Charles Dickens kaleminden çıkan A Christmas Carol (Tuhaf Bir Yılbaşı Öyküsü) kitabından aynı isimle uyarlanan 2009 yapımı A Christmas Carol filminin yönetmen koltuğunda Amerikalı ödüllü yönetmen Robert Zemeckis oturuyor.
Filmin baş kahramanı Ebenezer Scrooge, Noel’in geçmiş, bugün ve gelecek hayaletlerini ünlü oyuncu Jim Carry; Jacob Marley, Bob Cratchit ve Tiny Tim karakterlerini ise Gary Oldman seslendirmektedir. A Christmas Carol filmi, motion capture yani hareket yakalama tekniği ile çekilmiştir. Bu teknik sayesinde Jim Carry ve Gary Oldman gibi seslendirmede isimleri geçen oyuncular, aynı zamanda filmdeki karakterlerin jest ve mimiklerini de üstlenmişlerdir.
Film, aşağıdaki görselde görmüş olduğunuz Ebenezer Scrooge karakterinin etrafında şekillenmektedir. Yaşlılığına eklenen huysuzluk ve aşırı cimrilik, Scrooge‘un çevresi ve ailesi tarafından dışlanmasına sebebiyet vermiştir. Yalnız başına yaşayan, herkese surat asan Scrooge, Noel ruhuna oldukça uzaktır. Öyle ki sokakta şarkı söyleyen grup, Scrooge geldiği zaman susmakta; yanında çalışan Bob Cratchit ise Noel günü izin almak için fazladan mesai yapmaya razı olacak kadar diken üstünde çalışmaktadır.
Scrooge, filmin başında pek anlaşılmasa da aslında bir tefecidir ve bu işe ortağı Jacob Marley ile girmiştir. Ortak Marley ile karşılaşmamız ise filmin başında, ölü bedeni ile oluyor. Bu sahnede Scrooge, antik Yunan geleneği olarak karşımıza çıkan ölünün gözüne para koyma geleneğinde Marley’in gözüne konulan paraları alarak ne kadar cimri olduğunu filmin ilk dakikalarında bizlere gösteriyor.
Ortak Marley’in ölümünün üzerinden yedi yıl geçmiştir. Tarihler tam yedi yıl sonrasını, 24 Aralık’ı yani Noel arifesinde Marley’in hayaleti, Scrooge‘u ziyaret eder. Hayattayken yaptıklarından pişmanlık duyduğunu belirten Marley, Scrooge‘a bunu değiştirmek için bir fırsatı olduğunu ve bunu düzeltebileceğini, bunun için onu tam üç hayaletin ziyaret edeceğini söyler. Bu hayaletler; Noel’in geçmiş hayaleti, Noel’in günümüzdeki hayaleti ve son olarak, Noel’in henüz yaşanmamışların yer aldığı gelecekteki hayaletidir. Scrooge’un hayata ve Noel’e bakış açısının değişeceği; bizimse “Scrooge neden bu kadar karamsar ve cimri?” sorusuna cevap bulacağımız, filmin asıl kısmı burada başlar.
İlk olarak Noel’in geçmiş ruhu ile karşılaşıyoruz. Bizler, izleyici olarak ekran başından Scrooge ile birlikte kendimizi Scrooge’un gençliğini geçirdiği yerde buluyoruz. Arkadaşları tarafından dışlanan ve bu yüzden yalnız bir çocukluk geçiren Scrooge’u daha sonralarında bir yetişkin olarak, çalışırken görüyoruz. Burada hayatının aşkı ile karşılaşan Scrooge, aslında yaşamını çok daha farklı bir noktaya çekebilecekken belki de yapıp yapabileceği en yanlış adımı atıyor ve hayatını maddiyatın yönetmesine izin veriyor. Aklını ve mantığını paraya teslim eden Scrooge, nişanlısı tarafından terk edilmesiyle birlikte paranın aldatıcı kollarına sığınarak korktuğu dünyaya kendisini iyice kapatıyor.
Ardından Scrooge, Noel’in bugünkü hayaleti tarafından ziyaret ediliyor. İlk hayaletin tam tersi olacak şekilde devasa bir boy ve cüsseye sahip olan hayalet, Hz. İsa görünümü ile de filmin alt metninde yatan bir mesajın olabileceğini akıllara getiriyor. Çok geçmeden Noel’in günümüz hayaleti, Scrooge‘u bir fırının önüne getiriyor ve ikilinin arasında geçen diyalog, düşüncelerimizi doğruluyor. Scrooge:
“Hayalet, bu fakir insanların yemek pişirme imkanları falan yok. Yine de nedense haftanın son günü sıcak yemek pişirebilecekleri yerleri kapatmayı tercih ediyorlar.”
Ardından Noel’in günümüz hayaletinden şu cümleleri duyuyoruz:
“Senin dünyanda öyleleri var ki, beni ve kardeşlerimi tanıdığını iddia ediyor. Ve sonra kendi hastalıklı ve bencil şeylerini bizim adımıza yapıyor. İşte bu sözde ruhban sınıfı, bana ve benim gibilerine hiç yaşamamışız kadar yabancı. Git onlardan hesap sor, bizden değil.”

Ardından sahneye Noel’in gelecekteki hayaleti çıkıyor. Geçmiş ve günümüzde umduğunu bulamayan Scrooge, son hayaletten kendisine güzel şeyler göstermesi için yalvarsa da henüz görüp görebileceği en kötü senaryoları izleyeceğinden habersizdir. İlk olarak yanında çalışan Bob Cratchit‘in engelli oğlu Tim‘in ölümü; ardından da kendi ölümü ve insanların arkasından öldüğü için duyduğu mutluluğa şahit olan Scrooge, yedi yıl önce ölen ortağı Marley’nin geç kaldığı farkındalığa erişiyor.
Öleceği gerçeğini idrak eden tipik zengin insanların yaptığını yapan Scrooge, gerçek dünyaya döndükten sonra bir anda cömert, insanlardan günaydını esirgemeyen ve onlarla birlikte şarkılar söyleyen hatta bağış yapan örnek bir insan haline gelir. Geçirdiği bu değişim sonucu gerçekleşme ihtimali olan korkunç gelecek, izleyiciyi tatmin edecek bir geleceğe evrilerek film son bulur.

Charles Dickens ve Viktorya Noel’i
Elbette ki Noel, Charles Dickens ile birlikte var olmadı. Kökeni çok daha eskiye dayansa da özellikle Viktorya Dönemi Noel kültürünün yaygınlaşmasında yadsınamayacak bir katkısı vardır.
Charles Dickens tarafından 1843 yılında kaleme alınan A Christmas Carol için sinema tarihinde birçok farklı uyarlama yapılmıştır. Bunlar arasından, diyaloglarda bariz bir değişiklik yapılsa da orijinal metne en sadık kalınan uyarlama; bugün incelemesini gerçekleştirdiğimiz 2009 versiyonudur.

Günümüzdeki coşkunun aksine 19. yy.da Noel, genel olarak kutlanan bir durum değildi. Kalabalık yemekler ve tatiller, Noel ile bağdaştırılamayacak kadar uzaktı. Birçok kişiye göre insanların bu sıkıcı durumdan çıkmalarını ve Noel’i coşku ile kutlamalarını sağlayan olay, Kraliçe Viktorya‘nın Prens Albert ile evlenmesidir. Kraliçe Viktorya ve Prens Albert’in süslenmiş bir Noel ağacı önünde çekilmiş fotoğraflarının paylaşılması, bu durumun kabul edilmesini hızlandırdı. Zamanla Noel’in öneminin artması ile bugün gerçekleştirilen hediyeleşmeler, kalabalık yemek sofraları ve görkemli süslemeler Noel ile özdeşleşmeye başladı.
Charles Dickens, Viktorya Dönemi Noel’ini ortaya çıkaran kişi olmasa da popüler kitabı A Christmas Carol, günümüzde yaygın olarak gerçekleştirilen Viktorya Dönemi Noel kültürünün yaygınlaşmasında önemli bir araç olmuştur. Filmde de gördüğümüz iyilik, paylaşmanın önemi, yardımseverlik, aile ve mutluluk gibi kavramlar Viktorya Dönemi Noel’ini özetleyen temel unsurlardır.

Animasyon film kategorisinde gösterime girerek çocuklara uygun olduğu izlenimi verilse de A Christmas Carol filminin özellikle Noel’in gelecekteki hayaletinin olduğu sahneler ve alt metinde barındırdığı mesajlar ile çocuklar için uygun olup olmadığı tartışmaya açıktır.
A Christmas Carol filmini izlemeyenler için fragmanını aşağıya bırakıyoruz. Keyifli izlemeler!