Tanrıça Eris, Yunan mitolojisinde kaos, anarşi, anlamsızlık ve çatışma gibi kavramlarla ilişkilendirilen bir tanrıçadır. Eris’in eski Yunanlılar tarafından Discordia olarak da adlandırıldığı bilinmektedir.
Eris ve Ailesi
Eris, tanrı Zeus ile tanrıça Hera‘nın kızıdır; ancak bazı mitlerde Erebus ile karanlığın tanrısı Nyx‘in kızı olduğu da söylenir. Bilinene göre Eris, insanlar arasında çatışma çıkarmayı o kadar sevmektedir ki oğluna kavga anlamına gelen Strife adını vermiştir. Savaş tanrısı Ares ile savaşlara sık sık katılan tanrıçanın oğlu Strife de Ares’in yanında savaşmıştır.

Eris’in Yunan Mitolojisindeki Yeri
Arkadaşlar, komşular, evli çiftler veya herhangi bir grubun üyesi olan bireyler arasında bölünmelere yol açarak nefret ve savaş ortamının oluşmasına sebep olan tanrıça Eris, çatışmaları kolayca ateşler. Bireyin zihin ve bedenine bulaşarak onu istila edebilir, hastalık ve deliliğin hâkim olmasına neden olabilir. Gerçek mutluluk ancak zihin ve beden uyum içindeyken elde edilebileceğinden; Harmonia ve Eris‘in aynı anda aynı yerde olması imkansızdır.
Harmonia ile bir arada var olamayan Eris, aynı şekilde Adalet ile de bir arada olamaz. Adalet gitmek zorunda kaldığında onun yerini Eris alarak Dysnomia (Kanunsuzluk) ve Phonoi (Cinayet) dahil olacak şekilde çocuklarına yer açar.
Savaş hemşiresi olarak adlandırıldığında Eris, savaş alanının tanrıçası, melez tanrı veya insanları birbirleriyle savaştıran ve onları öldüren tanrıça olarak tanımlanır. Bu rolde Eris, Ares’in yanında canlandırılacak, ölmekte olanın acı ve ıstırabına sevinecektir.
Eris, Altın Elma, Üç Güzeller, Paris’in Yargısı ve Truva Savaşı

Huysuz bir tanrıça olduğu bilinen Eris, her zaman insanların yoluna çıkmaya çalışır. Bu davranışına en büyük örnek olarak da denizler tanrısı Thetis ile Yunanistan kralı Peleus‘un düğününde yaşananlar gösterilmektedir. Düğünün sahibi, Eris’in herhangi bir kargaşa yaratmasını önlemek için onun dışında kalan tüm tanrıları düğüne davet eder. Düğüne davet edilmeyen tanrıça Eris sinirlenerek intikam almaya karar verir. Çağırılmamasına rağmen şenliklere katılır ve toplanan misafirlerin arasına altın bir elma fırlatır. Altın elmanın üzerinde “en güzeli için” notu yazmaktadır. Üç tanrıça; Hera, Athena ve Afrodit, bu not üzerine elmanın kendileri için olduğunu iddia ederler.
Altın elmayı kimin alacağı konusunda tartışmaya başlayan tanrı ve tanrıçalar, bu konuda büyük bir kararsızlığa kapılırlar ve Truva Prensi Paris‘ten en güzel tanrıçayı seçmesini isterler. Bunun üzerine düzenlenen Üç Güzeller Yarışması‘na katılan tanrıçalardan her biri prense bir ödül sözü verir. Athena bilgeliği, Hera gücü vaat ederken; Afrodit kendisinin seçilmesi durumunda dünyanın en güzel ölümlü kadını Spartalı Helen‘in Prens Paris’e aşık olacağını söyler. Bu teklif üzerine fazla düşünmeyen Paris, yarışmanın kazananı olarak Afrodit’i seçer.
Altın elmayı hangi tanrıçanın alacağını kararlaştırmak için düzenlenen Üç Güzeller Yarışması‘nın kazananının Afrodit olması savaş ve yıkım getirir; Paris’e âşık olan Spartalı Helen, halihazırda Kral Menelaus ile evlidir ve buna rağmen Prens Paris ile Truva’ya kaçar. Bu olayla beraber çok öfkelenen Menelaus, Truvalılardan intikam alacağına dair yemin eder.
Fitne tanrıçası olarak bilinen Eris, yalnızca bir altın elma ile namına yakışır bir olay zincirine sebep olmuştur. On yıl boyunca süren Truva Savaşı ile beraber birçok insan hayatını kaybetmiş ve sonucunda Truva düşmüştür.
Kaynakça
- “Yunan Mitolojisinde Tanrıça Eris”. Fusedlearning. Erişim Tarihi: 23.04.2023
- “Eris: Yunan Mitolojisinde Fitne Tanrıçası”. Mitolojik Tanrılar. Erişim Tarihi: 23.04.2023
- “Paris, Üç Güzeller ve Helen”. 08.02.2017. Okur Yazarım. Erişim Tarihi: 23.04.2023