Ahmet Erhan – Burada Gömülüdür 1. Cilt | 40 Alıntı

Editör:
Sinem Aykın

Yazı İçindekiler [hide]

spot_img

1980 kuşağı şairleri arasında önemli bir yere sahiptir Ahmet Erhan. Belki de kuşağının en hüzün dolu şairlerindendir. Babasının vefatıyla beraber bu hüznünü iyice hissettirir şiirlerinde. Eserlerinde saf bir gerçekçilik yerine bireysellikle toplumsallığı harmanlayıp kişisel bir bakış açısına dayanan gerçekçiliği savunduğu için çağdaşları arasında farklı bir konumdadır. Daha yirmilerinde ölümü düşünen ve buna dair şiirler yazan Ahmet Erhan’ın Burada Gömülüdür (1.Cilt) kitabından en güzel alıntıları sizler için derledik!

 

1. Dalında kaldı, karanlıkta açan erik çiçeği,
Kimseler görmeden solup gidecek yarın. (s. 21)

2. Ölüm gelir. Evde seni bekleyen birileri var mı diye sormaz. (s. 33)

3. Bugün oturdum ölümü düşündüm
Yirmi yaşında ve hayat bu kadar güzelken. (s. 49)

4. Kırabilsem,
Umudun zaten aşınmış kapılarını
Usulca girsem içeri… (s. 56)

5. Buz üstüne yazmak isterdim
Bütün bu şirleri
Ve sonra çekip gitmek
Dalgın bir cırcır böceği gibi. (s.66)

6. Bir çiçek tarlasına dönüştürebilir miyim
Aylardır önünde durduğum bu dipsiz uçurumu? (s. 69)

7. Bilmem neresinde yanıldım ben bu hayatın?
Yüreğimi kabartan o sevinç, şimdi sonsuz bir acı oldu. (s. 71)

8. Seni, uçurumun dibinde tutunduğum dal bileyim. (s.79)

9. Bana yarınlardan, bana doğacak güneşlerden söz ederler
Ben bugünleri yakıştıramazken kendime. (s. 91)

10. Bu kez biraz uzun sürdü bu keder
Kollarımı iki yana açıp, dansetmek istiyorum
Mutlu olmak istiyorum, ey kuşlar, ey çiçekler! (s. 99)

11. Yeryüzünün bütün istasyonlarında bilet soruyorum
Güneye giden ilk tren, cam kenarı olsun (s. 123)

12. Sonra sen geldin
Çakıllı yoldan geldin, şen şakrak
Bir su gibi kollarıma aktın
Nesneler anlam buldu seninle (s. 133)

13. Eski püskü bir resim olarak kimliğimde taşıyorum şimdi çocukluğu. (s. 143)

14. Gene şiirlere dönmeliyim, öyle kırgın, öyle yalnızım ki sığmıyorum sözcüklere. (s. 212)

15. Yazıya dökülmemiş masallar, saza vurulmamış türküler gibisin içimde. (s. 213)

16. Burada bitiyor bir sevda, yenisi nerde
başlar; ya da başlar mı bilmem?
Kendi derinliğiyle dolan bir kuyu mu
yüreğim; kendi boşluğuyla yetinen? (s. 216)

17. Beynime bir sarkaç gibi vuruyor sorular
Neresinde yanıldık biz bu yaşamın? (s. 223) 

18. Yaşamak, seni seviyorum demenin başka türlüsü. (s. 234) 

19. Sılasızım işte, gurbetim de yok
Adres defterime adlar değil
Yalnızlıklar yazılıyor. (s. 251) 

20. Anne ben geldim, yoruldum artık
Her yolağzında kendime rastlamaktan. (s. 261)

21. Anne ben geldim, ağdaki balık
Bardaktaki su kadar umarsızım 
Dizlerin duruyor mu başımı koyacak?
Anne ben geldim, oğlun, hayırsızın… (s. 261)

22. Zeytinlerin gölgesi bir yumruk gibi inerken toprağa 
Yılları günlere değil, acılara bölüyorum. (s. 278)

23. Ne çok yürüdüm şu dünyada 
Ne kadar az yol aldım
Acının alfabesindeyim daha. (s. 299)

24. Sözün bütün kanatlarını kırdım. Ey dünya, çok yorgunum. İnsanlar bakıyorlar bana, gözlerinin izi kalıyor yüzümde. Yalnızlığın son burcunu da ekledim içimdeki kaleye. Sessizce uzaklaşıyorum, kimsesiz bir gölge olarak duvar diplerinde yaşamın. (s. 327) 

25. Ünlemlere yer kalmadı dünyamda. Yalnızca soru işaretleri var ve ayraç içinde inliyor yaşamım. İşte, bütün anlatımlar yaralı bu gece, sözcükler kırgın… (s. 328)

26. Sana hiç kullanılmamış sıfatlar yakıştırırdım; şimdi bütün sıfatların ötesinde sevdiğim sevgili. Bedenini bir dünya olarak dolaştığım, dağları, uçurumlarıyla sarıp sarmaladığım. Nerdesin şimdi? Nerde yoksun ki? (s. 333)

27. Yağmurlar yağardı uzun uzun. Göğü senin saçlarında koklardım. Garip, örneğin güneşin doğuşunu senin yüzünde izlemek gibi garip alışkanlıklarım vardı. (s. 333)

28. Seni çağıran bütün imgelerimi yitirdim. Adını bile unuttum, yalnızca yüzün aklımda. Konuş benimle. Yaşam burgaçlanmadan ayağımın altında. Kumlar çekip almadan beni yüreğine. (s. 334)

29. Ben parmak hesabıyla bir ömür yaşadım
Yükseklik korkusundan başım hiç dik durmadı
İğreniyorum kendimden bile bazan
Dünyadan her zaman. (s. 412)

30. Sevgilerimiz de rastlantısal, nefretlerimiz de 
Hep kendimize çarpıyoruz en olmadık yerlerde. (s. 444)

31. Seni sevmek bir kitaptı açılıp kapanan
Açıldığı oldu da kapandığı olmadı. (s. 447)

32. Acım acıya yamalı, mutlu muyum mutsuz mu, bilmiyorum, hangi günün lanetiyim ben? (s. 457) 

33. Yaşamayı seviyorum, sabahları bir gazetenin bulmacasını çözmek için, yalnızca bunun için bile yaşayabilir insan. (s. 461)

34. Dış cephesi olduğu gibi duran, ama içi göçük bir kale
Rüzgarın ilk ve son vuruşuna açık
Öyleyim, bütün ışıkları yanan, ama bir teki bile dışarı ulaşamayan bir ev. (s. 466)

35. Konuşamıyorum, kimseyle barışamıyorum, aynadaki yüzümle bile. (s. 483)

36. Ellerimi çeneme dayayıp, betonarme yalnızlıklardan ufka doğru bakıyorum
Gelen benim için gelmiyor, gidenle bir tanışıklığım yok. (s. 488)

37. Ey hayat, seni sevdiğim için özür diliyorum. Duruyorum önünde, düğmelerim ilikli, aklımın ipleri çözük. (s. 527)

38. Yalnızlık bir seyirlik oyundu, seyircisi yoktu… (s. 540)

39. Sen ki intihar yalazında kavrulan gençliğimdin
İkindi saatlerinin anlamsızlık tutkusu
Sen ki göğün herhangi bir yerine astığım yalnızlık uydusu. (s. 557)

40. Mürekkep pıhtılaşıyor, şiir yorgun
Şiir epeyce yorgun – bıraksam iyi olacak
Ellerimden sar beni, ver ellerime
Bir ben kalmışım bana tutunacak… (s. 570) 


Kaynakça

  1. Erhan, Ahmet. Burada Gömülüdür 1. Cilt. İstanbul: Kırmızı Kedi Yayınevi, 2017.
spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.