Tüm zamanların en ikonik televizyon karakterlerinden biri olan Daenerys Targaryen, Game of Thrones evreninde bir devrimin sembolü hâline gelmiştir. Efsanevi Targaryen ailesinin son üyesi olarak, yıkılmış bir hanedanı yeniden inşa etme hayaliyle yola çıkan Daenerys, sadece bir kraliçe değil, aynı zamanda zulme karşı direnişin, gücün ve kararlılığın simgesi olarak hafızalara kazınmıştır. Ancak karakterin gelişimi izleyicileri şaşırtmıştır. Dizinin final sezonunun biz izleyicileri tatmin etmediği konusunda hemfikir olduğumuzu düşünüyorum. Daenerys Targeryen karakterinin gelişimi, motivasyonu ve son sezonda bizi şaşırtan hamlelerinin aslında dizide hep ipucu olduğuna kadar inceleyeceğiz. Dany, davasında ne kadar haklıydı?
Dany’nin Yalnızlığı

House of the Dragon‘ı izleyenler Daenerys’in, Rhaenyra Targeryen‘e kıyasla ne kadar yalnız olduğunu fark etmişlerdir. Dany, annesini daha doğduğu gün kaybetti. Annesi Rhaella Targaryen, Daenerys’i Dragonstone’da dünyaya getirirken ölmüştü. Bu olay, Daenerys’in hayata trajik bir başlangıç yapmasına neden oldu. Bir annenin koruyucu şefkatinden ve rehberliğinden yoksun olması, onun daha ilk yıllarından itibaren duygusal olarak yalnız olmasına yol açtı. Daenerys, babası II. Aerys Targaryen’in (Deli Kral) ölümünden sonra doğdu ve ailesinin düşüşünden dolayı sürekli bir sürgün hayatı yaşadı. Kendisini doğrudan etkileyen bir figür olmamasına rağmen, babasının “deli” olarak bilinmesi ve ailesinin bu geçmişi, Daenerys’in kendi içinde sürekli bir yalnızlık ve kimlik arayışı yaşamasına neden olduğu aşikâr. Babası gibi deli olarak görülmekten korktu ve bundan hep kaçmaya çalışırken kendisini deliliklerin içinde bulduğunu izlerken hep düşündüm. Ayrıca zalim ve kontrolcü abisi Visery’nin baskıları, duygusal ve fiziksel tehditleri bu yalnızlığı daha da ateşlendirdi.

Daenerys’in büyüdüğü koşullar, onun sürekli sürgünde ve güvensiz bir ortamda yaşamasına neden oldu. Westeros’tan uzak, Essos’ta sürekli yer değiştiren bir hayat süren Daenerys, bir yandan kendi köklerinden kopmuş hissetti, bir yandan da çevresindeki yabancı kültürlere uyum sağlamak zorunda kaldı. Hiçbir zaman sabit bir evi, güvenli bir limanı olmadı.
Essos’taki hayatında, güvenebileceği kimsesi yoktu ve halk arasında hep bir dışlanmış olarak yaşadı. Bu fiziksel izolasyon, Daenerys’in yalnızlığını daha da derinleştirdi, çünkü ait olabileceği bir topluluk bulamıyordu. Dışlanmışlık ve ait olamama duygusunun bireyi nasıl bir kişiye çevireceği az çok bellidir diyebiliriz. Ancak durum tabiki tam tersi de olabilir.
Khal Drogo ile zorla evlendirilmesi de bu yalnızlığı pekiştirdi. Farklı bir kültürde, yabancı bir adamla geçirdiği zaman, yalnızlık ve yabancılaşma duygularını daha da arttırdı. Onun taht yolculuğunda kaybedecek hiçbir şeyi kalmayan “mad queen”‘e inşa edildiğini şahit olduk ancak farkında değildik.
Soydan Gelen Çılgınlık (Targeryen Deli Kanı)

Daenerys, Targaryen ailesinden geliyor ve bu ailede delilik ile dahilik arasında ince bir çizgi olduğu sıkça vurgulanıyor. Targaryenlerin soyu, kuzen evlilikleri ve aile içi kan bağlarının sonucu olarak akıl sağlığı sorunlarıyla bilinir. Daenerys’in babası II. Aerys, namı diğer “Deli Kral,” zalim ve paranoyak bir hükümdardı. Yavaş yavaş halkına ve kendi danışmanlarına karşı şüphe geliştirmiş ve sonunda onları yakarak öldürmüştü. Daenerys, babasının bu mirasıyla mücadele etti, ancak güç kazandıkça onun gibi olup olmayacağı konusunda daima bir gölge taşıdı. Bu, dizinin başından itibaren bir temaydı: Daenerys, güç ile merhamet arasında denge kurmaya çalıştı, fakat zamanla bu dengeyi kaybetti. Babasının mirası olan “Targaryen çılgınlığı” ona bir uyarı olarak gösterilmişti ve sonunda bu mirasa yenik düştü. İlk sezonlardan Dany’nin yakma konusundaki istikrarı hep gösterildi aslında. Khal Drogo’nun ağır hastalığına çare bulmak için çağırdığı şifacı Mirri Maz Duur, Drogo’nun ölümünü hızlandırdı. Bunun üzerine Daenerys, Mirri’yi çadıra kapatıp yaktı. Köle tacirlerini de yakıp yıkmıştı Dany’miz.

Daenerys’e kim olduğunu hatırlatan en iyi sahne diyebilirim. Ejderhası yokken bile yakan kadın, ileriki sezonlarda işbirliği ve strateji konularında zayıf kalır. Bunun sebebi yukarıda bahsettiğim bir topluluğa ait olamaması, kendisini ve gücünü yok ederek göstermesidir. Lady Olenna Tyrell, ona koyun olmadığını ejderha gibi davranmasını hatırlatır.
Sevdiklerini Kaybetmesi

Daenerys’in “deliliğinin” en önemli tetikleyicilerinden biri, hayatındaki en yakınlarını kaybetmesi diyebilirim. Khal Drogo’yu ve doğmamış oğlunu kaybettikten sonra Daenerys, bir lider ve savaşçı olarak güç kazansa da duygusal olarak büyük bir boşluk yaşamaya devam etti. Daha sonra ejderhalarından Viserion‘u kaybetmesi, onu derinden sarstı.
Sonrasında en sadık danışmanlarından Jorah Mormont’un ölümü, ona büyük bir darbe daha indirdi. Jorah, Daenerys’in yanında ona her zaman destek olan, güvenebileceği çok az kişiden biriydi. Ayrıca Missandei’nin Cersei Lannister tarafından idam edilmesi de Daenerys için büyük bir travma oldu. Missandei, Daenerys’in belki de son kalan yakın dostuydu. Bu kayıplar, Daenerys’in içindeki öfkeyi ve intikam arzusunu daha da körükledi. Kimilerine göre Dany hep intikamı, şehre saldırmayı bekledi. Bu tetikleyici durumlar ona bu motivasyonu verdiğini söyleyebilirim.
Jon Snow’un Halası Çıkması Şoku

Jon Snow’un gerçek kimliğinin ortaya çıkması, yani aslında bir Targaryen ve tahtın meşru varisi olduğunun öğrenilmesi, Daenerys için büyük bir şoktu. Jon Snow, halk tarafından sevilirken ve ona sadakat gösterilirken, Daenerys kendini dışlanmış hissetmeye başlaması çok normal bana kalırsa. Başından beri inandığı rüya ya da hayal suya düşmüştü. Kral Drogo gibi Jon’la da bağını güçlendirdi. Ancak televizyon tarihinin en savaşçı ve onurlu diyebileceğimiz karakteri Jon Snow’un tahtı paylaşma fikrine de sıcak bakmadı Dany.
King’s Landing’in Yok Edilmesi

Son sezona gelirsek eğer, Daenerys’in son ve en büyük kırılma anı, King’s Landing’i yok etmesidir. Cersei Lannister ile yüzleşmeye hazır olan Daenerys, şehri kuşattı ve ejderhası Drogon ile zafer kazandı. Ancak çanlar çalıp şehir teslim olduktan sonra bile, Daenerys öfkesini kontrol edemedi. O sahnedeki tercihi sanılanın aksine bir anda değil, yukarı anlattığım olayların sonucu olarak doğmuştur. Sadece ejderhasıyla değil içinde nefret ve intikam ateşiyle şehri kül etti. Bu noktada, belki de kendini halk tarafından kabul görmeyen bir hükümdar olarak hissetti ve onları cezalandırmak için şehri yaktı diyebiliriz.
King’s Landing’in yakılması, Daenerys’in nihai olarak “Deli Kraliçe“ye dönüşümünü simgeler. Korktuğu başına geldi ve babasına dönüştü. Bu sahne, onun artık sadece bir kurtarıcı değil, acımasız bir fethedici haline geldiğini gösterir. Öfke, intikam ve yalnızlıkla dolu olan Daenerys, halkı cezalandırarak gücünü kanıtlamak istedi. Bu, onun idealist kurtarıcı rolünden sapıp, otoriter bir yöneticiye dönüştüğü andır diyebilirim.

Haklı, haksız kısmına gelirsek Daenerys Targaryen, birçok açıdan haklı bir amaç uğruna mücadele etti: Köleliğe son vermek, adaleti sağlamak ve Targaryen soyunun mirasını yeniden kurmak. Bu idealist hedefler, onun karakterinin ve eylemlerinin temelini oluşturdu. Köleliği sona erdirme çabası, Daenerys’in en belirgin ve övgüye değer eylemlerinden biri olarak kabul edilebilir. İlk sezonlardan beri hayranlıkla onun sıfırdan mücadelesini, başkaldırılarını izledik. O olmadan dizi de olmazdı bana göre. Ejderhanın mucizesinden tutun halkın ona “mother” demesine kadar. Slaver’s Bay‘deki şehirlerde köleleri özgürleştirme kararı, onun adalet arayışını ve insanların yaşamlarını iyileştirme konusundaki kararlılığını gösterdi. Ancak Daenerys’in eylemlerinin sonuçları ve yöntemleri, onun haklılığını sorgulatan bir başka boyut getirdi. Kral’ın Toprakları’na yönelik saldırısı, onun idealist hedeflerinin acımasız bir şekilde gerçekleştirildiğine en büyük örnek. Bu saldırıda idealist hedeflerinin kalıp kalmadığı tartışmaya açık. Şehri tamamen yıkması, Daenerys’in adalet arayışının, büyük bir yıkıma ve masum insanların ölmesine yol açmasına neden olduğunu izledik. Ne geçmişinden ne de soyundan kurtuldu. Mad Queen olarak dizi tarihine yazıldı denebilir. Ancak biz onu ejderhaların anası olarak biliyoruz.
Kaynakça
Kocaman Aygıt. “Game of Thrones Hayranlarının Göz Ardı Ettiği Daenerys Targeryen Gerçeğini Anlatıyoruz”. Onedio. Web. Erişim tarihi: 14.09.2024