Emily in Paris, ilk izlenmeye başladığı günden beri izleyicide oldukça merak uyandıran bir yapım oldu. 2020’de Netflix, Emily in Paris’in 2. sezonunun da izleyici ile buluşacağı haberini vermişti. Bunun üzerine dizinin ülkelerdeki izlenme oranlarına bakıldığında ilk 10’daki yerini korumaya devam ettiğini gözlemledik. Orijinal Netflix yapımı olan dizi ülkemizde de oldukça ilgi görmekte.
Hazırsanız Emily in Paris 2. sezonda bizleri neler bekliyor hemen incelemeye başlayalım!
Emily in Paris 2. Sezonda Neler Oluyor?
Dizinin yaratıcısı Darren Star, dizinin 2. sezonuna ait bazı bilgileri Oprah Magazine verdiği röportajında “Emily Paris’te bir hayat kuruyor. Şehrin bir sakini olarak daha güçlü olacak.” şeklinde belirterek yeni sezon hakkında izleyicilere önemli bir spoiler vermişti.
Dizinin ilk bölümlerinde yer alan, Emily ve Gabriel arasındaki kuvvetli çekim dizinin 2. sezonunda işlenmeye devam ediyor. Fakat Gabriel ve Emily’nin tomurcuklanan iletişiminde, Gabriel’in eski kız arkadaşı Camille’nin problem yaratacak olduğu görünüyor.
Emily in Paris 2. sezonda dizinin hikayesi Paris’te geçmeye devam ediyor. İlk gösterime girdiği andan itibaren büyük bir coşkuyla karşılanan dizinin oyuncu kadrosu başarılı oyunculuklara ev sahipliği yapmaya devam etmekte. Komedi ve dram severleri konusuyla etkisi altına almayı başaran dizi, işiyle ilgili bir durum için Paris’e yerleşen Emily’nin hikayesini anlatıyor. 2. sezonda en çok vurgulanan nokta ise, Emily’nin Paris’te ayakları yere basan bir karaktere dönüşümü. Yeni arkadaşlıklar ve içinde bulunduğu kültür çatışması yaşadığı şehirde Emily için paha biçilmez anılara dönüşüyor.
Dizide Emily karakterini Lily Collins canlandırırken ona; Philippine Leroy-Beaulieu, Ashley Park , Lucas Bravo, Samuel Arnold, Bruno Gouery, Camille Razat ve William Abadie gibi isimler eşlik ediyor.
Diziyi izlerken Paris sokaklarındayız!
Dizinin görsel anlamda izleyicide yarattığı doygunluk gerçekten tartışılamaz bir ölçüde. İnsanlar diziyi izlerken genellikle kendilerini oyuncularla birlikte Paris sokaklarında dolaşıyormuş gibi hissediyorlar. Başrol Lily Collins, hayat verdiği Emily karakteri üzerinden oldukça başarılı bir oyunculuk sergiliyor. Romantik Paris sahneleri, eşsiz modası ve müzikleriyle güçlü şekilde harmanlanmış bu içerik izleyiciyi ekran karşısında yormadan akıp gidiyor. 2.sezonda dikkat çeken bir konu ise Emily’nin birbirinden renkli kıyafetleri oluyor.
Kültür çatışması mı o?
Fransızların kibrinin bariz bir şekilde işlendiği dizide Emily, bu kibirle savaşmak için elinden geleni yapıyor. Çalıştığı ajansın pazarlama ekibine Amerikan bakış açısı katarak her iki tarafın kültürel beklentilerini dengede tutmaya çalışan bir karakteri ilk sezonda olduğu gibi bu sezonda da izliyoruz. Amerikan çalışma perspektifi ve Fransız kültürünü hem kariyer hem arkadaşlık ilişkilerinde harmanlamaya çalışan Emily en çok Alfie karakteriyle bu konuda zıtlaşıyor. 2. sezonun tatlı atışmalarından bunu fazlasıyla deneyimliyoruz.
Dizinin en sevilen yanlarından biriyse kariyer yönünden yükselişe geçen bir kadının hikayesinin anlatılıyor olması. Popüler içeriklerde dizi ve film sektöründe başarılı kadın imajının altının çizilmesi gerektiğini biliyoruz. İş hayatındaki örnekleri gösterilmeye başlanan bu vurgulamanın, hayatın her alanında yer alan kadınların başarılarının taçlandırılması gerektiğini düşünüyoruz. Emily, karakteri öyle bir karakter ki her işin üstesinden zekasıyla geliyor. Kısa zamanda kendini kanıtlamasıyla birlikte sosyal medya hesabıyla işinin arasında bir bağlantı kurarak kariyerinde yükselişe geçerek bir ivme yakalıyor.
Paris’te klişelere yer yok mu?
Emily in Paris’in 1. sezonun bittiği noktadan devam ediyor, ilk olarak Emily ve Gabriel’nin aralarındaki çekimin getirdiği zorluklarla başlıyor. Emily ve Camille’nin arkadaşlığı Gabriel ile aralarındaki aşkın başlamadan bitmesi gerektiğini düşündürüyor. Suçluluk duygusuyla baş edemeyen Emily, çözüm arayışına giriyor. Tam da bu noktada Emily için yeni bir macera başlıyor. Bu macerada Emily’ e eşlik eden isim ise Alfie oluyor. Tam klişelere doyuyoruz derken, Sylvie’nin kendinden yaşça küçük bir adamla olan ilişkisi konu ediniliyor. Tüm bu olaylara bir de Mindy’nin aşk hayatı ekleniyor. Dizi platformlarında çokça karşılaştığımız ve benzerlerini tekrar tekrar izlediğimiz televizyon dizilerini aratmayan aşk örüntülerinin yanında elbette Mindy’nin sanatçı kişiliğinin vurgulanması sezonu eğlenceli kılıyor. Ajansın müşterilerinin denetlenmesi Sylvie için epey zorlayıcı oluyor. Ajansın sahibi olan şirketin bu sezona daha sık dahil olmasıyla çalışanlar için yeni bir dönem başlıyor gibi.
Emily in Paris 2. sezon Finali!
İki seçenek arasında kalan Emily’nin verdiği kararı öğrenemeden 2. sezona veda ediyoruz. Kararlarını ve bu seçimlerin getirilerini bir sezon daha bekleyeceğiz anlamına geliyor. Artık bir Netflix orijinal yapım içeriklerin dev klişesi olduğunu düşündüğümüz cevapsız sorularla diğer sezonu bekleyiş töreni Emily in Paris’in son bölümünden itibaren başlamış bulunmakta. Paris’in renkli hayatından kesitlerle ekranlarımıza gelen Emily in Paris’in 2. sezonunu da çerez gibi tüketip bir çırpıda izledikten sonra görüyoruz ki, yine kendini izletmeyi başaran oldukça eğlenceli bir sezona imza atılmış. Gelecek sezonda daha az klişe barındırması dileğiyle.
Emily in Paris 2. sezon incelemesini sizler için yazdık. Sizler de yorumlarınızı bizlerle paylaşabilirsiniz.