“folklore” Albümünü Oluşturan Karakterler

Editör:
Ayşe Demir
spot_img

Taylor Swift‘in adeta bir roman yazdığı; giriş, gelişme ve sonuç şeklinde ilerleyen “folklore” albümünde yarattığı karakterler albümün belki de en ilgi çekici yanı. Şarkılarını bu üç karakterin bakış açısıyla yazan Swift, albümü de bu karakterlerin hikayesiyle beziyor.

Peki bu karakterler kim ve hikâyeleri ne?

1. James

Albümün 14. şarkısı olan “betty” şarkısı, hikâyedeki erkeğimiz olan James‘in bakış açısını yansıtıyor. Şarkıda bizlere çok sevdiği sevgilisi Betty‘yi bir yaz aşkıyla aldattığını anlatıyor. O kıza karşı bir şey hissetmediğini ve gerçek duygularının yalnızca Betty’e ait olduğundan bahsediyor. Haliyle şarkı özürlerle bezenmiş diyebiliriz.

Şarkının en önemli noktası ise “Ben sadece on yedi yaşındayım, hiçbir şey bilmiyorum.
Ama seni özlediğimi biliyorum” kısmı aslında. Zira cardigan şarkısını dinlediğimizde Betty’nin bu kısma cevap verdiğini görebiliyoruz.

Diğer yandan “‘James, bin, hadi gidelim’ dedi. O günler gecelere dönüştü. Onun yanında uyudum, ama yaz boyunca hep seni hayal ettim” kısmı da yaz aşkı yaşadığı Augustine‘e karşı hiçbir şey hissetmediğini gözler önüne seriyor.

Şarkıyı hikâyesinden bağımsız bir şekilde özel yapan etmenlerden birisi de Taylor Swift’in o zamanlar erkek arkadaşı olan Joe Alwyn ile beraber yaptıkları ilk şarkı olması. Böylece Swift ve Alwyn, hikâyenin erkeğini “özür dileyen ve aptal olan bir ergen” gibi bir düşünceden hareketle ortaya çıkardılar.

2. Augustine – Augusta

Taylor Swift’in konserlerinde büyük bir yaşam enerjisiyle söylediği “august” şarkısı, hikâyede diğer kız olarak tanımlanan Augustine‘in bakış açısını yansıtıyor bizlere. Yani James’in yaz ayında yaptığı bir kaçamak sonucunda ortaya çıkan bir karakter Augustine.

Bu açıdan düşünüldüğünde “kötü kız” olarak adlandırılabilir ama aslında öyle değil. Çünkü şarkıda Augustine’in James’e hissettiklerinin gerçek olduğunu anlayabiliyoruz. James’in yaşlarında olan ve James’e karşı ciddi duygularını ifade etmeye çekinen bir karakter aslında Augustine. Bunun nedeni de şarkıda çok açık bir şekilde veriliyor: “Yaz aşkı ve ‘biz’ demek için çok fazla. Çünkü sen hiç benim değildin ki kaybedeyim. Sen hiç benim kaybedebileceğim bir şey değildin.”

Taylor Swift bu şarkının bakış açısına sahip olan Augustine hakkında “Herkesin duyguları vardır. Herkes görülmek ve sevilmek hisseder.” diyor. Yani aslında Swift bu karakteri yaratırken “birinin erkeğini çalan” düşüncesinden oldukça uzak durmuş ve Augustine’in gerçek duygularına yoğunlaşmış diyebiliriz.

Şarkının Arabaya binip ‘Arabaya bin’ dediğimi hatırla. Sonra da ararsın diye planlarımı mı iptal ettim?” kısmı da “betty” şarkısıyla tam anlamıyla tamamlanıyor diyebiliriz. Ayrıca albümde yer alan şarkılardan bir diğeri olan “illicit affairs” şarkısında da “diğer kadın” teması mevcut. 

3. Betty

Albümün en can alıcı şarkılarından biri olan “cardigan” da Betty‘nin bakış açısıyla kaleme alınmış bir şarkı. Şarkı; “betty” ve “august” şarkısında olduğu gibi o zamanda kaleme alınan bir parça değil aslında. Betty’nin 20-30 yıl sonraki bakış açısıyla anlatılıyor bütün olaylar.

“Gençken hiçbir şey bilmediğini varsayarlar. Ama ben seni biliyordum” diyerek James’in o zamanlar yaptığı hatanın hala acıttığını dile getiriyor Betty şarkıda. AyrıcaHeyecanın bittiğinde beni özleyeceğini biliyordum. Ve verandamın ışığının altında duracağını. Ve bana geri döneceğini biliyordum.” diyerek James’in betty şarkısında “Betty, kapının önündeyim. Ve haftalardır bu anı planlıyordum.” kısmına bir gönderme yaptığını görebiliyoruz. 

Şarkı, tamamen James’in özürlerine karşılık 20 yıl sonra yazılmış bir cevap. Hala aynı acıyla yaşayan Betty’nin haykırışlarını ve belki de pişmanlıklarını görüyoruz. Çünkü Taylor Swift’e göre Betty ve James hala birlikte ancak James Betty’i tüketmiş durumda. Bu da bu şarkının 20 yıl sonra nasıl ortaya çıktığını kanıtlıyor aslında.

I knew you’d haunt all of my what-ifs
(Tüm keşkelerimle bana musallat olacağını biliyordum)The smell of smoke would hang around this long
(Etrafımda bu kadar uzun süre asılı kalan duman kokusu)‘Cause I knew everything when I was young
(Çünkü ben gençken her şeyi biliyordum)

Şarkının her kısmı “betty” şarkısına bir cevap niteliğinde aslında. Ne kadar çabalasa da James’ten uzak kalamayan ve en sonunda ona teslim olan bir karakter görüyoruz karşımızda. Gençliğinde yaşadığı bu olayı hala iliklerinde yaşadığını hissedebiliyoruz. James’le beraber olsa da hala zarar gördüğünü ve hala James’ten içten içe bu konu özelinde nefret ettiğini, ona karşı hayal kırıklığı yaşadığını görebiliyoruz.

Pek ön planda olmasa da bu üç karakterin yanı sıra bir de “Inez” karakteri var. Inez karakteri de “betty” şarkısında geçen bir karakter. Haliyle bu karaktere yalnızca James’in bakış açısıyla bakabiliyoruz. James, Inez’den Inez’dan söylentileri duydun. Onun söylediği tek kelimeye inanmazsın. Çoğu zaman, ama bu sefer doğruydu. Şimdiye kadar yaptığım en kötü şey, sana yaptığım şeydi.” şeklinde bahsediyor. Böylece Betty’nin, James’in ihanetini Inez’den öğrendiğini anlıyoruz. James de Inez’i “dedikoducu bir kız” olarak tanıtıyor bizlere.


Kaynakça:

  • Folklore: The Long Pond Studio Sessions. Taylor Swift. 25 Kasım 2020.
spot_img
Gaye Nur Karabay
Gaye Nur Karabay
"yaşadım" diyebilmen için

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Geyik: Türk Mitolojisinin Derinliklerindeki Ruhsal Rehber

Türk mitolojisinde geyik, doğa ile insan arasındaki ilişkiyi simgeler. Ruhsal yolculuk, rehberlik ve dönüşüm figürü olarak geçmişten günümüze derin bir anlam taşır.

Alıntının Hikâyesi: Livaneli’den Aşk, Travma ve Unutabilmek Üzerine

“Aşk, bir uçurum kıyısında gözü bağlı yürümektir.”

Müziğin Kalbinin Attığı O Yer: Royal Albert Hall

1871'de açılan Royal Albert Hall yıllar boyunca birçok sanat etkinliğine tanıklık etmiştir.

İngiliz İç Savaşı: Sebepleri ve Sonuçları

17. yüzyılda İngiltere'de yaşanan iç savaş, kısa bir süreliğine de olsa Cromwell liderliğinde askeri bir yönetimi meydana getirdi.

Anadolu Turnesi: Psikedelik Bir Yolculuğun Sosyolojik Yansımaları

Alternatif rock grubu Venus Music Peace Band'in Anadolu Turnesine dair bir belgesel incelemesi.

Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt: Sıradışı Perspektif

Magnum fotoğrafçılarının yeni yazısında Elliott Erwitt'in hayatına ve eserlerine doğru bir yolculuğa çıkıyoruz.

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!