CODA Film İncelemesi: Sessizliğin Ortasında Susmayan Müzik

spot_img

CODA, 2021’in sevilen yapımlarından biri oldu. Filmi Apple TV+’tan izleyebilirsiniz. Hali hazırda 3 dalda Oscar adaylığı mevcut. Adaylıkları; En İyi Film, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Uyarlama Senaryo. Film, En iyi film kategorisinde aday olabilmek için yeterli mi tartışılır; çünkü CODA’ya gelene kadar aday olması beklenen pek çok film vardı. Buna rağmen CODA Ekran Oyuncuları Derneği‘nin verdiği ödüllerde (SAG Awards) bir şaşırtmaca daha yapıp toplu performans ödülünü de kazanarak ödül sezonunda rafına bir ödül daha eklemiş oldu.

Troy Kotsur‘un nefis oyunculuğu sayesinde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu kategorisindeki bütün ödülleri toplayarak yoluna devam ediyor. Son olarak gözler Oscar Ödüllerinde elbette. Büyük ihtimalle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ını da alarak ödüllerine en prestijlisini de dahil ederek ödül sezonunu kapatacak.

Troy Kotsur diyoruz, ama ekibin tamamının iyi oyunculukları söz konusuydu. Troy Kotsur’la partner olarak yüzde yüz uyum sağlayan Marlee Matlin‘i de es geçmek haksızlık olur. Açıkçası filmdeki en iyi iki oyuncu olduklarını söyleyebiliriz.

CODA‘da dört kişilik bir aile merkez alınmış. Hikaye hep onların hayatları etrafında şekilleniyor, ama filmde en çok var olan, duygularına ve düşüncelerine en çok hakim olduğumuz karakter ailenin lise son sınıf öğrencisi Ruby. Ruby’e filmde Emilia Jones hayat vermiş.

Bütün bireyleri işitme engelli olan ailede, duyma yetisini kullanabilen tek birey olan Ruby’nin, müzik tutkusunun peşinden gitme arzusuyla ailesinin dış dünyayla olan bağı olma rolü arasında sıkışıp kalması konu ediniyor. Özetle böyle bir hikaye.

Çok sıcak bir film. İnsanı duygudan duyguya sürüklüyor. Seyirci olarak bir tarafımız Ruby’i desteklerken, diğer taraftan ailesinin ona ihtiyacı olması konusunda vicdan yapıyoruz. Çünkü hep onların yerine kendimizi koyuyoruz.

Biz olsak diyoruz, biz olsak ne yapardık?

Ruby yaşına göre omuzlarında büyük sorumluluklar taşıyor. Yaşıtlarının ergen dertlerinin yanında Ruby’nin yetişkinlere özgü sıkıntılarına şahit olmak üzücü bile değil. Üzücü olmanın çok ötesinde. Bu büyük bir haksızlık aslında, ama kimse ailesini seçemiyor. Gerçi tüm zorluklarına ve muhtaçlıklarına rağmen o kadar güzel bir aile ki, onları izlerken bazen Rossi ailesinin bir parçası olmak istiyoruz.

İşitme engelli bir ailenin duyabilen ve konuşabilen tek üyesi olmak hem bir avantajken hem de genç bir kız üstünde büyük bir dezavantaja dönüşüyor. Tüm bu sessizliğin içinde kadife gibi bir sese sahip olan Ruby’nin aslında müzikle ilgili hayalleri olması da ironik bir durum gibi duruyor, ama aslında öyle değil.

Aile olmak aynı olmak değildir. Güzel bir ailenin pek çok güzel özelliği benzersiz bireyler olmalarından geçer.

Ruby babası ve ağabeyi Leo’ya yardım edebilmek için her sabah çok erken saatlerde uyanmak zorundadır. Sonrasında çoğu zaman yorgunluktan okul sıralarında uyuyakalır. Balıkçılık yapan bir aile oldukları için de balıkçılara has o koku Ruby’nin parfümü gibidir. Tabii gençliğin ve ergenliğin insan yaşamında en acımasız dönemlerden biri olduğunu biliyoruz. Biri hakkında her türlü açık bulmak lise sıralarındaki gençlerin görevi. Ruby de ailesinin durumuyla çok da barışık biri sayılmadığı için, bu durum kişiliğine, davranışlarına da fazlasıyla yansıyor. Bu pasifliği sayesinde buldukları her fırsatta onu ezmeye çalışıyorlar.

Bütün yaşadığı zorbalıklara, ailesinden dolayı aldığı sorumluluklara rağmen içindeki müzik aşkı dinmiyor ve koroya katılıyor. Yaşadıkları dolayısıyla sahne korkusu olan Ruby’i deneyimli müzik öğretmeni keşfediyor ve içindeki cevheri bulması için ona destek oluyor. Tabii hayatına yeni giren müzik dersleriyle birlikte aldığı sorumluluklar gözünde daha da büyüyor. Sadece gözünde büyüse belki bir şekilde idare edebilecekken, hiçbir şeye yetişememeye başlayınca ailesine isyan bayrağını çekiyor. Bir süre buna dair sorunlar yaşamasına rağmen, aile Ruby’ye hakkı olanı veriyor.

Klasik gibi durmasa da klasik bir aile olma filmidir CODA.

”Her ailenin kendi dili vardır” mottosuyla hareket eden, güzel bir hikaye. İzleyeni memnun edecek, sorunsuz bir senaryosu var. Bazen yüzümüze sıcak bir gülümseme eklerken, bazen de gözümüzde bir damla yaş bırakıyor.

Filmde en akılda kalıcı sahnelerden biri, finaline doğru Ruby’nin müzik okuluna girebilmek için şarkı söylediği sahne diyebiliriz. Ailesinin de sınav salonuna girip kızlarını dinledikleri sahne… Gerçekten dinleyemeseler de onu anladıklarını söyleyebiliriz, çünkü Ruby ailesi salonda olduğu için şarkıyı söylerken aynı zamanda işaret diliyle onlarla bu anı paylaşır.

Yine Ruby şarkı söylerken babasının eliyle kızının boynundan ses tellerine dokunarak şarkıyı algılamaya çalışması ise en etkileyici, en duygusal sahnelerden biri olarak karşımıza çıkıyor.

Filmin senaryosu güzel, etkili. Zaten Uyarlama Senaryo kategorisinde adaylığı mevcut olduğunu belirtmiştik. Film bir remake, La Famille Bélier isimli 2014 yapımı Fransız filminin yeniden çevirimi. Filmde yer alan sağır ve dilsiz oyuncular gerçek hayatta da sağır ve dilsizler. Sian Heder; filmin hem senaristi hem de yönetmeni konumunda.

CODA Ne Demek?

CODA, harflerinin hepsinin büyük harflerle yazılmasından da anlaşılacağı üzere bir kısaltma.

 “Child of Deaf Adults” 

Anlamı; sağır yetişkinlerin çocuğu ya da sağır ailenin çocuğu olarak çevrilebilir. Yani CODA aslında Ruby için kullanılan ismin kısaltılmışıdır. Bu tam olarak iltifat sayılmaz tabii.

Filme gelecek Oscar Ödüllerinde başarılar diliyoruz. En az bir ödülle salondan ayrılacağından eminiz.

 

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.