Big Little Lies, karakterlerin iç dünyalarını bilmeden dışarıdan bakıldığında herkesin yerlerinde olmak için can attığı arkadaşların, Kaliforniya’da bir sahil kasabasında, güzel ve büyük villalarda, pahalı kıyafetleri ve birbirinden sevimli çocukları ile süregelen hayat hikayelerini konu alıyor. Ancak elbette, görünmeyen görünenden çok farklı.
19 Şubat 2017’de ilk bölümü HBO’da yayınlanan Big Little Lies dizisinin yönetmen koltuğunda Jean-Marc Vallee oturuyor. Bu, Jean-Marc Vallee’nin ilk dizi yönetmenliği olmasına rağmen dizi oldukça başarılı iki sezon geçiriyor. Dizinin senaryosu ise David E. Kelley imzalı. Dinlerken içimizi ürperten, bizi endişelerimize ve içinde bulunmak istediğimiz atmosfere yönlediren soundtrack’te ise Michael Kiwanuka imzasını görüyoruz. Tam da bu noktada bu beş kadının kaygılarını, savaşlarını anlatan Big Little Lies ile soundtrack uyumu da oldukça güzel karşılanıyor.
Yazımızın kalanını bu güzel soundtrack eşliğinde okumak isteyenleri hemen aşağıdaki linke alalım:
Big Little Lies, Kaliforniya’nın şirin sahil kasabası Monterey’de hayatlarını sürdüren, çocukları aynı ilkokula giden ailelerin birbirinden karışık, içinde birçok sır barından yaşam hikayesini anlatıyor. Kendi aralarındaki itibar ve zengin hayatları ile oldukça popüler olan bu kadınlar, seyirciyi ilk olarak bu yaşam tarzı ile yakalamayı başarıyor. Aslında hikaye, hem dizinin ana karakterlerinden hem de kasabanın en zengin kadınlarından biri olan Renata’nın (Laura Dern) kızı Amabella’nın okuldan eve morluklarla gelmesi ile başlıyor. Amabella’nın çok fazla endişelenen annesi morlukların sebebini sorduğunda Amabella, bu durumun sebebinin kasabaya yeni taşınan genç ve bekar anne Jane Champan‘ın (Shailene Woodley) oğlu Ziggy olduğunu ve Ziggy’nin kendisini darp ettiğini söylüyor. Çocuklarına ve prestijine çok önem veren Renata, kurdukları dünyanın bozulacağından korkup fazlasıyla endişeleniyor. Ziggy hakkında duyduğu yorumlar ile kafasında soru işareti olan Jane, oğlu ile konuştuktan sonra Amabella’ya şiddet uygulayanın kendi oğlu olmadığı konusunda ikna oluyor. Bu sorun ile birlikte ana karakterler gruplaşmaya başlarken, Jane kasabaya gelirken yalnızca oğlu Ziggy’i değil, bir cinayet hikayesini de beraberinde getiriyor.
Dizi, Jane’nin sahil kenarındaki derin düşünceli koşusu ile başlıyor. Arkasında saklıdığı gizemler yüzünden sürekli birilerinden veya bir şeylerden kaçan, evinin içinde bile kabuslarla savaşan bir karakter Jane. Bu sahneler seyirciye, bu dizinin sadece bu beş kadının hayatları ve rutin aile yaşamından daha fazla şey anlatacağını hissetiriyor. Tüm bu gerçeklerin yanı sıra, okuldaki bir bağış gecesi için toplanan kalabalıktan birinin cinayete kurban gitmesi, diziyi polisiye türüne de yakınlaştırıyor, böylece gerilim daha artıyor. Bu şekilde biten birinci sezon, seyirci tarafından oldukça güzel tepkiler alınca, ikinci sezon ile tekrar seyirciye merhaba diyen Big Little Lies’da bu sezonda, Perry’nin (Alexander Skarsgård) annesi Mary Louise rolünde usta oyuncu Meryl Streep yer buluyor.
Ana hikaye, Jane, Renata, Bonnie (Zoë Kravitz), Madeline (Reese Witherspoon) ve Celeste’in (Nicole Kidman) etrafında dönüyor. Dizi ilk bölümlerinde karakterler arasındaki çekişmeler sebebiyle kadınların birbiriyleriyle rekabetini seyirciye sunuyor gibi görünse de, ilerleyen bölümlerde artan gizem ve gerilim, izleyecilerin kafasında farklı açılardan hikayeyi değiştirmeye başlıyor. Bu kutuplaşma ile birlikte o zengin marka kıyafetlerin, güzel villaların, mutlu kadınların arkasındaki perdeler aralanıyor ve beş kadının yaşam öyküleri derinlemesine seyircinin beğenisine sunuluyor.
Oyuncular
Her iki sezonu da oldukça başarılı bulunan Big Little Lies dizinin karakterleri de bir o kadar popüler oyunculardan oluşuyor. Karakterlere bakıldığında, Shailene Woodley tarafından canlandırılan Jane, bekar ve genç anne bir anne olarak öne çıkıyor. Jane, Monterey kasabasına sonradan dahil oluyor, maddi durumu diğer anneler kadar iyi değil ve okulun ilk günü oğlu Ziggy’nin Renata’nın kızına saldırması iddiası nedeniyle bazı annelerle çatışmaya başlıyor. Daha önce Uyumsuz, Aynı Yıldızın Altında gibi birçok ünlü filmde yer alan Woodley, bu dizide zorluklarla mücadele eden ve çocuğu uğruna her şeyi göze alan anne karakteri için oldukça doğru bir oyuncu seçimi olarak görünüyor. Laura Dern tarafından canlandırılan Renata, teknoloji sektöründe oldukça önemli bir işi olmasına rağmen okuldaki veli siyasetinden geri kalmayan, her alana ve konuya hakim olan bir karakter. Kızı Amabella’nın iddası doğrultusunda, Ziggy’nin kızına şiddet uyguladığını düşünen Renata, sınıfta Jane’e saldırıyor ve Jane ile çekişmekten geri durmuyor. Nicole Kidman’ın hayat verdiği Celeste ise, oldukça güzel ve son derece ilgili bir ikiz annesi olarak karşımıza çıkıyor. Eşi ile o kadar aşık bir resim çiziyorlar ki, eşi ve çocukları için avukatlık mesleğini bile bıraktığı vurgulanıyor dizide. Eşi Perry dışarıdan harika bir eş ve baba imajı çizse de, Celeste’e uyguladığı şiddet dizide epey gözler önüne seriliyor. Etrafına gösterdiği mutlu aile tablosundan ödün vermek istemeyen Celeste, şiddet gören birçok kadın gibi aslında bunu bir sorun olarak görmemeye çalışsa da, hatta dizide eşi ile yaşadığı şiddetten sonra cinsel birliktelik yaşayıp bu durumu sevgi zeminine oturtmaya çalışsa da, ilerleyen sahnelerde gerçeği kabullenmek zorunda kalıyor. Diğerlerinden biraz daha geride duran Zoë Kravitz‘in karakteri Bonnie ise dizide bir yoga hocasını canlandırıyor ve aynı zamanda Madeline’in eski kocası olan Nathan (James Tupper) ile evli. Dolayısıyla Madeline ve Bonnie’nin birbirinden pek hoşlanmadığını söylemek mümkün. Öyle ki Madeline, Nathan ile olan ortak çocuğu Abigail’e Bonnie’nin ebeveynlik yapmasına şiddetle karşı çıkıyor. Bu konu halihazırda ergen olan Abigail ile Bonnie’nin zaten iyi olmayan ilişkilerinin, sürekli yeni tartışmalara yol açmasına sebep oluyor. Bir diğer başrol karakteri Madeline‘i ise Reese Witherspoon canlandırıyor. Erkenden evlenip çocuk doğuran ve ev kadınlığından başka bir meslek yapmamış, tüm hayatı ev işlerinden ve çocuklarından ibaret bir karakter Madeline. Bu durumdan rahatsız olduğu için kendine yeni kefişler sağlayabileceği bir tiyatro ile yollarını kesiştiriyor.
Avustralyalı yazar Liane Moriarty’nin aynı adlı romanından televizyona uyarlanan Big Little Lies, ikinci sezonundaki 14. bölüm ile 2019 yılında final yapıyor. Birçok ünlü oyuncunun kadrosunda yer aldığı bu başarılı dizinin IMBD puanı ise 8.5. Her bölümü yaklaşık 52-58 dakika arasında süren Big Little Lies, gösterildiği 21 Emmy Ödülü’nün 8 tanesini kazandı.
Dizinin fragmanına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: