Burjuva; kentlerde yaşayan kesimin içinde olduğu işçi, köylü veya soylu sınıfına dahil olmayan, kendi üretim araçlarını elinde tutan bir topluluktur. Bu kişiler gücünü zenginliğinden, eğitimli ve işveren konumunda oluşundan alır.
Bu tüccar ve sanayi yanlısı sınıf zamanla sosyalizmi ve birçok medeniyeti yenerek kapitalist medeniyetini inşa etmiştir. Modern Dünya Düzeni, özellikle 18. yüzyıl itibarıyla yeri geldiğinde kanlı devrimlere şahitlik etmiş olsa da kapitalist düzenin devam etmesini sağlamıştır.

Burjuvanın Doğuşu
Burjuva sınıfının oluşması Reform, Rönesans, Fransız İhtilali, Coğrafi Keşifler, Sanayi Devrimi gibi tüm dünyayı etkileyen olaylar sonrasına dayanmaktadır. Bu dönemde burjuva aydınlanma olarak adlandırılmış ve Orta Çağ’dan kalan toprağa dayalı güç anlayışını (feodal yapı), aristokratları ve en önemlisi kralları reddetmiştir. Eğitime, üretime ve en önemlisi akılcılığa dayalı daha güçlü bir sistem oluşturmuştur. Bu sayede ülkenin ekonomik, sosyal ve siyaset alanlarında da büyük rol oynamıştır.
Getirilen bu yeni düzenin iki yüzü vardır. Bir yüzü çok köklü bir geçmişe sahip olan, sadece en üsttekilerin mutlu olabildiği bir sistemi yıkarak akılcı bir sistem getirmiş iken; diğer yüzü halk içinde ezilip hor görülen bir kesimin oluşmasına sebep olmuştur. Burjuvazi sistemi genel olarak sermayenin emek üzerindeki etkisine bakan, sömürüye açık ve ezilen ülkelerdeki yıkım ve talanına dayalıdır. Yani bu durumda işçi sınıfı olarak adlandırılan ve burjuva siteminde yer alan işverenlerin altında olanlar büyük zorluklar yaşamış ve burjuvazinin eleştirip ona karşıt olarak ortaya çıktığı Orta Çağ düzeninden de izler taşıdığını göstermiştir.

Bu işçi sınıfın dışında fakat burjuva sisteminde de yer alamamış; Marx’ın küçük burjuvalar olarak adlandırdığı bir kesim de vardır. Orta gelir düzeyine sahip ve işçi sınıfı ile burjuvazi arasında konumlanan bu kesimde esnaflar, zanaatkârlar ve memurlar yer alır.
Fransız İhtilali ve Burjuva
18. yüzyılın politika, felsefe ve din konularında önde gelen filozoflardan Montesquieu, Rousseau, Voltaire, Diderot, Helvetius, d’Alembert, d’Holbach ve Concordet; o dönemde dinsel ideolojiye karşıt eleştirilerde bulunuyorlardı. Bu düşünürler genel anlamda devrimi ve burjuvaziyi destekliyorlardı; maddiyatçı dünyanın savunucusu konumundalardı.
1786 yılına gelindiğinde ise neredeyse herkes tarafından desteklenen bu maddiyatçı düşünce tarzının Fransa’da oluşturduğu etki, halkı devrime sürükledi ve yaşanan ihtilalle birlikte yönetimdeki ipleri de eline aldı. Bu durum burjuvanın, Aristokratları yendiğinin ve yeni sistemin artık herkes tarafından kabullenildiğinin de kanıtıydı.
Fransız İhtilali, Fransa Kralı XVI.Louis’nin “bugün kayda değer hiçbir şey olmadı” sözlerinin aksine; kapitalizmin elinde barındırdığı ekonomik gücü, bu güçle beraber artık tamamıyla modernizmin siyasal yapı taşı olduğunu ve iktidar üzerindeki etkisini simgelemektedir.

Burjuvanın Türkiye’ye Yansıması
Burjuva en başında feodal sisteme karşıt bir sistem olarak ortaya çıkmıştı fakat Osmanlı İmparatorluğu’nda her ne kadar tımar adı verilen ve feodal sisteme benzeyen bir yapı olsa da durum feodal yapıdan çok farklıydı. Tımar sisteminde toprak sahipleri o topraklarda hiçbir zaman sultandan üstün olamadılar ve her zaman belli bir himaye altında oldular. Bu yüzden de burjuvanın etkisi Osmanlı’da sanayi ve ticari yükseliş olarak boy gösteremedi.
Bu aydınlanma Osmanlı İmparatorluğu’nda sadece yüksek gelir sahibi olan esnaf burjuvazisi olarak yaşandı. Bu esnaflar her zaman devletin himayesi ve kuralları altında çalışmaya devam etti. Bu sebeplerle daha ileri bir demokrasi, yüksek düzeyde bilime dayalı eğitim vermenin aksine sömürgenin de ön plana çıktığı burjuva sistemi Türk halkına iyi yanlarını göstermektense daha çok kötü bir gidişat için yol çizmiş ve halkın gerilemesine sebep olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu ardından kendi büyük devrimi yaşayıp cumhuriyet rejimine geçen Türkiye’de de durum çok farklı olmamıştır. Her ne kadar kapitalist bir yol izlenmeye başlanılmış olsa da “beklenilen” aydınlanma yaşanmamıştır. Burjuva yoluna giren Türkiye, sanayi alanında ve bilimsel alanlarda ilerleme gösterememeye ek olarak; süregelen dış sorunları çözemez hale gelmiş ve bu sistemin oldukça iyi işlediği Avrupa ülkeleri karşısında güçlü bir konuma gelememiştir.

Kaynakça
- Gül, Hasan. “Burjuva Dünya’nın Temelleri”. kalembaz.com. 17 Mayıs 2021. Erişim tarihi: 3 Nisan 2023.
- Helvacıoğlu, Ender. “Burjuva Aydınlanmasının Serüveni ve Emekçi Aydınlanması”. hukukdefterleri.com. Kasım- Aralık 2016. Erişim Tarihi: 4 Nisan 2023
- Eğilmez, Mahfi. “Aristokrasi, Burjuvazi, İşçi Sınıfı ve Küçük Burjuvalar”. mahfieğilmez.com. 8 Ağustos 2018. Erişim Tarihi: 2 Nisan 2023