Edebiyatta bir yazarın çok bilinen nadir birkaç eseri olması onun isim yapmasına ve o eserle anılmasına yeterli sebeptir. Ama bazı yazarlar var ki sadece çok bilinen ve çok okunan eserleriyle değil, bu özelliklerinin yanında çokça eseri olmuş ve belli bir sırayla takip edilmesi gereken büyük bir kütüphaneye dönüşmüştür. Kendi başına bir kütüphaneye sahip denecek, dünya edebiyatında en üretken yazarları derledik, iyi okumalar!
1. Stefan Zweig
Yazımıza en çok tercüme edilen ve en üretken yazarlardan Avusturyalı Stefan Zweig ile başlıyoruz. Çeşitli denemeler, lirik şiirler, trajedi konulu sahne eserleri ile başladığı yazın hayatına çok sayıda romanıyla devam ederek dünya edebiyatına damga vurdu. Viyana’da aldığı felsefi eğitimlerle edebi yönü de gelişti. I. Dünya savaşında memur olarak gönüllü görev alan Zweig, uzun yıllar yaşayacağı şehir Salzburg’a gelerek orada sayısız romanını kaleme aldı. Özellikle bu yıllar Zweig için en verimli yılları oldu. En bilinen ve en sevilen eseri “Satranç”ta kişisel bir trajediyi karakterin stratejileriyle anlatır. Tüm o stratejiler içinde ince bir psikolojik tahlil görürüz.
Günümüzden geçmişe eserleri; Buluşmalar, Mektuplaşmalar, Amerigo, Ruh Yoluyla Tedavi, Yakıcı Sır, Freud ve Öğretisi, Magellan, Balzac: Bir Yaşam Öyküsü, Amok Koşucusu, Tehlikeli Merhamet, Bir Politikacının Portresi, Calvin’e Karşı Castellio ya da Köleliğe Karşı Özgür Düşünce, Değişim Rüzgârı, Günlükler, Satranç, Karışık Duygular, Yıldızların Parladığı Anlar, Lyon’da Düğün, Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar, Üç Büyük Usta, Kendileri ile Savaşanlar, Yarının Tarihi, Bir Kadının Yirmi Dört Saati, Dünün Dünyası, Herkesin Dostu Anton, Yürek Çöküntüsü.
2. Gabriel Garcia Marquez
Nobel ödüllü yazarımız Latin edebiyatından Gabriel Garcia Marquez, doğaüstü anlatımlarıyla büyülü gerçekçilik akımını bizlere sevdiren ve alıştıran en üretken yazarlarımızdan. Kolombiyalı yazarımız aslında bir hukukçuyken öğrenimini yarıda bırakarak gazetecilikle ilgilenmeye başladı. Öykü yazımlarına yazma tutkusu da eklenince muhteşem kalemi gelişti. Kendi halkınca Gabito lakabıyla anılan yazarın ailesiyle kalabalık bir yaşamı vardı. Bu, ondaki karakter üretkenliğinin kaynağını da gösteriyor bizlere. İlk romanı “Yaprak Fırtınası”, onun yazma tutkusunu kendisine ispatladığı eseri oldu. Marquez ilk kitabı için, “Yaprak Fırtınas’nı yazdığım o andan itibaren bir yazar olmak istediğimi anladım ve hiçbir şey beni dünyadaki en iyi yazar olmaktan alıkoyamazdı.” demişti.
Günümüzden geçmişe eserleri; Anlatmak İçin Yaşamak, Benim Hüzünlü Orospularım, Bir Kaçırılma Öyküsü, Aşk ve Öbür Cinler, On İki Gezici Öykü, Labirentteki General, Kolera Günlerinde Aşk, Kırmızı Pazartesi, İyi Kalpli Erendira ile İnsafsız Büyükannesinin İnanılmaz ve Acıklı Öyküsü, Başkan Babamızın Sonbaharı, Mavi Köpeğin Gözleri, Sevgiden Öte Sürekli Ölüm, Yüzyıllık Yalnızlık, Şer Saati, Hanım Ana’nın Cenaze Töreni, Albaya Mektup Yazan Kimse Yok, , Şili’de Gizlice, Marquez’le Konuşmalar, Latin Amerika’nın Yalnızlığı, Bir Kayıp Denizci, Yaprak Fırtınası.
3. Charles Dickens
Kendi adını kendi veren İngiliz yazar ve şair Charles Dickens, karakter betimlemeleriyle ve hikâye anlatım teknikleriyle dünya edebiyatında en üretken yazarlar arasında. Düşünsel anlatımlarında, bilgi birikimlerinde çoklu bakış açısını ve çok yönlü bir yazar olma kişiliğini gözler önüne sererken, dürüstlük, adalet, eşitlik gibi toplumsal eleştirileri de titizlikle ortaya koymuştur. Sanayi devrimi döneminin bir aynası niteliğinde olan yazar kişiliğini, o devrin sosyal şartlarına ve kent gelişimlerinin çarpıklığıyla gerçekçi betimlemeler yaptığını eserlerinde sıklıkla görüyoruz. Eserlerinin çoğunluğunu sinema uyarlaması olarak görmek de mümkün.
Realist romanın öncülerinden olan yazar bu gerçekliği hayatının ona kazandırdıkları sayesinde edinmiş görünüyor. Çocukluk yıllarımızda çoğumuzun ilk romanı sayılan çizgi roman “Oliver Twist”de masalları andıran bir anlatımla okuyucuya iyi duygular geçiren, dramatik bir yaşam öyküsü var. “İki Şehrin Hikâyesi”nde Londra ve Paris karşılaştırmasını eşitlik bağlamında tarihi bir dönemi ele alıyor. Günümüzden geçmişe en bilinen eserleri; Edwin Drood’un Gizemi, Müşterek Dostumuz, Büyük Umutlar, Perili Ev, İki Şehrin Hikâyesi, Küçük Dorrit, Zor Yıllar, Kasvetli Ev, David Cooperfield, Dombey ve Oğlu, Martin Chuzzlewit, Bir Noel Şarkısı, Antikacı Dükkanı, Nicholas Nickelby, Oliver Twist, Bay Pikvik’in Maceraları.
4. Fyodor Dostoyevski
Rus yazar Dostoyevski, hala en çok okunan ve dünya edebiyatı tarihinde en üretken yazarlardan. İnsan psikolojisi tasvirleriyle modern psikoloji etkisi eserlerinde en çok beliren yazar, inançlı tavrıyla da bilinen, kişinin öncelikle ve mutlaka kendisini tanıması gerektiğini düşünür. Duygu aktarımındaki derinliği, gerçekçi bakış açısıyla oluşturduğu gözlemleri ile dikkat çeken yazar bu gerçekliği kurguyla da ustaca birleştirir.
İlk romanı “İnsancıklar” Rus edebiyatında ilk toplumsal romandır. Bu romanıyla ün kazanan yazar sonra büyük çabasını “Karamazov Kardeşler”i yazmak için gösterir. “Suç ve Ceza”da, Raskolnikov karakterinin uyumsuzlukla psikolojik buhranlarının işlendiği, bu karakterin gözünden toplumsal ahlak kavramının sorgulanmasını kendisinin iç çatışmalarıyla birlikte okuyoruz.
Günümüzden geçmişe eserleri; Bir Adamın Düşü, Mesihin Noel Ağacı Boy de, Köylü Marey, Uysal Bir Ruh, Ebedi Koca, Tatsız Bir Olay, Küçük Kahraman, Beyaz Geceler, Namuslu Bir Hırsız, Kıskanç Koca, Bir Yufka Yürekli, Ev Sahibesi, Dokuz Mektupluk Roman, Karamazov Kardeşler, Delikanlı, Ecinniler, Budala, Kumarbaz, Suç ve Ceza, Yeraltından Notlar, Ölüler Evinden Anılar, Ezilmiş ve Aşağılanmışlar, Stepançikovo Köyü, Öteki, İnsancıklar.
5. Ernest Hemingway
Amerikalı ve Nobel ve Pulitzer ödüllü yazar Ernest Hemingway, sade bir anlatım tekniği seçerek fazlaca eser yazmıştır. Romanlarından hariç uzun öyküleriyle de yaşanılan her şeyin edebi yöne evrilmesi konusunda onu fazlaca yetenekli kılar. Hayat deneyimlerinde ve karaktere izlenimlerinde olanı biteni kendisi vermek yerine okurun kendince hissetmesi bakımından anlatımını ve betimlemelerini her zaman sade tutmuştur. Özel hayatının izlenimlerini de kısa öykülerinde kadın tahlilleriyle okura sunar.
İlk romanı “Güneş de Doğar”da, savaş dönemi yıllarını bir asker karakteriyle anlatır. Bu birikim onun orduya katılma isteğine rağmen gözündeki bir bozukluk sebebiyle reddinden sonra yine de gönüllü görev alarak ambulans şoförlüğü yapmasının yanında savaş muhabiri olmasıyla da örtüşür. Pulitzer ödülü ile anılan savaş romanı “Çanlar Kimin İçin Çalıyor”da törendeki bir anlaşmazlık sonucu ödüle kavuşamamıştır. “Yaşlı Adam ve Deniz”de, kişini kendi düşünceleriyle umut dolu bir yolculukta sabır ve kararlılığın insan için önemini, yaşama bağlılık temsiliyle bizlere anlatır. Bu romanıyla daha önce ucundan dönülen Pulitzer ödülünü de kurgu dalında almış oldu.
Günümüzden geçmişe eserleri: 88 Şiir, Nick Adams Öyküleri, Beşinci Kol ve İspanyol İç Savaşının Dört Hikâyesi, Kilimanjaro Karları ve Diğer Hikâyeler, Beşinci Kol ve İlk Kırk Dokuz Hikâye, Kazanana Ödül Yok, Kadınsız Erkekler, Zamanımızda, Üç Hikâye ve On Şiir, İlk Işıkta Doğru, Cennet Bahçesi, Akıntıdaki Adalar, Yaşlı Adam ve Deniz, Nehrin Karşısında ve Ağaçların Arasında, Sahip Olmak ve Olmamak, Silahlara Veda, Güneş de Doğar, Baharın Selleri.
Kaynakça:
“Dünya Edebiyatında Roman Türünün Gelişimi”. bikifi.com. Web.09.11.2023
“Yazarlar”. iletişim.com. Web.09.11.2023
