Nike: Zafer Tanrıçası

Editör:
Irmak Çelik
spot_img

“Her şeyden önce Khaos vardır”.

Bunlar, Hesiodos’un Theogonia kitabının ilk sözleridir.

Khaos‘dan doğmuştur her şey. Ardından Gaia, yeryüzü tanrıçası dünyaya ilk adımını atmıştır. Diğer bütün tanrıların Gaia’dan doğduğu düşünülmektedir. Bütün tanrılar ve titanlar Gaia’dan gelmektedir. Evrene ilk adım atan Gaia, ardından Nyks, daha sonra Erebus olmuştur. Dördüncü olarak dünyaya adım atan kişinin tanrıça Nike olduğu düşünülmektedir. Bir rivayete göre Nike’ın yeryüzü tanrıçası Gaia’nın kardeşi olabileceği tahmin edilmektedir.

Nike’nin Hikayesi

Avusturya Viyanada Bulunan Parlamento Binası Önündeki Heykel

Nike, Antik Yunan’da Zafer Tanrıçası’nın adıdır. Babası Pallas dev titandır. Annesi ise Styks‘dir. Göller, çeşmeler ve nehirler annesi Styks’den oluşmuştur. Nike büyük kanatları olan, uçabilen ve hızlı koşabilen bir özelliğe sahiptir. Şevkin tanrısı Zelus, Dayanıklılığın Tanrısı Kratos ve Şiddetin Tanrısı Bia, Nike’ın kardeşleridir. Daima tanrı Zeus’un en yakın dostu olmuş, her savaşta birlikte mücadele etmişlerdir. Tanrı Zeus gücünü göstermek için daima Nike ve kardeşlerini savaşa çağırır, güç gösterisi yapmaları için onları görevlendirirdi.

İnsanlar yaratılmadan önce iki ilahi ırk olan Titanlar ve Olimposlular arasında 11 yıl süren Titanomahia adı verilen büyük bir savaş meydana gelir. Titan Khronos ve Tanrı Zeus arasında dünyanın hakimi olmak için savaş başlar. Tanrılar ve Titanlar arasında geçen bu savaşta, Zafer Tanrıçası Nike, annesi Styks ve kardeşler Bia, Zelus ve Kratos, Zeus’un yanında savaşırlar.

Savaşın kazananı Zeus olur ve Olimpos Dağına büyük bir saray inşa ettirir. Bu savaşa yardım eden Nike ve kardeşlerine ödül olarak, Olimpos Dağı‘nda yaşayabilmeleri bahşedilir. Böylece Nike ve kardeşleri tanrılar katında yerlerini alırlar. Zeus Nike’ı korumaya söz verir ve daima yanında tutmak için yemin eder. Bu nedenledir ki Zeus’un heykellerinin yanında Nike da yer almaktadır.

St Petersburg Hermitage Müzesi MÖ 435 yılında Phidias tarafından yapılmıştır

Zafer tanrıçasının diğer tanrılardan farkı, insan görünümünde olmasıdır. Hiçbir tanrıya benzememesi, Olimpos tanrılarının soyundan gelmeyip kişileştirilmiş bir forma sahip olması, onu diğer tanrılardan farklı kılmıştır. Antik Yunanlılar ise zafer tanrıçasını kutsal kabul etmiş ve inanmışlardır. Çünkü Nike hızlıydı ve bu sayede ona tapanlar hızla ölümden kaçabileceklerine inanırlardı. Helenistik Dönemlerde Nike tasvirleri paralara ve sikkelere bastırılır, olimpiyat ve atletizm yarışmalarında birinciler kazanmalarını Nike’a bağlarlardı.

Nike yalnızken hep kanatları ile tasvir edilir ve elinde bir palmiye dalı tutar. Fakat başka tanrılarla birlikteyken kanatsızdır. Bir rivayete göre Nike Atina’dan ayrılmasın diye kanatsız tasvir edilmiştir. Günümüze kadar ulaşan en önemli Nike anıtlarından biri 1863 yılında Ege denizindeki Semadirek adasında keşfedilmiştir. 1884 yılında Louvre Müzesine getirilmiş ve sergiye açılmıştır. Heykelin ise kim tarafından yapıldığı bilinmezken M.Ö 3.yy’da yapıldığı tahmin edilmektedir.

Uzmanlar heykeli incelediğinde diğer parçalarının mevcut olduğunu, elleri ve bedeni haricinde baş ve kollarını bulamadıklarını söylemişlerdir. Heykel üzerinde yapılan analizler sonucu heykelin asıl hali bir kolunu havaya kaldırmış zafer nidaları atan Nike olarak düşünülmektedir. Heykel sanatının en nadide eserlerinden olan Semadirek Kanatlı Zaferi güçlü bir portre oluşturmaktadır. Öyle ki 1936 Sovyet Rusya’daki İşçi ve Çiftçi Kadın Heykeli, Semadirek Kanatlı Zaferi’nden ilham alınarak yapılmıştır.

MÖ 3yy da yapılan ve günümüzde Louvre Müzesinde Sergilenen Semadirek Kanatlı Zaferi

Şarap ve Doğa Tanrısı Diyonos ve Zafer Tanrıçası Nike

Gaziantep Zeugma Antik Kentinde bulunan ve Diyonos ve Nike’nin panterlerin çektiği bir arabanın üzerinde olduğu, yanlarında ise dans eden bakkha görülmekte.

Gaziantep Zeugma Antik Kentinde bulunan mozaik

Zafer Tanrıçası Nike’ın Günümüze Kadar Gelen Etkileri

  • Nike deyince elbette ki herkesin aklına Amerikan menşeli spor ürünleri üreten ve tasarlayan dünya markası gelmektedir. Fakat, Nike firmasında çalışan Jeff Johnsan bir gece rüyasında Zafer Tanrıçası Nike’ı görmüş ve firmanın isminde değişikliğe gidilmiştir. Firmanın ismi Nike olmadan önce ise Blue Ribbon Sports idi.
  • Yine bir dünya markası haline gelen Rolls-Royce kaputundaki süsleme Nike tasvirinden oluşmaktadır.
  • Ayrıca Honda Motors’un da amblemi yine Nike’dan esinlenerek hazırlanılmıştır.
  • Olimpiyat madalyalarının bir yüzünde Nike bulunur ve bir elinde çelenk bir elinde palmiye dalı taşıdığı görülmektedir.

Günümüzde de geçmişte de görebileceğiniz üzere, Nike gücü ve hızı temsil etmesi nedeniyle birçok markanın ilham kaynağı olmuştur.


Kaynakça

Arslan, İrem Nur. “Nike”. Çeviri Gazetesi. Web, 28 Aralık 2021, http://www.cevirigazetesi.org/nike/. Erişim Tarihi: 26 Ekim 2022

Mitolojik Tanrılar, Web, https://mitolojiktanrilar.com/nike-yunan-mitolojisinde-zafer-tanricasi/. Erişim Tarihi: 26 Ekim 2022

Öne Çıkan Görsel: Louvre Müzesi, Fransa/Paris, Kaynakça: Pinterest

spot_img
Kübra Beyazoğlu
Kübra Beyazoğlu
Merhabalar, ben Kübra. Araştırmayı, keşfetmeyi seviyorum ve bu sevgim beni gazeteci yaptı. Öğrendiğim her bilgiyi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyarım. Sevgiyle ve bilgiyle kalın....

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Geyik: Türk Mitolojisinin Derinliklerindeki Ruhsal Rehber

Türk mitolojisinde geyik, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi simgeler. Ruhsal yolculuk, rehberlik ve dönüşüm figürü olarak geçmişten günümüze derin bir anlam taşır.

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!