Sacra Coversazione olarak da bilinen bu sahnede Meryem ve Çocuk İsa Azizlerle birlikte resmedilir. Resme eklenecek azizler, betimleme tipleri ve detaylar bu resmin amacına bağlı olarak farklılık gösterir. Bu yazıda üç ayrı sanatçının Meryem, Çocuk İsa ve Azizler tablosu incelenecektir.
Çağdaş İran Edebiyatının kurucusu sayılabilecek, 20. Yüzyılı kasıp kavuran Varoluşçu düşüncenin edebiyattaki temsilcilerinden Sadık Hidayet tüm melankolik ve karanlık kurgusuna rağmen yazdıklarıyla yine de insani duygularla bağını devam ettiren bir isimdir. Hidayet’in pek çok eseri çağdaş edebiyat için eşsiz değerde olsa da “Kör Baykuş” batı edebiyatı araştırmacılarına göre çağdaş edebiyatın en iyi romanları arasındadır. Eserleri ile hayatı arasında güçlü bağlantılar olan Hidayet bazı eserlerinde adeta yaşamının provasını yapar.
Evrenin sonsuzluğunu ve bir merkezi olmadığını savunan Giordano Bruno (1548-1600), fikirleri sebebiyle kendisine birçok düşman edinmiştir. En sonunda ise hem ozan hem düşünür olduğu bu aykırı yolculuğunda yakılarak öldürülmüştür.
Maestà sözcüğünün kelime anlamına bakarsak; majesteleri anlamını taşımaktadır. Resim sanatında ise Azizler ve meleklerin çevrelediği, kucağında İsa’yı tutan Meryem Ana’nın olduğu bir sahneye karşılık gelmektedir. Bu temsil Hristiyan resminde sıklıkla kullanılan ve her ressamın kendinden yenilikler ve motifler kattığı bir tema olmuştur.
