Edebiyat ve Patates Turtası filmi, Netflix’in orijinal içeriklerinden biri. Başrollerinde Lily James, Michiel Huismen, Penelope Wilton gibi isimlerin yer aldığı 2018 yapımı filmin yönetmen koltuğunda Mike Newell oturuyor.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Almanlar tarafından işgal edilen Guernsey Adası’ndan kesitlerle başlayan film, Londra da yaşayan genç yazar Juliet Ashton’un hayatıyla devam ediyor. Mesafelere rağmen, Guernsey Adası Sakinleri’nden bir mektup sayesinde haberi olan Juliet ve adalıların hayatı yine aynı mektup sebebiyle kesişmiş oluyor.
Juliet ve Dausey arasında geçen samimi mektuplaşmalar bize savaşın ağır yükünü, yokluğu ve çaresiz kalındığında kitap dahi çalınabileceğini gösteriyor. Filmin en sevdiğim kısımlarından birinin mektuplaşma safhası olduğunu rahatça söyleyebilirim.
Edebiyat ve Patates Turtası Derneği’nin ortaya çıkış hikayesiyle birlikte meraka düşen Juliet kendini apar topar Guernsey Adası’nda buluyor.
Filmin asıl olay örgüsü ada da başlarken; savaşın etkilerini halk üzerinde gözlemleyebilme fırsatı yakalıyoruz, bunda dönemin mükemmel yansıtılışının etkisi de çok büyük. Kostümler, dekorlar, el yazmaları… hepsi birer rüya gibi.
Savaş ve sonrasında yaşananların kabus gibi olduğu da bir gerçek.
Filmin sizi alıp götüren kısmı neresi olur bilemem, ancak; büyük fedakarlıklar izleyebileceğinizi, çoğu zaman empati yapma ihtiyacı duyacağınızı, filmi izlerken ve sonrasında yüzünüzden sıcak bir tebessümün eksik olmayacağını söyleyebilirim.
Benim gibi dönemler arası gezintiyi seven biriyseniz, bu filmi size rahatlıkla tavsiye edebilirim.
Önemli not: Patates Turtası’nda un yok, tereyağı yok, yalnızca patates ve patates kabukları var.