Söylenti Edebiyat her ay farklı bir yazar ya da şairden en güzel alıntıları derlediği köşesinde bu ay, ölüm yıldönümünde Edip Cansever’e yer veriyor!
- “Üç kişiyle başka türlü konuşulur, bir kişiyle
Kendini açıklar insan
Bir vahşet gibi de olsa yaratılır orda umut
Hızlı bir ibreye döner yürekse
Yaşamını içerirken bir yandan
İşler ölümünü de.” (Kirli Ağustos) - “Sana her zaman söylüyorum senin yüzünde gülmek var
Bakınca bir yaşama ordusu çıkıyor aydınlığa
Bir çiçek geliyorsun yer altı çevresinden
Bir kartal gidiyorsun çıplağın ayaklarla” (Yerçekimli Karanfil) - “Gelmiyor içimizden hüzünlenmek bile
Gelse de
Öyle sürekli değil
Bir caz müziği gibi gelip geçiyor hüzün
O kadar çabuk
O kadar kısa
İşte o kadar.” (Gelmiş Bulundum) - “Onca sevda bir sevdayı yaratmış
Döner durur başımızın üstünde
Gözlerden ağızlardan saçlardan
Ellerden omuzlardan yapılmış bir hâle.
Ve çınlar her biri bir silahın yankısı gibi
Bir yaşam boyu biz tetiği çektikçe.” (Gelmiş Bulundum) - “Bir kara parçası sanır insan
Düştü mü başı derde
Kendini açık denizlerde.” (Ben Ruhi Bey Nasılım) - “Geçen gün gördüm
Acımayı unuttum
Sevinmeyi unuttum
Ben her şeyi artık unutuyorum
Ama o geçerken ne yalan söyleyeyim şuramda bir ağrı duydum
Ağrı da değildi belki, hani, nasıl
Gövdemi yeniden buldum” (Şairin Seyir Defteri) - “Boşversene sen niye beklemeli
Sıktı artık bu kent beni
Çekip gitmeliyim hiç düşünmeden
Bulmalıyım aradığım o yeri” (Sonrası Kalır II) - “İsterim geçmek isterim az az yaşamakla bir şeyleri
Mavi bir zamandan kalmayı, mavi bir zamanı bilmeyi” (Gelmiş Bulundum) - “Bugün de ince, bugün de kırıldı kırılacak
Bugün de
Tam nerede kalmışsam.” (Gül Dönüyor Avucumda) - “Sen usul, ben yavaş, kime yaraşır bu sessizlik
Kim biner bu gemiye insandan kıyılar yapılırken
Yetmez mi dalgası vursundu azıcık gözlerimize
Gözlerin gözlerime, siz bak ey!” (Yerçekimli Karanfil) - “Görüyorsun ya bir sevdayı büyütüyoruz seninle
Sana değiniyorum, sana ısınıyorum, bu o değil
Bak nasıl, beyaza keser gibisine yedi renk
Birleşiyoruz sessizce.” (Yerçekimli Karanfil) - “Ben uzun yolları hiç sevmem
Doğacak bir çocuk gibi beklemeli anılar
Ansızın doğmalı, ansızın ölmeli saniyelerde.” (Yerçekimli Karanfil), - “Hiçbir dilde söylenmemiş
Hiçbir dilde yazılmamış
Sözler ve şarkılar içindeyim.” (Gelmiş Bulundum) - “Sevdirsene bana şu yaşamayı. Ben de herkes gibi çiçek toplasam, gökyüzünü içime çeksem, ormanlara girsem, kırlarda çadır kursam, penceremi açıp, “Ne güzel!” diye bağırsam, bağırsam… Yapamaz mıyım? Yapamam galiba.” (İki Satır, İki Satırdır)
- “Derinlerde kaldım böyle bir zaman
Kim bulmuş ki yerini, kim ne anlamış sanki mutluluktan
Ey yağmur sonraları, loş bahçeler, akşam sefaları
Söyleşin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum.” (Gelmiş Bulundum) - “İnsanın insandan başka dayanağı yok. Yalnızlık bile, başka insanların varlığı bilindikçe bir anlama kavuşuyor.” (Gül Dönüyor Avucumda)
- “Köklerinden aldığı suyun yeterliliğini ya da yetersizliğini bir ağaç ne kadar bilebilirse…” (Şiir Üzerine Söyleşi Notları)
- “Biliyorsun, bizim her türlü yalnızlığımız
Yeni bir dil olacak yarın.” (Sonrası Kalır I) - “Ölüler ki bir gün gömülür
İçimizdeki ölüler, dışımızdaki ölüler
İnsan yaşıyorken özgürdür
İnsan
yaşıyorken
özgürdür.” (Gelmiş Bulundum) - “Neden yazılır bir şiir
Neden okunur bunca yazı
Çünkü nasıl aşılabilir başkaca
İnsanın karmaşıklığı.” (Gelmiş Bulundum) - “Hayaller kuruyor çaresiz, sonra da arşınlıyor hayallerini
Bir iki yapıyor bunu, derken bırakıyor
Derken bırakır mı hiç, bu öyle güzel ki;
Denizin yanında uykusuzluk gibi…” (Yerçekimli Karanfil) - “Vaktinden önce anlamanın şaşkınlığı mı
Vaktinde anlamanın sevinci mi
Ya da biraz geç kalmanın
O gereksiz tedirginliği mi
Hangisi?” (Ben Ruhi Bey Nasılım) - “Zorlasak mı acaba bizim olmayan
Görünmez bir mutluluğun yollarını” (Sonrası Kalır I) - “Niye sevindi
Derme çatma bir meyhanede çocuksun
Hüzünler içinde saklı
Görünürde mutlusun.” (Sonrası Kalır II)