1961 yılından hayatını kaybettiği 1986 yılına kadar 81 filmin yönetmen koltuğuna oturmuş, 29 filmin ise senaristliğini yapmış büyük bir Yeşilçam efsanesi Natuk Baytan. İsmi kamera önündeki yıldızlarımız kadar çok duyulmamış olsa da elleriyle Yeşilçam’ı inşa edenlerden biri kendisi. Türk sinemasına absürt komediyi kazandırmış, sayısız farklı tiplemenin yaratıcısı olmuş ve bugün dahi bayılarak izlediğimiz filmleri bize armağan etmiş bir efsane.
Kimsin Sen?
5 Temmuz 1925 tarihinde Manisa’da dünyaya geldi Baytan. Üniversiteye önce hukuk fakültesinde başlamış olsa da İstanbul Üniversitesi Arkeoloji bölümünden mezun oldu. Arkeoloji onu tatmin etmemiş olsa gerek, 1961 yılında 36 yaşındayken Karanlıkta Yaşayanlar adlı film için ilk defa yönetmen koltuğuna oturdu. 1961’de başlayan bu macera 1986’da 61 yaşındayken hayatını kaybedene kadar devam etti. Koltuğuna ondan başka kimse o kadar sağlam oturamadı.
Ben Murat, Kara Murat
Yakın zamanda hayatını kaybeden Cüneyt Arkın‘ın hayat verdiği Malkoçoğlu, Kara Murat ve Battal Gazi gibi efsane karakterleri de Türk Sinemasına kazandıran kişi Natuk Baytan’dan başkası değildi. Natuk Baytan her ne kadar zamanı gereği teknolojiden uzak bir sinematografi göstermiş olsa da her zaman çağının çok ötesindeydi. Kullandığı çekim yöntemleri bunu açıkça göstermekteydi. Birçok filminde sergilediği karakteri takip eden kamera açısı, ani yakınlaşmalar ve hızlı sahne değişimleri gibi detayları ilk uygulayanlardan biri kendisiydi. Natuk Baytan her ne kadar adı bilinmese de Yeşilçam’ın en beğenilen filmlerinde hep yönetmen koltuğundaydı.
En Güzel Gülen Adam
Gerek Türkiye’de gerek dünyada yönetmenlerle oyuncuların isimleri genelde birlikte anılır. Buna örnek olarak Martin Scorsese‘nin Robert De Niro ve Leonardo DiCaprio sevdası, Luc Besson‘ın Jean Reno merakı ve Steven Spielberg‘ün Tom Hanks takıntısı gösterilebilir. İşte Natuk Baytan da Kemal Sunal ile böyle başarılı bir ikiliydi. Sayısız Kemal Sunal filminde imzası bulunan Baytan, Türk halkını zamanında çok iyi okuyarak onları neyin güldürebileceğini, neyin beyazperdeye onları kilitleyeceğini çok iyi analiz etmişti. Zamanın şartlarını her zaman iyi şekilde takip eden Baytan, sayısız orijinal karakter yaratarak bu karakterlerin içlerine gizlediği çok ufak zayıflıkları, güçlü yanları ve hatta isimleriyle bile seyirciyle oyun oynamayı tercih etmişti. Korkusuz Korkak filminde ana karakterin isminin Mülayim Sert olması, en büyük düşmanının azılı bir kabadayı olmasına karşın, karşısında limon yenmesine dayanamaması bu çelişkilere güzel bir örnek oluşturmaktadır. Aynı zamanda bu filmlerin çoğunda kendi cameosunu yapmayı da ihmal etmemiştir.
Biraz Hüzün
Kariyerinin son dönemlerinde Arabesk türü filmlerin yükselişini de iyi değerlendirdi Baytan. Her zaman yaptığı gibi dönemin şartlarını çok iyi okumuştu. 1970’den itibaren özellikle Ferdi Tayfur ile birlikte sayısız arabesk filme de imza attı başarılı yönetmen ve bizlere bıraktığı mirasını biraz daha çeşitlendirmiş, biraz daha zenginleştirmiş oldu.
Kariyerinde yapmadığı iş kalmasın dercesine son olarak başarılı bir dizi de çekti Baytan. Duvardaki Kan adlı dizi izleyiciden tam not almıştı.