Emre Eren Alptekin

Konya'nın Seydişehir ilçesinde doğdum ve aslen Şanlıurfalıyım. Çocukluk ve eğitim hayatımın birçoğu Seydişehir'de geçti. Bu sürelerde içimdeki yazma hissiyatı beni çepeçevre kapladı. Özellikle bu süreçte kısa öyküler ve sanat sineması için analizler yapmak hayatımın odak noktası oldu. Asla yazı yazarak para kazanmak gibi bir gayem olmadı. Sadece içimden geldiği şekli ile kendi görüşlerimi insanlara aktarabilmek ve bir nebze de olsa dünyada bir iz bırakabilmek için yazmaktayım. Her zaman farklı bakıştaki insanların eserlerimi olumsuz ya da olumlu yönde eleştirmelerini isterim. Çünkü bu davranışın benim yazın hayatımda etkili bir ilerleme olacağını düşünürüm. Bunlara ek olarak şu anda yaşantıma İzmir'de devam ediyorum ve Dokuz Eylül Üniversitesi/Arkeoloji bölümünde eğitimimi sürdürüyorum.

BARDO: Bir Avuç Doğrunun Yalan Yanlış Güncesi

Metaforların gerçeğe dönüştüğü bir dünyada, Silverio Gacho'nun anıları ve kendi iç dünyasına doğru çıktığı yolculukta hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Söylenti Dergi olarak BARDO: Bir Avuç Doğrunun Yalan Yanlış Güncesi filmini sizler için analiz ettik.

Yusuf Üçlemesi: Bal-Süt-Yumurta

Semih Kaplanoğlu yönetmenliğinde çıkartılan Yusuf üçlemesi, yaşam döngüsünün kısa özeti niteliğindedir. Farklı dönemlerdeki Yusuflar, toplumda var olan yalnız ve ötelenmiş figürlerin birer yansımaları olarak karşımıza çıkarlar.

Taxi Driver: Bir Taksicinin Günlüğü

Yeniden keşif kapsamında incelediğimiz Taxi Driver filmi, düzensizliğin düzenini bozan adam Travis Bickle'ın toplumsal bir figürden sıyrılıp adeta patlamaya hazır bir 44'lük Magnum'a dönüşmesini konu ediniyor.

Bir Daha Asla Kar Yağmayacak: Sosyopolitik Bir Masal

Yaşam standartlarının yüksek; fakat toplumsal ve ailevi bağların pek de güçlü olmadığı bir kentte, doku ve atmosferin sürekli değişmesiyle beraber ortaya çıkan varoluşsal sancılar tüm dengeleri alt üst edecektir.

Holy Motors: Hepimiz Biraz Oyuncuyuz

 Söylenti Dergi, bu yazıda kült filmlerden sayılan Holy Motors'u mercek altına aldı. Her doğan güneş kendini yeni bir güne, her yeni gün ise kendini bir amaca adar. Hikayemiz burada başlıyor ve Mr. Oscar’ın iki rüya dokuz gerçekliği ile son buluyor.