Âşkın Alternatif Yolları: Titanik Filmine Alternatif Sonlar

Editör:
Eyüp Can Gürer
spot_img

James Cameron’ın 11 Oscar ödülü kazanan Titanik filmi; yayınlandığı dönemde hem izleyiciler hem de eleştirmenler tarafından beğeni toplamış ve günümüzde de izlenmeye devam eden unutulmaz filmler arasında yer edinmiştir. Filmde; zengin, güzel ve özgürlüğüne düşkün olan Rose (Kate Winslet) ile hayatını ”İhtiyacım olan ciğerlerim için hava ve birkaç parça beyaz kağıt. Sabahları o gün ne olacağını bilmeden yataktan kalkmayı seviyorum.” cümleleriyle özetleyen Jack’in (Leonardo DiCaprio) ihtiraslı âşkını izliyoruz. Filmi izleyen herkes gibi biz de ‘‘Acaba Titanik için alternatif sonlar olabilir miydi?” sorusunu kendimize sorduk ve bu sorunun cevabını yorumladık.

Pinterest

Alternatif sonlara geçmeden önce filmde neler olduğunu hatırlayalım. Film, Brock Lovett ve ekibinin Okyanusun Kalbi olarak bilinen elmas kolyeyi bulmak için RMS Titanic’in enkazını bulmaları ile başlar. Geminin enkazında buldukları kasanın içinde Okyanusun Kalbi olduğundan eminlerdir. Ancak kasayı açtıklarında birkaç kâğıt parçası bulurlar. Ekip büyük bir hayal kırıklığı yaşarken buldukları kâğıtlardan birine çizilmiş bir kadın resmi görürler. Bu kadın Rose DeWitt Bukater’ın ta kendisidir ve boynunda Okyanusun Kalbi vardır. 101 yaşındaki Rose DeWitt Bukater, Lovett ile iletişime geçer ve çizimdeki kadının kendisi olduğundan bahseder. Ekip ve Rose bir araya geldikten sonra Rose, Titanik’te yaşanılanları anlatmaya başlar.

Titanik’e bindiğinde henüz 17 yaşında olan Rose, varlıklı bir ailede büyümüştür. Açık fikirli, güzel, akıllı, sanata ilgi duyan, özgür ruhlu bir kızdır. Babası yaşamını yitirdikten sonra annesinin manipülasyonları üzerine zengin bir iş insanı olan Caledon Hockley ile nişanlanır. Titanik herkes için hayallerin gemisiyken Rose için onu zincirlere vurup Amerika’ya götüren bir köle gemisinden farksızdır. Jack ise çizim yeteneği olan, sanata meraklı, yaşamı seven bir gençtir. Doğup büyüdüğü şehre gidebilmek için ihtiyacı olan Titanik biletini kumar oynayarak kazanır. Jack, hayatının son anlarında bu bileti kazanmanın başına gelen en güzel şey olduğundan bahsedeceğinden habersiz şekilde geminin kalkmasına 5 dakika kala arkadaşı Fabrizio ile beraber gemiye yetişirler ve Titanik maceraları başlar.

Geleceğinin bitmeyen davetler, polo maçları, yatlar ve aynı anlamsız sohbetler arasında sıkışıp kalmasını istemeyen Rose; fark edilmediğine, görülmediğine ve anlaşılmadığına dayanamadığı bir gece intihar etmeye karar verir. Gemiden atlamak üzereyken arkasından gelen ”Yapma.” sesi ile arkasını döner ve Jack’i görür. Jack ve Rose arasında geçen kısa konuşmanın ardından Jack, Rose’u ikna edebilmek için aklımıza kazınan repliklerden birini söyler: “Sen atlarsan ben de atlarım.”

 

Rose, atlamaktan vazgeçtiği sırada gemiye dönmeye çalışırken ayağı kayar. Rose okyanusa düşmek üzereyken Jack, Rose’un elini tutar. Rose’un yardım çığlıklarını duyan görevliler ve Cal’in koruması koşarak gelir. Rose’un Jack’in onun hayatını kurtardığını söylemesi üzerine Cal, Jack’i yemeğe davet eder. Jack, yemek teklifini kabul eder.

Yemekte Rose’un annesi olan Ruth DeWitt Bukater, Jack’e onun üçüncü sınıf olduğunu herkese gösterecek sorular sorar. Jack ise kıvrak zekası ve kendisine olan güveni ile tüm soruları cevaplayıp masada bulunan herkesin özellikle de Rose’un ilgisini çeker. Yemekten sonra Rose ile vedalaşırken ona bir not verir ve verdiği notta onunla buluşmak istediğini yazmıştır. Rose, Jack’in davetini kabul eder ve Jack ile beraber üçüncü sınıf yolcuların partisine katılır. Rose o partide daha önce eğlenmediği kadar eğlenir.

Pinterest

Ertesi sabah Cal ile olan kahvaltısında Cal, Rose’a şiddet uygulayarak bir daha Jack ile görüşmesini istemediğinden bahseder. Korkudan titreyen ve ağlayan Rose, Cal’in isteklerini kabul eder. Ancak Rose’un unuttuğu bir şey vardır. Jack ile birbirlerine mıknatıs gibi çekilmeye başlamışlardır bile.

Jack ve Rose, bir gece bir ses duyarlar. Bu ses geminin buzdağına çarpması sonucu ortaya çıkmıştır. Durumun ciddiyetini anlayan Jack ve Rose, Rose’un nişanlısını ve ailesini uyarmak isterler. Cal’in yanına gittiklerinde ise Cal’in koruması Jack’in cebine gizlice Okyanusun Kalbi’ni koyar ve Jack’i hırsızlık ile suçlarlar. Rose, Jack’in hırsız olduğunu düşünür. Jack tutuklanırken Rose, Cal ile beraber kalır. Ardından bir görevli odaya gelip can yeleklerini giymelerini ve odadan çıkmaları gerektiğini söyler. Cal ve Rose odadan çıkar ve filikalara doğru ilerler. Rose, filikaya binecekken son anda vazgeçer ve Jack’i kurtarmaya gider. Jack’in yanına gittiğinde Jack’ten özür diler ve hızla su alan gemide Jack’i kelepçelerden kurtarmanın yollarını arar.

Jack kelepçelerden kurtulduktan sonra Rose ile beraber boyunlarına kadar gelen suların içinden geçerek filikaların olduğu bölgeye gelirler. Cal, Rose’a filikaya binmesi gerektiğini ve Jack ile beraber arkalarından geleceğini söyler. Rose, Cal’in söylediğine inanır ve filikaya biner. Filika okyanusa doğru inerken Jack, Rose’a son kez baktığını düşünerek el sallar. Fakat Rose aniden filikadan gemiye atlar ve koşarak Jack’in yanına gider. Jack, Rose’a neden böyle bir şey yaptığını sorduğunda ise Rose şu cevabı verir: Sen atlarsan ben de atlarım, unuttun mu?

Artık gemidekilerin vakti kalmamıştır. Jack ve Rose beraber hayatta kalmaya çalışmak için ellerinden geleni yapsalar da gemi okyanusun derinliklerinde kaybolmak üzere batar. Jack ve Rose batan gemin ardından tahta bir kapı bulurlar ve Rose bu kapının üzerine çıkar. Jack ise Rose’un elini tutarak dondurucu soğuğa sahip olan okyanusta kalır. Jack dondurucu soğuğa dayanamazken Rose; Jack’in ona son sözlerinde söylediği gibi hayatına devam etmiş, çocuklarının büyüdüğünü görmüş ve yaşlı bir kadın olarak sıcak yatağında ölmüş olur.

Jack Ölmeyebilirdi

Pinterest

Filmdeki ilk alternatif son Jack’in ölmemesi olabilirdi. Filmde Rose’un üzerine çıktığı tahta kapıda bir kişiye daha yer var gibi gözüküyor. Rose, Jack’e yanında onun için de yer olduğunu söyleyebilir ve Jack’in kapının üstüne çıkması için ısrar edebilirdi. Jack, Rose’a yanında bir kişi için yer olduğunu söyleyip kapının üstüne çıkabilirdi. Rose’un hayatı için birden fazla fedakârlık yapan Jack’in bedeninin okyanusun derinliklerinde kaybolmayı hak ettiğini düşünmüyoruz. Jack; yaşamaya, çizmeye, eğlenmeye ve elbette Rose ile beraber olmaya devam edebilirdi. Rose ile beraber hayata devam edebilir, çocuklarının büyüdüğünü görebilir ve beraber yaşlı bir çift olarak sıcak yataklarında ölebilirlerdi.

Jack Ölmeyebilirdi Fakat Âşkları Mutsuz Bitebilirdi

Pinterest

Jack’in ölmeyip Rose ile beraber mutlu olma ihtimali her ne kadar istediğimiz bir alternatif son olsa da farklı bir pencereden baktığımızda farklı sonların olabileceğini görüyoruz. Jack o gece Rose ile beraber kurtulabilirdi. Beraber bir hayat kurabilirlerdi. Peki bu hayat ilerleyen zaman diliminde Jack ve Rose’u ne kadar mutlu edebilirdi? Rose’un doğup büyüdüğü çevreyle Jack’in doğup büyüdüğü çevrenin birbirinden farklı olduğunu görebiliyoruz. Birbirlerine olan bağları zamanla yıpranabilir ve kopabilirdi. Jack ve Rose çok genç yaşlarda tanışmış iki âşık. Bu âşk belki de her ikisinin de hayatta ve beraber olduğu bir zamanda yaş aldıkça yerini uzaklığa bırakabilirdi.

Rose Filikayla İnebilirdi

Pinterest

Rose filikayla okyanusa inebilir ve Jack gemide kalabilirdi. Gemi battıktan sonra Jack, okyanusun yüzeyine çıkmış olan tahta kapıya çıkıp hayatta kalabilirdi. Rose, Jack’in öldüğünü düşünürken onları kurtarmaya gelen Carpathia Gemisi‘nde birbirlerini bulabilir ve beraber New York’ta yeni bir hayata başlayabilirlerdi. Rose, Carpathia Gemisi’nde ismi sorulduğunda tek başına değil de yanında Jack ile beraber el ele tutuşup Jack’in gözlerinin içine bakarak ”Dawson, Rose Dawson.’’ diyebilirdi.

Buzdağı Uyarıları Ciddiye Alınıp Çarpma Önlenebilirdi

Pinterest

Gemi kaptanı tarafından çevredeki gemilerden gelen buzdağı uyarısı ciddiye alınsaydı ve hız kazanmak yerine gerekli önlemler alınsaydı Titanik, Atlantik Okyanusu’nu güvenle geçebilir ve New York Limanı’na varabilirdi. New York’a vardıklarında Rose ve Jack yeni bir hayata başlayabilirdi. Jack ressam olabilir, Rose üniversite eğitimi alabilir ve beraber zorlukların üstesinden gelerek huzurlu bir aile oluşturabilirlerdi.

Rose Ölebilir Jack Yaşayabilirdi

Pinterest

Rose, filikayla okyanusa inerken gemiye atladığı sırada dengesini kaybedebilir ve okyanusa düşerken kafasını gemiye çarpıp hayatını kaybedebilirdi. Jack, Rose’un peşinden okyanusa atlasa bile uzun uğraşlar sonucu Rose’u bulamayabilir ve bir filika Jack’i alabilirdi. Hayatına yarım kalmış şekilde devam edecek olan kişi Jack olabilirdi.

Her İkisi de Ölebilirdi

Pinterest

Gemi battıktan sonra Jack ve Rose tahta kapıyı bulamayabilir ve birbirlerine sarılmış şekilde Titanik ile beraber okyanusta kaybolabilirlerdi. Jack’in ”Nereye hanımefendi?” sorusunun cevabı Rose’un cevapladığı gibi gerçekten de ”Yıldızlara.” olabilirdi.

Kaynakça

Kapak Fotoğrafı: Pinterest. Web. 16.07.2024

spot_img
Berfin Dağaslan
Berfin Dağaslan
''ben düşman bilmem, peşindeyim kendimin.''

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.

Kayıp Seslerden Yazının Öznelerine: Virginia Woolf’un Eserlerinde “Kadın” Teması

Woolf’un dilinde "kadın", tarihin dışına itilmiş bir sesin geri çağrılması, unutulmuş bir hakikatin dile gelmesidir.