Emilia Pérez: Hem Gerçek Hem Hayal Ürünü

Editör:
Sedef Hızlan
spot_img

Emilia Pérez, dünya prömiyerini Cannes Film Festivali’nin ana yarışması kapsamında yapmasının ardından senenin en çok konuşulan yapımlarından biri haline gelmeyi başardı. Filmin yönetmeninin Fransız Jacques Audiard olması sizi yanıltmasın, filmin gösterim dili ekseriyetle İspanyolca, çünkü yönetmenin açıkladığı gibi ‘‘hikaye bunu gerektiriyor’’. Emilia Pérez ilhamını Boris Razon’un Écoute (Dinle) isimli romanından alıyor ve güçlü bir uyuşturucu baronunun cinsiyet değiştirerek kadın olma arzusunu anlatıyor. Filmde bu süreç, üç ana kadın karakter üzerinden gösteriliyor, Karla Sofía Gascón tarafından canlandırılan Manitas Del Monte ve Emilia Pérez karakterleri; Zoe Saldaña’nın canlandırdığı avukat Rita Mora Castro ve Selena Gomez’in hayat verdiği, Manitas’ın eşi Jessi Del Monte. Bu şekilde film, abartılı bir opera draması dozuyla bir yandan Meksika’yı telenovela tarzı bir hayal dünyası olarak resmederken; diğer yandan ana karakterlerin yaşadığı duyguları aktarış şekliyle seyirciye dokunmayı başaran samimi ve gerçek bir hikayeye evriliyor. Şunu da hatırlatmadan geçmeyelim, filmin tüm başrol oyuncuları Cannes’dan En İyi Kadın Oyuncu ödülleriyle dönerek, oldukça nadir görülen bir olaya imza atmayı da başardılar. 

Selena Gomez Emilia Perez | Fotoğraf Netflix

Meksika’nın karanlık suç dünyasında geçen, renkli bir türler arası müzikal… Kulağa, bir araya gelemeyecekmiş gibi gelen iki dünyayı iç içe geçirerek seyirciyi büyülemeyi başarıyor Jacques Audiard, Emilia Pérez ile. Film, başarılı bir avukat olmak uğruna suçluları aklayan ve bu durumdan çok da memnun olmayan Rita ile açılıyor. Davalarını kazanan Rita, Meksika’da oldukça korkulan bir kartel lideri olan Manitas Del Monte’nin dikkatini çekiyor. Ancak Manitas’ın kendisinden istediği hizmet oldukça olağandışı. Yaşadığı bedende asla mutlu olamadığını söyleyen Manitas, cinsiyet değiştirme ameliyatı olmayı kafasına koymuş. Bu nedenle Rita ile plan yaparak önce ailesini İsviçre’ye gönderiyor, sonrasında ise kendisine ölmüş süsü vererek cinsiyet değiştirme ameliyatı oluyor. İşte böylece Emilia Pérez doğuyor. İlk birkaç sene Emilia olarak yaşamını sürdürdükten sonra, çocukları yanında olmadan mutlu olamayacağını fark ediyor ve aileyi bir araya getirmesi için dört sene sonra Rita’dan bir kere daha yardım istiyor. İşte bu noktadan sonra yukarıda da bahsettiğim üç kadının yaşantılarına, arzularına ve yaşam amaçlarına çok daha yakından tanık olmaya başlıyoruz. 

Bu noktada filme ismini veren Emilia Pérez karakterini canlandıran Karla Sofía Gascón hakkında biraz bilgi vermekte fayda var. Kendisi İspanyol bir trans oyuncu ve geçiş sürecinden önce de birçok Meksika yapımı film ve dizide boy göstermişti. Özellikle Meksida’da 2013 yılının en büyük hasılat getiren filmlerinden biri olan Nosotros los Nobles’deki (Gary Alazraki) rolüyle epey ses getirmişti. Emilia Pérez ise geçiş sürecinden sonra oynadığı ilk film ve son derece başarılı bir performans sergiliyor demek mümkün. Emilia’nın tüm duygularını, ikilemlerini, sadece cinsiyetini değil ama karakterini, hatta dünyayı değiştirme arzusunu çok samimi bir şekilde hissettiriyor seyirciye. Zoe Saldaña ve Selena Gomez de benzer şekilde rollerinin hakkını veriyorlar. 

Zoe Saldaña ve Karla Sofía Gascón Emilia Perez | Fotoğraf Netflix

Film hakkında eleştirilecek noktalar da yok değil elbet. Özellikle bir noktadan sonra opera draması dozu çok ağır geliyor ve o fantezi dünyasından çıkıp gerçek hayata dönmek isterken bulabiliyor kendini seyirci. Yani görsel ve tematik olarak filmin çok sivri köşeleri olduğunu söylemek mümkün. Fakat şu konuda da filmin hakkını vermek gerekiyor ki, yönetmen Jacques Audiard, Fransız olduğu halde dersine iyi çalışmış ve Meksika halkının hikayelerini insanlara açıkca göstermeyi başarmış. Hollywood yıldızlarının yer aldığı ve ABD dağıtımcısı Netflix olan bir filmin elbette bağımsız sanat filmi kategorisindeki Meksika yapımlarının hayal edebileceğinin çok ötesinde bir kitleye ulaşması işten bile değil. İşte bu nedenle, bu hikayeleri daha fazla kişiye göstermek açısından da oldukça önem taşıyan bir film. 

Özetle Emilia Pérez, şarkılar, danslar ve renkli görseller eşliğinde, kendine has yollarıyla, hem de son derece sıra dışı koşullar altında, mutluluğun peşinden koşmaya çalışan olağanüstü kadınların hikayesini anlatıyor. Yer yer zaafları olsa da Emilia Pérez, 2024’ün en özgün yapımlarından biri, bu nedenle kesinlikle izlenmeyi hak ediyor. Görsel ve tematik olarak sivri köşeleri olsa da film, incelikle ama üzerine basarak işlenmiş fikirlerin, baş döndürücü imgelerle birleşiminden kaynaklanan hipnotize edici bir cazibeye sahip. Emilia Pérez, bittikten sonra seyircinin ağzında sanki yapay tatlandırıcı aroma tadı bırakıyor; belki içinde gerçek meyve yok ama hissettirdiği tüm duygular, müspet veya menfi, son derece gerçek. 

Emilia Pérez, Mubi Türkiye üzerinden izlenebilir. 

spot_img
Sedef Hızlan
Sedef Hızlan
“I’ll see you at the movies!”

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.