İngiliz arkeolog Arthur Evans, 1900’lü yıllarda Girit Adası’nda yeraltına sıkışıp kalmış bir kültürü yaptığı kazılarla ortaya çıkarmıştır. Evans, Knossos’da yaptığı kazılarda bu şehir etrafına kurulmuş bir uygarlık keşfetmiştir. Bu uygarlığa kurucusu olduğu düşünülen ve hakkında birçok olağanüstü hikâye bulunan Kral Minos‘un adını vermiştir. Minos’un Antik Çağlarda yazarların eserlerinde önemli bir yeri vardı ve kendisinden Girit’in Kralı olarak söz edilirdi.
Minos Uygarlığı’na Ait En Önemli Efsane
Efsaneye göre; Knossos Kralı Minos, denizler tanrısı Poseidon‘a kurban vermeyi unutmuştur. Bunun üzerine Poseidon, ceza olarak Minos’a bir boğa göndermiş ve Minos’un eşi Paisphae bu boğaya aşık olmuştur. Paisphae ve boğanın birleşimden kafası boğa, vücudu ise insan biçiminde bir çocuk dünyaya gelmiştir. Bu yaratığa Minatauros adı verilmiştir. Kral Minos, bu yaratığı hapsetmek için İkarus‘un babası olan Daidolos‘a içine girildikten sonra çıkılmasının mümkün olmadığı bir yapı inşa etmesini emretmiştir. Labirintos adı verilen bu yapı bugünlerdeki labirentlerin atası sayılır.

Kral Minos, insan etiyle beslenen Minatauros’un Labirintos’ta beslenme ihtiyacını karşılamak için Atinalı insanların kurban edilmesine karar vermiştir. Bundan dolayı her dokuz yılda bir Atina’dan seçilen on dört genç Minatauros’a yem edilmiştir. Bu durumun Atina Kralı Theseus‘un Girit’e gelip labirentin derinliklerindeki Minatauros ile savaşarak onu öldürene kadar devam ettiği rivayet edilir. Bu efsane yüzyıllar boyunca pek çok farklı alanda verilen farklı eserlere konu olmuştur.
Minos Uygarlığı’nın Mimarisine Dair
Knossos etrafına kurulan Minos Uygarlığı‘nın tarihi Arthur Evans’ın kazılarda bulduğu çanak çömleklere göre Erken Minos (M.Ö. 3000-2200), Orta Minos (M.Ö. 2200-1500) ve Geç Minos (M.Ö. 1500-1000) olarak ayrılmıştır. Başka bir popüler bilimsel anlayışa göre ise sarayları ile ünlü olan Minos Uygarlığı tarihi; Saraylar Öncesi Çağ, Eski Saraylar Çağı, Yeni Saraylar Çağı ve Saraylar Sonrası Çağ olarak dört döneme ayrılmıştır (Gözlü, 626).
Minos Uygarlığı’nda saraylar inşa edilirken herhangi bir plan uygulanmaz, sarayların temel odaları inşa edildikten sonra ihtiyaçlar doğrultusunda sonradan ekleme kısımlar yapılırdı. Bu yüzden de saraylar görünüş olarak düzensiz yapılara sahipti. Mimari alanda gelişmiş bir uygarlık olan Minos’un en önemli sarayları Knossos, Phaistos, Mallia, Kato ve Hagi Triada Saraylarıdır. Bu saraylar içerisinde en ihtişamlı ve popüler olanı ise Knossos Sarayı’dır. 22.000 metrekarelik bir alanı kaplayan bu sarayda 1500’ün üzerinde oda vardır. Avlunun etrafına farklı farklı dönemlerde eklemeler yapılmasıyla büyüyen bu sarayın mimari yapısının bir labirente benzemesi Minatauros efsanesiyle bağdaştırılmıştır (Gür, 10).

Knossos Sarayı‘nın labirente benzemesi dışında göze çarpan özelliklerinden biri de sarayın duvarlarında yer alan fresklerdir. Fresk, Antik Çağlarda ıslak sıvanın üzerine yapılan sıva kuruduktan sonra herhangi bir boyama ya da çizim işleminin yapılamadığı duvar resimleridir. Renkli ve figürlü fresklere en çok rastlanılan yer Knossos Sarayı olup sarayın taht odasına giden koridor canlı ve hoş görünen birçok fresk ile süslenmiştir. Fresklerde çoğunlukla zengin oldukları ön planda olan kadınlar ve erkekler, tanrıçalar, çeşitli bitkiler resmedilmiştir.

Minos Toplumu ve Kültürü
Ege ve Akdeniz’deki çoğu kültürden etkilenen Minos halkı, bu kültürleri kendi değerleriyle harmanlayarak özgün hale getirmiştir. Yerleşim yerlerinin ve sarayların etraflarında surların bulunmamasından, barışçıl bir toplum oldukları sonucu çıkarılır. Barışçıl nitelikleri sayesinde yeteneklerini ve zamanlarını sanatta gelişmek için kullanmışlardır (Gür, 11). Bulundukları konum itibariyle gördükleri doğal güzellikleri çeşitli sanat dallarına yansıtmışlar ve saray duvarlarına bitkiler ve denizlerin eşsiz güzelliklerini aktarmışlardır.

Minos Uygarlığı hakkında buluntulardan yola çıkarak toplumun anaerkil bir yapıda olduğu söylenebilir. Minos dininde çok sayıda tanrıça bulunması ve kadınların dini törenlerde, şenliklerde ön planda yer alması bu anlayışı desteklemektedir. Kadınlar avcı, akrobatik, yarışçı başta olmak üzere sosyal yaşamın her alanında yer almaktadır. Çeşitli sanat eserlerinde özellikle fresklerde, kadınlar törenlerde genellikle töreni yönetici konumda ve erkeklerden büyük ve önde tasvir edilmiştir (Gözlü, 630).
Minoslular sanat ve tarım gibi uğraşlarının yanında deniz aşırı ticaret ile de ilgilenmişlerdir; el işçiliği ile ürettikleri çanak, çömlek, seramik eşyaları satmışlardır. Ayrıca ekonomilerinde önemli yeri olan zeytinyağı, şarap ve bitkilerden ürettikleri parfümleri de ihraç etmişlerdir. Mısır’da bulunan Minos seramikleri, ticaret ağlarının geniş bir düzleme yayıldığını kanıtlar niteliktedir. Başarılı ticari faaliyetleri sayesinde kısa sürede ekonomik seviyeleri büyük bir devlet haline gelmişlerdir.

Minos Uygarlığı’nın kullandığı Linear A tipi yazı hâlâ tamamen çözümlenememiştir. Ancak son günlerde Miken Uygarlığı’nın kullandığı Linear B tipi yazı ile aralarındaki benzerlikler keşfedilmiş ve Minos yazısını çözümlemeye bir adım daha yaklaşılmıştır.
Minos Uygarlığı’nın Sonu
Minos Uygarlığı‘nın en parlak dönemlerinde meydana gelen Thera (Santorini) Volkanı‘nın patlaması, onun sonunu hazırlayan ilk olaydı. Tarihin en büyük patlamalarından biri olan bu durum tsunamiye ve depremlere yol açmış, Minoslular yaşanan felakette yıkılan merkezlerini terketmek durumunda kalmışlardır. Bu sırada Akhalar, Girit Adası‘na yerleşmiş ve Minos Uygarlığı’na son vermişlerdir.
Kaynakça
- Gür, Barış. “Girit’in Arkeolojik Mirası ve Söylencesel Geçmişinde Minos Kültürü.” Arkeoloji ve Sanat 157.157 (2018): 9-24.
- GÖZLÜ, Ahmet. “TUNÇ ÇAĞI (İÖ. 3100-1100) MİNOS FRESKLERİNDE DİŞİL FİGÜR BETİMLERİ.” Kafkas Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 28 (2021): 623-643.
- https://ets.anadolu.edu.tr/storage/nfs/TAR116U/ebook/TAR116U-13V3S1-8-0-1-SV1-ebook.pdf
- “Minotaur: Antik Yunan ve Roma Mitolojisinin Canavarı”. https://arkeofili.com/minotaur-antik-yunan-ve-roma-mitolojisinin-canavari/ 19.08.2023
- “Minos Uygarlığı: Avrupa’nın İlk Medeniyeti”. http://www.antiktarih.com/2019/05/02/minos-uygarligi-avrupanin-ilk-medeniyeti/ 19.08.2023