Cesare Pavese, 20. Yüzyıl İtalyan Edebiyatı‘nın önde gelen isimlerinden biridir. Şair, yazar ve aynı zamanda çevirmendir. Yalnızlık yabancılaşma ve dışlanma gibi konuları işleyen roman, öykü ve şiirleriyle tanınır.
Cesare Pavese’in Hayatı
Cesare Pavese, 9 Eylül 1908 yılında İtalya’da dünyaya gelmiştir. Erken yaşta okumaya, yazmaya ve edebiyata ilgi duymaya başlar ve Torino Üniversitesi’nde Edebiyat bölümünü bitirir. Üniversitedeyken siyasetçi Antonio Gramsci ile tanışır ve onun düşünceleri Pavese‘in dünya görüşünü büyük ölçüde etkiler. İkinci Dünya Savaşı sırasında İtalya’da, 1935 yılında tutuklanır ardından da Calabria’ya sürgüne gönderilir ve 1936’da serbest bırakılır. 1948 yılında yaşadığı bu dönemin izlerini taşıyan Hapishane isimli kitabını yayınlar. Sürgündeyken yaşadığı ev bugün hala turizm amaçlı kullanılır.

Cesare Pavese’in yaşama uğraşı, onun hayatı boyunca süren depresyon ve yalnızlık hissi ile mücadelesidir. Pavese, erken yaşta siyasi mücadeleler vermiş ve İtalya’nın İkinci Dünya Savaşı’na girmesiyle birlikte savaşın yıkıcı etkilerine tanık olmuştur. Bu süreçte, hem savaşın acımasızlığı hem de savaştan sonra İtalya’da yaşanan toplumsal ve politik sıkıntılar, Pavese’in ruh halini etkilemiştir.
Öte yandan Pavese hayatı boyunca süren bir iç savaş yaşamaktadır. Özellikle günlüklerinde derin bir yalnızlık içerisinde olduğu görülür. Cesare Pavese, 1950 yılında yaşam için verdiği mücadeleyi sonlandırır. 42 yaşında, Torino’daki otel odasında intihar eder.
“En büyük mutsuzluk yalnızlıktır. Bu o kadar doğrudur ki, en eksiksiz avuntu olan din, seni hayal kırıklığına uğratmayacak bir arkadaş -Tanrı- bulmaktan başka bir şey değildir.”
Pavese’in Edebiyat Dünyası
İtalyan edebiyatında yeni gerçekçilik akımının kurucusu olarak kabul edilen Cesare Pavese‘in eserlerinde, insanı saran büyük yalnızlığın ve hüznün etkileri vardır. Roman, şiir ve deneme türlerinde eserler vermiş ve eserlerinde yalnızlık, umutsuzluk ve varoluş mücadelesini işlemiştir. Ayrıca Amerikan ve İngiliz Edebiyatına ilgi duymuş, İtalyan diline çeviriler yapmıştır. Pavese’in en önemli eserleri arasında Yaşama Uğraşı, Yalnız Kadınlar Arasında ve Ay ve Şenlik Ateşleri yer almaktadır.
Cesare Pavese‘in eserlerinde kadın karakterler sıkça yer alır. Karekterler genellikle erkek karakterlerin duygusal bağımlılıklarıyla mücadele eden, yalnızlık, çaresizlik ve umutsuzluğu deneyimleyen ve yaşamlarını yönlendirmeye çalışan kadınlardır. Pavese’in ilişkilerinde yaşadığı sorunlar, eserlerinde işlediği yalnızlık, çaresizlik ve umutsuzluk temalarının da kaynağı olmuştur. Bir kısım eleştirmene göre; romanlarındaki kadın karakterler yazarın kendi hayatındaki kadınlarla olan ilişkilerinin yansımasıdır.
Pavese İtalyan Edebiyatı ve Dünya Edebiyatı üzerinde önemli yer edinmiş, eserleri ve yaşamı birçok yazarı etkilemiştir. Farklı dillere çevrilmiş eserleri birçok ülkede okunmuştur. Edebiyatımızın önemli kalemlerinden Tezer Özlü, Cesare Pavese’in yaşamından ve eserlerinden etkilenen yazarlardan biridir. Tezer’in Yaşamın Ucuna Yolculuk isimli kitabının merkezinde çok sevdiği yazar Cesare Pavese bulunur. Romandaki kadın kahraman, Pavese’in hayat hikâyesi üzerinden kendi varoluş serüvenini sorgular. Aynı zamanda yazar, kitapta Pavese’den aldığı alıntılara da yer vermiştir.
Pavese’in Bazı Eserleri
Yalnız Kadınlar Arasında
Cesare Pavese‘in 1949 yılında yayınlanan ve edebi tarzını yansıtan en önemli romanıdır. Kitap; yalnızlık, yabancılaşma, cinsellik, özlem ve umutsuzluk gibi konuları işler. Romanın baş kahramanı Clelia, uzun zaman sonra İtalya’ya döner ve hayatındaki boşluğu doldurmak için bir süreliğine bir moda evinde çalışmaya başlar. Burada çalışan diğer kadınların hayatlarına yakından tanık olur. Clelia, yalnızlık, özlem duyguları içinde ve mutluluk arayışında olan bu kadınlar arasında kendine bir yer bulmaya çalışır. Kitap, yalnız kadınların duygusal, cinsel ve sosyal hayatlarına dair bir portre çizerken, İtalya’nın savaş sonrası dönemdeki toplumsal ve politik değişimlere ve kadının toplumdaki yerine değinir. Yalnız Kadınlar Arasında romanı, 1950’de İtalya’nın önemli edebiyat ödüllerinden Strega Ödülü’ne layık görülür.
Yaşama Uğraşı
Eser İtalyan edebiyatının en önemli otobiyografik çalışmalarından biri olarak kabul edilir. Pavese‘in kişisel hayatının ve yazarlık kariyerinin anlatıldığı bu kitap, okurlara yazarın yaşamına dair detayları görmesini sağlar. Kitap, Pavese’in 1935-1950 yılları arasında tuttuğu günlüklerden oluşur, kişisel yaşamı ve düşüncelerini içerir. Aynı zamanda Pavese’in topluma dair gözlemleri ve aşk, ölüm, yalnızlık gibi konulara dair düşünceleri yer alır. Günlüklerinde, yazma sürecini ve yazarken yaşadığı duygusal ve zihinsel süreçleri de paylaşır. Yaşama Uğraşı, Pavese’in ölümünden sonra yayınlanmış ve büyük bir ilgi görmüştür.