‘Fazla Şiirden Ölen Şair’: Edip Cansever

spot_img

  Edip Cansever, 8 Ağustos günü İstanbul’da doğan ikinci yenici şairlerimizdendir. O, hep aşkı yazmış belki de aramıştır. Tomris’e yazdığı şiirleriyle. Demiştir ki:

“Seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki
Hani Etiler’den Hisar’a insek bile
Bir küçük yaşındasın, boyanmış taranmışsın
Çok yaşında her zamanki çocuksun gene
Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç.

Mart ayında patlıcan, ağustosta karnıbahar
Mutfağın mutfak olalı böyle
Bir adın vardı senin, Tomris Uyar’dı
Adını yenile bu yıl, ama bak Tomris Uyar olsun gene
Ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma
Oysa güneş pek batmadı senin evinde
Söyle
Ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç.”

  28 Mayıs 1986’da yani otuz dört yıl önce bugün hayatını kaybeden şairimiz 91 yaşında! Ölümünden bahsetmek yerine şiirlerinden bahsetmeliyiz, hayatından ve kendisinden. Ne de olsa her satırında hâla yaşıyor. Hipokrat’ın dediği gibi, ”Hayat biter, sanat kalır.” Edip Cansever bu dünyadan gitse de şiirleri bize yadigâr kaldı.

  Cansever, İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra kapalı çarşıda halı satmaya başlamış.  Ama şiir, hayatında hep varmış. İlk önce komşusu olan Ahmet Hamdi Tanpınar‘a göstermiş şiirini, o da çok beğenmiş. 1950 Yılında bir arkadaşıyla ”Nokta” isimli dergi çıkartarak sanat dünyasına adım atmış.

  Edip Cansever 1954 Yılında kapalı çarşı ve dükkanı yanınca şiire daha da yaklaşmıştır. Şiirden başka hiçbir türde yazı yazmamıştır. Hatta söylentilere göre okumak ve şiir yazmaktan başka bir faydası olduğunu düşünmemiştir.  Tam onu tanımlayacak bir cümle kurmuştur dostu Cemal Süreya. Yazımızın başlığı da buradan gelmektedir:

“Yeşil ipek gömleğinin yakası Büyük zamana düşer. Her şeyin fazlası zararlıdır ya, Fazla şiirden öldü Edip Cansever.”

O hassas ruhuyla bir mevsimi bir kedi yavrusuna benzetecektir:

“Temmuzlar kedi yavruları gibi sokulurken ağustosa ve ağustoslar eylüle. Bir yol alış duygusudur ki, biliriz insanlar zamanlardan önce boğulur.

Ve belki de kafası hep şiirle doludur. Masasında neler neler vardır;

Adam yaşama sevinci içinde
Masaya anahtarlarını koydu
Bakır kâseye çiçekleri koydu
Sütünü yumurtasını koydu
Pencereden gelen ışığı koydu
Bisiklet sesini çıkrık sesini
Ekmeğin havanın yumuşaklığını koydu
Adam masaya
Aklında olup bitenleri koydu
Ne yapmak istiyordu hayatta
İşte onu koydu
Kimi seviyordu kimi sevmiyordu
Adam masaya onları da koydu
Üç kere üç dokuz ederdi
Adam koydu masaya dokuzu
Pencere yanındaydı gökyüzü yanında
Uzandı masaya sonsuzu koydu
Bir bira içmek istiyordu kaç gündür
Masaya biranın dökülüşünü koydu
Uykusunu koydu uyanıklığını koydu
Tokluğunu açlığını koydu.

Masa da masaymış ha
Bana mısın demedi bu kadar yüke
Bir iki sallandı durdu
Adam ha babam koyuyordu.

Biz size biyografisinden ziyade daha çok şiirinden bahsetmek, bu şekilde anmak istedik. Eğer dinlemek isterseniz Mert Fırat’ın seslendirdiği  ”Konuşan Resimler’‘ sergisinde yer alan ve onun hayatını kendisi gibi şairane ifade eden bir parça bırakıyoruz:

spot_img
Bilge Sıla Balcı
Bilge Sıla Balcı
İnsanlar kötüydü, kitaplara sığındım.

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.