”Toprağınızdan bereket eksik olması
Ambarınız, samanlığınız boş kalmasın.
Salkım salkım üzüm salsın asmaları,
Meyve yüküyle eğilsin ağaç dalları.
En son size uğrasın bahar, acele etmesin;
Hasat mevsiminin son gününü beklesin.
Yoksulluk darlık sizden uzak dursun,
Ceres ’in hayır duası üzerinize olsun.” (Shakespeare, William. Fırtına, s.98)
Ceres, Satürn ve Ops’un kızıdır; Roma mitolojisinde dünya tanrıçası olarak kabul edilir. Roma’nın en önemli tanrıçalarından biri olan Ceres toprağın bereketinden, mahsulün üretiminden sorumludur. Yunan mitolojisindeki bereket tanrıçası Demeter ile özdeşleştirilir.
Etimologlara göre Ceres isminin kökleri Latince crescere ve creare kelimelerinden gelmektedir. Crescere ortaya çıkmak, büyümek, doğmak anlamlarına gelirken; creare üretmek, yapmak, yaratmak veya doğurmak anlamlarına gelir. İngilizce’de tahıl anlamına gelen cereal kelimesinin kökeni de Ceres’den gelmektedir.

İstediği zaman verimli hasat çıkartabilme gücünü elinde barındıran Ceres için Roma halkı, adak adar ve bol hasat vermesi için ilkbaharda ona dualar ederdi. İyi yürekli Ceres, nazik ve mütevazi bir tanrı olarak biliniyordu; çiftçilerin koruyucusuydu. Antik Romalılar’a buğdayın nasıl yetiştirileceğini öğretmiş ve onları kıtlıktan kurtarmıştı; bu yüzden Romalılar, Ceres’i çok sever ve sayarlardı. Bu sevgilerini göstermek için Ceres’e adanmış tapınaklar kurmuş ve onuruna festivaller düzenlemişlerdir. Genellikle patrici sınıfından ayrılan kesimin katılımıyla gerçekleşen festivallerde at yarışları ve çeşitli oyunlar düzenlenirdi. Bu festivallerden biri olan Cerelia Festivali, her yıl 12 Nisan’da başlayarak sekiz gün süren bir festivaldi. Festivalin amacı doğadaki bereketi artırmak ve Ceres’i onurlandırmaktı.
Ceres ve Doğurganlık
Toprağın bereketinden sorumlu olan Ceres, aynı zamanda doğurganlık ile de ilişkilendirilir. Anlatılara göre kadınların hamile kalmalarını sağlayabilen Ceres, kısır kalmaya da sebep olabiliyordu. Annelik, doğurganlık, beslemek, büyütmek gibi konularla ilişkisini vurgulamak için bazı heykellerde tek memesi açık şekilde resmedilir.

Ceres ve kardeşi Jüpiter ile olan evliliğinden doğan kızı Proserpina arasındaki yakın ilişki de kaynaklarda büyük yer tutmaktadır. Tanrıça ile kızı arasındaki bu yakın ilişki, aslında onun annelik ve doğurganlıkla olan bağının temsilidir.
Ceres ve Proserpina Efsanesi
Ceres‘in mitolojideki bilinen en önemli rolü, kızı Proserpina ile arasında geçen olayın efsanesidir. Proserpina, Ceres’in tanrılar kralı Jüpiter ile evliliğinden olan tek çocuğudur.
Roma mitolojisinde yeraltı tanrısı olarak anlatılan Plüton, Jüpiter’e giderek Proserpina’ya delicesine aşık olduğunu ve onunla evlenmek istediğini söyler. Jüpiter, Proserpina ile evlenmesi için Plüton’a yardım edeceğine söz verir. Bir gün Proserpina, arkadaşlarıyla bir vadide çiçek toplarken, yeraltı dünyasının tanrısı ve ölülerin hükümdarı Plüton onu görür ve yeraltı dünyasına kaçırır.

Kızının çığlıklarını duyan Ceres, yardıma koşar fakat kızını kurtaramaz. Ceres her yerde Proserpina’yı arar. En sonunda kızını Plüton’un kaçırdığını öğrenince çok sinirlenir ve hiçbir görevini yerine getirmez; adeta yeryüzünü cezalandırır. Toprak verimsizleşir, ekinler kurur ve dünyada kıtlık başlar. Dünyanın bu halini gören Jüpiter duruma müdahale etmeye karar verir ve Ceres’i yeryüzündeki görevlerini yerine getirmesi için çağırır fakat Ceres kabul etmez; kızına kavuşmadığı sürece kıtlığın süreceğini söyler.
Proserpina da Plüton’un yanında tıpkı annesi gibi çok üzgün ve mutsuzdur. Jüpiter kızlarını geri almak için iletişim tanrısı Merkür‘ü Plüton’un yanına gönderir ve Proserpina’yı yeryüzüne geri göndermesini emreder; fakat Proserpina yeryüzüne geri dönemez çünkü yeraltı dünyasına ait bir nar tanesi yemiştir ve tamamen özgür olması artık mümkün değildir. Bu yüzden bir anlaşma yaparlar: Proserpina, yılın ilk yarısını annesiyle yeryüzünde, ikinci yarısını yeraltı dünyasında Plüton ile geçirecektir.
Mevsimlerin değişimi Proserpina Efsanesi ile açıklanır. Bu efsaneye göre Ceres, Proserpina yeraltı dünyasındayken o kadar üzülür ki dünyadan bereketini çeker; toprak verimsizleşir, bitkiler solar ve kış gelir. Proserpina annesine kavuşunca Ceres yeryüzüne bolluk ve bereket dağıtır, doğa canlanır ve yaz gelir.

Proserpina’nın zorla kaçırılması, annesinin onu araması ve nihayetinde kavuşmaları Rönesans dönemi eserlerine dramatik bir konu olmuştur. Rubens, The Rape of Proserpina isimli tablosunda üç tanrıça Minerva, Venüs ve Diana’nın direnişine rağmen, Plüton’un Proserpina’yı kaçırdığı anı yansıtır; tanrıçalar Plüton’un gücü karşısında hiçbir şey yapamazlar. Tabloda atları kırbaçlayan ve Plüton’un kaçışına yardım eden küçük aşk tanrıları da vardır. Efsanenin bazı versiyonlarında, Proserpina sonunda Plüton’a aşık olur, bu yüzden resimde aşk tanrısı bulunur.
Kaynakça
- Apel, Thomas. “Ceres.” Mythopedia, 9 Dec. 2022. https://mythopedia.com/topics/ceres. Erişim tarihi: 27.02.2023
- Maup van de Kerkhof, “Ceres: Roman Goddess of Fertility and the Commoners”, History Cooperative, November 7, 2022, https://historycooperative.org/ceres-roman-goddess/. Erişim tarihi: 27.02.2023