Antik Mısır Medeniyeti: Tarihe Yolculuk I

" hide_table_content="td_encvalW2dpemxlXQ=="]

Mısır medeniyeti, dünya tarihinin en güçlü ve en uzun süren medeniyetlerinden biridir. Halen bu medeniyete ait bir iz bulabilmek adına çeşitli kazılar yapılmaktadır. Yapılan kazılarda bulunan eserler dünyaca ünlü ve en büyük müzelerde sergilenmektedir. Gerek yapılan savaşlar gerek doğa koşulları sebebiyle bazı buluntular hasar görmüş veya yıpranmış olsa dahi bize o dönemler hakkında bir ışık tutması bakımından oldukça önemlidir.

Uzun yıllar süren bu medeniyetin, başka medeniyetlerle de kurduğu ilişkiler en eski zamanlara dayanmaktadır. Yapılan savaşlar, ticaretler ve kurulan ilişkiler bulunan belgelerle kanıtlanmaktadır.

Antik Mısır Dili ve Yazısı

Mısır dili, Sami dil ailesine dahil bir dildir. Yazı dili olarak kullanılan Mısır dili, Sümerce’den sonra yazıyı en uzun süre kullanan dil olmuştur. Daha sonraları uzun bir süre konuşma dili olarak kullanılmıştır. Antik Mısır dilinin çağları aşağıdaki gibidir:

  • Arkaik Mısır Dili
  • Eski Mısır Dili
  • Klasik Mısır Dili
  • Geç Mısır Dili
  • Halk Dili
  • Koptic Dil

Mısırlılara ait ilk yazı örneklerine Hanedan Öncesi Dönemi‘nde mezarlıkların üstünde rastlanmaktadır. Bu durumdan yola çıkarak, Mısır’da yazı ile ölü kültünün birlikte geliştiği kanısına varılmaktadır. Sembollerden oluşan bu dil de: semboller heceyi, kelimeyi ve hatta  cümleyi ifade edebilmektedir. Bu nedenle 700’e yakın sembol vardır ve bu semboller sayesinde birçok edebi eser yazılmıştır.

Antik Mısır’da Mumyalama Geleneği

Mısır sanatındaki belirleyici unsur din olmuştur ve bu inanç sistemine göre bedenin iyi korunması gerektiğini düşünülerek mumyalama geleneği ortaya çıkmıştır. İnanışlarına göre ruhları öbür dünyada dirilecek ve bu bedenlerine dönecektir. Bu inanış sebebiyle de bedenlerinin sağlam kalmasını istemişlerdir.

Reçine, talaş, bez gibi maddelerin yanında bugün dahi bilmediğimiz ilaçlar kullanarak mumyalama yapmışlardır. Cesetlerin kalp ve böbrek dışındaki, beyin de dahil olmak üzere, burundan çıkarılarak alınmıştır. Mumyaların çürümemesi için ya yağlanmış tahta tabutlara konurdu ya da taş lahitlere konularak muhafaza edilmiştir.

Antik Mısır’da Sanat

Orta Krallık Dönemi‘ne kadar sürecek olan piramit yapımı, M.Ö. 2630 yıllarında başlamıştır. Piramitin yukarı doğru yükselmesi ve tabanının genişliği firavunun mutlak gücünü simgeler. Aynı zamanda yasa ve gücün de sembolüdür.

Antik Mısır’daki heykeltıraşların ve ressamların birçok eseri günümüze ulaşmayı başarmıştır. Bu eserler; tahta, taş, fildişi ve maden gibi malzemeler kullanılarak yapılmıştır. Üretilen bu sanat eserleri hayatlarının her alanında kullanmışlardır ve hatta Mısırlılar için kutsal olan alanları dahi bu eserlerle süslemişlerdir.

(Firavun II. Ramses tarafından yaptırılan “Ebu Simbel Tapınağı”)

Orta Krallık Dönemi‘nde ise tahta ya da kil gibi malzemelere kullanılarak yapılan parçaların mezarlara konulduğu bilinmektedir. Bu parçalar, öbür dünyada sahip olmak istedikleri şeyleri simgelemektedir.

Tanrı ve Tanrıçalar

Antik Mısır’da çok sayıda tanrı, tanrıça ve ritüeller vardır. Antik Mısır’ın özü haline gelen bu inançlar ve ritüeller, tarih öncesi dönemde ortaya çıkmıştır. Mısır’da tanrı ve tanrıçalar oldukça fazladır fakat tüm tanrılarda bulunan ilahi gücün en yüksek tanrıya bağlandığına inanmaktadırlar. Bu en yüksek tanrının dünyayı yarattığına inanılmaktadır. Aşağıda bazı tanrı ve tanrıçaların isimleri verilmiştir:

  • Aker: Dünya ve ufuk tanrısı
  • Amun: Bir yaratıcı tanrı
  • Anhur: Savaş ve ay tanrısı
  • Nepel: Tahıl tanrısı
  • Osiris: Ölüm ve diriliş tanrısı. Aynı zamanda yeraltı dünyasını ve bitki örtüsünü yönetir
  • Ra: Güneş tanrısı
  • Hathor: Gökyüzü, cinsellik, annelik tanrıçası
  • Nut: Gökyüzü tanrıçası
  • Nepit: Tahıl tanrıçası

(Kraliçe Kleopatra’nın tanrıça Hathor’a ibadet ettiği, Denderah Tapınağı)

Antik Mısır’da Bilim

Mısırlılar, bilim alanında zamanın ilerisinde buluşlar yapmışlardır. Öyle ki bugün kullandığımız birçok terim, nesne vb. şeyler Mısırlılara aittir. Gökyüzünü ve hava olaylarını inceleyerek zaman bilimi hakkında kendilerini geliştirmişlerdir. Bugün kullandığımız gibi güneşe dayalı bir takvim icat etmişlerdir. Yılın on iki aya bölünmesi ile kalan 5 günü ise bayram günü ilan ederek kutlamışlardır. Matematik ve geometri de oldukça ilerleyerek piramit yapımında kullanılmak üzere ilk kez pi sayısının tam değerini bilen bir formül bulmuşlardır.

Piramitler matematik ve geometri alanında Mısırlılara büyük katkı sağlamış olsa da, piramit yapımında yaşanan kazalar dolayısıyla tıp alanında da ilerlemelerine sebep olmuştur.

Yüzyıllar Öncesinden Günümüze Tutulan Işık

Mısırlılar her alanda sürekli araştıran ve kendini geliştiren bir halktır. Günümüze ulaşan buluntular sayesinde kendilerine ait alfabelerinin ve ondalık sayı sistemlerinin dahi olduğu bilinmektedir. Aynı zamanda savaşlarda tuttukları kayıtlardan dolayı savaşın taraflarına ve başlarındaki kişilerin kim olduğuna, kimin kazandığı bilgilerine de ulaşılmaktadır.

Savaşlar ve doğal afetler sebebiyle bazı kalıntıların hasar gördüğü ve hatta bir çoğunun yok olduğu bilinmektedir. Fakat edebiyat, sanat, matematik, tıp, mimari, müzik alanlarında yaptıkları çalışmalar zamanın çok ilerisinde olduğu su götürmez bir gerçektir. Kendilerine kurdukları dünyanın içerisinde, büyük olaylar yaşamışlar ve önemli buluşlara imza atmışlardır. Antik Mısırlılara ait eserler günümüzdeki büyük ve önemli müzelerde sergilenerek, büyük ilgi görmektedir.

Kaynakça:

  • Süleyman Özkan, Ülkemizde Bulunmuş Eski Mısır Eserlerine Göre Anadolu – Mısır İlişkileri, Tarih İnceleme Dergileri, Cilt 22, Sayı 1, Temmuz 2007, 77-116
  • Lissner, Ivan, Uygarlık Tarihi, 2006
  • Hornung, Erik, Mısır Tarihi, 2008
spot_img
Simge Kurtuldu
Simge Kurtuldu
Instagram: Simgekurtuldu

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Yelpazeli Kadın (1918) Tablo Okuması: Gustav Klimt’in Son Eseri

Yelpazeli Kadın tablosu, zarafeti ve özgünlüğüyle hem sanat tarihine hem de Klimt'in kariyerinde büyük bir önem taşımaktadır.

Dante’nin İlahi Komedyası’nda İnsanlığın Mitolojik ve Manevi Seyahati: Kayboluşun Karanlığı ve Kurtuluşun Işığı

Dante’nin İlahi Komedyası; insanlığın ahlaki seçimlerini sorgulamasına, içsel çatışmalarını aşmasına ve evrensel sorulara yanıt bulmasına rehberlik eder.

Kırmızının Tonlarına Bürünmüş 7 Yabancı Albüm Kapağı

Temalarında kırmızı renginin ön planda olduğu ve gizli anlamlarıyla bizi farklı yolculuklara çıkaran albümleri sizler için derledik.

Marmaris’te Yaz Rüyası: 5 Günlük Keşif Rotası

Ege ve Akdeniz'in incisi Marmaris için keyifli bir yol rotası.

Feminizmin Gücü: Patriyarka’nın Sosyal Yapılara Etkisi

Patriyarkal sisteme meydan okuyan feminizm, kadını güçlendirip eşitlikçi bir toplum inşasına öncülük eder.

Söylenti Konser Takvimi: Üç Büyükşehirde Kimler Var?

Söylenti müzik ekibi tarafından hazırlanan; İstanbul, Ankara ve İzmir'e müzik coşkusunu tattıracak birbirinden farklı Mayıs ayı konserleri sizlerle!

5 Farklı Sebeple Neden Yaşlı Adam ve Deniz Okumalıyız?

Yaşlı Adam ve Deniz, mücadelenin değerini ve kaybetmenin içinde de bir başarı ve onur olduğunu dile getiren zamansız bir hikayedir.

Türk Mitolojisinde Kartal Figürü

Kartal, Türk mitolojisinde önemli bir yere sahip hayvan figürüdür. Destanlara ve efsanelere konuk olarak hükümdarlık alametine dönüşmüştür.

Geyik: Türk Mitolojisinin Derinliklerindeki Ruhsal Rehber

Türk mitolojisinde geyik, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi simgeler. Ruhsal yolculuk, rehberlik ve dönüşüm figürü olarak geçmişten günümüze derin bir anlam taşır.

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”