Takvimler 5 Kasım 1999‘u gösterdiğinde yapımcılığını Murat Akad’ın üstlendiği, Türkiye’nin taptaze rock gruplarından biri olan Duman‘ın ilk stüdyo albümü yayımlandı: Eski Köprünün Altında. Grup; söz yazarlığı ile birlikte aynı zamanda solisti ve gitaristi olan Kaan Tangöze, yine gitaristi ve geri vokali Batuhan Mutlugil ve bas gitaristi Ari Barokas‘tan oluşuyordu. Yer yer Ari Barokas’ın da yine geri vokallik yaptığı görülürken bateride ise o dönem Alen Konakoğlu vardı.
Duman, her ne kadar 1999 yılında dinleyicilerle buluşmuş olsa da grubun tüm üyeleri çok daha uzun süredir müzikle beraber yaşıyordu. Kaan Tangöze, Mad Madame adlı grupta Yakup Trana ve Ari Barokas ile cover parçalar çalmaktaydı. Daha sonrasında eğitimi için gittiği Seattle’da da yine Yakup Trana ile LaLaLa isimli bir şarkı çıkarmış ve bu parça Seattle ve Los Angeles’ta bazı koleksiyon albümlerde yayımlanmıştı. Diğer yandan Batuhan Mutlugil, Duman’dan önce babası Batu Mutlugil ile Blue Blues Band‘de çalmaktayken Alen Konakoğlu ise Haluk Levent ile birlikte çalıyordu. Duman ise 1998 sonları, 1999 başları gibi kurulmuştu ve kurulduğunda bir ismi dahi yoktu. Hatta Murat Akad’ın da bir röportajında anlattığı gibi grubun ismine adeta albüm bittikten sonra karar verilmişti. Bir başka röportajda “Neden Duman?” diye sorulduğunda Kaan Tangöze ise grup üyeleriyle birlikte şöyle cevap vermişti:
“Bu ‘Halimiz Duman’ parçamız var albümde. Oradan yola çıkılarak koyulmuş bir isim. Halimizin duman olmasından geliyor.”
Albüm, Türkiye’deki rock anlayışına özellikle Kaan Tangöze’nin kullandığı gırtlak alaturka nameleriyle yeni bir anlayış getiriyordu. Grunge müzik ile Türk müziğini birleştirerek ortaya çıkan, yenilikçi ve aynı zamanda kendi kanına bağlılık olarak da yorumlanabilecek olan bu özellik, şarkıların dinleyici üzerindeki etkisini artırırken grubun orijinalliğini de ön plana çıkarıyordu. Fakat tüm bunlara rağmen albüm, çıktığı dönem popüler olamamış hatta plakları birçok yerde oldukça ucuza satılmıştı.
Köprüaltı
Köprüaltı, hem albümün en çok dinlenen şarkısı olması hem de albüme ismini vermesi bakımından önemli bir parça olarak dinleyici karşısına çıkmıştı. Belki de Duman’nın en hareketli parçası olan bu şarkı, aslında bahsettiği köprü düşünüldüğünde oldukça nostaljik bir içeriğe de sahipti. Çünkü bu köprü esasında Galata Köprüsüydü ve o eski köprünün altında 1986 yılında kurulmuş Kemancı isimli bir rock bar vardı. 1992 yılında yangın nedeniyle bu bar kapanmış olsa da yaklaşık bir sene sonra Beyoğlu’nda tekrar açılmıştı ve burada Mad Madame olarak çalmış olan Kaan Tangöze ve Ari Barokas’ın bolca anısı vardı. Bu açıdan bakıldığında bu şarkının hem grup üyelerini hem de Kemancı’yı bilen ve yaşayan, o kültürü deneyimleyen tüm insanları geçmişin eski sayfalarına götüren sözlere sahip olduğu söylenebilir.
Hadi gel, buluşalım
Eski köprünün altında Kimseler görmesinBebek
Bebek, Köprüaltı’ndan sonra daha sakin bir havaya bürünerek albümün ikinci sırasında kendisine yer buluyor. Parça boyunca özellikle Kaan Tangöze’nin sesinden duyulan klasik Türk müziği izleri dinleyenleri tanıdık ezgilerde dolaştırırken müziğin kendisinin de yine aynı havaya sahip olduğu söylenebilir. Bu açıdan Bebek, Duman’ın kendine has müzik anlayışının da bir yansımasıdır aslında.
Gitme yalvarırım yalnız koyma beni bebek
Dünyalar güzeli biricik bebek Hasret ateşiyle kül olmuşum ben bebek Alem yıkılsa ararım bebekHatun
Albümün üçüncü sırasında olan Hatun, tıpkı Bebek’teki gibi tınılar barındırırken aynı zamanda Duman’ın kendi müziklerini anlatırken kullandıkları Türkçe rock anlayışının dinleyicilerle buluşmasını da sağlıyor. Albümdeki en çok dinlenen parçalardan biri olan Hatun, gerek Kaan Tangöze’nin solo girişiyle gerekse sonrasında giren gitar ve bateri ile insanı kendine çeken bir havaya sahip. Özellikle konserlerde Kaan’ın vurgularıyla daha da etkileyici bir şekle bürünerek herkesi kendisine eşlik ettiren bir Duman şarkısına dönüşüyor.
Güzeli gördü mü kalbini çalmalı
Sebebi yoktur anam Canını sıktı mı hatunu salmalı Sebebi yoktur anamHalimiz Duman
1999 yılında ilk albümleri için tüm şarkılarını kaydettikten sonra dahi hala bir isme sahip olmayan bu gruba, yıllar sonra şarkılarını hiç dinlemeyenlerin bile aşina olduğu Duman ismini veren o şarkı olması bakımından Halimiz Duman, bu albümün hatta belki de bu grubun en önemli parçasıdır. Kaan Tangöze’nin oldukça güçlü olan vokali ile şarkının barındırdığı tüm duyguları -en çok da efkarı ve boşvermişliği- dinleyenlere olabilecek en iyi şekilde geçiren şarkı, ağır temposu ile de etkisini artırıyor. Uzun hava tarzında söylenen “Nerde yaşarsan yaşa babam” sözleri ile şarkının genelinin barındırdığı grunge müzik havasının bir araya gelmesi yine Duman’ın kendi tarzının bir yansıması iken Kaan’ın sesindeki yorgun ve sitemkar tınılar da yıllardır dinleyen her insanı birkaç dakikalığına başka başka yerlere alıp götürüyor.
Giderek dağı, duvarı aştık
Yardan uzak aleme daldık Aman aman çaresiz kaldık Halimiz Duman amaaaanDağlar Bağlar
Albümün beşinci parçası olan Dağlar Bağlar, Ari Barokas’ın da imzasını taşıyan bir Duman şarkısı olarak albümde kendine yer buluyor. Belki de çok klişe olan, bir türlü kavuşamayan aşıkların hikayesi var aslında şarkıda fakat bunu anlatılabilecek en enerjik şekilde anlatıyor Duman adeta. Şarkı, özellikle “tarlayı sattık” ve “başlık parası” gibi sözlere sahip olmasıyla da diğer parçalardan ayrı bir yere sahip. Aynı zamanda yine bu sözler bakımından Dağlar Bağlar, Duman’ın Türkçe rock anlayışına Anadolu motiflerini de yer yer eklediğinin bir göstergesi. Çok dikkat edilmeyen nokta ise şarkının en sonunda duyulan ve muhtemelen Batuhan Mutlugil’e ait olan “Psikopat herif” yorumu.
Dağlarda bağlarda
Ben seni gördüm oralarda Dağlarda bağlarda Ben seni öptüm buralardaHayatı Yaşa
Hayatı Yaşa, Duman’ın hayat felsefesini anlatan bir şarkı. Röportajlarında da hep bahsettikleri gibi oldukları şekilde davranan, nasıl rahat ediyorlarsa öyle yaşayan ve içlerinden nasıl geliyorsa öyle müzik yapan bir grup olan Duman’ın tüm bu tavrının bir dışavurumu aslında Hayatı Yaşa. Gerek parçanın girişinin tüyleri diken diken edişi gerekse sondaki nakaratta geri vokal olarak Batuhan Mutlugil’in ve Ari Barokas’ın da girmesi, belki de albümün Köprüaltı’ndan sonra en çok dinlenen şarkısı olmasının nedenleri olarak sayılabilir.
Hadi keyfine bak, inan bana
Aldanma öbür dünyaya Hayatı yaşa, korkma Öbür dünyayı sormaYalnızlık Paylaşılmaz
Yalnızlık Paylaşılmaz, Duman’ın da konserlerinde en sevdikleri parçalardan biri olduğunu söyledikleri, her dinlendiğinde yürek burkan, sözleriyle insanı düşüncelere daldıran şarkı olarak albüme yerleşiyor. Yalnızlığın paylaşılınca yalnızlık olmaktan çıkacağını anlatmaya çalışıyorlar aslında, anlayana. Bir kere yalnız kalsan anlarsın, herkesle kaynaşmaya gerek yok diyorlar, duymak isteyen duysun istiyorlar ve bunu kendi müzikleriyle birleştirerek yapıyorlar.
Hiç mi yalnız kalmadın
Şu garip dünyada Ah o zaman anlarsın Yalnızlık paylaşılmazDönek
Dönek, protest bir grup olmasa da bazen şarkılarına kendi düşüncelerini de katan Duman’ın tam olarak bu yönünü gösteren bir şarkı. Hatta bir röportajlarında da bu durumdan şu şekilde bahsediyorlar:
“Toplumsal, sosyal içerikli öyle derinlemesine parçalarımız pek yok. Ama yeri gelince bizi rahatsız eden konulara da değindiğimiz oluyor tabii ki. Ama özel olarak yani protest bir grup değiliz, onu söyleyebiliriz.”
Dönek ise 1960-1970’lerde kendilerine sosyalist derken 1980-1990 yıllarında kapitalizme hizmet etmeye başlayan o kesimi eleştiren bir şarkı olarak bu albümde yer buluyor.
Kayıp gençlik deyip geçme
Bak hiç olmazsa biz dönek değilizİstanbul
İstanbul; şehrin kendisi gibi kaotik, temposu bir düşüp bir yükselen, bu şehre yazılmış belki de en iyi şarkılardan biri olarak geçiyor kayıtlara. Bu parçanın en önemli yanı ise 2005 yılında Fatih Akın‘ın Crossing the Bridge: The Sound of Istanbul filminde Duman tarafından canlı olarak çalınması. Burada duyulduktan sonra bilinirliği daha da artan şarkı hala Duman’ın konser repertuvarında da bulunması sayesinde dinleyenleriyle buluşmaya devam ediyor.
Bu şehir kanımızı emer
Bu şehir için ölmeye değer
İstanbul elinden öper
Senin Gibi
Duman’ın daha çok romantik yanını gösterdiği şarkılardan biridir Senin Gibi. Bir sevgiliye yazılan bu parça, en sert rock gruplarının en güzel romantik şarkıları yazdığı düşüncesinin de adeta kanıtı gibi ortaya çıkar Duman’la birlikte. Bu açıdan Senin Gibi, albümün en az dinlenen şarkılarından biri olsa da aslında hem dinleyenler için hem de Duman için çok daha başka bir öneme sahiptir.
Hiçbir kimse anlamaz beni senin gibi
Hiçbir kimse inanmaz bana senin gibi