“Sanat için sanat” akımını savunan Cumhuriyet şairi Cahit Sıtkı‘yı hepimiz Otuz Beş Yaş şiiri ile tanıyoruz. Genellikle ölüm ve yaşama sevincini konu alan şiirleri olsa da; yalnızlık, çocukluk özlemi ve aşk konularında da eserler bırakmıştır bizlere.
46 yaşında hayata veda eden Cahit Sıtkı’nın Otuz Beş Yaş kitabından sizler için derlediğimiz alıntılara bırakıyoruz sözü. Keyifli okumalar!
1. “Gölde bir yolcu gibi yalnızlığım içinde
Kavrulup gidiyorum…” (Sf.43)
2. “İnsanlar dalgasına tutulmuş bir gemiyim!
Sağa sola sallanıp, bakın, çırpınıyorum;
Fakat bilmem ki sarhoş onlar mıdır, ben miyim;” (Sf.46)
3. “İnsanlar içinden kurtulup ne zaman
Aynamla başbaşa, yapayalnız kalsam,
Akislerle susup, nihayet bir insan
Olduğumu bana hatırlatır aynam.” (Sf.73)
4. “Ben sizi var sanırdım,
Sahiden var mısınız?” (Sf.95)
5. “Kar olmuşum yağıyorum,
Kimse farkında değil,
Dağlara, ovalara, şehirlere.” (Sf.108)
6. “Ölenle beraber öldüm;
Bir buçuk metre boyunda,
Elli santim genişliğinde
Bir çukura gömüldüm.” (Sf.110)
7. “Ölmek istemeyen adamdı;
Ellerini koparamadılar
Güneşte kızarmış elma dalından” (Sf.112)
8. “Kara bitti demektir; başlıyor bahtımızda
Her dalgası bir ölüm tehdidi olan deniz.” (Sf. 114)
9. “Kapımı çalıp durma ölüm,
Açmam;
Ben ölecek adam değilim.” (Sf. 121)
10. “Bir şey ki hava gibi ekmek gibi su gibi
Lazım insana lazım onsuz yaşanılmıyor
Ana baba gibi dost gibi yavuklu gibi
Kalp titremeden göz yaşarmadan anılmıyor.” (Sf.145)
11. “Gel gör ki Atatürk’ün ölümünden bu yana
Sonbahar dahi bir tuhaf bir başka geliyor.” (Sf.146)
12. “Her mihnet kabulüm, yeter ki
Gün eksilmesin penceremden.” (Sf.149)
13. “Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin.” (Sf.170)
14. “Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.” (Sf.171)
15. “Boş yere üzülmekte mana yok anlıyorum,
Kadrini bilmek lazım artık her açan gülün;
Şükretmek türküsüne daldaki bülbülün!” (Sf.212)
16. “Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç fark ettim taşın sert olduğunu.” (Sf.227)
17. “Bahar geldi mi her tasaya benden elveda
Ben bütün dallarda açan bütün çiçeklerim.” (Sf.232)