The First Lady Dizi İncelemesi: Üç Dönem, Üç Kadın | Eleanor & Betty & Michelle

spot_img

The First Lady, Showtime‘ın 2022 için hazırladığı en iyi yapımlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Başrolleri ve yan rolleriyle çok güçlü bir kadro oluşturulmuş. Henüz ilk sezonunu izledik. Her sezonunda farklı First Ladylerin hayatlarına değinecek yapım, dram ve dönem dizisi olma özelliğini taşıyor.

Viola Davis Michelle Obama’yı, Gillian Anderson Eleanor Roosevelt’i, Michelle Pfeiffer Betty Ford’u canlandırırken; O. T. Fagbenle Barack Obama’yı, Kiefer Sutherland Franklin D. Roosevelt’i, Aaron Eckhart da Gerald Ford’a hayat veriyorlar.

Bu oyuncuların yanı sıra Lily Rabe, Dakota Fanning, Regina Taylor, Clea DuVall, Judy Greer gibi isimler de yan rollerde yer alıyor.

Filmin yönetmen koltuğunda Susanne Bier oturuyor. Kendisini Bird Box, Açık Kalpler, Serena, The Undoing gibi yapımlardan hatırlayabilirsiniz.

Dizi toplamda 10 bölümden oluşuyor. Her bölümünde seyirciyi üç farklı döneme götürerek yaşananları First Lady odaklı anlatıyor. Her First Lady’nin yaşadıkları dönemlerdeki sosyal ve siyasal durumları ya da özel hayatlarında yaşadıkları pek çok şeyi izleme şansı buluyoruz.

Eleanor Roosevelt‘in, Franklin Roosevelt tarafından en yakınındaki yardımcısıyla aldatılmasıyla yaşadıkları kopma ve First Lady’nin uzun yıllar boyunca yaşadığı lezbiyen gönül ilişkisi de anlatılanlar arasında. Babasından sonra liderliği eline alan Franklin Roosevelt’in, 2. Dünya Savaşı’nın neredeyse sonuna kadar süren 12 yıllık başkanlığı, dönemin önemli gelişmeleriyle anlatılıyor. Ancak bunlar First Lady Eleanor Roosevelt’in varlığının odak olarak tutulmasıyla yapılıyor.

Eleanor Roosevelt‘in Başkan Truman’dan aldığı görevlendirme sonucu, Birleşmiş Milletler de yaptığı konuşmayla onu son kez görüyoruz. Bayan Roosevelt rolünde Gillian Anderson’ı izlemek büyük şans seyirci için. Yakın zamanda İngiltere Başbakanı Demir Lady lakaplı Margaret Thatcher‘ı oynamıştı. Rolde o kadar devleşip, hakkında sayısız methiye dizildi ki, bu önemli tarihi kadını oynaması hiç şaşırtıcı değil elbette.

Michelle Obama rolünün Viola Davis’e emanet edilmesi çok yerinde bir karar olmuş. Her rolün altından kusursuz şekilde kalkabilen bir oyuncu olan Viola Davis, First Lady Obama karşımızda gibi hissettirmeyi başarıyor. Yaşadığımız dönem gereği tanıklık şansı bulduğumuz Michelle Obama’nın yaşadıkları da ilham verir türden olarak ekrana yansımış. Yakın dönem First Lady’sinin gençlik döneminden başlayarak günümüze kadar anlatılan hikayesi, özellikle ırkçılık konusunu gündeme getiriyor. Gerçi ırkçılık söz konusu olunca gündemden indiği tek bir gün bile olmadığını söyleyebiliriz.

Betty Ford rolü zamansız ve eskimeyen oyuncu Michelle Pfeiffer’a teslim edilmiş. Oyuncu yine kusursuz bir canlandırmayla Betty Ford rolünün hakkından gelmiş. Betty Ford’un ilk evliliğinden, Gerald Ford’la tanışmasına, kısa süren First Lady’lik döneminden, rehabilitasyonda kaldığı zamanlara ve göğüs kanseri teşhisiyle Amerikan kadınlarına öncülük etmesine kadar hakkında ayrıntılı bir portre izliyoruz.

Şimdiye kadar kocaları, yani Amerikan Başkanlarının ön planda olduğu yapımlar izledik. Ama bu dizi başkanların eşlerinin de dünya siyaseti için ne kadar belirleyici olduklarını anlamamızı sağladı. Kadınların Amerikan Başkanı olamadığı bir zamanda yaşayan Eleanor Roosevelt’in farklı bir dönemde belki de Amerika’ya başkanlık bile edebileceğini idrak ettiriyor. Kadınların dönem ne olursa olsun ne kadar etkin olabildiğini izliyoruz.

Betty Ford‘un ev kadınlarının altın dönemleri olan yıllarda, Stepford Kadını olmak yerine gerçek bir First Lady gibi davranıp başardıklarını izliyoruz.

Attığı her adımda ırkçılıkla karşılaşan Michelle Obama’nın buna rağmen pes etmeyip, teninin renginin kabul görmediği yerlerde bile kendisine alan açmaya çalışması, yanlışla savaşmasını izliyoruz.

Bu dizide kadının sesi çok güçlü çıkıyor.

The First Lady’i izlemek, derin bir tarihe de eşlik etmek gibi diyebiliriz. Birbirinden farklı üç dönemin anlatıldığı, bütün farklılıklara rağmen kadının sorunlarının ya da mutluluklarının eşit olduğu bir dizi izledik. Zaman akıp gitse, çağ değişse, kıyafetler, yaşam tarzları her gün yenilense de dertler, mutluluklar, arzular hep ortak.

Temelde First Lady tarihini anlatan dram ve dönem dizisi olarak görülse de aslında alt metin olarak feminizm, eşitlik, kadının gücü gibi konuları işliyor. Bu dizi tüm dünya kadınlarına daha güçlü hissettirecek kararlılıkta. Dünyanın bir noktasında yalnız kalmış, sesini duyuramayan, güçsüz ve çaresiz hisseden bir kadına ses olup, belki onu hor görenlere kafa tutabilecek ilhamı sağlayabilir.

The First Lady, kadının politik etkinliğini kullanarak hemcinslerine ”Asla pes etme!” diyor.

Ama en çok da ”yalnız değilsin!” görüşünde.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.