Andrey Zvyagintsev’den Mistik Bir Film: Dönüş

spot_img

 

Dönüş (Rusça: Возвращение, Vozvrashcheniye), 2003’te Andrey Zvyangintsev tarafından yönetilen Rus yapımı bu film, yönetmenin ilk uzun metrajlı filmidir. Film uluslararası alanda 2004 yılında vizyona girmiştir. İki çocuğun babalarının 12 yıl sonra eve aniden dönüşünün hikâyesidir. Eve dönen baba, hiçbir açıklama yapmadan çocukları yolculuğa çıkarır ve onları bir göldeki uzak adaya götürür. Bu yolculukta iki kardeş babalarını tanırken, onu kabullenmek ve reddetmek arasında bocalarlar.

 Oyuncular:  

  • Vladimir Garin – Andrei 
  • Ivan Dobronravov – Ivan (Vanya) 
  • Konstantin Lavronenko – Baba 
  • Natalia Vdovina – Anne

FİLMİN KONUSU:  

Küçük yaşta babaları tarafından terk edilen Ivan ve Andrei birbirlerine derin bir sevgi ve sadakat bağı ile bağlıdırlar. Onları anne ve anneanneleri büyütmüştür. Bir gün suyun ortasında bir atlama kulesinden arkadaşlarıyla atlamaya çalışırlar fakat Ivan (küçük kardeş) korkusundan dolayı atlayamaz ve alay konusu olur. Arkadaşlar arasında daha sonra bir oyun oynadıkları sırada kavga ederek ve o şekilde eve dönerler. Eve geldiklerinde 12 yıldır görmedikleri babalarının eve döndüğünü görürler ve iki kardeş ani bir şok yaşar. Babaları iki kardeşi bir gezintiye çıkarmak ister. Anneleri pek memnun olmasa da bunun sadece kamp yapmak ve balık tutmak üzere bir gezi olacağını düşünür ve izin verir.   

Andrei (büyük kardeş) babasının gelişine çabuk alışır, mutlu olur ve büyük bir saygı ile bağlıdır. Ivan ise ona tanımadığı yabancı bir adam olarak yaklaşır hep onu suçlar. Babalarının iki kardeşe karşı tutumu özellikle Ivan’ın hiç hoşuna gitmez. Babaları adeta onları bir teste tabi tutuyor gibi davranır, sırf cüzdanını çaldı diye bir çocuğu dövmelerini ister hatta Ivan ona karşı gelince onu belli bir süre yolun ortasında tek başına bırakır. Fakat babaları yine de onları Ivan’ın büyük bir isteği olan balık tutmaya götürür. 

Babalarının ne iş yaptığını tam olarak anlamayan kardeşler kendilerini ıssız bir adada bulurlar, babalarının katı kuralları burada daha fazla Ivan’ın gözüne batar. Babaları adada bir harabeden bir sandık çıkarır ama onun içinde ne olduğunu belirtmeyen Zvyagintsev, filmde babanın mesleği hakkında da pek bilgi vermez; Filmin çocukların durumu ve babalarıyla ilişkileri üzerinde dikkat çekmesini ister.  

Ivan ve babasının irade testi acı bir düşmanlığa ve ani bir şiddete tırmanır. Ivan en sonunda babasının bu katı tutumuna dayanamaz ve adadaki kuleye tırmanmaya çalışır, yükseklik korkusu olduğunu fark eden babası başına bir şey gelmemesi için onu indirmeye çalışır ve bir kaza sonucu kendisi aşağı düşüp hayatını kaybeder. Babalarının ölümünü soğukkanlılıkla karşılayan kardeşlerin tutumu belki de babalarının yapmak istediği şeye ulaştığını gösterir.

Başka türlü davransaydın sevebilirdik seni

Filmde kullanılan yerler ve kameranın görüş alanı, ortamın mistikliği adeta hep soğukmuş havası veren çekimi ve oyuncuların tutumu anlatılmak istenen konunun başarılı oluşu ve Tarkovsky esintileri veren film eleştirmenler tarafından büyük ölçüde beğenilir.

 Yönetmenin Tarkovsky hakkındaki görüşlerinden bir kesit:

“Bir Rus film yönetmeninin Tarkovski’nin her yana yayılan etkisini hissetmemesi imkansız bir şey, çünkü o belki de sinemamızdaki en derin şahsiyet. Dolayısıyla eleştirmenlerin filmimde -mesela zamanın akış biçiminde- bu gibi benzerlikleri fark etmiş olması beni gururlandırdı. Ama Tarkovski’yi taklit etme ya da ona gönderme yapma çabası içinde değildim.” 

 Filmin Aldığı Ödüller: 

  • Mistik anlatıma sahip film Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan ve En İyi İlk Film ödülü
  •  Avrupa film ödüllerinde; Yılın Avrupalı Keşfi (Fassbinder Ödülü) 
  •  Palm Springs Uluslararası Film Festivali’nde; En İyi Yabancı Film ödülü
  • Altın Küre’de En İyi Yabancı Film dalında da adaylığı vardır. 

”Başrollerden geleceği parlak görülen Vladimir Garin (Andrei, büyük çocuk) ilk ve tek filmi olan The Return’un gösterime girmeden önceki gün eğlence amacıyla filmin başında yer alan kuleden atladıktan sonra bir kaza sonucu filmin gösterimini görmeden hayatını kaybetmiştir (25 Haziran 2003).” 

Vladimir Garin Andrei

 

Oyuncuların filmin çekimi boyunca kendilerince çektiği fotoğraflar filmin sonunda yer alarak görsel şölenle film son bulmuştur. Bunlardan birkaç örnek aşağıda yer almaktadır:

Ivan ve Garin

 

 

   Kaynakça: Wikipedia

                      NTV Arşiv

spot_img
Bahar Teğin
Bahar Teğin
her gün biraz daha ölüyoruz azizim.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Marmaris’te Yaz Rüyası: 5 Günlük Keşif Rotası

Ege ve Akdeniz'in incisi Marmaris için keyifli bir yol rotası.

Feminizmin Gücü: Patriyarka’nın Sosyal Yapılara Etkisi

Patriyarkal sisteme meydan okuyan feminizm, kadını güçlendirip eşitlikçi bir toplum inşasına öncülük eder.

Söylenti Konser Takvimi: Üç Büyükşehirde Kimler Var?

Söylenti müzik ekibi tarafından hazırlanan; İstanbul, Ankara ve İzmir'e müzik coşkusunu tattıracak birbirinden farklı Mayıs ayı konserleri sizlerle!

5 Farklı Sebeple Neden Yaşlı Adam ve Deniz Okumalıyız?

Yaşlı Adam ve Deniz, mücadelenin değerini ve kaybetmenin içinde de bir başarı ve onur olduğunu dile getiren zamansız bir hikayedir.

Türk Mitolojisinde Kartal Figürü

Kartal, Türk mitolojisinde önemli bir yere sahip hayvan figürüdür. Destanlara ve efsanelere konuk olarak hükümdarlık alametine dönüşmüştür.

Geyik: Türk Mitolojisinin Derinliklerindeki Ruhsal Rehber

Türk mitolojisinde geyik, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi simgeler. Ruhsal yolculuk, rehberlik ve dönüşüm figürü olarak geçmişten günümüze derin bir anlam taşır.

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.