Akdeniz’in Savaş Gemileri: Kadırga ve Kalyon

Editör:
Mehmet Samet Acar
spot_img

İnsanoğluna denizleri aştıran içindeki keşfetme arzusudur. Karşı kıyıya çıkabilmek için ağaçlarla yapılan küçük kayıklar, insanlığın gelişmesiyle ortaya çıkan yeni kaygılara hizmet edecek şekilde evrilmiştir. Zamanla su üzerinde eşya taşımak, ticaret veya yolculuk yapmak mümkün hale gelmiştir. Güç ve ticaret için kara parçalarının yeterli gelmemesi ile deniz hakimiyeti mücadeleleri başlayınca eski medeniyetler de bu amaca yönelik savaş gemileri üretmeye başlamış, hatta bu alan için uzmanlar yetiştirmişlerdir. Bugün dahi kullanılan pek çok farklı geminin ilk örneklerini tarih boyunca Akdeniz sularında görmek mümkündür.

Savaşlara Sebep Olan Hakimiyet Sahası: Akdeniz

Akdeniz Haritası Abraham Ortelius 1595 sanderusmapscom

Medeniyetin doğduğu topraklarda kıyıları bulunan Akdeniz deniz mücadelelerinden nasibini almış, pek çok savaşa tanıklık etmiştir. Batı ucundan Atlantik’e açılan Akdeniz, özellikle doğunun zenginliklerini Avrupa’ya taşıyan ticaret yollarının güzergahında bulunması sebebiyle her daim cezbedici bir hakimiyet alanı olmuştur. Özellikle kolonicilik faaliyetlerinin başladığı dönemlerde, Fenike ve Yunan toplumları için büyük fırsatlar barındıran bu sular iki medeniyetin kolonileri arasında savaşlara sebep olmuştur. Aynı şekilde Akdeniz’in bilinen ilk savaş gemileri de bu mücadeleler için kullanılmıştır.

Tarih boyunca, Akdeniz savaşlarında sık kullanılan iki gemi türü kadırga ve kalyonlardır. Çektiri ve yelkenli olarak ayrılan iki gruba ait bu gemi türleri, esasında farklı özelliklere sahip sulara göre değişkenlik gösterirler. Ne var ki kimi zaman stratejik kimi zaman da teknolojik yeniliklere bağlı olarak iki gruptan gemileri de Akdeniz sahasında görmek mümkündür.

Akdeniz’in Bel Kemiği: Kadırga

Trireme erevoktonosblogspotcom

Akdeniz’in kullanımı bilinen ilk gelişmiş savaş gemisi kadırga tipleridir. Akdeniz filolarının en temel öznesi olan çektiri de denilen bu gemiler hem kürek hem de yelken bulundurur ve askeri amaçla üretilirlerdi. Bu gemilerin yelkenli olarak sınıflandırılmamasının sebebi yelkeni yalnızca yardımcı olarak kullanmalarıydı. Geminin asıl yönlendirmesi kürekler ile yapılıyordu. Bu sebeple insan gücünü temel alan bir yapıya sahipti. Bu özellik aynı zamanda rüzgarsız geçen Akdeniz yazları için bir avantaj sağlıyordu. Ayrıca suya yakınlığı ve ince yapısı sayesinde kazandığı manevra kabiliyeti girintisi bol Akdeniz kıyıları için büyük ve hantal gemilere kıyasla hız ve kıyıya kolay yaklaşma imkanı sağlıyordu.

Antik Dönemde İlk Örnekler

Roma Biremesi Rölyefi Wikipedia

Antik dönem uygarlıklarında; Yunan ve Fenike kökenli olduğu düşünülen Bireme, Trireme, Pentekontera ve Roma’nın geliştirdiği Liburna gibi çektiri sınıfı gemiler kadırgaların ilk örneklerini oluşturuyorlardı. Hem birbirlerine hem de daha sonraki medeniyetlere aktarılan bu gemicilik bilgileri, Antik dönemde geçen pek çok deniz savaşında kadırga tipinin ön plana çıkmasına vesile olmuştur. Fenike ve Yunan kolonilerinin mücadeleleri, Antik Roma ve Kartaca arasındaki Pön Savaşları ve Araplarla Bizans’ın Kıbrıs mücadelesi gibi Akdeniz hakimiyeti için verilen uğraşlarda, kadırgaların savaş gemisi mahiyetinde kullanıldığı görülür.

Akdeniz’in İki Hakimi: Osmanlı ve Venedik

Preveze Deniz Savaşında Barbaros Hayreddin Paşa peramuzesiorgtr

Savaşlarda kadırga kullanımının en yüksek seviyeye ulaşması 16.yüzyılda gerçekleşti. Bu devirde Akdeniz’de iki büyük güç aralıklarla mücadele halindeydi: Osmanlı ve Venedik. İki devlet için de Akdeniz ticareti önemliydi ve buradaki donanmaları genellikle kadırgalardan oluşuyordu. Donanmaların içinde ikinci planda bulunan yelkenliler de vardı zira İspanya da dönemin güçlü krallıkları arasındaydı ve denizcilik anlamında diğer Akdeniz devletlerini etkiliyordu. Fakat Osmanlı gemicilik faaliyetlerinde genellikle Venedik’i takip ediyordu. Yine de ara sıra yaptığı bireysel atılımlar denizlerde Venedik’e kafa tutabilmesine ve hatta büyük başarılara imza atmasını sağlıyordu. Osmanlı’da kadırganın donanmada uzun yıllar vazgeçilemeyen ana unsur olmasının sebebi Barbaros Hayreddin Paşa’nın kaptan-ı derya olarak donanma için belirlediği kurallardır. Nitekim Paşa, kadırganın Akdeniz’deki üstünlüğünü tecrübe ederek görmüştü. 1538’de Preveze‘de Osmanlı’nın; dönemin büyük deniz kuvvetlerine sahip Venedik, Ceneviz, İspanya ve Papalık Devleti’ne karşı büyük bir zafer elde etmesine vesile olan Barbaros’un kadırga ekolü, Osmanlı donanması için bir devrim olmuştu.

Rüzgarın Gücü: Kalyon

undefined
Portekiz’in Ünlü São João Baptista Kalyonu – Wikipedia

Kadırgaların aksine yelkeni esas alan kontrol mekanizmasına sahip olan kalyonlar, İspanya menşeili oldukları düşünülen gemilerdir. İlk örnekleri Akdeniz tipi kadırgalar gibi hem yelken hem kürek içerse de zamanla Atlantik Okyanusu’na açılan bu gemiler okyanus şartlarına bağlı olarak küreklerden arınmış, kontrol tamamen yelkene bırakılmıştır. Aynı zamanda kuzeyin savaşçı milleti olan Vikinglerin de kalyonun atası sayılabilecek bir savaş gemisi türünü kullandıkları görülür. Okyanusun rüzgarlı havası ve uzun yol katetme zaruriyeti sebebiyle yelkenli kalyonlar, kadırgalara tercih edilmiş ve zamanla daha da gelişerek onların yerini almışlardır.

Yeni Dünya Liderleri: Okyanus Ülkeleri

İspanyol Armadası’nın Yenilmesi – britannica.com

Hem Akdeniz’e hem Atlantik Okyanusu’na kıyısı bulunan İspanya, bu iki bölgenin özelliklerine göre oluşturduğu kürekli ve yelkenli kalyon tipi gemileri kullanmıştır. Fakat İspanya’nın kalyonları Akdeniz’de başarısız olmuştur çünkü kadırgaların sağladığı avantajlara karşın hem kullanışsız hem de masraflıdır. Kalyonlar, 16. yüzyılda İngiltere tarafından geliştirildiğinde, zayıf yönlerinden kurtulmuş ve okyanus için daha uygun vaziyete gelmişlerdi. Hem savunma açısından zırhlarla donanmış hem de daha fazla ateşli top taşıyabilecek şekilde tasarlanmıştı. İngilizlerin geliştirdiği yeni model kalyonların üstünlüğü, İspanyol Armadasının 1588’deki büyük yenilgisi ile de tasdiklenmiş oldu. Kuzey Avrupa ülkelerinin Coğrafi Keşiflerden sonra Akdeniz pazarına girmesiyle de kalyonların buradaki aktivitesi arttı. Ayrıca sömürge yarışının başlaması ile gün geçtikçe güçlenen bu ülkelere karşı Akdeniz devletlerinin kadırgaları okyanuslarda etkisiz kalıyordu. Bu nedenle kalyon inşası bu devletlerde hız kazanmaya başladı.

Kalyonun Akdeniz’deki Üstünlüğü

İnebahtı Savaşı 1571 Wikipedia

Akdeniz Devletleri’nin kalyonun ulaştığı gücü tam anlamıyla görebilmesi, İnebahtı Savaşı ile gerçekleşti. Osmanlı için büyük bir bozgun olan bu savaş aynı zamanda kadırganın donanmalarda ana rolü üstlendiği son savaş olarak da bilinir. Bu savaş sonrası özellikle Venedik donanmasında ciddi gelişmeler görüldü. Osmanlı’nın donanmada bir yenilenmeye gitmesi ise tam anlamıyla Girit Seferi sırasında meydana geldi. 24 yıl süren kuşatmada aynı zamanda, Osmanlı gemilerinin Çanakkale Boğazı’nda Venedik kalyonlarının ablukasından geçememesi üzerine asıl donanmaya lojistik destek de gidemedi. Bunun üzerine kalyon inşasına ağırlık veren Osmanlı, savaş düzeninde kalyonları ön plana alınca ablukadan kurtulmayı başarabildi. Bir zaman sonra kalyon inşasının masraflı olması ve tecrübeli eleman eksikliği nedeniyle kalyonların etkili kullanılamaması gibi sebeplerle ara verilmiş olsa da buharlı gemilerin gelişine kadar kalyon donanmanın en etkili elemanı olarak görevini sürdürmeye devam etti.

Deniz Teknolojisi Evrimi

Ivan Constantinovich Aivazovsky Gece Çeşme Savaşı 1770 Wikimedia Commons

Tarih boyunca hakimiyet mücadelelerinin yaşandığı Akdeniz’de, donanmaların savaş gücünü oluşturan en önemli gemi türü uzun yıllar boyunca kadırga olsa da okyanuslara açılmaya cesaret eden ülkeler sayesinde kalyonlar da etkili birer savaş gemisine dönüşmüştür. Fakat Akdeniz ülkelerinin kadırgadan vazgeçmesi için büyük yenilgiler yaşanması gerekli olmuştur. Aslına bakılırsa iki gemi türünün de Akdeniz sularında kullanımı yanlış değildir. Burada önemli olan dönemlere göre stratejik kararlar alabilmek ve teknolojik gelişmeleri takip edebilmektir. Zira Akdeniz’i iyi tanıyan Barbaros Hayreddin’in kadırga ekolü, Osmanlı donanmasına devrim yaşatmış olsa da kalyona geçilmesi gerektiğinin fark edilememesi, tecrübesizlik ve kararsızlıklar donanmanın gelişimine ket vurmuştur.

Gemicilik alanındaki gelişmeler ilerleyen yüzyılda kalyonlarla sınırlı kalmayacak, okyanus ülkeleri denizcilikteki marifetlerini yeni geliştirdikleri buharlı gemilerle de göstereceklerdir. Kadırgadan kalyona geçişte yaşanan zorlukların bu dönemde de ortaya çıkacak olması, aslında denizcilikteki yeniliklerin kara ordusunda olduğu gibi kolay olmadığını, ekonomik vaziyetin, tecrübenin ve alışkanlıkların da gözden kaçırılmaması gerektiğini hatırlatır.


KAYNAKÇA

Bostan, İdris. “Kadırga’dan Kalyon’a (XVII. Yüzyılın İkinci Yarısında Osmanlı Gemi Teknolojisi’nin Değişimi)”. Osmanlı Araştırmaları, c. 24, sy. 24, 2004. Web.

Çırpan, Mustafa. “Osmanlı Devleti’nde Gemi Tipleri ve Gemi Kazaları ile İlgili Değerlendirmeler”. GİDB Dergi, sy. 19, 41-58. 2020. Web.

Dereli, Muharrem Sinan. 18. Yüzyılda Kalyon Teknolojisi ve Osmanlı Kalyonları. 2010,Yüksek Lisans Tezi. Web.

Okan, Emre. “PHOKAIA’DA ELE GEÇEN ETRÜSK TİCARİ AMPHORALARI”. Cedrus, c. 2, 2014, ss. 27-40, Web.

Özdemir, Mustafa Murat. “DENİZCİLİKTE YELKENLİDEN BUHARLILARA GEÇİŞ DÖNEMİNDEKİ TEREDDÜTLER VE TARTIŞMALAR”. Tarih Ve Günce, c. 1, sy. 3, 2018, ss. 111-24. Web.

Özdemir, Şenay. Akdeniz Hakimiyetinde Osmanlı Devleti ve Korsanlık (1695-1789). 2004. Doktora Tezi. Web.

spot_img

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.