Anadolu, insanlık tarihi boyunca bir sürü medeniyete ev sahipliği yapmış, bu medeniyetlerin izini günümüze kadar taşımıştır. Ancak Anadolu’nun her eseri bu kadar şanslı değildir. Gerek sahip çıkılmadığı, gerekse dünyadaki her şeyi kendine hak gören sömürgeci ülkeler yüzünden talan edilmiş, dünyanın dört bir yanına savrulmuştur. Hala evine dönmesi için uğraştığımız bir sürü eser, çoğumuzun ziyaret bile edemeyeceği bilet fiyatları ile müzelerde sergilenmeye devam ediyor..
İngiltere’den Geri Alınan : ”Eros Başı”
140 yıl önce Karaman’ın Ambar Köyü’nde bulunan, Sidamara Antik Kenti’nde keşfedilen lahit, dünyanın en büyük lahitlerinden biri olarak değerlendirilmektedir.
Lahidin eksik parçası olan Eros Başı ise, Londra’da bulunan Victoria & Albert Müzesi ile yapılan iş birliği sonucunda 10 Haziran 2022’de Türkiye’ye geri getirilmiş ve ait olduğu eser ile birleştirilmiştir.
Eserin; 1882 yılında Anadolu seyahati yapan İngiliz Askeri Başkonsolos Charles Wilson tarafından keşfedildiği; devasa bir büyüklüğe sahip olduğu için kopmuş parçasının İngiltere’nin başkenti Londra’ya götürüldüğü ortaya çıkmıştır.
Hollanda’dan Geri Alınan : ”Şile Bozgoca Camii Kitabesi”
Üstünde Osmanlı Türkçesi ile “Şile Kazasında Bozgoca Karyesinde El-Hac İbrahimzade Hurşid Bey’in Cami-i Şerifi Hayratıdır 17 Safer Sene 1285’’ yazan kitabe, Hollanda’da bulunan Oriental Art Auctions Müzayede Evi’nden iade edilmiştir. 30 Eylül 2021 tarihinden itibaren İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesi’nde sergilenmektedir.
Eserin Hollanda’ya nasıl gittiği ise hala gizemini korumaktadır. Eser; 17 Eylül 2021 tarihinde Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Neval Konuk Halaçoğlu’nun ihbarı üzerine iade edilmiş, bulunduğu müzayede evinde satışa çıkarıldığı ortaya çıkmıştır.
ABD ve Almanya’dan Geri Alınan : ”Herakles Lahdi Parçaları”
Herakles Lahdi, 1958 yılında Konya-Beyşehir yolunda bulunan Tiberiopolis kentinin kalıntılarında bulunmuştur. Lahit, Roma dönemine, 220-260 yıllarına tarihlenmiştir.
Herakles Lahdine ait yedi parça, yurt dışına kaçırılmak üzere İstanbul’a götürülürken yakalanmış, İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne güvenli bir şekilde teslim edilmiştir.
Antalya Müzesi uzmanlarının alanda yaptığı kurtarma kazısında, Herakles Lahdinin kapak ve taban kısmına ulaşılmıştır. Lahidin yan yüzeyine ait parça ise ABD’de bulunan J.Paul Getty Müzesi’ne ait bir dergide yayınlanmış, bunun üzerine yapılan ihbarın ardından parçalar 1980 yılında iade edilmiştir.
Lahde ait iki mermer kabartma ise Alman asıllı Henkel firmasının koleksiyonunda bulunmuş, Anadolu kökenli oldukları ispat edildikten sonra 6 Mart 1998 yılında Antalya Müzesi’ne teslim edilmiştir.
ABD’den Geri Alınan : ”Girlandlı Lahit”
Girlandlı lahit; çiçek, yaprak ve meyvelerin şeritler halinde lahde asılmış şekilde süslendiği bezemelerden oluşur. Bu tip lahitler M.S. 1. Yüzyıl’da sonra Anadolu, Mısır, Suriye, Roma ve Yunan Medeniyetlerinde kullanılmıştır.
Gazeteci Özgen Acar’ın yaptığı ihbara göre; 1986-1987 yıllarında kaçak yollarla Türkiye’den çıkarılan lahit, 1987 yılında New York’ta yaşayan bir Türk vatandaş tarafından bir koleksiyonere satılmıştır. Ardından koleksiyoner lahdi Brooklyn Müzesi’ne ödünç vermiştir. Böylece; ihbar sonucu 18 Mayıs 1994 tarihinde eser ülkemize iade edilmiş ve Antalya Müzesi’nde koruma altına alınmıştır.
İngiltere’den Geri Alınan : ”Adana Ulu Camii Çinisi”
1541 yılında; Ramazanoğlu Beyliği döneminde Adana’da inşa edilen camiinin çinileri, mercan kırmızısı rengi ve bitki temalı süslemeleri ile dikkat çekmektedir.
2003 yılında Adana Ulu Camii’nden çalındığı bilinen çini karonun, 29 Mart 2022 tarihinde İngiltere’de bulunan Bonhams Müzayede Evi’nde düzenlenen “Islamic and Indian Art” başlıklı açık arttırmada satışa sunulduğu tespit edilmiştir. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın girişimleri sonucu çini karoyu elinde bulunduran şahıs; haklarından feragat etmiş ve ülkemize iade edilmesi amacıyla Londra Metropolitan Polis Teşkilatına teslim etmiştir.
Çini karo şu an, Ankara Vakıf Eserleri Müzesi’nde sergilenmektedir. Önümüzdeki günlerde ait olduğu yere yirmi yıllık bir aranın ardından dönecek çiniyi ziyaret edebilirsiniz.
ABD’den Geri Alınan : ”Seccade”
Dikdörtgen formlu seccade, suzeni tekniği kullanılarak işlenmiştir. Suzeni tekniği; kasnağa gerilen kumaş üzerine tığ veya iğne ile yapılan zincir işleme sanatıdır. Ön ve arka yüzleri ipek, ortası ise ketendir. Ön yüzü ve kenarları krem, ortası ise lacivert zemin üzerine krem, kızıl-kahve, açık pembe, açık yeşil ve açık mavi gibi renkler kullanılmıştır. Bitkisel ipek iplikler kullanılarak işlenen seccadenin merkezinde ise mihrap deseni vardır.
Seccade; Amerika Birleşik Devletleri’nin Alabama Eyaletinde bulunan “Mobile Museum Art“ tarafından, Anadolu menşeili olduğu belgelenerek iade edilmiştir.
İngiltere’den Geri Alınan : ”Gaga Ağızlı Testi”
Anadolu’da yaşamış Hattiler’e ait 4.250 yıllık gaga ağızlı altından yapılmış testi, döneminin gelişmiş metal işçiliğine dair en güzel örneklerden biridir.
Testi ile ilgili 2020 yılının Mart’ında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yapılan ihbar sonucu İngiltere’deki Gilbert Sanat Vakfı’nda inceleme başlatılmıştır. Söz konusu testi, Anadolu’daki benzerleri ile karşılaştırılmış ve karşılaştırmalar sonucu Anadolu kökenli olduğu kanıtlanmıştır. Eserin 1989’dan öncesinde herhangi bir kaydının bulunmaması, illegal yollarla yurt dışına kaçırıldığının bir ispatıdır. Bu durum, eseri elinde bulunduran koleksiyoner Sir Arthur Gilbert’ın eserin kaçırılmasıyla bir ilgisinin olmadığını kanıtlar niteliktedir.
Gilbert Koleksiyonu yetkilileri ile gerçekleştirilen müzakereler sonucu 2021 yılının başında anlaşmaya varılmış, eser 26 Ekim 2021’de Ankara Medeniyetler Müzesi’nde sergilenmek üzere iade edilmiştir.
İskoçya’dan Geri Alınan : ”Altın Taç”
Tarihçesi, M.Ö.4.Yüzyıla dayanan Karya kökenli altın tacın iadesi için çalışmalar 2010 yılında başlamıştır. Taç üzerinde yapılan bilimsel ve yasal tespitlerin sonucunda tacın Anadolu kökenli olduğu ortaya çıkmış ve bu deliller mahkemeye sunulmuştur. 5 Aralık 2017 tarihinde gerçekleşen duruşmada tacı elinde bulunduran şahıs, sahiplik iddiasından vazgeçmiştir. Taç, Edinburgh Mahkemesince 18 Ocak 2018’de ülkemize iade edilmiştir.
Fransa’dan Geri Alınan : ”Cenaze Töreni Mozaiğinin Parçası”
İngiliz arkeolog J.B.Segal tarafından 1956 yılında Şanlıurfa’da bulunan mozaik panonun, 1950’li yılların sonunda yurt dışına kaçırıldığı tahmin ediliyor. Interpol kayıtlarında da adı geçen “Cenaze Merasimi” adlı mozaik panonun bir bölümü, yapılan ihbar sonucu Fransa’da bir antikacıda bulunmuştur. Savcılık kararı ile ülkemize 12 Ağustos 2018 tarihinde karşılıksız iade edilmiştir. Geriye kalan kayıp bölümleri hala aktif bir şekilde yurt içi ve yurt dışında aranan mozaiği, Şanlıurfa Müzesi’nde ziyaret edebilirsiniz.
İsviçre’den Geri Alınan : ”Herakles Lahdi”
Antalya, Perge Antik Kenti’nde yapılan kaçak kazılar yoluyla ortaya çıkan ve yurt dışına kaçırılan eser, İsviçre’nin Cenevre gümrüğünde ele geçirilmiştir. Eserin iadesi ile ilgili süreç 2011 yılında İsviçre Interpol biriminin, Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nü bilgilendirmesi ile başlamıştır. Cenevre Başsavcılığı; 2015 yılında lahdin ülkemize iadesine karar vermiştir. Bu karar önce Cenevre Mahkemesinde daha sonra ise İsviçre Federal Mahkemesinde temyiz edilmiştir. Daha sonra temyiz başvurularının geri çekilmesi üzerine lahit, 13 Eylül 2017’de Türkiye’ye gelmiş ve 24 Eylül 2017’den itibaren Antalya Müzesi’nde sergilenmeye başlamıştır.