Antik Yunan’ın En Etkili 5 Kadını

spot_img

Antik Yunan, kadınların yasalar önünde bir birey olduğunun inkâr edildiği ataerkil bir toplumdu. Kadın, erkeğin hanesinin bir parçası olarak görülüyor ve buna göre hareket etmesi bekleniyordu. Helenistik Dönem boyunca Atina’da kadınlar ile ilgili tutulmuş kayıtlar oldukça az. Zaten kadınların sosyal yaşamdan fiilen menedilmeleriyle hiçbir kadın vatandaşlık alamıyordu.

Bu kısıtlamalar içerisinde birçoğunun isim ve eylemleri tarihe karışmış olsa da hem kendi dönemlerinde hem günümüzde göze çarpan Antik Yunan kadınlarının olduğu su götürmez bir gerçek.

İşte karşınızda kendi özel günlerinde kutlanan, 2,000 yılı aşkın bir süredir hâlâ dikkat çekmeyi başaran Antik Yunan’ın en etkili beş kadını:

1. Sappho

Midilli Adası’ndan olan Sappho, Antik Yunan lirik şiirinin en ünlü isimlerinden birisiydi. Muhtemelen M.Ö. 630 yılı civarında aristokrat bir ailenin çocuğu olarak dünyaya geldi. Kendisi ve ailesi, yaklaşık 600 senesinde Sicilya’da bulunan Syracuse kentinde sürgüne gönderildi.

Sappho, tüm hayatı boyunca takriben 10,000 satırlık şiir yazdı. Bunların hepsi de lirik şiir geleneğine uygun olarak müzik eşliğinde tasarlandı. Şair, yaşadığı süre zarfı boyunca fazlasıyla takdir ediliyor, Helenistik İskenderiye’de methediliyor ve kilise kanuna göre olan Dokuz Lirik Şair arasında gösteriliyordu. Hatta bazıları onu “Onuncu şiir tanrıçası” olarak da tanımlardı. Sappho belki de en çok erotik şiirleri ile ünlüydü. Günümüzde homoerotik yazım ve hislerin anlatımı ile biliniyor; ancak konu, Sappho’nun yazımının aslında heteroseksüel bir arzuyu ifade edip etmediğine gelince alimler ve tarihçiler arasındaki tartışmalar kızışıyor. Her ne kadar antik metinler, bazı eserlerinin aynı zamanda aile ve aile içi ilişkiler ile ilgili olduğunu söylese de Sappho ağırlıklı olarak aşk şiirleri yazdı.

Eserleri günümüzde hâlâ okunan Sappho’nun çağdaş yazar ve şairler üzerindeki etkisi de büyük. Sappho hakkında daha detaylı bilgi edinmek için şu yazımıza göz atabilirsiniz: Batılı Edebiyat’ın İlk Kadın Şairi: Sappho (Aşk Kavramı) – Tarih (soylentidergi.com)

2. Atinalı Agnodice

Eğer Agnodice gerçekten yaşadıysa kendisi tarihte kayıtlara geçmiş ilk kadın ebeydi. O dönem kadınların tıp okuması yasaktı ancak Agnodice, erkek kılığına girerek zamanının   önde gelen anatomi uzmanlarından Herophilus’un çatısı altında tıp eğitimi aldı. Eğitim aldıktan sonra kendini çoğunlukla doğum yapan kadınlara yardım ederken buldu. Pek çoğu, erkeklerin karşısında ya utangaç ya da mahcup hissettiği için kendisinin bir kadın olduğunu göstererek onların güvenini kazanıyordu. Sonuç itibariyle seçkin Atinalıların eşleri doğum için onun hizmetini talep ettikçe Agnodice gitgide daha da başarılı oldu.

Başarısını kıskanan ve onun bir erkek olduğuna inanan erkek meslektaşları, Agnodice’i kadın hastaları baştan çıkarmakla suçladı. Agnodice yargılandı fakat sonrasında bir kadın olduğu ortaya çıktı. Böylelikle baştan çıkarma suçlamasıyla olmasa da yasa dışı hekimlik yapmaktan suçlu bulundu. Neyse ki tedavi ettiği ve birçoğu güçlü olan kadınlar, onu kurtarmaya gelerek Agnodice’i savundu. Bu olaydan sonra kanun değiştirilerek kadınların doktorluk yapmasına izin verildi.

Kimi tarihçiler, Agnodice’in gerçek olup olmadığı konusunda şüpheye düşse de efsanesi yıllar geçtikçe daha da büyüdü. Tıp okuma ve ebelik yapma konusunda sıkıntı çeken kadınlar, ileride Agnodice’i sosyal değişimin ve ilerlemenin bir örneği olarak gösterdiler.

3. Miletli Aspasia

Miletli Aspasia

Aspasia, M.Ö. 5. yüzyıl Atinası’nın önde gelen kadınlarından biriydi. O dönemin kadınlarının ulaşamadığı kapsamlı bir eğitime sahip olduğu için zengin bir ailenin çocuğu olarak Miletus’ta doğduğu düşünülüyor. Tam olarak Atina’ya ne zaman veya neden geldiği belirsiz.

Her ne kadar hayatı ile ilgili detaylar oldukça eksik de olsa Aspasia’nın Atina’ya geldiğinde bir cariye olarak kendisini cinsel hizmetlerinin yanı sıra hoşsohbet ve eğlence sağlayabilmesiyle bilinen birinci sınıf kalitede bir genelev işletirken bulduğuna inanır. Cariyeler, antik Atina’daki kadınlardan çok daha fazla özgürlüğe sahip kimselerdi; kadınların bu denli pasif kaldığı bir atmosferde kendi kazançlarıyla vergilerini dahi öderlerdi.

Aspasia, Atinalı bir devlet adamı olan Perikles ile evlenip oğlu Genç Perikles’i dünyaya getirdi. Çiftin evlenip evlenmediği kesin olarak bilinmiyor; ancak Aspasia’nın, Perikles’in üzerinde epey büyük bir etkisi vardı. Bunun neticesinde ise dönemin Atinası’nın seçkin kesiminin düşmanlığı ile karşılaştı.

Onlarca kişi, Atina’nın Samian ve Peloponnesian Savaşları’ndaki rolünden Aspasia’yı sorumlu tuttu. Aspasia sonradan Atina’nın önde gelen komutanı Lysicles ile birlikte oldu.

Yine de kıvrak zekâsı, cazibesi ve aklı birçok kişice biliniyordu. Sokrates’i tanıyan Aspasia, hem birkaç Yunan felsefeci ve tarihçinin hem de Plato’nun eserlerinde yer alıyor. Kendisinin M.Ö. 400 yılı civarlarında vefat ettiği düşünülüyor.

4. Scioneli Hydna

Hydna ve Scyllis
Hydna ve babası Scyllis gemilerin demir attığı halatları keserken

Hydna ve babası Scyllis, İran donanmasını sabote etmeleriyle Yunanlılar tarafından kahraman olarak görülüyordu.

Babasının eğitim verdiği Hydna uzun mesafe yüzücüsüydü. Bunun yanı sıra serbest dalış da yapardı. İranlılar, Yunanistan’ı ele geçirdiğinde Yunan ordusuna dikkatlerini çevirmeden önce Atina’yı alarak Thermopylae’deki Yunan birliklerini ezip geçtiler.

Hydna ve babası, 10 kilometre boyunca denize açılıp İran gemilerinin altına dalış yaparak gemilerin sürüklenmesi için şamandıralarını kesti. Bu şekilde İran gemilerinin ya birbirlerine çarpması ya da karaya oturmasıyla planlanan saldırı ertelenmek zorundaydı. Bunun sonucunda da Yunanlılar’ın hazırlanmak ve en nihayetinde bir zafer elde edebilmek için zamanları oldu. Hikâyenin bazı versiyonlarında Scyllis’in aslında her iki tarafla da çalışan bir casus olduğu belirtiliyor. İranlılar’ın onun için çalıştığı ve bölgedeki gizli hazineyi bulmak için adamın dalış yaptığı da bu inançlar arasında.

Minnetlerinin bir göstergesi olarak Yunanlılar, Yunan dünyasının en kutsal alanı Delphi’de Hyna ile Scyllis’in heykellerini dikti. Heykellerin M.S. 1. yüzyılda Nero tarafından yağmalanarak Roma’ya götürüldüğüne inanılıyor. Günümüzde ise bu heykellerin bulundukları yer bilinmiyor.

5. Kireneli Arete

Kimi zaman ilk kadın felsefeci olarak tanınan Kireneli Arete, Socrates’in öğrencisi Kireneli filozof Aristippos’un kızıydı. Aristippos, felsefedeki hedonizm düşüncesine öncülük eden felsefe okullarından Kirene (Cyrenaic) Okulu’nu kurmuştu.

Aralarında Arete’nin de bulunduğu bu okulun destekçileri “Cyrenaicler”, öfke ve korkunun acıya neden olduğunu, disiplin ve erdemin ise haz ile meydana geldiğini iddia ettiler.

Bunun yanı sıra Arete, hayatınız bununla kontrol edilmediği sürece dünyevi şeylere ve hazlara sahip olmanın, bunlardan zevk almanın son derece kabul edilebilir bir durum olduğunu ve hazzın geçici, maddesel olduğunun farkına varılabileceğini savundu.

Kırkın üzerinde kitap yazdığı söylenen Arete, yıllarca Kirene Okulu’nu yönetti. Aristocles, Aelius ve Diogenes Laërtius’in de aralarında bulunduğu onlarca tarihçi ve filozof Arete’den bahsetti. Aynı zamanda Arete, ölümünün ardından okulun idaresini devralan oğlu Genç Aristippos’u da kendisi yetiştirip eğitti.


Kaynakça

Roller, Sarah.”5 of the Most Influential Women of Ancient Greece”. HistoryHit, 29 Ekim 2021, https://www.historyhit.com/influential-women-of-ancient-greece/. 21 Kasım 2021 tarihinde erişildi.

spot_img
Alara Akgün
Alara Akgün
“Bütün yaşam bir hikâyedir ve biz de onun içindeyiz.”

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.