Oldukça heyecanlı olan bölüme Arondir‘in gözünden başlıyoruz. Muhtemelen bir baygınlık geçirmiş ve orklar tarafından taşınıyor. Sonunda, gelen kötülüğü net bir şekilde görebiliyoruz. Sadece Arondir değil aynı zamanda kurulan karakoldaki tüm elfleri burada görebiliyoruz.
Diğer yandan Halbrand ve Galadriel‘i Numenor gemisinde görüyoruz. Bir önceki bölümlerin inceleme yazısında onları Elendil‘in bulduğundan bahsetmiştik. Dediğimiz gibi oluyor ve Numenor’a gidiyorlar.
“Yıldızın ülkesi. Bütün ölümlü diyarların en batısı. Ada Krallığı Numenor.”
Hikayeyi bilmeyenler için izleyiciye, Numenor hakkında söylenilenler de oldukça basit ve anlaşılır bir şekilde geçirilmiş. Ek olarak Numenor’un ihtişamından ve güzelliğinden gözlerimiz doldu diyebiliriz. Kesinlikle oldukça emek verilmiş.
Numenor halkını, elflere karşı nefret içinde görüyoruz. Hatta bu nefret öyle bir konumdaki, kendi kralları elflere sadık olduğu için tahttan indirilmiş ve tahtta naip kraliçe Miriel’i görüyoruz.
Oynayan oyuncuları, rollerine oldukça kaptırmış gördük kendimizi. Tüm oyuncular rollerine oldukça yakışmış ancak Elendil’i oynayan Lloyd Owen için ayrı bir parantez açsak yeridir. Rolüne son derece yakışmış görünüyor. Soğukkanlılığı ile onun sahnelerini izlerken ayrıca keyif aldık desek yalan olmaz.
Galadriel ve Halbrand, kraliçenin huzuruna çıkarıldığında Galadriel’i yine gitmekte kararlı görüyoruz. Öyle gözünü karartmış ki karşısındakinin kraliçe olduğunu unuttuğunu sandık bir an için! Ancak Galadriel’i bu kadar kararlı yapan şeylerden birisi elbette denizdeyken Halbrand’ın bahsettiği ork saldırısından başka bir şey değil.
“Ben Noldor’dan Galadriel. Finarfin’in Altın Hanesi’nin kızı. Yüksek Kral Gil-Galad’ın Kuzey Orduları Kumandanı.”
Halbrand ise Miriel ve Galadriel arasında oluşan gerginlikten dolayı birkaç gün Numenor’da kalmak için kraliçeyi ve Pharazôn’u ikna ediyor. Ayrıca Elendil’den de el çabukluğuyla Galadriel’in abisine ait olan hançeri alıyor.
Bu sahneden sonra ise hepimizin filmlerden de aşina olduğu Isildur‘u görüyoruz. Kendisi bir çeşit eğitimde gibi görünüyor. Karaya çıktıklarından ise kız kardeşi Earien geliyor. Earien’in Tolkien’e ait bir karakter olmadığını belirtmekte fayda var. O da bir Amazon orijinal karakteri ve hikayesinin nasıl işleneceği konusunda sabırsızlanıyoruz.
“Onu karşıma deniz çıkardı. Ve deniz her zaman haklıdır.”
Numenor halkının denize yüklediği anlam, diğer uygarlıklara göre elbette daha farklı ve kutsal. Bir ada uygarlığı neticede. Bu nedenle bunu dizide de “Deniz her zaman haklıdır.” lafıyla net bir şekilde görebiliyoruz.
Elendil ve Miriel’i baş başa gördüğümüzde Miriel ondan isminin anlamını söylemesini istiyor. Elendil de “Eski Eldar lisanına göre elf dostu anlamına da geliyor.” diyor. Miriel her ne kadar elflere karşı sadık bir görüntü sergilemiyor olsa da işlerin öyle olmadığını bölümün ilerleyen dakikalarında anlıyoruz. Bu sahnede sadece Elendil’e Galadriel’e göz kulak olması için bir görev veriyor.
Orklar “Adar” adından birinin himayesine toplanmış. Adar karakteri hakkında dizi başlamadan önce bilgi edinmiştik. Onun yozlaşmış ve Sauron’un emri altına girmiş bir elf olduğunu biliyoruz. Bu nedenle orklar ona “Baba” anlamına gelen Adar diyorlar.
Arondir ve diğerleri de bundan habersiz olduğundan neden komutanlarına elfçe bir isim taktıklarını tartışıyorlar. Aynı zamanda Medhor, orkların bir şey aradıklarını söylüyor. Bu aradıkları şey Theo’nun kırık kılıcı mı, ilerleyen bölümlerde göreceğiz.
Tüm bunları tartışırken dizide ilk kurban Medhor oluyor. Henüz 3 bölüm olmasına rağmen bu ölüm izleyenleri oldukça etkilemiş görünüyor.
Elendil ve Galadriel sahnesine geçtiğimizde Galadriel’i hala Orta Dünya’ya gitmekte kararlı görüyoruz. İnsanların ondan nefret ettiğini düşünüyor. Haksız da sayılmaz. Ancak Elendil aynı şeyleri düşünmüyor. İsminin anlamında olduğu gibi elf dostu diyebiliriz onun için. Galadriel ile elfçe konuşmasıyla aradaki buzları da eritiyor. İki oyuncunun bu kadar güzel elfçe konuşması bizi oldukça keyiflendirdi!
Halbrand’ı ise Numenor’da kalmak ve orada bir iş yapabilmek için uğraştığını görüyoruz. Ancak en ilgi çeken nokta 4 kişiyi birden dövmesi oldu diyebiliriz. Sahne boyunca oldukça iyi niyetli yaklaşsa da sonunda kendini kontrol edemiyor ve hünerlerini ortaya koyuyor. Tam da bu sahnede Halbrand’ın sıradan biri olmadığını anlıyoruz.
Galadriel ve Elendil’i İrfan Salonu’nda görüyoruz. Galadriel burada Sauron’un simgesini çiziyor ve oradakilerden ne olduğunu bulmasını istiyor. İki bölüm boyunca hatta diziden önce de merakla beklediğimiz bu sembol aslında güney topraklarını işaret ediyor. Galadriel ve Elendil, Morgoth’un yenilmesinden sonra Sauron’un planını beraber çözüyorlar. Güney topraklarda Sauron’un kendi diyarını kurma planı.
“Kötülük sadece yaşamayacak, büyüyecek.”
Kılayaklar ise sonunda Nori’nin dostu olan Meteor Adam ile tanışıyorlar. Bu tanışma pek olumlu olmasa da Meteor Adam onlara kendini gösteriyor. Bundan dolayı da Nori’nin ailesi göçte en arkadan gelmek zorunda kalıyorlar. Bir önceki bölümde Nori’nin babası ayağını kırmıştı hatırlarsanız. Kağnıyla en arkadan gelmeleri ve babasının kağnıyı çekememesi kafileden uzak kalmalarına sebep oluyor. Ancak tam bu anda Meteor Adam yardımlarına yetişiyor. Bu bölümde Meteor Adam’a dair pek bir şey öğrenemedik. Ancak bize iyi olduğunu hatta Gandalf bile olabileceğini düşündürdü.
“Geçmiş öldü. Ya ilerleriz ya da onunla ölürüz.”
Elendil’i çocuklarıyla beraber görüyoruz. Ancak Isildur’un babasının düşündüğünden farklı planları var. Elendil batı kıyılarının artık onlara göre olmadığını belirtiyor. Elendil’in konuşmalarından Isildur’un pek de kolay biri olmadığını fark edebiliyoruz. Belli ki babası gibi olmak istemiyor. Ancak kız kardeşiyle olan ilişkileri son derece iyi görünüyor. Tam bu sahnede Earien’in inşaat loncasına kabul edildiğini öğreniyoruz.
Sonraki sahne ise Halbrand ile olan tüm sırları ortaya döküyor. Galadriel, Habrand’ın boynunda taşıdığı simgeyi İrfan Salonu’nda gördükten sonra ona sormaya gidiyor. Halbrand’ın güney topraklarının kralı olduğunu öğreniyoruz. Zaten daha önceki sahnesinde özel biri olduğunu fark etmiştik.
“Halkının kralı yok, çünkü o sensin.”
Galadriel’in Halbrand’a o işareti taşıyan adamın Morgoth’a karşı dağılmış boyları tek bir sancak altında birleştirdiğini söylediğine şahit oluyoruz. Ancak Halbrand’ın verdiği cevap oldukça ilginç: “Dikkatli ol elf. Bu işaretin varisi yalnızca asaletin varisi değil. Çünkü Morgoth’a kanı üzerine yemin eden onun atasıydı.” Bu ifadeyle aslında Halbrand’ın sırtında büyük bir yük olduğunu da anlıyoruz. İyi biri mi yoksa kötü biri mi pek de anlamadık desek yeridir. Ancak Galadriel, karşılaşmalarını yüce bir karara bağlıyor.
Miriel’in babası, Numenor’un kralını göremesek de Miriel’in babasına olan sözlerine şahit oluyoruz:
“İşte geldi baba. Korktuğumuz an. O elf geldi.”
Bu sözleri bir kehanete yorabiliriz. Fragmanlarda da gördüğümüz üzere Miriel ilerleyen bölümlerde Galadriel’in yanında yer alacak gibi. Hatta bu nedenle kutuplaşmalar başlayacak gibi duruyor.
Bölümün sonlarına geldiğimizde ise orkların elinde olan Arondir ve diğer elflerin orklardan kaçmaya çalıştığına ancak bunun sonucunda bir warg ile dövüşmek zorunda kaldıklarına şahit oluyoruz. Tüm bunları gerçekleştirseler bile Revion tünelden kaçsa da okla vuruluyor, Arondir de esir alınıp Adar’a götürülüyor. Bölümün sonunda da Adar’ın orkların arasından geçerken orkların ona nasıl hürmet ettiğini görüyoruz. Adar’ı tam olarak göremesek de kulaklarını görebiliyoruz!
Peki ya siz üçüncü bölümü nasıl buldunuz?