Tarihte her dönem ayrı bir önem taşır. Orta Çağ‘ın sona ermesi, kilisenin eski gücünü kaybetmesine yol açmıştır. Bu güç kaybıyla artık insan aklı ön plandadır: Aydınlanma Çağı. 17. yüzyılda Avrupa’da ortaya çıkan ve insan aklının cesaretle kullanılmasını amaçlayan Aydınlanma Çağı; bilimden felsefeye, sanattan edebiyata kadar birçok alanı kapsar.

Aydınlanma ve Aydınlanma Çağı Nedir?
Aydınlanma; 17. ve 18. yüzyıllarda Tanrı, doğa, akıl ve insan kavramlarının yeni bir anlayışla ortaya çıkması ve Avrupa’da sanat, bilim, felsefe, siyaset alanlarında devrim yapan gelişmelere neden olan düşünce yaklaşımının genel adıdır.

Aydınlanma Çağı, Batı’nın yeni insan ve yeni toplum yaratma projesinin düşünce ve felsefi olarak temellerinin atıldığı çağdır. Bu çağın insanı, her şeyden önce kendi aklını kullanma cesaretini göstermelidir. Çağın ana fikri, akıl ile doğru bilgilere ulaşılabileceği ve bu bilgiler ile toplumsal yaşamın düzenlenebileceğidir (Doğan, 2015).
Aydınlanma Düşüncesinin Arka Planı
Orta Çağ düşüncesinin terk edilişi ve Rönesans ile gelen yenilenme hareketleri:
- Doğaya egemen olma arzusu
- Bilim/bilginin güç olması
- Bilimsel buluş ve coğrafi keşifler
- İnsanın ümmet/kuldan birey olması
- Yer merkezli evrenin yerini güneş merkezli evrenin alması
- Hümanizmin ön plana çıkması
- Dinde reformasyon hareketinin yapılması
- Ulus devlet anlayışının egemen olması (Doğan, 2015).
Aydınlanma Çağı Tarihi
Aydınlanma Çağı tarihi olarak 17. yüzyılda başlayıp 18. yüzyılın sonlarına kadar devam etmiştir. Düşünce tarzında olduğu kadar inanç, siyaset, iktisat alanlarında da köklü dönüşümü öncüleyen felsefi bir faaliyettir. Karanlıkla özdeşleştirilen bilgisizliğin neden olduğu hata ve yanlışları ortaya çıkarmak anlamında, her neslin eğitimi ve yetiştirilmesi için düşüncenin kesintisiz olarak aydınlatılması sürecidir. Akıl Çağı olarak da adlandırılan bu çağın en belirgin ve temel özelliği akla ve bilime yapılan vurgudur.
Bu çağın öncelikli amacı, insan aklı ve iradesinin tembellik ve cehalete mahkûm olduğu eski düzeni yıkıp insan aklını esaretten kurtarmak; ilerlemeyi, refahı, adaleti ve bireysel özgürlüğü getirecek olan aklın ve bilimin düzenini sağlamaktır.
Rönesans ve Reform hareketleri Aydınlanma‘ya neden olan düşünsel gelişmelerdir. Bu çağ, kilise karşıtı hareketleri artırmıştır. İlahi düşünce, mutlak din anlayışı yerini somut ve maddi olgulara bırakmıştır. Bilim insanları ve sanatçılar akılcılığın öne çıktığı eserler üretmişlerdir. İnsan hakları, bilim ve felsefe alanlarında da önemli gelişmeler yaşanmıştır:
- Sanayi Devrimi’ne zemin hazırlamıştır.
- Sosyal bilimlerde akılcı bir görüş benimsenmiştir.
- Edebiyat konularında toplumsal konular işlenmiştir.
- Baskıcı yönetimlere karşı çıkılmıştır.
- Güzel sanatlar gelişmiştir.
- Eski çağlardaki düşünce sistemi doğmuştur.
- Bu düşünceler Fransız Devrimi’ne sebebiyet vermiştir (Demir, 2017).

Akılcılık doktrinini merkeze alan Aydınlanma Çağı’nda sadece bilimde değil felsefede de neden–sonuç ilişkisine dayalı analitik düşünce yöntemleri geliştirilmiştir. Din ve kilise olmak üzere bütün temel dogmalar sorgulanmaya başlamıştır.
Aydınlanma Çağı önce Almanya’da başlamış ve kısa sürede Fransa’ya ulaşarak tüm Avrupa’da etkili olmuştur. Yapılan bilimsel deneyler, kilisenin otoritesinin sarsılmasına sebep olmuştur. Bu çağın filozofları, hümanizm ve rasyonalizm akımlarının yayılmasında etkili olmuşlardır.
Dünyada en çok okunan romanlardan Genç Werther’in Acıları, Faust gibi romanların yazarı olan Johann Wolfgang von Goethe bu çağın önemli temsilcilerindendir. Felsefe alanındaki en önemli isimler F.W. von Schelling ve Immanuel Kant’tır. Dönemin öne çıkan düşünürleri Jean Jacques Rousseau, John Locke ve Denis Diderot olmuştur. Çağın öncüleri ise Montesquieu ve Voltaire’dir.
1789 yılında gerçekleşen Fransız İhtilali, Aydınlanma Çağı’nın en önemli olaylarından biridir. Almanya’daki felsefi akımlardan etkilenen Fransız düşünürler, kaleme aldıkları eserleriyle büyük kitlelere ulaşmayı başarmışlardır.

Aydınlanma Çağı tekdüze bir hareket değildir. İngiliz Aydınlanması, İskoç Aydınlanması, Fransız Aydınlanması ve Alman Aydınlanması gibi isimlerle farklı çağrışımlara sahiptir. Bu çağı bütün toplumlar için aynı şekilde yaşanmış tekdüze bir süreç olarak algılamamak gerekir.
Aydınlanma Çağı’nın düşünürleri de birbirinden çok farklı fikirleri savunmuşlardır; bu durum Aydınlanma düşüncesinde farklı fikirlerin oluşmasına neden olmuştur. Ulusların kültürel ve siyasal şartları, dehaları aynı hareketi veya kurumu farklılaştırma sonucunu doğurmuştur. Örneğin, İngiliz Aydınlanması deneyci bir özellik göstermesine karşılık, Fransız Aydınlanması özü itibariyle akılcı özellik gösterir. Bu bakış açısının büyük bir kitleye ulaşmasının temelinde, sistemli düşünürler olan Aydınlanmacı filozof ve düşünürlerin büyük yazarlar olmalarının rolü çok fazladır. Bu özellik onların ana dillerini yazılarında kullanarak düşüncelerinin geniş çevrelere ulaşmasını sağlamıştır.
Aydınlanma Çağı’nın Getirileri
Çağın tanımında ve tarihsel gelişimde de bahsettiğimiz gibi Aydınlanma Çağı, Orta Çağ cehaletine ve kilisenin insanlar üzerindeki egemenlik ve baskısına bir başkaldırıdır. Bireyin kendini keşfetmesi, aklının farkına varması olarak ortaya çıkan entelektüel bir bakış açısına sahiptir. Yaygın görüş olan Rönesans ve Reform hareketlerinin etkisi ile Avrupalıların bireysel ve toplumsal yaşamını yeni bir anlayışla oluşturma çabasıdır. Felsefi olarak insan, toplum ve doğa konusuna; ekonomik olarak İngiliz Sanayi Devrimi’ne ve siyasal olarak Fransız Devrimi’ne dayanmış bir düşünce sistemidir.

Aydınlanma Çağı’nda aklın kullanılması ile birlikte doğru ve yararlı olan bilgiye ulaşılabileceği savunulmuştur. Böylece deney ve gözlem önem kazanmıştır. Bilim, sanat, siyaset ve sosyal alanlarda gelişmeler yaşanmıştır. Bilimsel ve teknolojik alanlardaki gelişmeler Sanayi İnkılabı’nı tetiklemiş, felsefi düşünceler insanları geliştirmiş ve Fransız İhtilali’nde etkili olmuştur.
Aydınlanma Felsefesi Nedir?
Bu dönemde kuramsal ve bilinçli bir aydınlanma çabası vardır.
Aydınlanma felsefesi genel olarak dogmatizm karşıtı hareketlerin güçlendiği ve insan aklının bilginin ölçütü olduğu felsefi sistemdir. Yaklaşımın amacı, toplumun düzene sokulması için bilginin halka yayılmasıdır (Yıldırım, 2023).
Temel İlkeleri
- Rasyonalizm (Akılcılık)
- Amprisme (Deneycilik)
- Mutluluk
- Bilim ve Doğa
- Devlet Görüşü
- Dinsel Görüş
- Eğitim Görüşü

18. yüzyıl aydınlanması John Locke önderliğinde başlamıştır. Locke düşünce özgürlüğünü, eylemlerimizi akla göre düzenleme anlayışını en geniş ölçüde savunan ilk filozoftur. Bu nedenle Avrupa’daki Aydınlanma ve Akıl Çağı’nın gerçek kurucusu olarak kabul edilmiştir. John Locke‘a göre insan zihni doğuştan boş bir levhadır. “Zihin tecrübe ile birlikte dolar” demiştir. Locke’u David Hume, Condillac ve Fransız materyalizminin temsilcileri takip etmişlerdir. Felsefenin geliştiricileri Alman felsefesinin en önemli isimleri olan Immanuel Kant, Fichte, Schelling ve Hegel gibi isimler olmuştur.
Aydınlanma kavramının günümüzdeki anlamına en uygun tanımını 18. yüzyıl filozofu olan Immanuel Kant yapmıştır. Yapılan çoğu yorum ve değerlendirme Kant’ın yaptığı tanım üzerinden sürdürülmüştür. Alman Aydınlanması’nın önemli filozoflarından Kant; “İnsanın kendi suçu ile düşmüş olduğu ergin olmama durumundan kurtulmasıdır.” şeklinde tanımlamıştır. Ergin olmama durumu ile bahsedilen, kişinin bir başkasının kılavuzluğuna başvurmadan kendi aklını kullanamıyor oluşudur. Kant’a göre bu durumun en önemli nedeni tembellik ve korkaklıktır. Birey bu ergin olmama durumundan kurtulduğunda aydınlanma gerçekleşmiş olacaktır. “Başta Kant olmak üzere, bütün Aydınlanma düşünürleri,
gerçek aydınlanmanın, vahye veya imanın sırlarına müracaat etmekten ziyade, bireysel, sosyal ve politik hayatın problemlerine aklı ve felsefi yöntemleri uygulamak anlamına geldiğini söyler” (Cevizci, 2002: 14).
Kant’ın düşüncesini devam ettiren Fichte olmuştur. Kant’ın bir başlangıç yaptığına ve bu başlangıcın bir sisteme oturtularak tamamlanması gerektiğine inanmıştır. Bu sisteme ulaşmak için bir çıkış yolu aramıştır. Ona göre bu çıkış noktası süjedir (özne), bilinçtir. Fichte‘ye göre bilmek değil eylemek esastır. Bu nedenle bu noktada kalınamaz, benin amacı eylemdir yani özgür olan özünü gerçekleştirmek.
Alman İdealizmi anlayışının önemli temsilcilerinden Hegel, Batı felsefesi tarihinin büyük düşünürlerindendir. “Modern Çağ’ın Aristoteles’i” olarak da anılan Hegel diyalektik sistemini felsefe, bilim, sanat, siyaset ve din tarihinin tanımını yapmak için kullanmıştır. Gericilik ve sözde felsefe gibi suçlamalara maruz kalmış; yine de 19. yüzyıl Alman düşüncesinin zirvesi olarak kabul edilmiştir. Aydınlanma Felsefesi zirve dönemini Alman filozoflar Karl Marx ve Friedrich Engels ile yaşamıştır.

Aydınlanma Çağı’ndan önceki dönemde ve Antik Çağ’da Batı coğrafyasındaki her probleme ilişkin açıklamalar din çerçevesinde yapılmıştır. Dinin temsilcisi olarak kabul edilen kilisenin aklın kullanılmasına izin vermemesi ve toplumu baskı altında tutması Rönesans’ın ortaya çıkmasının ana nedenlerinden kabul edilmiştir. İslam coğrafyasında yapılan çeviri faaliyetleri, coğrafi keşifler ve bilimsel gelişmeler kilisenin bu egemenliğini yıkmıştır. Bilimsel ve felsefi gelişim tetiklenmiş, din merkezli düşünceden insan merkezli düşünceye geçilmiştir. Böylece Avrupa’da aklın kullanılmasına engel olan baskıcı zihniyet ortadan kalkmaya başlamıştır.
Sanat ve felsefede yeni ekoller doğmuş, bilimde evrene yönelik yeni keşifler yapılmıştır. Matbaa icat edilmiş ve okuryazarlık artmıştır. 18. ve 19. yüzyılda yaşanan gelişmeler doğrultusunda bilim ve sanayide yaşanan gelişmeler, insanın doğaya bakışını değiştirmiş ve ekonomik değerlere dayalı toplumsal yapılar oluşturmuştur. Bu yenilikler toplumda yeni yaşam kültürleri oluşmasına ve yeni toplumsal sınıfların mücadelelerinin başlamasına neden olmuştur. İnsanların özgürlük anlayışları gelişmiş, bu yaşananlar felsefeye yeni perspektifler getirmiş, özellikle insan ve toplum üzerine yeni düşünceler doğmuştur.
Dinsel dogmaların, batıl inançların ve akıl dışılıkların insan yaşamından uzaklaştırılması, insana onurluca bir yaşamın kapılarını açan temel hak ve özgürlükler için mücadele sürecine girilmesi, Aydınlanma Felsefesi olarak adlandırılmıştır (Yıldırım, 2023).
Kaynakça
- “Aydınlanma Çağı Nedir ve Nasıl Başladı? Aydınlanma Çağı Düşünürleri, Gelişmeleri, Bilim İnsanları ve Osmanlı’ya Etkileri”. Hürriyet. 19.07.2021, https://www.hurriyet.com.tr/egitim/aydinlanma-cagi-nedir-ve-nasil-basladi-aydinlanma-cagi-dusunurleri-gelismeleri-bilim-insanlari-ve-osmanliya-etkileri-41856204 Erişim: 05.07.2023
- “Aydınlanma Çağı Nedir? Aydınlanma Çağı İlk Olarak Hangi Ülkede Başlamıştır?”. Milliyet. 03.06.2021 https://www.milliyet.com.tr/egitim/aydinlanma-cagi-nedir-aydinlanma-cagi-ilk-olarak-hangi-ulkede-baslamistir-6521692 Erişim tarihi: 04.07.2023.
- “Aydınlanma Felsefesi ve Dayandığı Temel İlkeler”. Turkedebiyati.org. https://www.turkedebiyati.org/aydinlanma-felsefesi-ve-dagandigi-temel-ilkeler/ Erişim tarihi: 12.07.2023
- Ayşe, U. S. T. A. “Aydınlanma Düşüncesine Kısa Bir Bakış.” Kastamonu İletişim Araştırmaları Dergisi 1 (2018): 74-90.
- Cevizci, Ahmet. “Aydınlanma felsefesi.” Ezgi Kitabevi, Bursa (2002).
- Çilingir, L. “Aydınlanma”. Tübitak Bilim ve Toplum Başkanlığı Popüler Bilim Yayınları. https://ansiklopedi.tubitak.gov.tr/ansiklopedi/aydinlanma Erişim: 04.07.2023
- Demir, M. “Aydınlanma Çağında Meydana Gelen Gelişmeler”. Prezi. 01.04.2017. https://prezi.com/c381gx932jaq/aydinlanma-caginda-meydana-gelen-gelismeler/ Erişim tarihi: 05.07.2023
- Doğan, D.”Aydınlanma Çağı”. slideplayer. 2015. https://slideplayer.biz.tr/slide/2858155/ Erişim tarihi: 02.07.2023
- Yıldırım, Ö. “Aydınlanma Felsefesi”. Felsefe.gen.tr. 22.01.2023. https://www.felsefe.gen.tr/aydinlanma-felsefesi/ Erişim tarihi: 10.07.2023
- Öne çıkan görsel: nkfu.com