Adana Altın Koza Film Festivali: Türk Sinemasının Mirası

Editör:
Günsu Akçatepe
spot_img

Sinemanın büyülü dünyasına adım attığımızda, her bir film aslında birer hikayenin, duygunun ve düşüncenin anlatımını içerir. Türkiye’nin saygın festivallerinden biri olan Altın Koza Film Festivali ise, 30 yıldır bu hikayeleri seyirciyle buluşturarak sinemaseverlere unutulmaz deneyimler sunuyor. Şimdi gelin, Altın Koza’nın Türk sinemasına iz bırakan tarihçesine ve kazanan 10 filmine göz atalım.

Kaynak Site httpswwwaltinsehiradanacomMakaleadana altin koza film festivalinin tarihcesi928

“Sinema öyle bir keşiftir ki, bir gün gelecek, barutun, elektriğin ve kıtaların keşfinden çok dünya medeniyetinin veçhesini değiştireceği görülecektir. Sinema, dünyanın en uzak köşelerinde oturan insanların birbirlerini sevmelerinin, tanımalarını temin edecektir. Sinema, insanlar arasındaki görüş, düşünüş farklarını silecek, insanlık idealinin tahakkukuna en büyük yardımı yapacaktır.”

Mustafa Kemal Atatürk

Geleceği önceden gören liderler arasında Mustafa Kemal Atatürk, sinemanın gücünü keşfedenlerden biriydi. O, sinemanın yükselen yıldızını fark ederek, Türk sinemasına ilham verdi. Abidin Dino‘yu sinema eğitimi alması için Rusya’ya gönderdi, çünkü Ankara’nın kalbinin attığı yerde, Türkiye’nin sinema potansiyeli de yatıyordu.

Mustafa Kemal’in vurguladığı kurtuluş mücadelesi ve devrimler, Türk sinemasının temelini oluşturdu. Bugün sanatsal bir bakış açısıyla filmleri değerlendirebiliyorsak, bu temellerin üzerine inşa edilen miras sayesindedir. Filmler sadece eğlence değil, aynı zamanda toplumu aydınlatma aracı olarak görüldü. Altın Koza Film Festivali gibi nadir festivaller, altın çağdan günümüze taşınan kıymetli hazineler arasında yer alıyor.

Altın Koza Film Festivali’nin Zamanda Yolculuğu: Sinemanın Büyülü Tarihine Adım Atın

Kaynak Site httpswwwaltinsehiradanacomMakaleadana altin koza film festivalinin tarihcesi928

1960 sonrası Türk sineması, adeta kelepçelerini çözmeye başladı. Sansür anlayışının esnek hale gelmesi, özellikle 1960-1967 yılları arasında Türk Sineması’nın Altın Çağı‘nı yaşamasına zemin hazırladı. Bu dönem, sanki özgürlüğün ve yaratıcılığın patladığı bir volkan gibiydi. Daha önce yasaklanmış veya tabu sayılan konular artık perdeye yansımaya başladı. Tam da bu dönemde, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi öğrencilerinden cesur bir grup, Kulüp Sinema 7 adını verdikleri bir sinema kulübü kurdu. Sinemanın sadece ekranda değil, bir kültür ve sanat hareketi olarak yaşanması için adım attılar. Ardından, İstanbul ve Ankara’da Sinematek Dernekleri ortaya çıktı. Sinemanın özgürce yaşanması ve keşfedilmesi adına önemli adımlar atıldı.

Bu süreç, sadece film izlemekle kalmadı, aynı zamanda film yapımını da teşvik etti. Film yarışmaları birbiri ardına düzenlenmeye başladı. 1964 yılında, bu sinema rüzgarının bir parçası olarak Antalya Altın Portakal Film Festivali sahneye çıktı. Festival, sadece filmleri değil, aynı zamanda sinema tutkunlarını da aynı çatı altında buluşturdu.

Bu dönemde Türk sineması sanki renklerle boyanmış bir tuval gibiydi. Altın Koza Film Festivali‘nin başarısı gibi, Antalya Altın Portakal Film Festivali’de Türk sinemasının parlak dönemine şahitlik ediyordu.

Adana’nın Sinematik Rüyası: Ziya Darendeli’nin İnancı ve Tutkusuyla Başlayan Serüven

Bir zamanlar Adana’da lise öğretmeni Ziya Darendeli, sinemaya olan tutkusundan ilham alarak Adana Sinema Kulübü’nü kurdu. Sinemanın büyülü dünyasını mahallesinde yaymak isteyen Ziya Darendeli’nin çabaları, Adana Belediyesi ve Türk Film Arşivi‘nin destekleriyle güçlendi.

Bu işbirliğiyle bir yönetim kurulu oluşturuldu ve festival için büyük bir temel atılmış oldu. Başkan Erdoğan Özlüşen, Şenel Türker, Rahime Ataş, Hülagu İlhan Tunç ve Ziya Darendeli‘nin önderlik ettiği ekip, sinemanın evrenselliği ile yerelliğini birleştiren bir etkinlik yaratma hedefiyle yola çıktı.

Pamuğun İzinde: Altın Koza’nın Sıra Dışı Hikayesi

Kaynak Site httpswwwaltinsehiradanacomMakaleadana altin koza film festivalinin tarihcesi928

Altın Koza adı, festivalin sembolü ve bölgenin tarihindeki pamuk üretiminin yankısını taşır. Adana Film Şenliği, pamuğun altından çıkan bu kozanın anlamını taşıyan ismiyle anılır. Günümüzde adın değişmesiyle sadece ödülde yaşasa da, Adana Altın Koza Film Festivali Türk sineması için önemli bir etkinlik olarak yoluna devam ediyor ve bu yıl 30. yılı ile sinemaseverlerle buluşmak için gün sayıyor.

Ela ile Hilmi ve Ali (2022)

2021 yapımı Türk filmi Ela ile Hilmi ve Ali, yönetmen Ziya Demirel‘in kamera arkasında olduğu bir uzun metraj. Hikaye, İstanbul’da bulunan bir apartman dairesinde geçiyor. Matematik öğretmeni Hilmi, üniversite sınavlarına hazırladığı genç eşi Ela ile yaşamaktadır. Ela, depremde mağdur olmuştur. Aynı apartmanda görevli olan Ali ise matematik dersleri aldığı bir öğrencidir. Film, bu üç karakter arasındaki ilişkileri ve eğitimle nezaketin ötesine geçen dinamikleri ele alıyor.

29. Uluslararası Altın Koza Film Festivali‘nde En İyi Film ödülü de dahil olmak üzere yedi ödül, 41. Uluslararası İstanbul Film Festivali‘nde ise dört ödül kazandı. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden de ödülle dönerek büyük dikkat çekti.

Yaramaz Çocuklar (2021)

Ahmet Necdet Çubur‘un yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği Yaramaz Çocuklar, 2021 yılında Türkiye’de yapılmış etkileyici bir belgesel filmidir. Mahmut ve Zeynep, aileleri ve toplumları arasında gerçek bir çatışmanın merkezi haline geliyor. Kız çocuklarının erken yaşta evliliklerinden kaçmaya çalışırken kendileri için yeni bir yaşam tarzı yaratmaya çalıştığı bu yaklaşan nesli büyütmeyi amaçlayan film, içlerinde biriken kin ve ikilemleri ortaya çıkarmayı hedefliyor.

Nasipse Adayız (2020)

İstanbul’da bir belediyenin başkan aday adayı olan doktor Kemal Güner’in bir günde geçen trajikomik hikayesi. Başkan adayı olmak için çalışmalarına devam eden Kemal, Bir Numara’nın adaylığını anons edeceği geceye heyecanla hazırlanmaktadır. Eski eşi dahil Kemal’in etrafındaki herkes bu delice koşturmaya şahit olur. Bir Numara’nın gözüne girip aday olabilmek için her yolu deneyen Kemal, adaylığının açıklanacağı önemli gecede beklenmedik olaylarla karşılaşacaktır.

2020 yapımı Nasipse Adayız, ödüllerle taçlandırılmış bir Türk filmidir. 27. Adana Altın Koza Film Festivali‘nde ve 53. Sinema Yazarları Derneği Ödülleri‘nde En İyi Film ödüllerini kazanarak dikkatleri üzerine çekmiştir. Yönetmen Ercan Kesal ise bu filmdeki başarılı çalışmasıyla İstanbul Film Festivali‘nde En İyi Yönetmen ödülüne layık görülmüştür.

Nuh Tepesi (2019)

Film, Ömer‘in babasının son dileği olan Nuh Ağacı altına gömülmek isteği etrafında şekilleniyor. Ancak köy halkı, ağacın Nuh Peygamber döneminden kaldığına inanarak karşı çıkıyor. Ömer’in çaresizliği ve Elif‘in beklenmedik ziyareti, duygusal bir hikayenin seyrini değiştirme potansiyelini taşıyor. Film, inançlar ve içsel mücadeleler arasında sürükleyici bir denge sunuyor.

2019 yapımı Nuh Tepesi, Cenk Ertürk‘ün senaristliğini ve yönetmenliğini üstlendiği etkileyici bir Türk filmidir. Başrollerini Haluk Bilginer ve Ali Atay paylaşıyor.

Sibel (2018) 

2018 yapımı dramatik film Sibel, Çağla Zencirci ve Guillaume Giovanetti‘nin yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği bir yapım. Film, ilk gösterimini 2018’de Locarno Film Festivali‘nde gerçekleştirdi ve ayrıca 2018 Toronto Uluslararası Film Festivali’nin Çağdaş Dünya Sineması bölümünde yer aldı.

Film, Karadeniz‘in dağlık bir bölgesinde babası ve kız kardeşiyle yaşayan, dilsiz genç kız Sibel‘in etrafında dönüyor. Sibel, sadece eski ve unutulmuş bir ıslık diliyle iletişim kurabiliyor. Köylüler tarafından dışlanan ve uğursuz kabul edilen Sibel’in hayatı, ormanda karşılaştığı bir yabancıyla olan beklenmedik buluşmasıyla farklı bir yön alıyor. Film, iletişimsizlik ve dışlanma temalarını dokunaklı bir şekilde işleyerek izleyiciyi etkiliyor.

Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok (2017)

Eşinden ayrılan ve 3 yaşında bir kızı olan Salim, bir süredir devam etmekte olduğu göz tedavisinin sonuç vermediğini ve zamanla tamamen kör olacağını öğrenir. Bu sorunla baş etmeye çalışırken üzerinde çalışmaya başladığı yeni cinayet davasında öldürülen kişinin karısı Handan Hanım’ın da kör bir piyanist olması, Salim’in durumunu daha da ilginç kılar.
2017 yapımı Türk filmi Aşkın Gören Gözlere İhtiyacı Yok, Onur Ünlü tarafından yönetilmiştir. Film, ilk gösterimini 24. Uluslararası Adana Film Festivali‘nde yapmış ve En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Erkek Oyuncu ve En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ödüllerini kazanmıştır.

Koca Dünya (2016)

2016 yapımı sinema filmi Koca Dünya, yönetmen ve senarist Reha Erdem tarafından hayata geçirilmiştir. Ali ve Zuhal, kardeş olduklarına inanarak birlikte büyüdükleri yetimhaneden kısa zaman önce çıkarılmış, “koca dünya”ya karışmışlardır. Ali şimdi motosiklet tamircisi olarak çalışmakta, bir yandan da arada sırada Zuhal’i görmek için onu evlat edinen ailenin kapısına gitmektedir.

Film, ilk gösterimini 8 Eylül 2016‘da 73. Venedik Film Festivali‘nde yapmıştır. Ecem Uzun ve Berke Karaer‘in başrollerini üstlendiği yapımın Türkiye galası ise 19 Eylül 2016‘da 23. Altın Koza Film Festivali‘nde gerçekleşti. Koca Dünya, 73. Venedik Film Festivali‘nde Ufuklar bölümünde Jüri Özel Ödülü‘nü kazanırken, 23. Altın Koza Film Festivali‘nde dört ödülün sahibi oldu.

Abluka (2015)

Türkiye, Fransa ve Katar ortak yapımı dramatik film Abluka, Emin Alper‘in yazıp yönettiği bir yapımdır. 2015 yılında 72. Venedik Film Festivali‘nde Altın Aslan ödülü için yarışan film, aynı festivalde çeşitli ödüller kazandı. Türkiye‘nin 22. Adana Altın Koza Film Festivali‘nde En İyi Filmve En İyi Yönetmen” ödüllerini de kazanmıştır.

Film, 20 yıl hapis yattıktan sonra şartlı tahliye olan Kadir, çöp toplayıcısı olarak çalışarak gecekondu mahallelerinde muhbirlik yapar. Polisin istihbarat bilgisi üretmek için bomba yapım malzemelerini araştırması gereken bu görevi, Kadir’in kardeşi Ahmet’in itlaf işlerini yapan belediye biriminde çalışmasını da içine alan hikayesini işler.

Yozgat Blues (2013)

2013 yapımı Türkiye-Almanya ortak yapımı Yozgat Blues, Mahmut Fazıl Coşkun‘un yönetmenliğinde komedi ve dramı harmanlayan bir film. Film, Altın Koza Film Festivali’nde En iyi Senaryo, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu, En İyi Yönetmen Ödülü ve En İyi Film Ödülü ödüllerini kazanmıştır.

58 yaşındaki Yavuz, alışveriş merkezinde 70’lerin şarkılarını seslendirirken, kariyeri çökmüş bir müzikçidir. Neşe adlı genç bir kadınla tanışarak müzik kursunda dersler verirken, Neşe’nin zorlu ekonomik durumu da ortak bir payda olur. Birlikte Yozgat’taki bir gazinoda çalışmaya başlayan ikilinin hayatları, burada tanıştıkları Sabri adlı berberle girdikleri ilişkiyle yeni bir döneme evrilirken, Neşe’nin seçim yapma sürecine odaklanan film, duygusal ve komik anlatımıyla öne çıkıyor.

Babamın Sesi (2012)

Orhan Eskiköy ve Zeynel Doğan‘ın yönetmenliğini üstlendiği film Almanya-Fransa-Türkiye ortak yapımıdır.

Maraş Katliamı‘nın etkisi altındaki Kürt-Alevi bir ailenin öyküsünü anlatıyor. Film, yönetmen Zeynel Doğan’ın babasının kasetlerinden esinlenerek oluşturulup, çekimleri Elbistan ve Diyarbakır’da gerçekleştirildi. Uluslararası Altın Koza Film Festivali‘nde En İyi Film Ödülü kazanan film, Türkiye’nin tarihsel travmalarıyla yüzleşme çabasını derinlemesine ele alıyor.
Kaynakça:
  • https://www.altinsehiradana.com/Makale/adana-altin-koza-film-festivalinin-tarihcesi/928/
  • http://www.kameraarkasi.org/festivaller/adana_01.html
  • https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/27-uluslararasi-altin-koza-film-festivali-odulleri-sahiplerini-buldu-1767511
  • https://web.archive.org/web/20210506190246/https://boxofficeturkiye.com/film/yaramaz-cocuklar–2015447
  • https://web.archive.org/web/20210625173613/https://www.tsa.org.tr/tr/film/oduller/9123/nuh-tepesi
  • https://web.archive.org/web/20220425134544/https://film.iksv.org/tr/kirkbirinci-istanbul-film-festivali-2022/ela-ile-hilmi-ve-ali
  • https://www.evrensel.net/haber/27514/babamin-sesinde-kaybettigimiz-bellek-var
  • https://www.ntv.com.tr/sanat/altin-kozanin-kazanani-abluka,4z_C-xrvbU6ApFgIb25usg
spot_img
Aycan Küçükkaya
Aycan Küçükkaya
Hayat kısa, sanat uzun...

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.

Kayıp Seslerden Yazının Öznelerine: Virginia Woolf’un Eserlerinde “Kadın” Teması

Woolf’un dilinde "kadın", tarihin dışına itilmiş bir sesin geri çağrılması, unutulmuş bir hakikatin dile gelmesidir.