanlı müdahalelerle durdurmaya çalışmışsa da işe yaramadı. 313 yılına gelindiğinde ilan edilen Milano Fermanı ile resmi tanınırlığa ulaşan Hristiyanlık inancı, artık imparatorluğu ilgilendiren bir mesele haline gelmişti.

Roma İmparatoru Büyük Konstantin, Batı’daki imparatoru yenilgiye uğratıp tüm Roma’nın kontrolünü sağladığı zaman topraklarındaki Hristiyanlık inancıyla ilgili aksiyon alması gerektiğinin farkındaydı. Zira yaygın bir inanış haline gelmiş olmasının yanı sıra Ariusçuluk gibi farklı görüşlerin artmaya başlaması, dinde ve dolayısıyla imparatorluğunda çatışmaları da beraberinde getirecekti. Hem din üzerinde bir kontrol sağlamak hem de tartışmaları bitirmek amacıyla, 325 yılında Doğu Roma’nın başşehri İznik’te ekümenik konsillerin ilkini düzenledi.

council of nicaea
İznik Konsili – badancient.com

Bu konsil, özellikle Arius’un görüşlerinin tartışıldığı bir toplantı niteliğinde olması önemliydi. Arius’un doktrini reddedilerek Baba ve Oğul’un birbirinin aynı öze sahip olduğu kabul edildi. Ayrıca konsilin sonucu, oluşturulan ve sonraki konsillerde de değişmezliği onaylanan İznik İnanç Bildirgesi‘nde Kutsal Ruh’un kaynağının Baba’dan geldiği belirtilerek bazı kiliselerde savunulmaya başlanan Filioque öğretisi de dolaylı olarak inancın dışına itildi.

Roma İmparatorluğu’nda Değişen Dengeler

8 Reasons Why Rome Fell | HISTORY
Cole Thomas – Destruction (Yıkım) 1836 – history.com

İznik Konsilinden 5 sene sonra Konstantin Roma İmparatorluğu’nun başkenti olarak Nova Roma (Yeni Roma) adını verdiği İstanbul’u seçti. Bu yeni şehirle beraber imparatorluğun dini yönetim merkezleri de değişmiş oldu. Nova Roma, artık Doğu kiliselerini kontrol eden bir başpiskoposluğa sahip olmuştu. Şehrin din açısından önemi gitgide arttı, öyle ki Hristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesinden hemen sonra ikinci ekümenik konsil burada toplandı. I.Konstantinopolis Konsili kararları, Batı merkezli Latin kilisesinin tepkisini çekti. İstanbul Patrikliği artık dini hüküm verme konusunda Papalık ile denkti. Roma’nın yönetimi merkezi olan Konstantinopolis’te bulunan Patriklik ile eski başkentteki Roma kilisesi arasındaki güç mücadelesi böylelikle başlamış oldu.

395 yılında tekrar resmi olarak ikiye ayrılan imparatorluk ile doğu ve batı kiliselerinin de ayrılığı derinleşti. 476’da Batı Roma İmparatorluğu Gotların saldırıları sonucu tamamen yıkıldı. İmparatorun dini otoritesinden kurtulmuş olan din adamları da artık hüküm verme konusunda daha rahat davranıyorlardı. Yine de Filioque doktrini, henüz resmi olarak Roma Kilisesi’nde kabul görmemişti.

Büyük Bölünme (1054)

East–West Schism
The Schism (Bölünme), J. G. Vibert, 1874 – history-maps.com

Artık Cermen kavimlerin egemenliğindeki bulunan eski Batı Roma topraklarında farklı teşkilatlanmalar söz konusuydu. Bu yeni devletler ile birlikte Avrupa’nın kültürel ve dini değişimi de hız kazandı. Kutsal Ruh’un kaynağının Baba ve Oğul Tanrı olarak görülmesi batı kiliselerinde yaygınlaşmakla kalmayıp Roma başpiskoposluğu da yeni yönetimlerin bu konudaki baskısına maruz kalıyordu. Kilisenin başına geçen Papalar’dan bazıları bu Filioque öğretisini tamamen reddederken, kimisi de bunun doğru bir yorum olduğunu savunuyordu.

Canva AI

İlk olarak 1024 yılında Papa, Kutsal Roma İmparatoru’nun isteğiyle İznik Bildirgesi’ndeki inanç esaslarına Filioque kavramı ekleyerek ayin gerçekleştirdi. Artık resmi olarak kabul edilen Oğul’un Kutsal Ruh’un kaynağı olması meselesi, İstanbul’dan büyük bir tepki gördü zira İznik Bildirgesini değiştirmek bir sapkınlık olarak görülüyordu. Fakat Papalık, geri adım atmadı. Daha sonraki yıllarda da Kutsal Ruh’un Baba ve Oğul’dan geldiğini ve bu inancın aslında İznik İnanç Bildirgesinde belirtilen esasın bir yorumlaması olduğunu savunmaya devam etti. Artık geri dönülemeyecek kadar ileri giden bu tartışma, iki tarafın birbirlerini karşılıklı afaroz etmesiyle, sadece 30 yıl sonra Hristiyanlığın Ortodoks ve Katolik olarak iki mezhebe bölünmesine sebep oldu.

Mesele’nin Esası: Doğu ve Batı Çatışması

Pinterest

Doğu ve Batı kiliselerinin ayrılmasına sebep olan hem teolojik hem de siyasi pek çok sebep sayılabilir. Filioque meselesi, küçük bir anlam yorumlaması farklılığı gibi gözükse de esasında Hristiyanlığın temel inanç sistemini değiştirebilecek kadar önem arz eder. Ama eğer daha derine bakılırsa bunun sadece inanç uğruna tutuşulan bir kavga olmadığı da görülebilir. Neticesinde dinde birliğin sağlanması için toplanan konsiller bile bu farklılığı gidermeye yetmemiş, iki taraf da kendi doktrinlerini savunmaktan vazgeçmemişlerdir. Sadece Kutsal Ruh’un kaynağı meselesi değil pek çok konuda zıt fikirlere sahip olan iki kilise liderinin otorite mücadelesi sadece dini üstünlük yarışından da kaynaklanmaz.

Henüz Roma İmparatorluğu siyasi olarak bölünmemişken bile Doğu kesiminin yükselişi, imparatorluğun kökenlerinin atıldığı Roma için yeterince rahatsız ediciydi. İstanbul’un Roma’ya eşit sayılmasıyla Papanın yetkilerini paylaşmak zorunda kalması, dinde iki başlı liderliği meydana getirmesine ek olarak imparatorluk sarayının da yeni başkente taşınması İstanbul Patrikliğine büyük avantaj sağlıyordu.

Bu durumun üstüne Doğu Roma İmparatorluğu, gitgide Yunan kültürüne yakınlaşıyordu. Antik Roma geleneklerinden daha da önemlisi Latin temelli din anlayışından uzaklaşan Doğu Roma, Batı Romalılar için artık farklı bir kimliğe bürünmüştü. Batı Roma’nın yıkılmasıyla Roma devletinin tek halefi olmak isteyen Cermen kavimler bunu Doğu Roma’yı saf dışı bırakarak gerçekleştirebilirlerdi. Bu yüzdendir ki Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu, Latin Kilisesi’nin de Doğu’dan bağımsız olması istiyor; bunun için Filioque öğretisini kabul ettirmeye çalışıyordu. Yani bu kavram, bir nevi Antik Roma’nın temsilciliğini de simgeliyordu. İşte bu durum Filioque meselesinin sadece teolojik bir anlaşmazlık değil temsiliyet mücadelesi için önemli bir unsur olduğunu da gösteririr.


Kaynakça

  • “Trinity | Definition, Theology, and History.” Encyclopedia Britannica. 2024. Web.
  • András, Szabolcs. “The Mediaeval Background of Self-Identification in Relation to the Filioque Controversy.” Review of Ecumenical Studies, vol. 13, no. 3, 2021, pp. 437–51. Web.
  • Eroğlu, Ahmet Hikmet. “Doğu Batı Kiliselerinin Ayrılış Nedenleri”. Dini Araştırmalar 2/5 (Haziran 1999), 387-413. Web.
  • Oberdorfer, Bernd. “The Filioque Problem – History and Contemporary Relevance.” Scriptura, vol. 79, no. 0, 2013, p. 81. Web.
  • Preston, Brian L. “The Filioque – An Historical Journey With a Seemingly Obscure Doctrine.” Brian L. Preston – Academia.edu. 2014. Web.
  • Yılmaz, Nuh. “Filioque Meselesi ve Arka Planı”. Kocatepe İslami İlimler Dergisi 5/2 (Aralık 2022): 515-533. Web.

Kapak Görseli: colonialart.org

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.