Görsel Sanat Akımları Nelerdir? Sanat Akımları ve Tarihçesi

spot_img

Sanat akımları, aslında dünyadaki olayların sanatçı tarafından kendi özgün yöntemleri ile eserine aktarması ile oluşmaktadır. Bu kimi zaman bir ressamın fırçasından, kimi zaman bir müzisyenin notalarından kimi zaman da bir yazarın kaleminden oluşur.

Sanatların dönemlere ayrılmasının en temel sebeplerinden biri, eserlerin belli bir noktada ortaklaşması, öncüleri tarafından etkilenen sanatçıların eserlerinde benzer unsurlar bulunmasıdır. Bu yazımızda size Orta Çağ’dan günümüze gelen sanat eserlerini, örneklerini ve bazı temsilcilerini aktaracağız.

Not: Dönemsel kronolojik sıra bulunmaktadır. Akımlar dönem içinde kronolojik sıralamaya dahil değildir.

Batı Sanat Akımları

Ortaçağ

Bizans

14. yüzyıla kadar ayakta kalan Bizans İmparatorluğu süresince, hakimiyetinde olduğu bölgelerde yapılan sanat ürünlerine genel kapsayıcı bir isimlendirici olarak kullanılmaktadır. Mozaik, fresko, fildişi kesim heykel, mimari ve ikon türlerinde yoğunlukla gözlenen sanat eserleri, kilise ve yönetici yüceltme konulu eserleri barındırmaktadır.

fildişi kesimi Barberini Diptychon
Pantokrator İsa mozaiği Kariye Müzesi İstanbul

Merovenj

5. ve 8. Yüzyılları arasında Fransa ve Almanya bölgelerinde hüküm sürmüş Merovenj Hanedanında yapılan sanatsal eserlerin ismidir Merovenj Dönemi. Daha çok mimari ve süsleme sanatında eserler üretilen dönemden bu güne ulaşmış çok fazla eser bulunmamaktadır.

Altın Kadeh

Karolenj

Daha çok mimari türde gördüğümüz Karolenj Hanedanı ile başlayan sanat akımı, 8. yüzyıllarda karşımıza çıkan bir akımdır. Bizans Mimarisinin etkisinde kalan Karolenj dönemi, ayrıca Roma Mimarisi ile yarışta kalmıştır.

Otto

Otto deyince aklınıza biliyoruz ki “Ottoman” yani Osmanlı İmparatorluğu geliyor. Fakat bu Otto o Otto değil! Birden başlayıp üçe kadar giden, iki Henry arasında sıkışmış I. Otto, II. Otto ve III. Otto ve kendinden önce ve sonraki Henry’leri kapsayan dönemde Büyük Roma İmparatorluğunda süregelen sanat akımıdır Otto. Yıl olarak 919 – 1024 dönemlerine denk gelen bu zamanlara ayrıca Ottoların Rönesansı da denmektedir. Daha çok dini süsleme motifleri, bronz ve maden işlemeleri ile karşımıza çıkan bu akımda resim sanatı da oldukça gelişmiştir.

Romanesk

Doğu sanatından oldukça etkilenmiş olan Romanesk, dönemsel olarak Norman’ların İngiltere’ye yaptığı baskınlarla başladı diyebiliriz. 1066 yılında yapılan fetihlerden sonra başlayan bu döneme Avrupalılar her ne kadar Romanesk dese de İngiltere’de Norman Üslubu olarak bakılmaktadır. Resim sanatında renk kullanımı etkili olan bu dönemde ayrıca duvar resimleri, mimari içi heykeller görmek de mümkün.

Gotik

İlk gerçek gotik mimarisi olan Saint-Denis Bazilikası ile başlayan Gotik akımı, özellikle Romanesk sanatının Latin sanatına tepki olarak değişimi ile oluşmuştur. Ortaçağ sanat akımlarını kapatan akım olarak da bilinen Gotik akımının ismi, 1500’lü yıllarda Giorgio Vasari tarafından aşağılayıcı olması için Büyük Roma’yı yıkan Gotlara ithafen koyulmuştur. Mimari, resim, eşya, heykel, yazı, süs ve aklınıza gelebilecek tüm eserlerde kullanılan bu yöntem, her yönden günümüze kadar ulaşabilmiş, döneminde çirkinlik olarak görülse de şu anda dünyanın en çok turist çeken mimari eserlerine can vermiştir. Bunların en bilineni Notre Dame Katedralidir.

Rönesans

Erken dönem Flaman

Felemenk Ülkelerinde 15. ve 16. yüzyılda ortaya çıkan bu akım, Geç Gotik olarak da adlandırılır. Daha çok resim sanatında eser bulunduran bu dönemin en önemli ressamları Jan van Eyck, Rogier van der Weyden ve Hans Memling’tir.

Hans Memling
Van Eyck Arnolfininin Düğünü
Van Eyck Arnolfininin Düğünü Ayna Detayı

 

Rönesans

Rönesans aslında Erken Flaman dönemin başlangıcının etkisi ile Vatikan bölgesindeki sanatçıları etkisi altına alan bir dönemdir. Papa siparişi ile hazırlanan görseller, birbirinden farklı, yüzyıllar sonra çözülen sırlar içermektedir. Günümüzde resim sanatının en gösterişlisi olarak görülen Rönesans; aslında içinde Erken Flaman dönemini de kapsayan, İtalyan Rönesansı, Alman Rönesansı gibi farklı dallara ayrılsa da temelinde aynı türü yansıttığı için toplu olarak ele alınabilir. Bu noktada Erken Flaman dönemin Rönesanstan ayrılmasının sebebi, her ne kadar Rönesans fikirlerinin İtalya’da doğuşuna şahit olunsa da, özellikle resim sanatında Erken Flaman dönemi, diğer Rönesans Resim Sanatına öncülük etmiştir.
Rönesans’ın en bilinen sanatçıları; Da Vinci, Michelangelo, Botticelli gibi, eserleri karşısında Stendhal Sendromu yaşanması mümkün kişilerdir. Fakat Michelangelo daha sonrasında Maniyerizm’in ilk örneklerini sunmuş, 17. yüzyıl sanat akımlarına da önayak olmuştur.

Davut – Michelangelo
Genç Kadının Portresi – Botticelli
Son Akşam Yemeği - Leonardo Da Vinci
Son Akşam Yemeği – da Vinci

 

Maniyerizm

Üslupçuluğun temsili maniyerizm, Michelangelo’nun örnekleri ile başlayan ve özellikle El Greco ve Tintoretto’nun geliştirdiği bir sanat akımıdır. Barok dönemine önayak olduğunu söyleyebileceğimiz bu akımın diğer akımlardan en büyük farkı yarı hareketli, oldukça karmaşık ve devinimsel görüntüler taşımasıdır.

El Greco – Kont Orgaz’ın Cenazesi

17. Yüzyıl

Barok

Barok, Anadolu topraklarında bir devletin gerileme dönemine girdiği yıl olan 1699 yılında İtalya’da ortaya çıkan, görüntü olarak durağanlığı reddeden, akışı olan tabloları içinde bulunduran, müzikte ise Vivaldi ve Bach gibi önemli isimleri içinden çıkarmış bir sanat dönemidir.

Süt Boşaltan Kadın – Vermeer
Dr. Nicolaes Tulp’un Anatomi Dersi – Rembrandt
Caravaggio, Saint Jerome, 1606
Saint Jerome – Caravaggio

 

Klasisizm

Klasizm; Rönesans bağlarını koparmayan, görkemlilik, soyluluk, zenginlik gibi konuların oldukça zengin ve uyumlu renklerle işlendiği, görkemli bir şekilde sunulduğu sanattır. Edebiyat ve resim sanatına etki etmiştir.

Venüs’ün Doğuşu – Bouguereau

18. Yüzyıl

Rokoko

Fransız Klasizmine tepki olarak doğan Rokoko, diğer anlamda Geç Barok adını taşımaktadır. Trompe-l’œil türde eserlerle gösterişli öğelerin gerçekçi dayanaklarla göze sokulması ile Barok’un adeta altın yaldızlı haline dönüştü. Kelime kökeni olarak Rocaille adlı sanat görüşünün dalga geçilmiş hali anlamına da gelmektedir. Geç Barok olmasına rağmen bu türde eserlerin Barok’a yakın olmamasının temel sebepleri, Rokoko’nun daha çok Art Nouveu’ya yakın estetik eğriler ve pastel renkler içermesi diyebiliriz. Ayrıca Barok’un daha aydınlık bir halidir.

La nevada, Francisco de Goya
La Nevada – Francisco de Goya

Neoklasisizm

Barok ve Rokoko’ya tepki olarak doğan, Rokoko’nun süslemeciliğinden kaçan sanatçıların, kendini Antik Roma türünde tekrardan bulması ile başlayan dönemdir.

Romantizm

Fransız Devriminin romantik devrimcileri tarafından ortaya çıkan, tüm sanat eserlerini etkisine alan en güçlü sanat akımlarından biridir. 18. yüzyıldan günümüze kadar ulaşan Romantizm, resim sanatında oldukça yer etmiştir.

Caspar David Friedrich, Wanderer Above the Sea of Fog, 1818

19. Yüzyıl

Nazaren

Romantizm’in Almanya’ya geldiğini ve bunu Hristiyanlık inancına olan bağı ve dürüstlük ile maneviyat aşılaması amacı ile resim yapıldığını düşünün. 16. yüzyıl İtalya’sını 19. yüzyılda romantizm ile yaşayan Almanların doğurduğu Nazaren tam olarak bu diyebiliriz.

Gerçekçilik / Realizm

Yaratıcısı Courbet, toplumsal sınıfların belirgin çizgilerini ve insanların iç dünyasına inişi gerçekçilik üzerine kurgulayarak resmetmiştir. Romantizm’in yalancılıktan ibaret olduğunu gözler önüne seren gerçekçilik, çizgisel belirginlik, mükemmele yakın anatomik çizgiler barındırmaktadır.

Bonjour Monsieur Courbet – Courbet

Historisizm

Aslında historisizm yani tarihçilik, canlanma hareketlerinin bir arada oluşması olarak görülebilir akımdır. Yabancıların Revival dediği, bizde tam olarak canlandırma olarak çevrilebilecek belli türlerin yeniden ortaya çıkışına topluca bir ad vererek her bir canlanmayı tek noktada toplayabilmek adına oluşturulmuş sanat dalı da diyebiliriz.

The Cathedral of St. John the Baptist – Gotik Canlanma Örneği
Naval Cathedral of Saint Nicholas in Kronstadt – Bizans Canlanma Örneği

 

Biedermeier

Avusturya – Almanya – Polonya kökenli sanat akımı Biedermeider, Avrupa Devrimlerinin sonlarına doğru yükselen orta sınıfın benimsediği, daha çok mobilya (Bauhaus ve Art Deco buradan etkilenerek gelişmiştir), mimari ve görsel sanatları kapsamaktadır. Mimari olarak klasik Alman orta sınıf yatay mimarisini konu almıştır.

Emilie Feustell , Johann Christian Ludwig Tunica

Barbizon Ekolü

Barbizon Okulundan çıkan ressamların, gerçekçilik ile romantizmi buluşturması ile doğan (daha çok gerçekçiliğe yakın), kırsal yaşamın, alt sınıfın konu olduğu bir ekoldür.

The Gleaners. Jean-François Millet

Ön Raffaelocular

Bu akımın ilk kurucuları o zaman İngiltere’de Kraliyet Akademisi Okulunda öğrenci olan William Holman Hunt ve John Everett Millais ile bir usta ressam yanında sanat eğitimini yapan Dante Gabriel Rossetti’dir. Bu kurucular grubuna sonradan bir diğer ressam “James Collinson”, iki sanat kritiği “William Michael Rossetti” ile “Frederic George Stephens” ile bir heykeltıraş “Thomas Woolner” katılmış ve 7 kişilik grup kendilerini Ön-Raffaelocu Kardeşler adı ile anmaya başlamışlardır.

Dante Gabriel Rossetti – Lady Lilith

Akademik

Avrupa Sanat Akademileri altında üretilmiş olan tüm sanat eserlerini içinde barındırmaktadır. Dönem olarak sayılmasa da, bu süreçte üretilen eserlerin tümüne verilen bir isim olduğundan kimi sanat tarihçiler bunu dönem olarak tanımlamaktadır.

Dekadan

Sembolizm ile oldukça karıştırılan Fransız Çöküş Hareketi, hayalci estetik olarak görülebilecek daha çok edebiyatta yoğunlaşmış bir harekettir.

A Decadent Girl – Ramón Casas

Art Nouveau

Her ne kadar mimari orantısızlık sanatı olsa da resim sanatında Gustav Klimt ile ismini çok duyabileceğiniz Art Nouveau, Yeni Sanat anlamına gelen akımdır. Zarifliğin ve süsleme sanatının yerliliği ile dolu bu sanat akımında mobilyadan, mimariye birçok noktada etki bulunmaktadır. Her ne kadar Gustav Klimt ve meşhur The Kiss tablosu ile tanınsa da asıl öncülerinden biri Alfons Mucha’dır.

Alphonse Mucha – F. Champenois Imprimeur-Editeur
The Kiss – Gustav Klimt

İzlenimcilik

“Ressamın gördüğünü olduğu gibi tabloya aktarmasına İzlenimcilik denir.” Ama bir dakika bu o zaman gerçekçilik olmaz mı? İşte buradaki fark da bu: gördüğünü aktarmak. Ressam’ın kendi içindeki hisler ile gördüğünü yansıtma sanatıdır izlenimcilik. Pissaro ile başlayan akımın en uzun soluklu öncüsü Monet olmuştur.

Monet – Impression soleil levant

Art izlenimcilik

Sanat akımları, gördüğünüz gibi bir önceki dönemin tepkisi ile ortaya çıkan akımlardan da oluşmaktadır. Art İzlenimcilik, İzlenimci sanatçıların eserlerinde daha fazla kişiselleştirme ve belli sınırların dışa çıkması ile oluşmuştur. Birçok İzlenimci sanatçı sonradan Art İzlenimciliğe katılmış ve ayrıca Kubizm’in de atası rolünü üstlendirmişlerdir bu akıma.

Les Koueurs De Cartes – Paul Cézanne
Vincent van Gogh

Yeni izlenimcilik

19. yüzyılın sonlarında, İzlenimciliğe tepki olarak doğan akım hangisi diye sorarsanız; Art İzlenimciliğe karşı, İzlenimciliği geliştiren bir akımdır Yeni İzlenimcilik. İzlenimcilikten farkı daha keskin ve net resimlerdir. Renk kullanımında hiçbir cimriliği olmayan Yenicilerin, noktaları daha küçük, hatları daha belirgindir.

Paul Signac – Portrait of Félix Fénéon
van gogh neo impressionism ile ilgili görsel sonucu
Vincent van Gogh

Bölmecilik

Bölmecilik, 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkan, aslında bazı akımlarla iç içe olan yeni nesil bir akımdır. Georges Seurat Neo-İzlenimciliği geliştirdiği gibi Bölmeciliğe de katkısı olmuştur. İzlenimcilerle arasındaki en büyük farkı yüksek kontrastta üretilen eserlerdir. Kontrast bakımından Neo İzlenimciliğe benziyor olsa da renk teorilerinde birbirinden ayrılmaktadır bu iki akım da. Fakat Empresyonizm yani İzlenimcilik ve Neo Empresyonizm’den farklı görebilmek pek mümkün değil. Zaten geliştirici sanatçılar da ortak olduğu için birçok ortak nokta bulunabilmektedir.

Noktacılık

Yine bir Georges Seurat yine bir 19. yüzyıl sonları sanat akımı. Noktacılık renk ilüzyonundan beslenen ve sınırları olsa da birbiri üzerinde yüksek tonda benzerlik oluşan noktalardan oluşarak tasarlanan resimlerdir. Aşağıdaki örnekte bıyığı olan, saçı arkaya atılı bir erkek de görebilmek mümkün, kafasında bir sıçan postu, ağzında fare tutan bir erkek olarak da görebilmek mümkün. Burada noktalar belirli bir sınır içinde olsa da, tamamlayıcı olan zihin gücüdür.

van gogh pointillism ile ilgili görsel sonucu
Vincent van Gogh

Kluazonizm

Emaye şeklinde yapılan sanat eserlerini barındırmaktadır. Rönesans ile bir kural haline gelen açık renk tonlarının niteleyiciliğini ortadan kaldıran Gauguin, bu akıma öncülük etmiştir.

Paul Gauguin – Le Christ jaune

Les Nabis

Les Nabis etki ile doğan akımlardan biri. Cezanne ve Gauguin etkisi ile doğan fakat doğal tasvirlerin sembol ve metaforlara dönüştüğü bu dönem 12 yıl boyunca üretimde oldu fakat 1900 yılından sonra Les Nabis akımından doğan resimler görülmedi.

Sentetizm

İki boyutlu kalıplarla oluşturulan ve aslında post-izlenimci sanatçılar tarafından resmedilen sentetizmde doğalcı izlenimcilikten uzak bir şekilde doğal bir nesne ya da durağanın dış görünüşü ile sanatçının nesneye olan duygusu ve estetik saflık kaygısının sentezlenmesi ile oluştu. Gauguin’i 19. yüzyıl sonlarında görülen; Seurat geliştiriciliği kimliği ile görebiliriz.

Paul Sérusier – The Talisman

Sembolizm

Realizm’de gördüğünüz her şeyin başına olumsuzluk getirin! Sembolizm, realizmin en net şekilde reddi olarak doğmuş olan 19. yüzyıl eserleridir. Sembolizm sadece resim sanatında değil, edebiyat, müzik gibi birçok alanda romantizm duygusu ile geliştirilen bir sanat dalıdır. İmgeleme sanatı ile oluşturulan sembolizm, özellikle şiir türünü oldukça geliştirmiştir.

Pierre Puvis de Chavannes – Jeunes Filles au Bord de la Mer

Hudson River School

Hudson River Ekolü deyince akla ilk gelecek konu manzaradır. Manzaraların, doğallığın kutsanan ışıklarla aydınlanması olarak görebileceğiniz eserlerde canlı olan tek ürün ağaçlar, çiçeklerdir.

Albert Bierstadt – Among the Sierra Nevada Mountains, California

Costumbrism

Costumbrism özellikle İspanya ve Latin ortakları tarafından geliştirilen, gerçeklik ve romantizmin günlük yaşantıya aktarılmasıyla oluşan sanat akımıdır. Romantizm ve Rokoko’nun öncülerinden Goya’nın etkisinde kalan ressamlar bu akıma oldukça gerçekçi eserler katmıştır.

A woman from Montevideo

 

20. Yüzyıl

Arts And Crafts

Sanat ve El sanatları olarak çevirebileceğimiz akım, 1920 yıllarında Japonya’da ortaya çıksa da İngiltere ve Kuzey Amerika’da gelişmiştir.

William Morris – Trellis

Pop Art

Pop art, 1950’lerde, özellikle ABD ve İngiltere’de soyut dışavurumculuğa tepki gösteren genç sanatçıların 1960’larda bir akım haline getirdikleri sanat türüdür. İngiltere ve ABD’de değişik koşullarda ve birbirinden bağımsız olarak ortaya çıkmıştır.

Pop sanatına da etki eden bu türün en tanınmış örneği Andy Warhol’dur.

Andy Warhol – Campbell’s Tomato Juice Box
Andy Warhol – Marilyn’s

Amazon Pop Sanatı

Yine Pop Art ile birlikte gelişen fakat daha fazla feminen vurgular taşıyan Amazon Pop Sanatı da reklam ve poster türlerinde oldukça kullanılmıştır.

Kübizm

Kübizm, Pablo Picasso’nun Avignonlu Kadınları ile ortaya çıkan, özellikle Picasso ve Braque elinde şekillenmiş, keskin köşeleri olan kübik birleşimlerin anlatısı ile ortaya çıkmış bir akımdır.

Pablo Picasso – Les Demoiselles d’Avignon
Pablo Picasso – Three Musicians

Orfizm

Kübizm’in soyutlanmış hali olan Orfizm, renk yoğunluklarının soyut çalışmalarda kullanıldığı bir akımdır. Fovizm ve Kübizmden etkilenen Orfizm’de birçok kübizm sanatçısına rast gelebilirsiniz.

Robert Delaunay – Simultaneous Windows on the City

Sinkromizm

Müzik ile resmin buluşması da diyebileceğimiz Sinkromizm, renklerin notalar ile soyut eşzamanlılığını savunmaktadır. Gerçekten de resimlere göz atıldığında, sanki bir senfoninin ortasında müzik dinliyormuş hissi vermektedir.

Stanton MacDonald-Wright – Airplane Synchromy in Yellow-Orange

Dışavurumculuk

Bilinen diğer adıyla ekspresyonizm, oldukça politik olan bir akımdır. Pozitivzm, Naturalizm ve İzlenimcilik’in sahte olduğunu eserlerinde ifade eden dışavurumcular, daha çok Cermen halklarının sanatçıları tarafından kabul görmüştür. Özellikle bu bölgelerde yaşanan kıtlık, siyasi iktidarsızlık, savaşa giden yol; dışavurumcuların iç dünyasını yansıtmak için var olmuştur. Bilinen en ünlü ressam Edvard Munch’tur.

Edvard Munch’un Çığlık tablosu

Scuola Romana

Ekspresyonist ressamlar arasında 1920’li yıllardan sonra sipariş üzerine yapılan ve düzensiz, şiddet ve sıcak hardal sarısı ve bordo tonları içeren tabloları oluşturanların koyduğu, iki farklı dönemi olan bir akım.

Mavi Süvari

Fransız fovizmini örnek alarak oluşturulan Mavi Süvari aslında birkaç ressamın Münih’te kurduğu ressamlar birliği. Alman dışavurumculuğu olarak da görebileceğimiz Mavi Süvari, ismini birliğin kurduğu plastik sanat ve müziğe yer vererek hazırladıkları bir almanaktan almakta. I. Dünya Savaşı ile birlikte ikinci bir almanak çıkamadan yitip gitti.

Die Brücke

Dresden’de kurulan ve Alman Dışavurumculuk olarak da adlandırabileceğimiz Die Brücke, tüm dünyaya yayılan dışavurumculuğun temelini oluşturan, 1905 yılında kurulan bir sanat topluluğudur.

Yeni Nesnellik

İki Dünya Savaşından da yenik ayrılan bir toplumun elbette dışavurumculuğun kitabını yazması, birçok farklı akımında kullanması oldukça normal. Yeni nesil dışavurumculuk olarak da görebileceğimiz Yeni Nesnellik Almanya’da doğan ve gelişen bir akım. George Grosz ve Otto Dix tarafından başlatılıp 1930-1940 yılları arasında birçok esere ruhunu katan Yeni Nesnellik, gerçekçi durumları iğneleyici bir şekilde eleştirerek toplumsal gerçekleri sosyolojik olarak ele almaktadır.

Dadaizm

1916 yılında savaş karşıtı gençler tarafından yayınlanan bir bildiri ile birlikte sanat dünyasına adımını atan Dada, Dadacılık ya da diğer adı ile Dadaizm, tüm düzenlere karşı çıkarak; düzenli düzensizliği savunur. Sanat dünyasındaki entelektüel sınırlara, erotizmin kullanılabilir nesne olmasına ve savaşlara kesin dille karşı çıkmaktadır.

Hannah Höch

Fovizm

1910’lu yıllarda ortaya çıkan ve birçok sanat akımının öncülüğünde oluşan ve yine birçok akımın öncülüğünü etmiş olan Fovizm, çiğ renklerin tablo üzerinde kullanılması ile erken döneminde başlar. Noktacılıkla paralel düzende teğetleşse de Fovizm’de renkler daha çiğ, noktalamaya göre daha birleşik alanlar ile oluşmaktadır.

Henri Matisse painting Woman with a Hat, from 1905. in the San Francisco Museum of Modern Art
Henri Matisse – Woman with a Hat

Bauhaus

Almanya’da ortaya çıkan, daha çok mimari ve tasarım alanlarında eserlerin ortaya koyulduğu bir eğitsel akımdır aslında Bauhaus. Hala daha Berlin ve Münih’te eğitime devam eden bir ekol olan Bauhaus, uygulamalı çalışmalar ile endüstriyel tasarımlar ve şehir planlamalarında önemli rol oynamıştır.

De Stijl

Adını, akım yaratıcılarının çıkardığı ve eleştiriler ile makalelerini yazdığı dergiden almıştır. Renklerin ve şekillerin oldukça basite indirilmiş olan De Stijl 1917-1931 yılları arasında kendini göstermiş, Hollanda’da ortaya çıkan bir akımdı.

Op sanatı

Taşizm ve hareket resimlerine karşı doğan, çizgilerin ve şekillerin göz yanılsaması oluşturmasını sağlayan Op Art, çoğunlukla iki boyutlu görselin zihinsel olarak üçüncü boyutu algılanmasını sağlar. Kimi eserler ise yine üç boyutludur fakat göründüğünden farklı algılanması sağlanır.

Fotorealizm

Bilinen diğer adıyla hiperrealizm ya da süperrealizm, 1960’lu yıllarda Amerika’da ortaya çıkan ve yapılan resimlerin yüksek gerçekçilik içermesi ile bu isimleri almıştır. Genellikle fotoğrafın projeksiyon ile tuvale yansıtılıp, akrilik ya da yağlı boya ile yapılmaktadır Fotorealist çalışmalar.

hiperrealizm ile ilgili görsel sonucu

Fütürizm

“trak tiki tak!
makinalaşmak istiyorum!”

İtalyan gelenekselciliğini reddedip yüzünü geleceğe dönen sanatçılar tarafından, şehirleşen medeniyetlere ve makineleşme ve hızlanan hayatı temel kavram alınarak hazırlanan eserlerdir. Çağının önünden gitmeyi tercih eden sanatçıların öncüsü Tomasso Marinetti olmuştur. Manifesto Futurisita Bildirisi ile ortaya çıkmıştır.

Joseph Stella – Brooklyn Bridge

Metafiziksel sanat

Her ne kadar diğer sanat akımlarında hayali ürünler ortaya koyulsa da bu ürünler her zaman zihinde gerçeklik algısında oluşabilen nesnelerden oluşmaktaydı. Metafiziksel Sanatta ise eserler bir rüyanın, bir gerçekliğe yakınlığın ürünü olarak ortaya çıkmakta. Gerçeklik tam bir olgu olmasa da “olabilir” diyebileceğimiz düzeydedir.

The Disquieting Muses – Giorgio de Chirico

Rayonizm

Rayonizm Fütürizm’in Rus kardeşidir. Rus ressamlar, Fütürizm konferanslarından edindikleri bilgiler ile Rayonizmi geliştirmiş ve Rusya’da 1910’lu yıllarda yükselen bir akım haline getirmişlerdir.

Mikhail Larionov – Red Rayonism

Vortisizm

Kübizm ile Fütürizm’in esintileri ile İngiltere’nin Blast Dergisinde doğan Vortisizm, manzara ve çıplaklık dışında, dünya gerçeklerinin varlıklarının yüze vurulması gerekliliğini savunur.

Blast Dergisi Kapağı – 1915

Süprematizm

Malevich’in Kübizm yorumu olarak da görebileceğimiz Süprematizm, olduğu gibi görünmeyi şart koşan, ekspresyonistliği ortadan kaldırmayı şart koşan bir akımdır.

Kazimir Malevich – Suprematism

Gerçeküstücülük

Sürrealizm olarak da bilinen Gerçeküstücülük, iki savaş arasında toplumsal yapılarla birlikte gelişmiştir. En önemli uygulayıcısı Salvador Dali olan akımın Dadaizm’in de yaratıcısı olduğu düşünülür. Andre Breton’un bilinç ve bilinç dışının birlikteliğini savunan Manifeste du Surrealisme Manifestosu ile 1924 yılında isimlenmiş ve akıma dönüşmüştür.

“Bu bir pipo değildir”

Minimalizm

“Süs nesnenin kendisidir!” Nesneyi olabildiğince sade gösteren, asla sembol dışı unsurların minimum şekilde yansıtıldığı bir akımdır. Görsel sanatlardan mimariye, üretim objelerinden yaşam stiline kadar minimalizm artık sadece bir sanat dalı değil ayrıca yaşam felsefesi olmuştur.

Sosyalist Gerçeklik

Dünya çapında yükselen sosyalist görüşün sanat akımına bir yansısı olan sosyalist gerçeklik, komünist ve sosyalist ülkelerin öne çıkan ressamları tarafından oluşturuldu diyebiliriz. Sosyalist görüşün ayrıca reklam unsuru olan bu akımda edebi açıdan Nazım Hikmet, Maksim Gorki gibi isimler katkı sağlamıştır.

 

Taşizm

Anti-kübizm diyebileceğimiz Taşizm, ani fırça darbeleri, öngörülmeyen müdahaleler içeren tabloların bulunduğu akımdır. Taşizm’de, önceden planlanan fırça darbeleri bulunmaz. Rastlantısal bir şekilde eser oluşturulmuştur.

Aksiyon resmi

Taşizm’in yakın arkadaşı olan Aksiyon Resmi, planlanmayan ve dikkatsizce dökülen boyaların bütünleşmesi ile oluşmaktadır. Taşizm’den oldukça etkilenen bu akım, taşizme göre daha fazla dikkatsiz ve özensizdir.

Kavramsal sanat

Kavramsal sanatta fikir veya kavram, sanat eserinin en önemli kısmıdır… tüm planlamalar ve karar almalar önceden yapılır ve fikrin uygulamaya geçirilmesi ikinci planda kalır. Fikir, sanat yapan bir makine haline gelir.” Sol LeWitt

Maurizio Bolognini – Programmed Machines

Yerleştirme Sanatı

Belirli bir bölgede orada alakası olmayan bir nesnenin sanatsal açıdan tasarlanıp o bölgeye yerleştirilmesi ile tasarlanan eserler, yerleştirme sanatı akımına aittir. Buna günümüzde en güzel örnek olarak Abdülmecit Efendi Köşkü’dür.

yerleştirme sanatı abdülmecit efendi köşkü ile ilgili görsel sonucu

Performans sanatı

“ Tiyatroda bir rolü prova eder ve oynarsın. Tiyatro da kan ketçaptır ve bıçak gerçek bir bıçak değildir. Performansta her şey gerçektir. Bıçak, gerçek bıçak ve kan kandır.” – Marina Abramovic

Aslında Marina Abramovic alıntısı ile Performans Sanatının anlamı rahatlıkla açıklanabilir. Özellikle Rhytm 0 adlı performansı ile dünya gündemine bu noktada yerleşen ve “performans sanatı” deyince akla gelen Marina Abramovic bu akımın en büyük temsilcilerinden biridir.

marina abramovic ile ilgili görsel sonucu

Sistem sanatı

Sanat ve “sistemlerin” buluşması olarak görebileceğiniz Sistem Sanatı, sibernetik altyapılar ile hazırlanan, daha çok dijitalin yansıması olarak görebileceğimiz sanat türleridir.

Video Sanatı

Elbette Youtuber’lık değil. Video Sanatı, oyuncudan, diyalogtan bağımsız bir şekilde kameranın çektiklerini işlemektir. Sinemadan farkı, özne oyuncu değildir, hikaye yazılan değildir. Özne kameranın kendisi, hikaye ise kameranın gördükleri ve işledikleridir.

Günümüzde, sergilerin ücretsiz alanlarında sinematografik çekimler izletilmektedir. Bunların birçoğu video sanatına dahildir.

Art brüt

Ötekilerin sanatı Art Brüt. Ünlü olmayan, görece ötekileştirilmiş kişilerin oluşturduğu sanat eserlerini toplayan Jean Dubuffet, bu insanların eserlerini sergileyerek Art Brüt’ü oluşturdu.

Yeni Medya Sanatı

Yeni medya sanatı, gelişen teknolojinin üzerinde üretilen tüm sanat dallarının bir arada toparlandığı ekoldür. 3 boyutlu yazıcılardan üretilen eserlerden tutun da, ascii kodlarıyla ekrana yapılan resimlere kadar birçoğu yeni medya sanatıdır. Sistem sanatı, ses sanatı, ekran sanatı, tradijital sanat gibi birçok dal yeni medya sanatına dahildir.

21. Yüzyıl

Sanat müdahalesi

Sanat müdahalesi, 21. yüzyılda eksilen sanat anlayışının yükselişini sağlayan, kavramsal sanatın alt başlıkları arasında yer alıp, neo-dadaist yapısı bulunmaktadır. Toplumsal eleştirileri en net şekilde eleştiren sanat müdahalesi, birçoğu yasadışı şekilde yapılmış eserlere sahiptir. Banksy’nin tüm eserleri buraya dahildir.

 

Stuckizm

Otantiklik arayışı olan Stuckizm, postmodernizmi eleştiren bi remodernist akımdır.

Peter Klint – Rotes Kliff

Superflat

Gölge, ışık gibi ürünlerin olmadığı, nesnenin renk farklılıkları tek renkle oluşturulduğu, özellikle yeni nesil animeler üzerinden başlayan ve ilerleyen zamanlarda elektronik cihazların arayüz tasarımlarında kullanılmaya başlayan Superflat, dokusuz nesne anlayışını oluşturmuştur. Yapılan tasarımların birçoğunda renk geçişleri, “gradient”ler bulunmamaktadır. En önemli temsilcisi anime tasarımcısı sanatçı Takashi Murakami’dir.

superflat ile ilgili görsel sonucu

Video oyunu sanatı

Kimi otoritelere göre sanat dalı, kimilerine göre endüstri olarak görülen video oyun sanatı birçok tartışmaya rağmen sanatsal açıdan gelişim gösteren ve ilgi gören bir dal. Bu konuda Söylenti Dergi olarak bir yaklaşım incelemesi yapmıştık Video Oyunları Bir Sanat Dalı Olarak Değerlendirilebilir Mi?

Yazı sonu olarak; sanat akımları ve temsilcilerini,  sanat akımları ve sanatçılarını incelemiş olduk. Sanat akımlarının güzel sanatlara yansıması ve mimariye yansıması gibi konuları ele almış olduk. Sizin eserlerini en beğendiniz sanat dalı hangisi? Bize yorumlarda paylaşabilirsiniz!

spot_img
İlkan Balkan
İlkan Balkan
Genel Yayın Yönetmeni - Mais la pluie sera alaimisema!

Yorum Yap

Yorum girişi yapınız.
Adınızı girin

Star Wars Sith’in İntikamı: Bir Trajedinin Epik Kapanışı

Skywalker'ın öyküsü, galaktik düzenin çöküşünü, dostlukların sonunu ve aşkın trajedisini bir kez daha gözler önüne seriyor.

Macbeth Sendromu: Hırsla Yoğrulan Bir Kimliğin Çöküşü

Macbeth Sendromu, bireyin hırs uğruna kimliğini ve vicdanını yitirerek psikolojik çöküşe sürüklenmesini anlatan patolojik bir durumdur.

You’ya Veda: Önceki Sezonda Neler Oldu?

You, beşinci sezonuyla son kez ekranlara gelirken, önceki sezonlarda neler oldu hatırlayalım.

Altı Çizilenlerde Bu Ay: Ahmed Arif | Hasretinden Prangalar Eskittim

Söylenti Edebiyat editörleri, Altı Çizilenler serisinde bu ay, doğum gününde, şiirin aykırı sesi, toplumcu gerçekçiliğin öncülerinden, Türk edebiyatının benzersiz şairi Ahmed Arif'e yer veriyor!

Orta Çağ Avrupası’nda Evlilik, Boşanma ve Eğlence Kültürü

"Ben senin için yaşamayı göze aldım" diyenleriniz varsa, itinayla "Sıkıysa Orta Çağ'da yaşasana" diyebilirsiniz çünkü bu çağda yaşamak sanıldığından çok daha zor.

HBO Max’te İzleyebileceğiniz Yapımlar

İşte HBO Max'te izleyebileceğiniz yapımlar.

Exulansis: Anlaşılamamanın Getirdiği Vazgeçiş

Exulansis, kişinin anlaşılamayacağını düşünerek kendini anlatmaktan vazgeçişini konu alır.

Şahane Hatalar : Kendi Maceranı Kendin Yarat

Sadece hataların sonuçlarına odaklanmak yerine, bu hataların insanları nasıl şekillendirdiğini ve nasıl birer öğrenme fırsatı sunduğunu ele alan sıra dışı kitap: Şahane Hatalar.

Yahya Kemal Şiirlerinde Yedi Farklı Tema

"İnsan âlemde hayal ettiği müddetçe yaşar." Türk edebiyatına hayalinden kelimeler armağan ve miras bırakan Yahya Kemal Beyatlı.

Kayıp Seslerden Yazının Öznelerine: Virginia Woolf’un Eserlerinde “Kadın” Teması

Woolf’un dilinde "kadın", tarihin dışına itilmiş bir sesin geri çağrılması, unutulmuş bir hakikatin dile gelmesidir.