Akıllara Kazınmış Roman Karakterleri – 2

Editör:
Rabia Yeşil
spot_img

Bazı kitaplar, üzerinden yıllar geçse bile isminden çok karakterleriyle akılda kalırlar. O karakterler sizi etkileyen bir yönüyle, hafızanızın en derinlerine işlemiştir. Bizde akıllardan çıkmayan roman karakterlerini sizler için listeledik.

1. İlya İlyiç Oblomov

İlya İlyiç Oblomov, İvan Gonçarov’ın en önemli eserlerinden biri olan Oblomov romanının baş karakteridir. Her şeyi sürekli ertelemek, en basit işleri yapmaktan bile kaçmak, hiçbir şey yapmadan günlerini geçirmek Oblomov için bir yaşam şeklidir. Kafasında sürekli planlar kurar fakat hiçbirini gerçekleştirmez. Tüm ömrünü bu döngünün içerisinde geçirir.

Sahip olduğu ruh hali sadece günlük yaşamını değil aşk hayatını da etkiler. Karakter her ne kadar tembel olarak nitelendirilse de aslında o içinde bulunduğu miskinlikten hoşlanmaz fakat hareket edecek motivasyonu içinde bir türlü bulamaz. Bu yüzden Oblomov aslında bir varoluş trajedisinin kahramanıdır. O sadece Rus toplumunun ruh halini yansıtmakla kalmaz aynı zamanda okuyucunun kendisine bir ayna tutmasını da sağlar. Karakter aynı zamanda dile yeni bir sözcük kazandırmıştır; günümüzde bilinçli şekilde oluşan tembellik ve atalet haline ”oblomovluk’’  denmektedir.

2. Dorian Gray

Dorian Grayin Portresi Oscar Wild’ın en ünlü eseridir. Romanın ana karakterlerinden biri olan Dorian Gray, sadece kadınların değil, erkeklerin de ilgisini üzerine çekecek kadar yakışıklı ve etkileyici bir gençtir. Kendisi de güzelliğinin farkındadır ve güzelliğini kaybedeceğini düşündüğü için yaşlanmaktan çok korkar. Dorian, roman boyunca hiç yaşlanmaz. Onun yerine, Dorian’nın portresi yaşlanır ve çirkinleşir. Bu durum adeta Dorian’ın günahlarının bedelidir ve onu büyük bir melankoliye sürükler. Sonsuz güzelliğinin bedelini histerik bir ruh hali ile öder. Dorian haz odaklı, dürtüseldir, arzularına göre hareket eder. Yaşamı, kişinin zevklerinin nasıl esiri olup yozlaştığını gösterir. Roman boyunca Dorian’ın kendi kendini nasıl yok ettiğini okuruz.

 

3. Heathcliff

Heathcliff, Emily Bronte’nin tek romanı olan Uğultulu Tepeler’in en önemli karakterlerinden biridir. Kimsesi olmayan Heatcliff küçük yaşta Bay Ernshaw tarafından Uğultulu Tepeler’e getirilir ve orada yaşamaya başlar. Roman boyunca gizemli karakterimizin çocukluğundan yetişkinliğine uzanan yaşam serüvenini okuruz.

Heathcliff önceleri sessiz, sakin ve silik bir çocukken zamanla öfkeli ve kindar bir adama dönüşür. Bunun en büyük sebebi ait olduğu konum nedeniyle ev halkının ve etrafındaki insanların onu küçük görmesi ve dışlamasıdır. Heathcliff zamanla soğukkanlı, kindar, yabani ve kaba bir adama haline gelir. Dönüştüğü bu karakterin sebebi; geçmişte kendisine karşı yapılan kötülüklerdir. Sosyokültürel açıdan denk olmadığı için sevdiği kadınla evlenemez. Bu yüzden herkesten intikam almaya karar verir.  Onun davranışlarının sebebi bir nevi ona kötü davrananları cezalandırmaktır. Roman boyunca bazen Heathcliff’e kızıp ondan nefret ederken bazende Heathcliff’i haklı bulup ona üzülürüz.

 

4. Emma Bovary

Gustave Flaubert’in Madame Bovary isimli romanı, Emma Bovary isimli ana karakterin hayatını anlamlandıracak aşkı aradığı ve bu uğurda birçok hata yaptığı yaşamını anlatır. Emma oldukça ihtiraslı, hayalperest, lüks ve gösterişi seven, gözü hep yükseklerde olan güzel bir kadındır. Birçok şeye sahip olan Emma, yaşamının sıkıcı olduğunu düşünür, farklı hayatlara imrenir bu yüzden hep bir arayış içerisindedir. Emma evliliğinde istediğini bulamaz, kocasının vurdumduymazlığı, tekdüze heyecansız yaşamı onu tatmin etmez. Heyecan arayışları büyük kalp kırıklıkları ile biter. Emma en sonunda hem maddi hem de manevi olarak tükenir. Emma Bovary karakterinden sonra ”bovarizm” akımı ortaya çıkmış ve tatminsizlik, memnuniyetsizlik anlamana gelen ruh halini tanımlamak için kullanılmıştır.

 

5. Martin Eden

Martin Eden, Jack London’nın yazdığı Martin Eden romanın baş karakteridir. Genç bir gemi işçisi olan Martin Eden’ın hikayesi kendinden çok daha üst bir sosyal sınıfa ait olan Arthur ve kız kardeşi Ruth ile tanışmasıyla başlar. Kendi yaşamına hiç benzemeyen farklı bir yaşamla tanışır.

Martin Eden işçi sınıfının düşük yaşam koşullarından ancak iyi bir yazar olarak kurtulacağına inanır. Bu yüzden gece gündüz demeden kendini geliştirmeye ve yeni şeyler öğrenmeye çalışır. Martin’in çabalarının bir sebebi de aşık olduğu kadın Ruth ile evlenmek istemesidir. Fakat çabaları her seferinde hayal kırıklığı ile sonuçlanır, yazılarının hiçbiri ilgi görmez ve satılmaz. Bu yüzden etrafındaki kimse Martin’e inanmaz ve onun bir hayalperest olduğunu düşünürler. Karakterimiz ”azmin sonu zaferdir’’ sözünü doğrular ve romanın sonunda başarıya ulaşır. Fakat Martin Eden elde ettiği başarıda düşlediği mutlu yaşamı bulamaz.

 

 

6. Jean Baptiste Grenouille 

Patrick Süskind’in Koku romanın ana karakteri Jean Baptiste Grenouille, oldukça sıra dışı bir karakterdir. Grenouille, Paris’te bir balık tezgâhının altına doğar ve yaşam serüveni başlar. Daha çocukken özel koku alma yeteneği olduğunu fark eder. Çocukluğu ve gençliği çok zor şartlar altında geçer fakat o tıpkı bir kene gibi yaşama tutunur.

Sonunda gelişmiş koku duygusu tutkusu olur ve yeteneğinin peşinden gider. Bir parfümcünün yanında işe başlayan Jean Baptiste, burada Paris’in en güzel parfümlerini yapar. Karakterin en ilginç yönü, bu denli gelişmiş bir koku alma duygusuna sahip olmasına rağmen kendisinin bir kokusu olmamasıdır. Bu yüzden kimse onu fark etmez, tıpkı bir hayalet gibidir. Jean Baptiste için dünyanın en güzel kokusunu elde etmek bir tutku haline gelir. Bu tutkusu onu bir katil yapar çünkü kokunun formülü genç kadınların teninde gizlidir. Jean Baptist’in yaşamı ve ölümü de doğumu kadar trajiktir. Koku romanının 2006 yılında yapılmış Koku: Bir Katilin Hikayesi isimli bir film uyarlaması mevcuttur.

 

spot_img
Merve Türk
Merve Türk
that passed away, so may this

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.