Jeju Adası: Güney Kore’nin Saklı Kültür ve Sanat Hazinesi

Editör:
Zeynep Alara Karagöz, Irmak Soran
spot_img

Güney Kore’nin en büyük adası olan Jeju, sadece doğal güzellikleriyle değil aynı zamanda eşsiz kültürel mirası ve UNESCO tarafından tescillenmiş doğal alanlarıyla da son zamanlarda popülerlik kazanan bir adadır. Jeju, denizin ötesindeki büyük kasaba anlamına gelmektedir. Volkanik bir ada olan Jeju, milyonlarca yıl süren jeolojik süreçlerin sonucunda oluşmuş ve bu süreçler hem adanın coğrafyasını, bitki örtüsünü ve ekosistemini şekillendirmiş hem de adanın ana simgesi olan Hallasan Dağı’nı meydana getirmiştir.

Halk tarafından Güney Kore’nin Hawaii’si olarak adlandırılan Jeju Adası, Kore’nin ilk ve tek özerk eyaletidir. Kadın, kaya ve rüzgar adanın kimliğini oluştuan üç temel unsurdur. Jeju’nun kendisini tarih boyunca Güney Kore Yarımadası’ndan izole etmesinden dolayı ada, farklı bir kültüre ve dile sahiptir. Bu kültürü deneyimlemek isteyenler sayesinde her yıl milyonlarca yerli ve yabancı ziyaretçiyi ağırlayan Jeju, giderek artan bir turizm potansiyeline ve ilgiye maruz kalmıştır. Aynı zamanda Instagram sayfalarını büyülü ve masalsı görsellerle süslemek isteyenler için de vazgeçilmez bir durak haline gelmiştir. Bu yazımızda, Jeju’nun doğal güzelliklerini, kültürel mirasını, sanatsal yaşamını ve bu eşsiz adanın saklı hazinelerini detaylı bir şekilde inceleyeceğiz.

Kültürel Miras

Seolmundae Halmang www1koreacom

1.Jeju Efsaneleri: Adanın efsaneleri; halkın tarihsel deneyimlerini, inançlarını ve doğayla olan bağlarını yansıtan zengin sözsüz gelenekleriyle büyüler. En bilinenlerden biri, adayı yarattığına inanılan devasa tanrıça Seolmundae Halmang’ın hikayesidir. Efsaneye göre Halmang, gücünü kullanarak Hallasan Dağı gibi coğrafi oluşumları şekillendirmiş, Jeju halkının doğaya duyduğu saygıyı ve tanrıların koruyucu gücüne olan inancını yansıtmıştır. Festival kutlamalarında ve kültürel etkinliklerde Jejueo dilinde anlatılan bu hikaye, adanın kültürel zenginliğini ve dilini koruma gerekliliğini hatırlatır.

Bir diğer önemli efsane ise, Deniz Kralı ve Dişi Ejderha hikayesidir. Yaratılışın ilk zamanlarında, denizlerin kralı göz kamaştırıcı bir dişi ejderhaya sahip olmak ister ve onu okyanusun derinliklerine hapseder. Özgürlüğünü kaybeden ejderha, öfkeyle kadına dönüşerek denizden yedi avuç kum alır ve Jeju Adası’nı yaratır. Ölümünün ardından, beş yüz oğlu annelerinin başında yas tutar ve gözyaşları taşa dönüşerek adanın her köşesine dağılır. Jeju, hem denizlerin haksızlığına uğrayan bir ejderhanın eseri, hem de annelerine sonsuz bağlılık duyan oğullarının gözyaşlarıyla oluşmuş bir adadır. Jeju’lular rüzgar ne zaman esse onların ağladığını duyabildiklerini söyler.

2.Haenyeo (kadın dalgıçlar): Jeju Adası’nın incisi olarak bilinen Haenyeo’lar, deniz kralı tarafından seçilmiş olduğuna inanılan özel bir topluluktur. Yüzyıllardır devam eden haenyoeoluk, genç kızların 11 yaşında başladığı zorlu bir eğitimle 80 yaşına kadar süren, denizin dibinden geçimlerini sağlayan, adanın denizcilik kültürünün sembolleridir. Tecrübeli Haenyeo’lar, kışın soğuk sularında bile saatlerce çalışarak ailelerine destek olurlar. Bu özverili çabaları, Jeju toplumunda kadınların güçlü bir role sahip olmasını sağlamıştır. Hatta bazı adalarda erkekler ev işleriyle ilgilenirken, kadınlar ailenin geçimini üstlenirler.

Jejunun Hanyeoları peoplehowstuffworkscom

Haenyeo’lar, yalnızca geçimlerini sağlamakla kalmaz, aynı zamanda birbirlerine verdikleri kutsal söz sayesinde ölene dek bağlı kalırlar ve denizdeki tehlikelere karşı birbirlerini korurlar. Bu güçlü dayanışma, nesilden nesile aktarılan bir gelenektir ve Haenyeo’lara toplumda büyük bir saygı duyulmasını sağlar. Haenyeo’ların kültürünü, tarihini ve günlük yaşamlarını korumak ve sergilemek amacıyla 2006 yılında Hallim-eup’ta açılan Haenyeo Müzesi, bu eşsiz geleneği yaşatmak için önemli bir rol üstlenmektedir.

3. Dol Hareubang Heykelleri (taş dedeler): Jeju Adası’nın sembollerinden biri olan Dol Hareubanglar, adanın dört bir yanında görülebilen gizemli heykellerdir. Volkanik taştan yapılan bu heykeller genellikle büyük şapkaları, çıkık gözleri ve kapalı ağızlarıyla dikkat çekerler. Geçmişte köylerin girişlerine yerleştirilen Dol Hareubang’ların, kötü ruhları uzaklaştırdığına ve bölge sakinlerini koruduğuna inanılırdı. Bazı teorilere göre, şekilleri ve belirgin özellikleri nedeniyle bereketi de sembolize ederek toprağı ve insanları refahla kutsadığı düşünülürdü. Günümüzde Jeju’nun kültürel sembolü haline gelen Dol Hareubang’lar, adanın eşsiz mirasını temsil eder ve yerel sanatta ve hediyelik eşyalarda sıkça kullanılır. heykeller, Jeju’nun mistik atmosferini yansıtan ve ziyaretçilerin ilgisini çeken ilginç figürlerdir.

Dol Hareubang Heykelleri Mediumcom

4. Jeju’nun Ünlü Festivalleri: Jeju Adası, yıl boyunca düzenlediği çeşitli festivallerle zengin kültürel mirası canlı tutar. İlkbaharın gelişiyle birlikte, Jeju Yangryeong Festivali, adanın antik tarihini ve kültürel zenginliklerini kutlar. Geleneksel müzik, dans ve kıyafetlerin sergilendiği bu coşkulu etkinlik, adanın geçmişine saygılarını sunar. Kışın son günlerinde veya baharın başında düzenlenen Jeju Ateş Festivali ise, Jeju’nun geleneksel tarım kültürünü ve bereketini kutlar. Tepelerin ateşe verilmesiyle yapılan etkileyici ritüeller, yeni bir başlangıcı ve kötü, şeytani ruhlardan arınmayı sembolize ederek, adada yaygın görülen Şamanizm inancına gönderme yapar.

Son olarak denizcilik, Jeju halkının yaşamında önemli bir yer edindiği için bu kültür, şubat ayında düzenlenen Yeongdeunggut ritüeliyle onurlandırılır. Bu ritüelde, deniz tanrıçası Yeongdeung’a adaklar sunulur ve balıkçıların güvenliği ile bereketli avlar için dua edilir. Bu festivaller ve ritüeller, Jeju halkının geçmişten günümüze taşıdığı kültürel değerlerin ve yaşam biçiminin önemli bir yansımasıdır.

Doğal Güzellikler

Hallasan Dağı koreaetourcom

1.Hallasan Dağı: Jeju Adası’nın sembolü olan Hallasan Dağı, Güney Kore’nin en yüksek noktasıdır ve doğal güzelliğiyle ziyaretçilerini büyüler. Doğa tutkunları için çeşitli yürüyüş parkurları ve zorluk seviyelerine uygun tırmanış imkanları sunmaktadır. Yaklaşık 6-8 saatlik bir tırmanışın ardından zirveye ulaştığınızda, krater gölü Baengnokdam ve tüm Jeju Adası’nın panoramik manzarasıyla kendinizi ödüllendirebilirsiniz ve milli parkta eşsiz doğa fotoğrafları çekmek için soluklanabilirsiniz. Zirveye yapılacak bir ziyaret, unutulmaz anılar biriktirmeniz için eşsiz bir deneyimdir.

2. Ünlü plajlar: Jeju Adası, Güney Kore’nin en popüler ve temiz plajlarından bazılarına ev sahipliği yapar. Adanın batı kıyısında yer alan Hyeopjae Plajı, incecik beyaz kumu, düşük gelgitte yürüyerek ulaşılabilen sevimli adacığı ve yemyeşil tepeleriyle ünlüdür. Güneydeki Jungmun Plajı ise berrak okyanus manzarası ve ortasındaki küçük adasıyla fotoğraf tutkunlarının uğrak noktasıdır. Doğu kıyısındaki Hamdeok Plajı ise üç farklı plajı bir araya getirerek geniş bir yelpazede aktivite imkanı sunar. Beyaz kumlu ve sığ sularıyla yüzme için ideal olan Hamdeok, aynı zamanda rüzgarın etkilemediği sakin koylarıyla da bilinir. Samyang-dong Plajı ise güneş ışığında parıldayan siyah kumları ve etkileyici kayalık manzaralarıyla ünlüdür. Ayrıca, bu plajın kumunun nevralji, artrit, ayak mantarı ve dermatit gibi rahatsızlıklara iyi geldiğine inanılır, bu nedenle Jeju halkını sık sık bu plajda görebilirsiniz.

3.Şelaleler ve mağaralar: Jeju’nun mağaraları ve şelaleleri, adanın doğal çeşitliliğini arttıran kesinlikle görülmesi gereken doğal güzelliklerdir. Dünyanın en uzun lav tünellerinden biri olan Manjanggul Mağarası, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alarak içerisindeki eşsiz lav sütunları, sarkıtlar ve dikitlerle ziyaretçilerini kendisine hayran bırakmaktadır. Tanrı’nın Havuzu anlamına gelen Cheonjiyeon Şelalesi, özellikle gece ışıklandırmasıyla romantik bir atmosfere sahiptir. Doğrudan denize dökülen nadir şelalelerden biri olan Jeongbang Şelalesi ise denizle şelalenin buluştuğu eşsiz bir manzara sunar.

Cheonjiyeon Şelalesi Tanrının Havuzu wikimediaorg

Yemek Kültürü

Kiremit Balıklı Deniz Yosunu Çorbası Okdommiyeokguk visitkorea

Jeju adası, deniz ürünleri cenneti olarak bilindiği için adanın yemek kültüründe balık, ahtapot, deniz salyangozu, denizkulağı (abalone) ve kiremit balığının neredeyse tüm öğünlerde tüketildiğini görebilirsiniz. Jeju halkı, oltanızı denize attığınızda boş dönmesinin oldukça imkansız olduğuna inanıyor. Adanın en özel balığı kiremit balığıdır ve kimçi mevsiminde turp geri kalan zamanlarda ise yosun ile pişirilmektedir. Dolayısıyla Okdommiyeokguk (kiremit balıklı turp çorbası mutlaka denemeniz gereken gurme bir lezzet olarak kabul edilir. Ancak bu lezzeti tatmak her zaman kolay değildir. Birçok restoranın menüsünde bulunmayan bu çorba, genellikle gizli menü olarak adlandırılır ve sadece yerel halkın bildiği, önerdiği yerlerde şanslıysanız tadılabilir.

Jeju’nun en sevilen yemeklerinden bir diğeri olan Jeonbokjuk yani denizkulağı lapası taze denizkulağı, pirinç, susam yağı ve sarımsağın lezzetli karışımıyla birleşerek eşsiz bir tat sunar. Kore ve Jeju mutfağında denizkulağı, hem lezzeti hem de besin değeri açısından çok değerlidir. Kalbi ve ruhu beslediği söylenilen Jeonbokjuk, adeta iyileştirici olduğuna inanılan bir yemektir. Yerel halkın “Tüm Jeju ağzınızda!” şeklinde tanımladığı bu lezzet, adayı ziyaret edenlerin mutlaka tatması gereken bir deneyimdir.

Jeju’nun lezzet yolculuğu sadece çorbalarla sınırlı değildir. Siyah domuz etiyle hazırlanan Heukdwaeji Gui (Black Pork BBQ), adanın en popüler ızgara yemeklerinden biridir. Etin eşsiz lezzeti, damaklarda unutulmaz bir tat bırakır. Soğuk havalarda içinizi ısıtacak bir lezzet olarak bilinen Black Pork, sanıldığının aksine etin renginden dolayı siyah değildir. Bu renk, hayvanın saçına atıfta bulunmaktadır. Çeşitli deniz ürünleri, taze sebzeler ve baharatlarla hazırlanan bu güveç, Jeju’nun zengin deniz mahsullerini bir araya getirir ve doyurucu bir lezzet sunsa da fiyatı diğer yöresel yemeklerden oldukça pahalıdır.

Heukdwaeji Gui Agodacom

Müzeler ve Kültür Merkezleri

Jeju Yakcheonsa Tapınağı Pinterest

Jeju’nun güney kıyısında yer alan Yakcheonsa Tapınağı, adını şifalı su kaynağından alır ve hem yerel halk hem de turistler için önemli bir ziyaret noktasıdır. Efsaneye göre tapınağın bulunduğu bölgedeki su, şifa dağıtan özelliklere sahiptir ve bu nedenle kutsal kabul edilir. Tapınak, 1980’lerde inşa edilmiş olup, geleneksel Jeju mimarisiyle modern unsurları bir araya getiren etkileyici bir yapıdır. Ana ibadethane olan Daejeok-gwangjeon, devasa Buda heykelleri, altın sütunlar ve renkli duvar resimleriyle göz kamaştırır. Dış cephedeki oymalı pencere panjurları, Jeju’nun mitolojik öykülerini ve yerel yaşam tarzını yansıtan değerli sanat eserleridir. Tapınak arazisinde ayrıca yurt binaları, yemekhane, Dharma salonu, Samseonggak ve bir pagoda bulunur. Ziyaretçiler, tapınağın huzurlu atmosferinde ruhsal bir deneyim yaşayabilir ve Jeju’nun mimari ve sanatsal mirasını keşfedebilirler. Yakcheonsa, sadece bir tapınak değil, aynı zamanda Jeju’nun kültürel ve sanatsal zenginliklerini sergileyen bir müze gibidir. Bu nedenle, Jeju Adası’nda mutlaka görülmesi gereken yerlerden biridir.

Teddy Bear Müzesi Princess Hours dizisi karakterleri Pinterest

Jeju Teddy Bear Müzesi, Güney Kore’nin Jeju Adası’nda bulunan ve 2001 yılında açılan bir oyuncak ayı müzesidir. Müze, dünya çapından getirilen farklı boyutlarda ve tasarımlardaki oyuncak ayıları sergilemektedir. Ziyaretçiler tarihi karakterleri, ünlüleri ve ünlü sahneleri canlandıran özel koleksiyonları görebilirler. Müze, Tarih Salonu, Sanat Salonu, Proje Sergisi ve Teddy Bear Bahçesi gibi farklı bölümlere ayrılmıştır. Müzede ayrıca hediyelik eşya dükkanı ve kafe bulunmaktadır.

Jeju Haenyeo Müzesi Wanderlog

Tarih boyunca Jeju’lu Haenyeo’lar, dalış ve çiftçilik yoluyla yerel ekonominin ana geçim kaynaklarından biri olmuş ve Jeju Adası’nın gelişimine büyük katkı sağlamışlardır. Böylelikle Jeju Haenyeo Müzesi, Jeju Adası’nın sembolü olan Haenyeo kültürünü yeniden değerlendirmek, kaydetmek, korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurulmuştur. Müzede yerel çevre, balıkçı köyleri, halk kültürü ve balıkçılık endüstrisi hakkında bilgilendirici sergiler yer almaktadır.

Jeju Folk Village Müzesi Wanderlog

Jeju Folk Köyü, adeta bir zaman yolculuğu yaparak Jeju Adası’nın kültürel dokusunu keşfetmenize olanak sağlar. 19. yüzyıl Jeju yaşamına odaklanan bu canlı köy, orijinaline uygun olarak inşa edilmiş canlı bir müzedir. Köydeki evlerin etrafındaki 50 cm yüksekliğindeki taş duvarlar ve özellikle kapısız oluşları, Jeju mimarisinin özgünlüğünü yansıtmaktadır. Ziyaretçileri en çok şaşırtan detaylardan biri de evlerin girişinde yer alan Jeongnang adılı ahşap bariyerlerdir. Bu bariyerler, ev sahibinin evde olup olmadığını gösteren birer işarettir. Tek bariyer, evde çocukların olduğunu ve ev sahibinin kısa süre sonra döneceğini; iki bariyer, ev sahibinin öğleden sonraya kadar uzakta olduğunu; üç bariyer ise ev sahibinin birkaç gün boyunca evde olmayacağını ifade eder. Doğal güzelliklerle çevrili bu yaşayan müze, adanın bitki örtüsüyle ve her mevsim farklı bir renge bürünmesiyle dikkatlerin odağındadır.

Öneriler

Jeju Adası, doğal güzellikleri ve kültürel zenginlikleriyle ziyaretçilerini büyüleyen bir cennet köşesi. Adanın eşsiz atmosferini ve hikayelerini daha yakından tanımak isterseniz bazı önerilerde bulunacağım.

  • Jeju ve Kore yemek kültürünü daha yakından keşfetmek için Netflix’te bulunan Kore Mutfak Kültüründe Çorbalar isimli mini belgeseli izleyebilirsiniz.
  • Teddy Bear müzesi hakkında daha detaylı bilgi edinmek için Teddy Bear Museum isimli videoyu izleyebilirsiniz.
  • Adadaki yaşam tarzını daha yakından tanımak ve Jeju’ya olan hayranlığınızı artırmak için Netflix’te bulabileceğiniz Our Blues (2022), Welcome to Samdal-ri (2024) ve When Life Gives You Tangerines (2025) dizilerini izleyebilirsiniz.
  • Kore Savaşı döneminde Jeju Adası’nda, Haenyeo kadınlarının zorlu yaşamlarını mitolojik öğelerle birleştirerek Jeju’nun tarihini ve kültürünü gerçekçi bir şekilde anlatan Sumi Hahn’ın Okyanusun Gözyaşları isimli romanını okuyabilirsiniz.
  • Son olarak bu yazıyı okurken arka planda size eşlik etmesi için Lee Chi Hyun ve But Nim Dul’dan Only You isimli şarkıyı dinleyebilirsiniz.

 


Kaynakça:

“Hallasan Mountain Hiking Trails.” Pipeaway, 3 Sept. 2022. Web. Erişim Tarihi: 02.04.2025

“Dol Hareubang Stone Statue Jeju Island.” Antique Alive. Web. Erişim Tarihi: 02.04.2025

“Traditional Jeju Festivals and Holidays.” Medium, 15 Jul. 2024. Web. Erişim Tarihi: 02.04.2025

“A Culinary Journey Through Jeju.” My Seoul Box, 7 Aug. 2024. Web. Erişim Tarihi: 03.04.2025

Best Museums in Jeju.” Wanderlog, 27 Nov. 2024. Web. Erişim Tarihi: 03.04.2025

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Geyik: Türk Mitolojisinin Derinliklerindeki Ruhsal Rehber

Türk mitolojisinde geyik, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi simgeler. Ruhsal yolculuk, rehberlik ve dönüşüm figürü olarak geçmişten günümüze derin bir anlam taşır.

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!