Alman sosyolog Georg Simmel‘in toplumsal etkileşimcilik etkisindeki kuramları, birey ve kent üzerinden kurguladığı kavramları, sanat üzerine yorumları sosyoloji alanında halen tartışılmakta ve yorumlanmaktadır. Gizliliğin ve gizli toplumların sırlarından, gizlenme ve sır tutma biçimlerine; grupların, tarikatların, kabilelerin üyeleri ve liderleri arasındaki iletişim biçimlerine kadar pek çok sosyolojik anlamın çözümlendiği bu kitabın önce arka sayfa tanıtım yazısıyla sonrasında ise kitabın iç sayfalarına tanıklık edeceğiniz 10 alıntıyla sizleri baş başa bırakıyoruz.
“Gizlilik insanlar arasına bariyerler yerleştirir ama aynı zamanda dedikodu ya da itiraf yoluyla bariyerleri yıkma cazibesi de sunar. Bu cazibeye bir üst ton olarak sırrın ruhsal hayatı da eşlik eder. Böylece sırrın sosyolojik anlamı, uygulamadaki ölçüsü ve işleme şekli, sırrı kendine saklama kapasitesinde ya da ihanet etme dürtüsüne karşı direncinde aranmalıdır. Bu saklama ve açıklama oyunundan insan ilişkilerinin nüansı ve kaderi ortaya çıkar.”
“İnsan dışında, kendini gösterme ya da gizleme becerisine sahip başka bir özne daha yoktur; başka hiçbir özne anlaşılmayı ya da yanlış anlaşılmayı göz önünde bulundurarak tutumunu değiştirmez.”(8.sy)
“Daha ilkel, daha az farklılaşmış ilişkilerde kişinin ilişki kurduğu kişiye dair bilgisi kişisel anlamda çok daha fazla ve tamamen nesnel güvenilirlik anlamında çok daha az gereklidir.”(14.sy)
“Sorgulanmadan yasaklanan şey çoğunlukla kaçınılmaz hale geldiğinden, izin verilen ve verilmeyen arasındaki ayırıcı çizgi daha da belirsizdir.”(19.sy)
“Gizlilik, apaçık dünyanın yanı sıra ikinci bir dünya olasılığını güvenceye alır ve apaçık dünya bütünüyle bu ikinci dünyadan etkilenir.”(24.sy)
“Derin ve anlamlı olan her şeyin üzerine bir gölge düşüren bu gizlilikten, bir sır olan her şeyin temel ve önemli olduğu tipik ve hatalı fikri ortaya çıkar.”(27.sy)
“İnsanların birbirine güvenmesinin nedeni yüksek ahlaki değer ve güvenin haklı çıkarıldığı yoldaşlık gerçeğidir.”(34.sy)
“Toplumlardaki gizli unsur öncelikli bir sosyolojik gerçek, belirli bir ilişki formu ve nüansı, grubun ya da grup üyelerinin alışkanlıklarını belirleyen diğer faktörlerle doğrudan ya da aracılı bir karşılılıkta şekilsel bir ilişkidir.”(43.sy)
“Ayrımı gerçek olanların maskesi, çoğunluğun onları anlamadığı, deyim yerindeyse kılık değiştirmeden ortaya çıktıklarında bile, onları görmediğidir.”(47.sy)
“Gizli toplumun, birey ile toplum arasındaki tipik ilişkiyi aşırı bir seviyeye taşındığı bu kişiliği kaybetme durumu, sonunda kendini karakteristik sorumsuzluk olarak ortaya koyar. Bu bağlantıda da, fiziksel kılık değiştirme(Maske) ilksel bir fenomendir.”(55.sy)
“İnsanlar yabancılara ya da kısmen tanınan kişilere karşı nadiren sakin ve rasyonel bir tutum gösterir. Tanınmayan kişiye var olmayan muamelesi yapan budalalık ve bilinmeyeni devasa tehlike ve dehşete dönüştüren endişeli hayal gücü, insan eylemlerine şekil veren alışkanlıklardır.”(56.sy)
Gizliliğin ve Gizli Toplumların Sosyolojisi, George Simmel, Pinhan Yayıncılık
Çevirmen: İdil Dündar